Söz konusu maddenin iptal davası (Takvim.com.tr)
Konuyla ilgili iptal davasının gerekçesinde ise şu ifadeler yer alıyor:
"Anayasanın 174. maddesinde ülkede laik eğitime geçişi sağlayan devrim yasalarının sayıldığını, bu veriler ışığında yasa koyucunun, eğitim ve öğrenim hakkını düzenlerken, toplumun gereksinim duyduğu insan gücünün yetiştirilmesi yoluyla toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmanın sağlanması hususlarını gözetmesi gerektiği ve bunun da ancak merkezi planlama ve program kadar uygulamayla da gerçekleştirilebileceği, uygulamada okul öncesi eğitimde belediyelere görev verilmesinin, eğitimin laikleşmesini ve tek elden yürütülmesini amaçlayan eğitim birliği ilkesiyle, ulusal birlik amacıyla, demokratik, laik, eşitlikçi, adil, işlevsel ve bilimsel temellere dayalı eğitim anlayışıyla, Anayasanın Atatürk ilke ve devrimlerini temel alan ruhuyla bağdaşmadığı..."
Takvim Foto Arşiv
Peki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile MEB'in "okul öncesi eğitim kurumları" Genelgesinin Amacı Nedir?
ÇSB ve MEB'in yayımladığı genelge, okul öncesi eğitim kurumları (anaokulları ve anasınıfları) kapsamındaki faaliyetlerin 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na uygun şekilde düzenlenmesi gerektiğini hatırlatmaktadır.
Bu kapsamda: MEB onayı olmadan eğitim faaliyetleri yürütülemez. Milli Eğitim Bakanlığı'nın izni ve denetimi olmadan faaliyet yapılamaz.
Kreşler (0-3 yaş grubu bakım hizmeti sunan kurumlar) bu genelgenin dışında kalmaktadır.
BELEDİYELERİN KREŞ AÇMA YETKİSİ DEVAM EDİYOR
Anayasa Mahkemesi'nin 2005/95 esas ve 24.01.2007 tarihli kararı, yalnızca belediyelerin anaokulu ve anasınıfı açamayacağını hükme bağlamıştır.
Kreşler (0-3 yaş için gündüz bakım hizmeti sunan yerler), 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 191. maddesi uyarınca belediyeler tarafından açılmaya devam edebilir. Kreşler, eğitim müfredatı uygulamaz; yalnızca çocuk bakımı hizmeti verir. ÇSB ve MEB'in genelgesi, kreşlerle ilgili hiçbir düzenleme içermemektedir.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI NEYİ DÜZENLİYOR?
Belediyeler yalnızca eğitim müfredatı uygulayan anaokulu ve anasınıfı açamaz. Bu görev belediyelerin değil MEB'indir. Milli eğitim hizmetleri ulusal bir hizmet olarak tanımlandığından, belediyelerin bu alanda faaliyette bulunması engellenmiştir. Bu yetki sınırı, Anayasa'nın 127. maddesi uyarınca belirlenmiştir. Ancak kreşler, mahalli müşterek ihtiyaç kapsamına girdiği için belediyeler tarafından açılabilir.
BAKAN TEKİN GERÇEKLERİ ANLATTI
25 Kasım'da, A Haber canlı yayınına katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Kreşleri kapatacaklar" açıklaması hatırlatılarak, "Milli Eğitim Bakanlığı belediyelerin açtığı kreşleri kapatıyor mu?" sorusuna yanıt verdi.
Tekin, "Ben Özgür Özel'e gerçekten acıyorum şu anda. Kendi siyasi partisinin içerisinde ya birileri tarafından bir manipülasyon içerisinde, ya okuduğunu anlamakta problem yaşıyor ya da okuyor anlıyor ama milleti yanlış bilgilendirmek için bu tür spekülatif şeylere giriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin (Takvim.com.tr Fotoğraf Arşivi)
"Bizim belediyelere gönderdiğimiz yazı, Sayın Özgür Özel'in ifade ettiği gibi kreşlerle alakalı değildir, kreşlerle alakalı olamaz." diyen Tekin, şöyle devam etti:
"36 ay altında bakım işlevi yerine getiren kreşler, Bakanlığımızın yetki ve sorumluluk alanının dışındadır. Bizim herhangi bir belediyeye 'kreşinizi kapatın, ya da kreş açın ya da kreşinizi açarken şu kriterlere uygun olarak kreş açacaksınız' demek gibi bir yetkimiz yok. Aynı ifadeyi Sayın İmamoğlu da kullanmış. Bunu ya bilmiyorlar, cehaletlerinden söylüyorlar ya da biliyorlar ama toplumu manipüle etmek için söylüyorlar. Alenen yalan söylüyorlar anlamıdır bu açıkçası."
"2007'DE CHP'NİN BAŞVURUSU İLE İPTAL EDİLDİ"
Söz konusu yazının anaokullarıyla alakalı olduğunu, yazıyı kendilerinin yazdığını belirten Tekin, CHP'nin, anaokulu ya da ana sınıfı açmayla ilgili belediyelere hak veren 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 14. maddesinin iptali için 2005'te Anayasa Mahkemesine (AYM) başvuruda bulunduğunu, 2007 yılında AYM'nin CHP'nin başvurusu üzerine bu maddeyi iptal ettiğini anlattı.
Bu tarihten itibaren Bakanlığın hiçbir belediyeye, kanun yetki vermediği için, anaokulu açma ruhsatı veremeyeceğini belirten Tekin, şunları söyledi:
"İşte bu sebepten diyorum ki Sayın Özgür Özel veya Ekrem İmamoğlu ya kendi siyasi partilerinin geçmişlerini bilmiyorlar, ne yaptıklarını bilmiyorlar, 2005'te hangi gerekçeyle böyle bir iptal davası açtıklarını bilmiyorlar. Bilmeyebilirler, okumayabilirler veyahut okuduklarını anlamamışlar, yahut okuduklarını anladılar ama işlerine gelmediği için millete böyle bir yalan söylemeyi, kendi siyasi rantları açısından doğru buldular. Cumhuriyet Halk Partisi kendi içerisindeki siyasi iktidar kavgalarının kurbanı oldu ve Sayın Özel'e bu tür yanlış bilgiler verilerek kamuoyunda itibarı sarsılıyor. Bakın ben alenen söylüyorum, bizim yazımızda kreşlerle alakalı kreşlerin açılmasıyla alakalı veya kapatılmasıyla alakalı herhangi bir ifade yok. Biz gönderdiğimiz yazıda Anayasa Mahkemesinin kararına atıfta bulunarak, yani doğal olarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin iptal gerekçesinde kullandığı argümanlara atıfta bulunarak diyoruz ki belediyeler anaokulu ve anasınıfı açamaz. Bu yeni bir olay da değil, 2007'den beri uygulanan bir proses. Bu esnada biz bu süreç içerisinde belediyeler doğrudan kendisinin açtığı hiçbir anaokuluna ruhsat vermedik.
Bize bunlarla ilgili şikayet geldikçe biz denetliyoruz. Gidiyoruz diyoruz ki 'sizin yasal olarak böyle bir hakkınız yok. Böyle bir hakkınız olmadığı için bu okulun kapatılması lazım' diyoruz, kapatıyoruz. Her yıl rutin olarak müfettişlerimiz gider ve bu tür şikayete konu olan okulları kapatırlar, şimdi de aynı şeyi yapıyoruz. Kaldı ki Cumhuriyet Halk Partisi ilgili iptal davası için kullandığı gerekçelerden bir tanesinde de diyor ki 'belediyeler bu tür okulları yapabilirler ama bu okulları Milli Eğitim'e devretsinler'. Buyurun çok istiyorlarsa okulları bize devretsinler, okullar bizim olsun. Biz oralarda eğitim öğretim vermeye devam edelim, problemimiz yok. Şimdi bunu böyle sunmak, hukuk devletinin prensiplerine uygun davrandığımız için bizi bu şekilde eleştirmek, bir siyasi partiye daha doğrusu demokratik siyaset yaptığını iddia eden bir siyasetçinin ağzına yakışmıyor. Gerçekten çok üzüntü verici ve çok yanlış bir ifade. Kamuoyunu da yanlış bilgilendiriyor. Bu sebepten dolayı bu konuda biz tamamen hukuk devletinin, hukukun gereği olarak üstümüze düşen görevi yerine getirdik, yazımızı yazdık. Tekrar altını çizeyim, kreşlerle ilgili bizim bir yazı yazdığımız iddiası külliyen yalandır. Cumhuriyet Halk Partisi hukuku, hukuk devletini kendisine göre yorumluyor, kendi işine geldiği gibi yorumluyor, kusura bakmasın yani bununla ilgili bu ifadeleri kullanması da kendi adına bence üzüntü verici bir şey, acıdım ben bu tür ifade kullanmasına."