Fırat Sarı
"ÇOCUĞUM BENİ REDDETTİ"
Mağdurlar arasında yer alan Sümeyra isimli bir kadın, çocuğunu 2018 yılında Esenyurt'ta bulunan Reyap Hastanesi'nde dünyaya getirdiğini belirterek, "ciğerine su kaçmış" denilerek çete lideri Doktor Fatih Sarı tarafından bebeğinin 1 hafta yoğun bakıma alındığını söyledi.
Mağdur kadın, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"Benim oğlum 2018 Ekim sonunda Esenyurt Reyap Hastanesi'nde doğdu. Ciğerine su kaçmış denerek bu doktor Fırat Sarı tarafından yoğun bakıma alındı ve 1 hafta yoğun bakımda kaldı. Doktora kalsa 3 4 gün daha kalması gerekiyordu ama biz imza verip çocuğu çıkarttık. O zaman da durumdan şüphelenmiştik çünkü bize 2-3 gün deyip 7 günde çocuğu taburcu etmemişlerdi. Çocuğum yoğun bakımda biberona alıştı beni reddetti. Aramızda bağ kurmamız çok zorlaştı. Hakkımı helal etmiyorum. Umarım cezaevinden ölene kadar çıkamaz."
Yenidoğan bebek vurgununda tutuklanan kişiler. (Fotoğraf: Takvim Foto Arşiv)
"BEN ŞİMDİ NE YAPAYIM"
Burcu Gökdeniz isimli kişi ise "Haberi görünce aklımı yitirdim. 2020 senesinde doğumdan sonra Fırat Sarı kontrolünde 10 gün yoğun bakımda yattı oğlum ve 10 günün sonunda ne yazık ki vefat etti yavrum. O zamandan beri hep akılımı kurcalar ihmal var mıydı diye. Ben şimdi ne yapayım." dedi.
"BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞEBİLİR..."
Şule isimli bir sosyal medya kullanıcısı ise, Reyap Hastanesi'nde 1 ay önce doğum yaptığını belirterek, hastanede başına gelen ilginç olayları anlattı.
Mağdur anne, şu ifadeleri kullandı:
"Reyap Hastanesi İstanbul'da 1 ay önce doğum yaptım. Doktorum N.J. Hanım, doğum hatası sebebiyle (sıvı yutmuş) bebeğimi daha göremeden yoğun bakıma almışlar. Yenidoğan yoğun bakımda bebeklerin başında gece doktor yok, sadece hemşire ve görevlilere emanetler. Hemşire ve görevliler birbirinden habersiz, maske ve eldiven takmıyorlar. Bebek sağlığıyla ilgili biri iyi diyor. Her neyse, ben çocuğumu 8. günün sonunda aldım, 15 gün kalacak dediler. Hemen başka bir doktora götürdüm çünkü bana ani beyin ölümü gerçekleşebilir dediler. Çocuğumu çıkardığım için doktor, çocukta hiçbir sorun olmadığını söyledi. Kanında mikrop da yokmuş, neden benim çocuğuma antibiyotik kullanıldı? Beni neden çocuğumdan 8 gün ayrı bıraktınız? Enfeksiyon, sarılık, solunum sıkıntısı dediniz… Doktor tatile çıktı, yalandan her gün kontrol ediyormuş gibi yapıyor. Dediniz ki bunların hepsini devletten para almak için yapıp çocuğumu kullandınız ve bana uygulanan tedavi dokümanlarının çoğunu hala vermediniz. Sizin yaptığınız her şey planlı, yazıklar olsun! İlk doğumumu da orada yaptım ama artık sizin gözünüzü para hırsı bürümüş.
Yenidoğan bebek (Fotoğraf: Takvim Foto Arşiv)
"PARAGÖZLER"
Başka bir kullanıcı, "Bakın ben çocuğumu aldığım gecenin sabahına kadar tek bir dakika uyumadım, solunum sıkıntısı olduğunu söyledikleri için olur da nefesi kesilir diye! Sizi yönlendirmek istemem ben 5 ayrı doktora götürdüm hepsi de çocuğun hiçbir sorunu yok boşuna tutmuşlar dedi. Çoğu doktor Reyap Hastanesi deyince gülümsüyor, garipsemiyor. Yerinizde olsam o para gözlere çocuğumu yem etmem." şeklinde ifadeler kullandı.
"HAKKIMI HELAL ETMİYORUM"
Bir başka mağdur ise, hastanede benzer senaryolarla insanların mağdur edildiğine dikkat çekerek, "Hep aynı hikaye zaten, ya su yutmuştur ya da solunum sıkıntısı var gerçekten yazık ya. İnsanlar bebekleri hasta diye gözyaşı döküyor. 10 gün o kapıda yaşamış biri olarak söylüyorum. Ben de bebeğimi görünce baktım gayet sağlıklı kendim tüm sorumluluğu alıp imza atıp çıkardım ki bebeğim de hiçbir şey yoktu. Hakkımı helal etmiyorum. Ben 1 hafta bebeğimden ayrı uyku uyumadım." ifadelerini kullandı.
Yenidoğan bebek vurgununda tutuklanan kişiler. (Fotoğraf: Takvim Foto Arşiv)
"YERLERDE KAN, BEBEĞİMİN DİZLERİNDE MOSMOR BİR İZ VARDI"
Yenidoğan çetesi tarafından mağdur edilen Dilay isimli kullanıcı ise gayet sağlıklı doğmasına rağmen çocuğunun başka bir odaya alındığını belirterek, "Odaya gittiğimde yerlerde kan, bebeğimin dizinde mosmor bir iz vardı." dedi.
Mağdur anne şu ifadeleri kullandı:
"Şu an gündem olan yenidoğan bebek çetesi ile ilgili Muğla Menteşe'de özel bir hastanede yaşadım. Çocuğum gayet sağlıklı doğdu ama hemşireler gün içerisinde odaya gelip benden alıp başka odaya götürdüler, getirdiler. Sürekli bu sabahtan gece 12'ye kadar devam etti. Sonrasında götürdükleri odaya gittiğimde yerlerde kan, bebeğimin dizinde mosmor bir iz vardı. Bir tane hemşire de bir günlük bebeğe ağlamasın diye Youtube.com'dan çizgi film açmış, onu dinletiyordu. Ben kanları görünce şoka girdim, kahroldum, sonrasında iyice gerildim. Sonrasında Dr. Hanım'ı görmek imkansızdı, bir 5 dakika mesai bitimi kontrol etti, gitti. Gece 11 gibi solunum sıkıntısı var, enfeksiyon var diye bebeğimi yoğun bakıma almak istediler ki Yücelen'de bebek yoğun bakımı bölümü yok. Ben çıldırdım. Allah'ın verdiği hissiyatla mı bilmiyorum. İlk anne oluşumdu, hastaneyi birbirine katıp gece 12'de sevkini kestirdim Sıtkı Koçman'a. Belki benim bebeğim de bugün olmayacaktı. 4 yıldır yaşadığım bu travmayı unutmadım, her gün beddua ediyorum. Yücelen Hastanesi'nin geçmiş yıllarının araştırılmasını talep ediyorum. CİMER'e de şikayet edeceğim."
Yenidoğan bebek ünitesi (Fotoğraf: Takvim Foto Arşiv)
NELER OLMUŞTU?
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma sonucunda, İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden olan ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen, aralarında doktor ve hemşirelerin de bulunduğu 22'si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekede 10 bebek maktul olarak yer almıştı.
Cumhuriyet savcısı Y.E'nin, bu soruşturmayı yürüttüğü sırada, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse suikast yapılacağı ve ailesine zarar verileceği yönünde tehdit edilmesine ilişkin yürütülen ayrı soruşturmada da 12 kişi jandarma ekiplerince gözaltına alınmıştı. 4 zanlı serbest bırakılırken, adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 5'i tutuklanmış, 3'ü hakkında da adli kontrol kararı verilmişti.