Somali ve Etiyopya arasındaki kriz geçtiğimiz günlerde Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ankara'da çözüme kavuşturuldu.
Somali'deki siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarındaki yatırımlarıyla bölgedeki güvenilir dış aktörlerden biri haline gelen Türkiye, Etiyopya ile olan tarihsel bağlarını, ekonomik ve güvenlik ilişkilerini ve diplomatik gücünü de bu süreçte etkin bir şekilde kullandı.
Başkan Erdoğan'ın daveti üzerine Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile iki ülkenin dışişleri bakanlarının da bulunduğu heyetler Ankara'da bir araya geldiler.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile ortak basın toplantısı düzenledi. (AA)
Erdoğan, ikili görüşmelerin ardından muhataplarıyla üçlü görüşme gerçekleştirdi.
MÜZAKERE 7 SAAT SÜRDÜ
Yaklaşık yedi saat süren müzakerelerin ardından üç lider ortak basın toplantısı düzenlemiş ve "Türkiye Cumhuriyeti'nin kolaylaştırıcılığıyla Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti ve Somali Federal Cumhuriyeti'nin Ankara Bildirisi" dünyaya duyuruldu.
KRİTİK TELEFON KONUŞMASI
Ankara Süreci, Türkiye'nin barış diplomasisinde sahip olduğu kapasitenin güçlü bir göstergesi olurken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği öğrenildi.
Üç lider yaklaşık 7 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. (AA)
İKİLİ İLİŞKİLER VE BÖLGESEL KONULAR ELE ALINDI
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre; görüşmede ikili ilişkiler, bölgesel ve küresel konuları ele alındı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan görüşmede, Türkiye'nin Somali ile Etiyopya arasındaki ihtilafın çözümü için Ankara Süreci'ni başlattığını, sağlanan mutabakatın bölgenin huzura kavuşması için önemli katkı sağladığını ifade etti.
"TÜRKİYE DEVREYE GİREBİLİR"
Başkan Erdoğan, Sudan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için de Türkiye'nin devreye girebileceğini, Sudan'da sulh ve istikrarın sağlanması, toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması ile ülkenin dış müdahalelerin alanı haline gelmemesinin Türkiye için temel esaslar olduğunu belirtti.