Ayrıca teröristler düzenli olarak kuleler arasında devriye geziyor.
Terör örgütü, Deyrizor'un doğusunda Latva Ziban bölgesinde de kule inşaat faaliyetlerini sürdürüyor.
"ARTIK BU KULENİN OLDUĞU TARLAMI EKEMEYECEĞİM"
Güvenlik gerekçesiyle adını vermek istemeyen Bağozlu çiftçi, PKK/YPG'li teröristlerin nehrin kenarındaki tarlasından bir dönüm toprak gasbettiğini söyledi.
Tarlasını belirli saatlerde ve teröristlerden izin almak zorunda kalarak sulayabildiğini söyleyen çiftçi, "İtiraz ettik. Ama boş. Tarlama sadece 09.00-17.00 saatlerinde girebiliyorum. Kulelere yakın evler boşaltıldı. Artık orada kimse yaşamıyor." dedi.
Terör örgütü PKK ve ABD askerleri bölgede kol kola geziyor (Takvim.com.tr Fotoğraf Arşivi)
Acil durumlarda nehrin bir yakasından diğerine geçişi sağlayan geçitlerin de kuleler nedeniyle engellendiğini belirten çiftçi, "Köylerin bir kısmı doğuda, kalan kısmı da batıda. Her iki tarafta akrabalarım var. Acil sağlık durumu olduğunda nehrin diğer tarafına geçiyorduk. Artık geçemiyoruz." ifadelerini kullandı.
BU KULELER NEYİN HAZIRLIĞI
Terör örgütü, Fırat Nehri'nin doğusunda Irak sınırından başlayarak yaklaşık 122 kilometrelik bir hatta kurduğu onlarca gözlem kulesiyle Fırat Nehri'nin batısında konuşlu İran destekli grupları gözetleme olanağına sahip oldu. Deyrizor'da kurulan kuleler sayesinde terör örgütü PKK/YPG, Fırat Nehri'nin iki yakasında silah ve petrol kaçakçılığını da gözetleyebilecek.
Özellikle Deyrizor bölgesinde sık sık Arap aşiretleri ile PKK arasında yaşanan çatışmalar biliniyor. ABD desteğiyle Suriye'deki petrol sahalarının önemli bir kısmını işgal eden PKK/YPG, Suriyelilerin yılda 2,5 milyar dolarlık petrolünü gasbediyor.
TÜRKİYE'YE KARŞI PLAN MI?
Bu noktada Türkiye'nin kritik açıklamaları da öne çıkıyor. Ankara - Şam hattındaki normalleşme zemini arayışlarının sürdüğü şu günlerde Başkan Erdoğan'ın "Terör örgütünün kökünü de yok edelim diyoruz" çıkışı ve Esad'a yapılan çağrılar bölgedeki planın aslında Türkiye'ye karşı olduğunu da gösteriyor.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN ESAD'A ÇAĞRISI
Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretlerinin ardından 13 Kasım'da uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Erdoğan, "Ben hala Esed'den umutluyum. Bir araya gelip Suriye-Türkiye ilişkilerini inşallah yoluna koyalım diye hala umudum var." diyerek terörle mücadele çağrısı yaptı.
Erdoğan, "Çünkü bizim Suriye-Türkiye arasındaki terör yapılanmalarını yok etmemiz lazım. Suriye'de adil ve kalıcı barışın zemini vardır. Bunu sağlamak için atılacak adımlar da bellidir. Biz, Suriye tarafına normalleşme konusunda elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barışa ve huzura kapı aralayacağını düşünüyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü tehdit eden biz değiliz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü terör örgütü PKK/PYD/YPG başta olmak üzere teröristler tehdit ediyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünü çoğu ülkelere dağılmış Suriyeliler de tehdit etmiyor. Esed bunun farkına varıp ülkesinde yeni bir iklimi başlatacak adım atmalı ve ülkesine sahip çıkmalıdır. Yanı başlarındaki İsrail tehdidi bir masal değil. Çevredeki ateşin istikrarsız topraklarda hızla yayılacağı unutulmamalıdır."
Başkan Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretlerinin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı
"BU TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KÖKÜNÜ DE YOK EDELİM DİYORUZ"
Erdoğan, "Bu terörden arındırılmış bölge konusunda 30 kilometre derinlik durumu var. 30 kilometre derinlik meselesinde aslında Suriye'nin içinde bu terör örgütlerini yok etme adımlarımız söz konusuydu. Bir diğer taraftan da amaç Türkiye'ye gelen Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde geriye dönüşleri için zemin hazırlamaktı. Bu konuda da belli bir mesafe alındı." ifadelerini kullandı.
Hala Suriye'nin kuzeyinde konut yapımlarının devam ettiğini aktaran Erdoğan, "Oradaki konut yapımlarıyla Suriyeli kardeşlerimize bir zemin hazırladık. Şu anda da gerek COP Zirvesi'nde gerek Riyad'da yaptığımız toplantılarda Suriye'deki atacağımız adımlar büyük önem arz ediyor. Bunu hallettiğimiz andan itibaren zaten Suriye'nin kuzeyinde ciddi mesafe alacağız. Şu anda Suriye'de Kamışlı bölgesini düşünün. Niye biz Kamışlı'da güvenlik güçlerimizle gerekli adımları atıyoruz? Çünkü orada bu terör örgütünün kökünü de yok edelim diyoruz." diye konuştu.
"PKK İLE SAVAŞMAMIZ, PETROLÜ SURİYE HALKINA VERMEMİZ GEREKİYOR"
Bir diğer mesaj da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Temmuz ayında yaptığı açıklamada gizli... Fidan, "PKK/YPG ile savaşmamız, elindeki petrolü, enerji kaynaklarını Suriye halkına geri vermemiz gerekiyor" diyerek Suriye rejimine mesaj göndermişti.
ABD'Lİ İSMİN İTİRAFI
Türkiye'nin mesajları ortadayken ABD'nin içinden de PKK'ya ilişkin kritik bir itiraf gelmişti. ABD'li Emekli Albay Douglas McGregor, savaşın kapıda olduğunu ve Başkan Erdoğan'ın Türkiye'yi savaştan uzak tutmaya çalıştığını belirterek, "Türkiye'ye saldırmasi için Suriye'de PKK'yı hazırlıyoruz." itirafında bulunmuştu.