Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın paylaşımı (Ekran görüntüsü)
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bugün TÜSİAD toplantısında maalesef bu olumsuz dil ve yaklaşım sergilenmiştir. İş dünyamızın genelini temsil etmediğine inandığımız bu dili ve üslubu tasvip etmek mümkün değildir. Sürekli bir şekilde topluma karamsarlık yayarak, felaket tellallığı yaparak olumlu bir gelecek inşa edilemez. Bir iş insanları örgütünün öncelikle katma değeri yüksek, teknolojik seviyesi gelişmiş, nitelikli istihdam üreten bir ekonomi oluşturma sürecinde kendi sorumluluklarını hatırlaması ve elini taşın altına koyması beklenir. Demokrasi ve hukuktan bahseden büyük sermaye gruplarının öncelikle kendi şirketlerinde ayrımcı uygulamaları, rekabetçi olmayan yapılanmaları, farklı fikirlere yönelik tutumları sorgulamaları ve geçmiş sicillerine yönelik özeleştiri yapmaları sosyal fayda üretir.
Dünyanın ve bölgemizin zorlu bir döneminde, tarihimizin en büyük afetinin yaraları başarıyla sarılırken ve ekonomimizin temellerini sağlamlaştıran bir program kararlılıkla uygulanırken, iş dünyamızdan beklenen yapıcı öneriler ve geleceğe yönelik umut veren mesajlardır. Seçilmiş hükümetler ve bağımsız yargı üzerinde vesayet dönemi kapanmıştır. Buna heveslenmek yerine, arzu eden herkesin demokratik kurallar içinde adını koyarak şeffaf bir şekilde siyaset yapması en doğrusudur."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Aziz milletimizin iradesine parmak sallayanlar, milli iradenin meşru temsilcilerine had bildirmeye çalışanlar, geçmişin karanlık alışkanlıklarını bugünün Türkiye'sine taşımaya çalışanlar büyük bir yanılgı ve gaflet içerisindedir." dedi.
Işıkhan, Ankara'daki bir otelde düzenlenen "Mevsimlik Tarım İşçileri İzleme ve Değerlendirme Kurulu Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye, büyük ve güçlü bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerlerken, üretime, istihdama ve kalkınmaya katkı sunan herkesin yanında olduklarını söyledi.
Ülkenin geleceğini alın teri ve emeğiyle inşa eden her vatandaşın hakkını korumanın temel sorumlulukları olduğunu belirten Işıkhan, "Ancak unutulmamalıdır ki milli iradenin üstünde hiçbir güç yoktur, olamaz. Aziz milletimizin iradesine parmak sallayanlar, milli iradenin meşru temsilcilerine had bildirmeye çalışanlar, geçmişin karanlık alışkanlıklarını bugünün Türkiye'sine taşımaya çalışanlar büyük bir yanılgı ve gaflet içerisindedir. Bu ülke, demokrasiye balans ayarı verilen günleri çok geride bırakmıştır. Vesayet odaklarının, millete rağmen siyaseti dizayn ettiği, bağımsız yargıya yön verdiği dönemler artık tarih olmuştur." diye konuştu.
Bu tarihi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, milletle birlikte yazdıklarını ifade eden Işıkhan, şöyle devam etti:
"Bugün Türkiye, sadece kendi istikametinde yürüyen, sadece milletinin emanetine sahip çıkan bir ülkedir. Kimsenin vesayet hevesleriyle, tehdit diliyle, milletin iradesine müdahale etmesine izin vermeyiz, vermeyeceğiz. TÜSİAD gibi sivil toplum kuruluşlarının görevi de bu ilkelere uyarak ülkemize katkı sağlamaktır. Biz, kutlu yürüyüşümüze aynı azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Milletimizin emanetine sahip çıkmaya, bu ülkeyi daha güçlü, daha müreffeh bir geleceğe taşımaya devam edeceğiz. Daha çok çalışıp daha çok üreteceğiz. Ne vesayet, ne tehdit, ne de eski Türkiye hayalleri... Bu millet, kendi kaderini kendi belirler ve onu hiçbir güç değiştiremez."
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman (AA)
28 ŞUBAT RUHUYLA HÜKÜMETİMİZE AYAR VERMEYE ÇALIŞMASINI ASLA TASVİP ETMİYORUZ
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, "Geçmiş dönemde hükümetleri değiştirmek gibi kendisine misyon edinen ve çok bozuk bir demokrasi siciline sahip olan TÜSİAD'ın, 28 Şubat ruhuyla hükümetimize ayar vermeye çalışmasını asla tasvip etmiyoruz." dedi.
Yayman, TÜSİAD'ın hükümete yönelik ifadelerini kınadıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Geçmiş dönemde hükümetleri değiştirmek gibi kendisine misyon edinen ve çok bozuk bir demokrasi siciline sahip olan TÜSİAD'ın, 28 Şubat ruhuyla hükümetimize ayar vermeye çalışmasını asla tasvip etmiyoruz. AK Partimiz vesayetle mücadele ederek, statükoyla çarpışarak, Türkiye'nin normalleşmesi ve Türk demokrasinin hakim olması için mücadele etmiştir. Bozuk bir demokrasi siciliyle hükümete ültimatom vermeye çalışan TÜSİAD'a şunu söylüyorum, 'Ey TÜSİAD, titre ve kendine gel, siz kim adına seçilmiş olan hükümetimize muhtıra vermektesiniz?' Bunu asla kabul etmiyoruz. Bunun, sözlerin arasında bir söz gibi kaybolmasını da arzu etmiyoruz. TÜSİAD, her zaman olağanüstü, darbe dönemlerinde adından söz ettiren bir kurumdur. Hayırdır inşallah? Bizim bilmediğimiz bir vesayet odağının yeni sözcülüğünü mü yapmak istemektesiniz? TÜSİAD'ın bu tavrını asla doğru bulmuyoruz."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen 4. Türkiye Bilim ve Teknoloji Merkezleri Zirvesi'nde konuştu. (AA)
'SON DERECE KARAMSAR VE KÖTÜMSER İFADELERLE KONUŞMALAR YAPMIŞLAR'Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacı Kacır, 4'üncü Türkiye Bilim ve Teknoloji Merkezleri Zirvesi'nde TÜSİAD'ın açıklamalarına sert tepki gösterdi. Kacır, "Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte geçtiğimiz günlerde yurt dışındaydık. Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerimizde Türkiye'nin başarılarının bizden 8-10 bin kilometre ötedeki dostlarımızda, kardeşlerimizde ne büyük heyecan uyandırdığını bizzat gördük. Savunma sanayindeki ilerleyişimiz dünyanın öbür ucundaki kardeşlerimiz için de güven vesilesi. Yüksek teknolojide attığımız adımlar elde ettiğimiz kazanımlar tüm dostlarımız için umut ışığı ve her biri Türkiye'nin bu hamlelerinden dünyada çok sayıda ülke için ilham kaynağı olmasından ve küresel siyasette elde etki gücünden büyük bir övgüyle söz ettiler. Fakat ne hazin ki aynı esnada bir sanayici ve iş insanları derneğinin yöneticileri ülkemiz adına son derece karamsar ve kötümser ifadelerle konuşmalar yapmışlar. Onlara şu gerçeği hatırlatayım; Türkiye eski Türkiye değil. Artık montaj sanayiyle yetinen bir Türkiye yok, Ar-Ge, katma değerli üretim, yerli ve milli teknoloji geliştiren bir Türkiye var. Artık bu ülkede, birilerinin milli irade üzerinde vesayet kurduğu bir siyaset iklimine yer yok. Kimse Türkiye adına karamsarlık oluşturmaya çabalamasın. Türkiye'nin geleceği aydınlıktır" diye konuştu.