Erdoğan, konuşmasında, CHP'yi ve Özgür Özel'in dalga konusu olan kırmızı kart eylemini eleştirdi.
Kendileri her aşaması en ince detayına kadar hesaplanmış siyaset yürütürken, CHP'de farklı bir havanın hakim olduğunu belirten Erdoğan, kimin ne dediğinin, ne yaptığının belli olmadığını vurguladı.
"Ya rol çalmanın, ya da mülteci düşmanlığını körüklemenin peşindeler." diyen Erdoğan, Suriye devriminin üzerinden 40 gün geçtiğini ancak CHP'nin bu konuda tutarlı, mantıklı, içerisinde bilgi kırıntısı olan tek bir cümle kuramadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanılan kötü tecrübelerin bazı şeyleri gösterdiğine işaret ederek, "Ana muhalefetten, Türkiye'nin dış politikasına anlamlı bir destek beklemek tamamen beyhude bir uğraştır. Biz ne dersek diyelim, ne kadar uğraşırsak uğraşalım, hepsi faydasız. CHP ve şürekası her milli meselede yanlış yerde konumlanmayı bir şekilde başarıyor. Mavi Vatan'dan Libya'ya, Karabağ'ın azatlığından Rusya-Ukrayna savaşına, Gazze mezaliminden Suriye devrimine kadar her konuda çuvalladılar." şeklinde konuştu.
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu (Fotoğraf: AA)
Dış politika gibi bilgi, birikim, vizyon ve ustalık gerektiren bir alanın, CHP'nin çapını ziyadesiyle aştığının her seferinde görüldüğünü dile getiren Erdoğan, muhalefetin seviyesine son günlerde bir kez daha tanıklık edildiğini belirtti.
"Açık söylüyorum; Türkiye'nin ana muhalefet partisini mi, yoksa bir ilkokul müsameresini mi izliyoruz, halen anlayamadık." ifadesini kullanan Erdoğan, lafa gelince CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, "Gazi Mustafa Kemal'in koltuğunda oturuyorum" dediğini aktararak, şöyle devam etti:
"Ama bakıyorsunuz, ne bir ciddiyet var, ne ağırbaşlılık var, ne de işgal ettiği makamın kendisine zorunlu kıldığı vakur duruş var. Koltuğunu korumak için bir atraksiyon yapması lazım fakat onu bile doğru düzgün beceremiyor. Hatırlarsınız bir ara, ülkenin yarısı aydınlıkken 'Işıkları kapatalım' dedi. Ancak, bu eylem nispeten bir emek, disiplin, iyi kötü bir koordinasyon gerektirdiği için sadece 3 gün dayanabildi. Sonra Meclis'te nöbet işine girdiler; onda da CHP elitizminin kurbanı oldular. Şimdi daha orijinal bir eylemle kamuoyunun huzuruna çıktılar. Bir defa şunu söylemek isterim; bu son çıkışlarını, açıkçası biz de beklemiyorduk. Milletimiz gibi biz de bu orijinal fikir karşısında dumura uğradık. CHP'nin siyaset üretme kabiliyetini böylece bir kez daha görmüş olduk. Öncelikle bu dahiyane fikir için CHP lideri Sayın Özgür Özel başta olmak üzere CHP yönetimini tebrik ediyorum. Halkımızın umutlarını artırdılar, Türk siyasetine yeni bir ufuk kazandırdılar, demokrasimizin gücüne güç kattılar."
"ÖNLERİNDE KARTLARLA YAPABİLECEKLERİ ÇOK SAYIDA ALTERNATİF VAR"
Erdoğan, çok çaba ve zahmet gerektirmediği için "kart oyununun" CHP'nin karakterine daha uygun olduğunu vurguladı.
Kırmızı kart eylemini eleştiren Erdoğan, "Öncekiler kelebek ömürlü olmuştu, bunu biraz daha devam ettirebilirler. Ama kendilerini bu oyuna fazla kaptırmasınlar. Daha bunun pazılı var, pişpiriği var, pokeri var, iskambili var. Yani önlerinde kartlarla yapabilecekleri çok sayıda alternatif var." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, trajedi boyutuna varan vahim tablonun takdirini en iyi CHP'li seçmenlerin yaptığını ve yapacağını kaydetti.
Muhalefetin açıklamaları ve eylemleri ile dış politika konusunda hazırlanan video gösteriminin ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, "Bölgedeki gelişmelere yapıcı istikamette vaziyet ederken, kendi kronik sorunlarımızı çözme yönünde adımlar atmaktan da geri durmuyoruz." dedi.
"ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ HATIRALARINA HALEL GETİRMEYECEK BİR ŞUURLA HAREKET EDİYORUZ"
Türkiye'de 40 yılı geride bırakan bir bölücü terör meselesinin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, geçtiğimiz aylarda, bu meseleyi kalıcı şekilde sona erdirme yönünde, Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin cesur çıkısıyla başlayan bir dizi gelişmeye şahitlik edildiğini aktardı.
Erdoğan, gelinen noktada milletin bu konuda "ihtiyatlı bir iyimserlik" içinde olduğunu gördüklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Hükümet olarak, her vakit olduğu gibi bu hususta da şehitlerimizin aziz hatıralarına, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin hassasiyetlerine asla halel getirmeyecek bir şuurla hareket ediyoruz. Türkiye'nin, insani ve ekonomik olarak çok büyük bedeller ödediği böyle bir sorunu kalıcı biçimde geride bırakması, istisnasız herkesin faydasınadır, ülkemizin hayrınadır. 'Terörsüz Türkiye' ifadesinde anlamını bulan bu yeni dönemin kapılarını açma fırsatını kullanmamak, her şeyden önce üstlendiğimiz sorumlulukla bağdaşmaz."
Bölgesel gelişmelerin lehlerine olduğunu vurgulayan Erdoğan, iç siyasette havanın son derece müsait olduğunu, terörle mücadelede kritik kazanımlar elde edildiğini aktardı.
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu (Fotoğraf: AA)
"İSTİKBALİMİZİ YİNE BİRLİKTE İNŞA EDELİM İSTİYORUZ"
Erdoğan, Türkiye'nin, başta savunma sanayisi olmak üzere her alanda gücünün zirvesinde bulunduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Böyle bir denklemde terör belasını kalıcı ve kati olarak def edecek bir fırsatın heba edilmesine hiç kimsenin gönlü razı olmaz, biz de zaten razı değiliz. Bu anlayışla ilgili arkadaşlarımıza, bölücü örgütün lağvedilmesini sağlayacak çalışmaların, dikkatle ve çok yönlü bir şekilde yürütülmesi talimatını verdik. Belli bir aşamaya gelen bu çabaların çerçevesini ve gayesini, Diyarbakır İl Kongremizde detaylıca izah ettim. Silahı aradan çıkaralım, terör duvarını yıkalım, 85 milyon olarak hep beraber birbirimize sıkıca sarılalım, istiyoruz. Bin yıllık ortak mazimizden güç ve ilham alarak, istikbalimizi yine birlikte inşa edelim istiyoruz. Terörün 40 yıldır yüreklerde açtığı yaraları, el ele, gönül gönüle vererek hep beraber saralım istiyoruz. Kazanan emperyalistler değil, Kürt, Türk, Türkmen, Arap ayırımı yapmadan biz olalım istiyoruz."
"Gelin canlar bir olalım, iri olalım, diri olalım" dediklerini vurgulayan Başkan Erdoğan, bunu da asla hamaset olsun diye değil, kardeşlik seferberliğine tüm kalpleriyle inandıkları için söylediklerini dile getirdi.
Başkan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Amacımız, terör bariyerlerini kaldırarak, kardeşlik hukukunu yüceltmektir. Bu amaç doğrultusunda kayda değer bir mesafe de alındı. Heyetin yaptığı temasların verimli geçtiğini, birkaç istisna dışında, siyasi partilerin 'Terörsüz Türkiye' hedefine samimi destek verdiğini görüyoruz. Bu, hedeflere ulaşılması noktasında elbette önemli bir kazanımdır. Diğer aktörlerin de sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini söylemeleri tarafımızdan memnuniyetle not edilmiştir. Şunu milletimizin özellikle bilmesini isterim; şayet gerekli çağrı yapılır, terör örgütü ve bağlantılı yapılar da gereken adımları atarsa, kazanan Türküyle, Kürdüyle tüm Türkiye olacaktır. Eğer örgüt bu çağrıya kulak tıkar ve ipe un sererse, bağlantılı yapılar da kendilerinden beklenen iradeyi sergilemezse, o zaman biz 'Terörsüz Türkiye' hedefimizi başka yöntemlerle gerçekleştiririz."
"MESELEYİ SUHULETLE, SÜKUNETLE NİHAYETE ERDİRMEK ARZUSUNDAYIZ"
Operasyonlar sayesinde PKK'nın, ülke içinde eylem yapamaz, sınırlara da yaklaşamaz hale getirildiğini bildiren Erdoğan, örgütü bulunduğu her yerde toprağa gömmenin kendileri için sadece vakit ve planlama meselesi olduğunu vurguladı.
Erdoğan, yıllardır terör örgütünü destekleyen güçlerin kendi canlarının derdine düştüğünü dile getirdi.
"Hiçbir gücün, öyle eskisi gibi örgüte fiili ve etkin destek verme istediğinin de olmadığını görüyoruz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gölgesinde yürüdükleri kağnılara güvenenlerin sonu hüsran olmaya mahkumdur. Fakat biz meseleyi suhuletle, sükunetle ve mevcut mekanizmaları işleterek nihayete erdirmek arzusundayız. Çünkü tüm taraflarıyla insanımız, terörden çok acı çekti, çok bedel ödedi. Artık bunları ilanihaye dindirme vakti gelmiştir. Gün, bugündür. Gün, kardeşlik günüdür. Gün, huzurun kapısını ardına kadar açma günüdür. Gün, tüm coğrafyamızda barışı, istikrarı, güvenliği egemen kılma günüdür. Niyet hayır, Allah'ın izniyle, akıbet de hayır olacaktır. Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim işlerimizi kolaylaştırsın, ayaklarımızı sabit kılsın."