CHP'deki iç çekişme ve koltuk kavgası Suriye konu başlığı üzerinde yeniden alevlendi.
Koltuğu kaybettikten sonra ofis açarak parti içine yönelik çalışmalar sürdüren, "CHP'de bana sadık 50 vekil var" diyerek Genel Merkez'e "kurultay" sopası gösteren ve Özgür Özel'e karşı yayımlanan "Kaygılıyız" bildirisinin mimarı olan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan zamanlaması manidar bir çıkış geldi.
ÖZGÜR ÖZEL YANLIŞA DÜŞTÜ
Yetkin Report'a mülakat veren Kılıçdaroğlu, Esad'ın kaçmasından 12 saat önce "Türkiye Esad'la masaya oturmalı" diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP'nin mevcuttaki dış politika ekibini hedefe koydu.
"Cumhuriyet Halk Partisinin Suriye konusunda hiçbir şey yapmadığını söylemek doğru değil" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, Özel'in yanlışa düştüğünü söyledi.
CHP'nin sabık genel başkanı şu sözlerle CHP'nin mevcut yönetimini hedef aldı:
"O dönem bu faaliyetlerde bulunan arkadaşlarımız tasfiye edilmemiş olsaydı, bilgi ve fikirlerine başvurulmuş olsaydı, "Hiçbir şey yapılmadı" yanlışına düşülmezdi"
"CHP, Türkiye'deki partiler içinde en güçlü arşive sahip olan partidir. Partinin yöneticileri bir sorunla karşılaştıklarında ilk bakacakları yer partinin hafızasıdır, arşividir. CHP, devlet kuran bir partidir. Devlet kuran bir partinin sözcülerinin ve de Genel Başkanının söylemlerinin bir ağırlığının olması gerekir"
ÖZGÜR ÖZEL'İN SURİYE SAVRULMASI VE CHP'NİN ÇÖKEN DIŞ POLİTİKASI
Hatırlanacağı üzere CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esad'ın Moskova'ya kaçtığı saatlerde kameralar karşısına geçip "Bir an önce Esad'la gerekli temaslar sağlanmalı. Zaten Türkiye'dekiler Esad'ın genel affından yararlanıyor, onlar bilgilendirilmeli" deme gafletine düşmüştü. Özel bu sözlerinin üzerinden 24 saat geçmeden "Suriye'yi yıllardır otoriterlikle yöneten Esad rejimi, bugün itibarıyla son buldu" açıklaması yaparak çark etmişti. Özel'in Suriye savrulması CHP'nin izlediği bilgisiz ve basiretsiz siyaseti açık etmiş, İlhan Uzgel ve Namık Tan'ın yetersizliği sorgulanmıştı.
ESAD - CHP GÖRÜŞMELERİNİ SAVUNDU
Öte yandan Kemal Kılıçdaroğlu, kendi genel başkanlığı döneminde zalim Esad'la yapılan görüşmeleri de savunmaktan geri durmadı.
CHP heyetleri 4-6 Eylül 2011 ve 6-8 Mart 2013 tarihlerinde Suriye'de Esad'la bir araya gelmişti...
ZALİM DİKTATÖRÜ AKLADI
Ortadoğu Barış ve işbirliği Teşkilatı (OBİT) önerisini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Suriye'ye (Esad rejimine) yönelik düşmanca söylemlerin Türkiye'den yükselmesi aslında OBİT'in uygulama alanını ortadan kaldırıyordu" diyerek akla ziyan bir şekilde Esad'ı aklamaya kalkıştı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı suçlayan ve Şam Emevi Camii'nde kılınan namazdan rahatsızlık duyduğu anlaşılan Kılıçdaroğlu, "Siz, Suriye için "24 saatte Suriye'yi işgal edip Emevi Camiinde namaz kılmaktan söz ederseniz zaten OBİT'in anlamını da getirilerini de kavrayamazsınız. Ama şunu sakın unutmayın. CHP sıradan bir Parti değildir" dedi.
SIĞINMACI DÜŞMANLIĞINI KÖRÜKLEDİ, YPG'Yİ AKLADI!
Kılıçdaroğlu'nun riyakar Suriye siyaseti ise unutulmuyor...
6'lı masadan cumhurbaşkanı adayı olduğu 14-28 Mayıs seçimleri sürecinde "SURİYELİLER GİDECEK" kampanyası yapan Kılıçdaroğlu, birçok sığınmacıyı hedef göstererek siyasi ikbal peşine düşmüştü.
Yine aynı Kılıçdaroğlu Suriye'nin kuzeyini işgal edip "teröristan" devleti kurma hayallerine kapılan PKK/YPG/PYD için "terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için ��rgütlenmiş bir oluşum" demişti. Terör örgütüne kefil olup "YPG mi bize saldıracak?" açıklamasında bulunmuştu.
12 YIL ÖNCE BUGÜNLERİ İŞARET ETTİ: "CHP ŞAM'A GİDECEK YÜZ BULAMAYACAK"
Tam da bu noktada Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 yıl önce yaptığı CHP - BAAS analizi önem kazandı.
Erdoğan, "CHP, BAAS Partisi'yle duygusal bir ilişki tesis etmiştir. CHP yarın Şam'a gidecek yüz bulamayacak" diyerek bugünleri işaret etmişti.