AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala (Fotoğraf: AA)
Efkan Ala şu ifadeleri kullandı:
"CHP Genel Başkanı Özgür Özel; partisindeki acziyetini ve partisinin içine düştüğü kaosu perdelemek için Sayın Cumhurbaşkanımıza iftira atıp sistematik olarak seviyesiz bir dille saldırmayı alışkanlık haline getirmiştir. Bu bir politika değil, hastalıklı, müflis bir siyaset tarzıdır.
Partisinin içindeki koltuk mücadelelerinin, birbirlerini sırtından hançerlemelerin, yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının oluşturduğu sorunları unutturmak için siyasetin seviyesini düşürmeyi bir yöntem olarak benimsemiştir. Aziz milletimizin irade ve arzusu ile yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik çirkin, asılsız, yersiz, temelsiz iftira ve ifadelerle saldırma zavallılığı içine girmiştir.
Bilinmelidir ki, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi bölgesinde istikrarlı bir güce dönüştürmüş ve aynı zamanda küresel barış diplomasisinin öncüsü olarak, daha adil bir dünya arzusu içindeki tüm mazlum halkların umudu olmuştur. Dünyadaki ve Türkiye'nin etrafındaki uluslararası sorun ve krizlerde çözümün adresi olarak yoğun bir liderler diplomasisi yürütmektedir.
"SİYASİ HOKKABAZLIK"
Darbe girişimlerine, muhtıralara ve daha nice anti-demokratik saldırılara rağmen Türkiye'nin istikrar içerisinde büyümesini ve kalkınmasını sağlayan, Türkiye'yi bölgesel bir güç ve küresel bir aktör haline getiren AK Parti'yi ve lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı darbecilikle itham etmek; anlamsız, komik ve CHP içindeki kaosu örtbas etmeye, perdelemeye yönelik siyasi hokkabazlıktır.
Türkiye ve dünya gerçeklerinden kopuk, bugüne ve geleceğe dair hiçbir politikası olmayanların, şahsi ikballerini ve beklentilerini her şeyin üzerinde gören, gerekirse bunun için ülkeyi yakmayı, insanlarımızı birbirine düşürmeyi dahi göze alanların elbette dün ile bugün arasındaki farkı ve gelecek vizyonumuzu anlamalarını beklemiyoruz…
Meşru siyaset kanalları ve milletimizin değerleriyle uyuşmazlıklarını daha fazla gizleyemeyen CHP'nin mevcut yönetimi, sokağı adres göstererek kaosu, kendi kirli siyasetleri için araç olarak kullanmak istemektedir.
Bu, siyaset değildir, olsa olsa ülkenin huzur ve güvenliğini tehdit eden bir fitne ateşi yakmaktır.
Yalan, iftira ve kaos siyasetlerine, bekledikleri desteği alamayan mevcut CHP yönetimi, milletimizin ve ülkemizin topyekûn hilafına olan bu tutumundan ve demokrasimize kumpas kurmaktan vazgeçmelidir.
Siyasette tek bildikleri ve kullandıkları dil kavga, kaos, çatışma, huzursuzluk, darbe çağrısı olanlara hatırlatmak isteriz ki, ne yaparlarsa yapsınlar, Cumhur İttifakı olarak Terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştirmek ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz."
Dün (20 Mart) Saraçhane'ye giden bir grup CHP'li Özgür Özel'i kastederek, ʺÖzgür gelsene, biber gazı yeseneʺ ve ʺÖzgür dışarı, halk içeriʺ sloganları attı
"EN HAFİF TABİRİYLE SORUMSUZLUK"
Özel'e İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan da tepki gelmişti.
Bakan Yerlikaya, "Halkı sokağa, meydanlara çağırmak en hafif tabiriyle "sorumsuzluktur." Sokakları karıştırmanın vebalini hiç kimse; ne siyasi, ne hukuki, ne de vicdani olarak ödeyebilir! Göstericilere sesleniyorum: Aranıza karışan provokatörlerin oyununa gelmeyin! Polislerimiz, Aziz Milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için 7/24 görevinin başındadır." dedi.

"PROVOKASYONLARLA SOKAKLARI KARIŞTIRMANIN HİÇ KİMSEYE BİR FAYDASI YOKTUR. "
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç şu ifadeleri kullandı:
"Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı temel bir haktır. Ancak devam eden adli soruşturmalar üzerinden yapılan sokak çağrıları hukuk dışıdır ve asla kabul edilemez.
Yargı makamları tarafından yürütülen soruşturmalarda, yöneltilen suçlamalara cevap verilecek yer sokaklar değil bağımsız ve tarafsız yargıdır.
Bu süreçte herkes sağduyulu olmalı; özellikle sorumluluk makamında bulunanlar, açıklamalarında daha fazla dikkat ve özen göstermelidir.
Provokatif açıklamalar yaparak ya da yargıyı tehdit ederek gerçekleri değiştirmek mümkün değildir. Yargı mensupları kararlarını verirken hiçbir yerden talimat almadıkları gibi sokaktan da etkilenmez, yalnızca dosya kapsamına göre karar verir.
Soruşturma tamamlandığında dosyanın içeriği, iddialar, savunmalar ve deliller tüm şeffaflığıyla kamuoyunun bilgisine sunulacak, maddi gerçek iddialarıyla ve savunmalarıyla net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Toplanan deliller ışığında kararı bağımsız ve tarafsız yargı verecektir ve bu kararlara karşı hak arama yolları sonuna kadar açık ve hukuk düzenimiz içerisinde denetime tabidir.
Bu süreçte peşin hüküm vermeden sükunetle soruşturmanın sonucunu beklemek gerekir.
Vatandaşlarımızı polislerimizle karşı karşıya getirmenin, provokasyonlarla sokakları karıştırmanın hiç kimseye bir faydası yoktur.
Milletimizin huzurunu bozmak isteyenlere asla fırsat verilmeyecektir."
