Takvim.com.tr CHP içinde 4 başlı bir savaş yürüdüğünü defalarca gündeme getirmişti. Özellikle İBB Başkanı İmamoğlu ile ABB Başkanı arasında adaylık savaşı yaşanırken CHP Genel Başkanı Özel ile Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu arasında partide etkin olma mücadelesi baş gösteriyor.
ABB Başkanı Yavaş, anketlerde önde olduğunu savunarak parti aday gösterirse aday olacağını işaret etti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adaylık için medya üzerinden ve arka kapılardan giriştiği operasyonlara Yavaş, Tüzük Kurultayı'nda yaptığı çıkışla karşılık verdi.
Yavaş'ın "Fitne ateşine odun taşınıyor" demesinin ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Yol arkadaşım değil" söyleminde bulundu.
Parti içinde iplerin iyice gerilmesinin ardından Mansur Yavaş'a yakın isim olan Ankara Milletvekili Yüksel Arslan, "Proje çocuk, siyasi kalpazan" sözleriyle Ekrem İmamoğlu'nu hedef aldı. Mansur Yavaş 26 Eylül'de net bir şekilde aday olmak istediğini açıkladı.
KONSER VURGUNU SAVAŞI ARŞA ÇIKARDI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ekrem İmamoğlu'nun erkenden adaylığı söz konusu değil" "Mansur Yavaş gerçeği var" sözleriyle iki tarafı da frenlemeye çalışsa da iki ismin savaşı konser vurgunu ile arşa çıktı.
CHP yönetimindeki belediyeler son günlerde konserlere harcadıkları ücretler ile gündemden düşmüyor.
İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere CHP'li belediyeler hizmeti bıraktı, adeta eğlence ve rant yarışına girdi.
6 milyara ulaşan SGK borcunu ödemeyen Mansur Yavaş'ın vatandaşın parasını konserlere saçtığı görüldü.
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 19 Mayıs'ta sahneye çıkardığı Mor ve Ötesi'ne 71 milyon ödeme yaptığı ortaya çıkınca grup üyeleri, böyle bir ücret almadığını açıkladı. Mor ve Ötesi'nin sahne ücretinin ortalama 3 milyon olduğu öğrenildi.
CHP'li Mansur Yavaş ve ekibinin, 29 Ekim kutlamaları için anlaştıkları Ebru Gündeş ve Mert Demir'e 69.5 milyon ödeme yaptığı evraklar ve bazı belgeler ortaya döküldü.
Geçen yıl Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 29 Ekim'deki etkinliğinde sahneye çıkan Candan Erçetin ve Murda'ya 80 milyon TL, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ise Tarkan'a 23.5 milyon, Gülşen'e 10.2 milyon gibi şişirilmiş ücretler verdiği ortaya çıktı.
HESAP VERMEK YERİNE BİRBİRİNE GİRDİLER
Söz konusu rakamlar CHP'nin kirli işlerini ortaya koysa da Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş vatandaşa hesap vermek yerine yine birbirine girdi.
Konuyla ilgili "Bilgim yok, araştıracağım" diyen Mansur Yavaş "Sağlı sollu saldırı altındayım," ifadelerini kullanarak, İmamoğlu'na yakın isimlerin kendisini hedef aldığını işaret etti.
Yavaş'ın bu açıklamaları bu skandalların ardında siyasi kavga olduğunu da ortaya çıkardı.
Konuya ilişkin önemli bir değerlendirmede bulunan Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, "CHP içindeki kavgalar ya da yarışlar, siyaset üzerinden değil algı ve operasyon üzerinden yürütülüyor. Bu yüzden israftan söz eden CHP'li aktörler ciddiye alınmıyor. Konser skandalının arkasında da böyle bir gerçek var. Son günlerde bazı "muhalif" gazetelerde Yavaş'ın kamuoyu yoklamalarında açık açık önde çıktığı yazılınca bir el düğmeye bastı ve konser skandalları arka arkaya patlamaya başladı." dedi.
Bu skandalların devam edeceğine işaret eden Övür, gözlerin Ankara'dan sonra çok daha büyük etkinliklere, konserlere, hatta devasa ihalelere imza atılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde olduğuna dikkat çekerek, "Sadece İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yönettiği İstanbul'da son 3 yılda etkinlik için 5 milyar lira harcanmış. Bu rakam bile İstanbul'da neden ulaşımdan suya zam yapıldığı, metro merdivenlerinin çalışmadığı, otobüslerin yolda kaldığı gerçeğini gözler önüne sermeye yetiyor. CHP'deki iktidar kavgası sertleştikçe, İstanbullunun hayatının neden zorlaştığını, iş yapmadan devasa paraların nerelere, nasıl harcandığını asıl o zaman göreceğiz." ifadelerini kullandı.
"CHP'NİN YENİ İSKİ'CİLERİ"
Övür, "İBB'nin 32 şirketindeki harcamalar ve Kadıköy'den Beylikdüzü'ne CHP'li ilçe belediyelerinin apar topar adrese teslim 600-700 milyonluk çöp ihaleleri masaya yatırıldığında CHP'nin "yeni İSKİ"cilerini görmek hiç şaşırtıcı olmayacak." diyerek 1993 yılında yaşanan İSKİ skandalını da hatırlattı.
Korkunun bacayı sardığını söyleyen Övür, Saraçhane medyasına yeni gazetelerin, yeni televizyonların katılacağının konuşulduğu bilgisini de paylaştı.
"GÖRDÜKLERİMİZ SADECE FRAGMAN"
Sabah Gazetesi'nden Melih Altınok da Övür ile aynı noktaya dikkat çekti.
Altınok, ana muhalefet şimdiden olası iktidarın nimetlerini paylaşma kavgasına düştüğüne dikkat çekerek, "Seçimlerin üzerinden henüz 1 yıl geçtiği hâlde "erken seçim" kartını çeke çeke yalamaya çeviren CHP'nin çiçeği burnunda genel başkanına her taraftan bayrak açılmış durumda. Mansur Yavaş ile İmamoğlu arasındaki sinir harbi ise Ankara Belediyesi'ndeki konser skandalının İmamoğlu medyası tarafından patlatılmasıyla başka bir boyuta evrildi.CHP medyasındaki "dost ateşinden" yükselen kemik sesleri, iç rekabetteki hareketlilik ise gördüklerimizin sadece bir fragman olduğunun kanıtı. Sizler de duyuyorsunuzdur. Parti içindeki iktidar mücadelesinin aktörleri, rakibine faili belli olmayacak şekilde ateş etmek için tetikçileri transfer etme, gazete kurma, kanal devralma peşindeler. Ve düşünün, 2028'e daha 4 yıl var. Yumurta kapıya dayanınca "ganimetten" pay alma telaşıyla işlerin ne kadar çirkinleşeceğini tahmin etmek zor değil." ifadelerini kullandı.