Bahçeli'nin 'Öcalan' çıkışı sonrası CHP'den peş peşe dikkat çeken açıklamalar! Suriye'deki gerçekliği geç de olsa gördüler

Türkiye tarihi bir sürece şahitlik ediyor. Orta Doğu'da yanan ateş ve Suriye - Irak denklemindeki sıkıntılar sürerken 'iç cepheyi' sağlam tutma girişimleri hız kazandı.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin İmralı'daki hain Öcalan'a yaptığı "Gelsin Meclis'te PKK'yı lağvetsin" çağrısı siyasetin gündemini değiştirdi.

İMRALI - DEM HATTI İLE KANDİL - ABD DENKLEMİNİ SAF DIŞI BIRAKMA GİRİŞİMİ

Bu hamleyle İmralı - DEM hattının devreye sokulup Kandil - ABD denkleminin saf dışı bırakılmak istendiği konuşulurken CHP'den dikkat çeken çıkışlar peşi sıra geldi.

CHP'DEN ÜSTÜ KAPALI DESTEK

CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Ülkede barış olacaksa bu bağlamdaki sözlere kıymet veriyoruz. Terörün bitmesine biz tam destek vereceğiz" diyerek sürece üstü kapalı destek verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu'nun paylaşımı (Takvim.com.tr / Ekran görüntüsü)


"GÖZ ARDI EDİLEMEYECEK MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİ"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankıbağcıoğlu ise "Suriye'de PYD/YPG, ABD desteği ile siyasi ve askeri açıdan güçleniyor. PYD/YPG, PKK ile şer ittifakının ayrılmaz parçasıdır. Suriye'de siyasi açıdan da güçlenen YPG/PYD göz ardı edilemeyecek milli güvenlik tehdidir" diyerek sürecin gerekliliğini vurguladı.

Resmi sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Bağcıoğlu şunları kaydetti:

PKK = YPG = PYD = SDG

☑️ Yurtiçinde PKK adım atamaz hale getirildi.

☑️ PKK, Irak'ın kuzeyinde TSK'nın başarılı harekat faaliyetleri ve mahalli makamlarla koordinasyon ile etkisiz durumda.

☑️ Ama; Suriye'de PYD/YPG, ABD desteği ile siyasi ve askeri açıdan güçleniyor.

☑️ MSB resmi paylaşımları incelendiğinde, Suriye harekat alanının ne kadar hareketli olduğu görülür.

☑️ PYD/YPG, PKK ile şer ittifakının ayrılmaz parçasıdır.

☑️ YPG, Irak'taki PKK eylemlerinin personel ve lojistik açıdan destekçisidir.

☑️ Suriye'de siyasi açıdan da güçlenen YPG/PYD gözardı edilemeyecek milli güvenlik tehdidir.

☑️ Ayrıca; milli güvenlik meselelerinin şahsi siyasi ikbal hesapları ve üçüncü devletlerin dayatmaları üzerine inşa edilemeyeceğini, üzerinde toplumsal mutabakat olmayan girişimlerin çok acı ve yıkıcı sonuçlarını geçtiğimiz dönemde gördüğümüzü hatırlatırım.