Filistin'deki katliamın durdurulması amacıyla Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) öncülüğünde 308 STK'nin katılımıyla tarihi bir yürüyüş gerçekleştirildi.
450.000 kişi "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa", "Bir Güneş Doğuyor" ve "Dünyayı Uyandırıyoruz" sloganlarıyla bir araya geldi.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Sultanahmet Camii, Eminönü Yeni Camii, Fatih Camii ve Süleymaniye Camii'nde sabah namazlarının kılınmasının ardından katılımcılar cami önlerinde oluşturulan alanlarda toplandı.
Birçok vatandaş toplu ulaşım araçlarıyla yürüyüş yapılacak alana ulaşım sağlarken bazı vatandaşlar da özel araçları veya otobüslerle camilere ulaştı. Sabah namazının ardından şehitlerimiz ve İsrail' in saldırılarında hayatını kaybeden Filistinliler için dualar edildi.
Katılımcılar "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Oluk oluk kan Aksa, kurtulacak el-Aksa", "Katil İsrail Filistin'den defol", "Kanımız canımız feda olsun Aksa'ya", "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa" sözlerinin yazılı olduğu pankartlarla tepkilerini dile getirdiler.
Yükselen tekbir sesleri eşliğinde binlerce kişi Galata Köprüsü'ne harekete etti. Yürüyüşte; barış, adalet ve dayanışma mesajları verilirken, Filistin halkına destek sloganları da atıldı.
Kortejde, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop da yer aldı.
Takvim.com.tr editörü Fatma Gül, bölgeden tüm gelişmeleri aktardı.
TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci Takvim.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu.
Beşinci, "Emniyetin vermiş olduğu rakamlara göre; 400 bini aşkın vatandaşımız buraya geldi. Vatandaşlar dünyaya "Yeni yıla çocuklar ölürken girilemez mesajını verdiler." dedi.
Galata Köprüsü'ndeki 'Büyük Filistin Yürüyüşü' programına Karaköy'de karaya yanaşan balıkçı tekneleri de destek verdi. Türk ve Filistin bayrakları açan balıkçı tekneleri program boyunca Galata Köprüsü çevresinde bekleyişini sürdürdü.
Türkiye Gençlik Vakfının (TÜGVA) öncülüğünde, "Dünyayı uyandırıyoruz", "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa" ve "Bir güneş doğuyor" sloganlarıyla yapılan eylem için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Sultanahmet, Eminönü Yeni, Fatih ve Süleymaniye camilerinin önlerinde toplanan katılımcılar, kortejlerle Galata Köprüsü'ne yürüdü. Tarihi Gazze yürüyüşü FPV Dron ile görüntülendi.
Mazlum Filistinliler için binlerce kişi ellerini semaya açtı.
İşte o dua...
"Ya Rabbi bizi uyanık ve duyarlı eyle. Ya Rabbi imanımızı söndürtme, ezanımızı dindirme, birliğimizi, huzurumuzu bozdurtma. Bizi birbirimize düşürtme. Gazze'de direnişi başlatan İzzeddin el-Kassam başta olmak üzere şehit Haniye'ye, Yahya Sinvar'a ve şehitlik makamına ermek için tevekkülle, iman aşkı ile bekleyen annelerimize, kadınlarımıza cennet nimeti olan çocuklarımızın teslimiyetle bekleyişlerine o güzel kullarına ikram ettiğin iman nimetinden burada toplanan ellerini semaya açan bu necip millete de nasip eyle Allah'ım. Allah'ım Rabbi'miz sensin. Bizi yaşatansın. Ya Rabbi, dünyanın birçok noktasındaki mazlumların üzerinden yardımını esirgeme Allah'ım.
Duanın ardından şehitler için Fatiha Suresi okundu.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, özel açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Son dönemdeki gelişmeler umudun habercisi" dedi.
Yürüyüşte, bölgedeki insanlık dramı protesto edilirken, vatandaşlar hazırladıkları pankartlar ile Filistin'in yanında olduklarını gösterdiler. O pankartlardan birinin üzerinde "Sen evimi yıktın, toprağımı çaldın, ülkemi bombaladın ama direndiğim için suçluyum" notonun yazılı olduğu görüldü.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, şunları söyledi:
Türkiye, başından beri Filistin'in yanında ancak siyonizmin yanında olan bir kesim de var. Türkiye bu zülme dur diyor. Zulümle olmayacağını Suriye'de gördük. Sednaya Hapishanesi'nde olanları gördük. Filistin şu an işgal altında. Yerleşimciler deniyor ama onların aslında Filistinlilerin topraklarından çıkması gerekiyor. Bu zulme ortak olan Batı'nın ikiyüzlü ülkelerinin de cezalandırılması gerekiyor.
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Gazze'deki zulme şu sözlerle tepki gösterdi:
Bu izahı olmayan bir durum. Çocuklara anlatmamız gereken şey bu zihniyetin yanlış olduğu. Dünyanın bir tarafı açlıkla, zulümle tehditle karşı karşıya. Bunun ne vicdanla ne ahlakla bağdaşmadığını biliyoruz. Bütün herkes bunun farkında ama liderler bazında sesini çıkartan yok. Bir yıldır insanlar sokakta. Asıl sesini çıkarması gerekenler seslerini çıkarmıyor. Tek başına İsrail değil, İsrail için sesini çıkarmayan herkes ölen kişilerden sorumlu.
Programda bir konuşma yapan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, "Biz ayaktayız, biz uyanığız biz buradayız. Filistin ile dayanışma için buradayız Gazze'deki soykırımı lanetlemek için buradayız. Ayasofya açıldı; Emevi Camii özgürlüğüne kavuştu. Şimdi Kudüs için Mescid- i Aksa için buradayız.Filistinli kardeşlerimizi İstanbul'dan sellamlıyoruz. Suriyeli mücahitleri yürekten tebrik ediyor; gazaları da zaferleri de mübarek olsun diyor her birine buradan selamlarımızı gönderiyoruz .Kimse sanmasın ki Türkiye'ye uyuyor, kimse sanmasın ki dünyanın uyuduğu sabahta, Müslümanlar da uyuyor. Hayır biz ayaktayız. Biz dipdiriyiz; sabah kadar taze sabah kadar heyecanlıyız. Biz hep birlikte buradayız. Öfkemizle, ruhumuzla, protestolarımızla, sloganlarımızla, dualarımızla buradayız. Gazze yalnız değil, Filistin kimsesiz değil, Suriye tek başına değil. Biz varız, İstanbul var, Türkiye var. Hep yanlarında olduk inşallah hep yanlarında olacağız. Bugün Gazze'de soykırımın 453'üncü günü. 453 gündür Siyonist Nazist İsrail, Gazze'de bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları katlediyor. Siyonist Nazist İsrail Gazze'de doktorları, gazetecileri, bilim insanlarını, yardım görevlilerini, Birleşmiş Milletler (BM) görevlilerini katlediyor. Hastaneleri yıkıyor; okulları bombalıyor, üniversiteleri harap ediyor, camileri, kiliseleri hedef alıyor. Evlere, sığınaklara, hatta güvenli bölge diyerek mazlumların sığındığı yerlere alçakça saldırıyor. 453 günde, çoğu çocuk kadın 50 binden fazla kardeşimizi bu soykırımda kaybettik. Maalesef bu soykırım kimi zaman Lübnan'a, kimi zaman Suriye'ye, kimi zaman Yemen'e uzanıyor; ama devamlı surette Gazze'yi hedef alıyor" dedi.
Zulmün karşısında durup meydanı dolduranlara teşekkür eden Ceylan, "Ant olsun ki diriliş şafağı doğmuştur. Artık buradan geriye dönüş yoktur. Müjdeler olsun Ayasofya'mız açılmıştır, müjdeler olsun Şam, Emevi Camii özgürleşmiştir. Ant olsun sıra Filistin'e, Gazze'ye, Kudüs'e gelmiştir ve sırada Mescid-i Aksa vardır." diye konuştu.
Ceylan, "Ey zalimler, artık korkun. Kalplerinize korku düşsün. Zulümle payidar olunmaz. Ey zalimler, biliniz ki hepiniz yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz. Ey Gazzeli ve Filistinli kardeşlerim, bugün burada toplananlar, direniş ruhlular, Filistin sevdalıları direnin, boykot edin, dua edin, mücadele edin, hakkı haykırın çünkü şafak yakındır, zafer yakındır ve zafer inananlarındır." ifadelerini kullandı.
Filistin'deki katliamın durdurulması amacıyla yaklaşık 400 sivil toplum kuruluşunun iştirakiyle Galata Köprüsü'nde gerçekleştirilen eylemde konuşan TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci, yılın ilk sabahında şehitleri rahmetle andığını, yeise kapılmadan hürriyet mücadelesini zafere ulaştıran Suriye halkını canıgönülden kucakladığını söyledi.
Cesur Filistin halkını tüm benliğiyle selamladığını dile getiren Beşinci, "Bugün tarihi bir çağrıya kulak veren gönül köprüsünden Galata Köprüsü'ne bir yol çizen aziz milletimiz, saatler işledi, günler geçti, zaman aktı. Oyun oynarken yorulması gereken çocuklar savaştan yoruldu. Annelerin gözünde yaş, babaların dizinde derman kalmadı. Gazze'nin her metrekaresi şehit kanlarıyla sulandı, üzerine kan dökülmüş bu dava bizlere kaldı." dedi.
Beşinci, bazı şehitleri ismen anıp mücadelelerine yer verdiği konuşmasına şöyle devam etti:
"'Ezan susmaz, bayrak inmez.' diyen binler burada mı? Mazlumun, mağdurun sesi burada mı? O halde herkes duysun, herkes bilsin. Bayrakla dertleşen, toprakla birleşen, can verip devleşen birileri var. Bütün dünya şahit olsun ki başkaldırıyoruz. Bu köklü medeniyetin, bu zengin toprakların yoksul çocukları olmayı kabul etmiyoruz. İs kokmuş bu dünyaya, iz bırakmak için başkaldırıyoruz. Sözde medeni, özde barbar olan tüm güç odaklarına, katil İsrail'e, onun havarilerine, onun köpeklerine başkaldırıyoruz. Onlar ülkemize, biz dünyaya başkaldırıyoruz. İnsanlık ittifakını kuruyor, tüm dünyaya Galata Köprüsü'nden haykırıyoruz. Evet sinmiyoruz, yılmıyoruz, alışmıyoruz, korkmuyoruz, Filistin'i asla unutmuyoruz."
Filistin'de yaşanan acılara vurgu yapan Beşinci, "Aziz İstanbul'dan, İsra'nın son durağı, miracın başlangıcı, Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa'nın Rabbi'ne yemin olsun ki her yaştan ve her milletten Müslüman'ın Aksa'yı doldurup taşıracağı günler gelene kadar haklı mücadelemiz devam edecek. Dün Ayasofya'da, bugün Şam'da, bin yıldır alem-i İslam'da, şehitler otağı aziz vatanda bir güneş doğacak, zafer bizim olacak inşallah." diye konuştu.
Beşinci, yürüyüşe destek veren 400'e yakın sivil toplum kuruluşuna ve katılımcılara teşekkür etti.
Gazeteci ve yazar Sadık Albayrak da açıklamalarda bulundu. Albayrak, "Yıkılmadık ayaktayız. Allah' şükürler olsun buradayız. Şair ruhum bu imanla birlikte 300-500 sene bekle. Biz bunu beklemedik. Türkiye'nin yüzyılında İslam dünyası yeni bir hayata kavuşuyor. Yeni bir uyanışa vesile oluyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunun öncüsü olduğuna göre bu bizim için ayrıca gurur vesilesidir. Bu gençlik görülüyor. Bundan 100-120 sene evvel İstanbul'da işgal kuvvetleri vardı. Tophane bölgesinde işgal kuvvetleri var. Ancak şimdi Türk bayrağı ve Filistin bayrağı burada dalgalanıyor. Bu öldükten sonra tekrar dirilmektir. Bu hareketler Türkiye'nin yeniden dirilişine vesile olacaktır. Biz ümitvarız, yüzüncü yıla doğru emin adımlarla gidiyoruz. Ama arkadan gelen nesil daha ileriye doğru götürecek onlar daha çok koşacaklar daha çok mücadele edecekler. Biz bu inançla buradayız." dedi.
Yürüyüşe katılan Nun Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Enstitü Sosyal İcra Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak, duygularını aktardı.
Albayrak, "Yapabileceğimizin en hafifi bu herhalde. Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu duyurmak için buradayız. Burada olmaktan gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Binlerce kişi, Galata Köprüsü'nde toplandı. Takvim.com.tr, tarihi anlara anbean tanıklık ediyor.
Program öncesinde Galata Köprüsü'nü gören binalardan birine karikatürist Naci el-Ali'nin Hanzala karakterinin resmedildiği afiş asıldı.
Galata Köprüsü'nde ise programa katılanlar tarafından metrelerce uzunlukta Türk bayrağı açıldı.Köprüde 'Gazze'deki soykırımı durdurun' yazılı metrelerce uzunlukta bayrak da açıldı.
Galata Köprüsü'nde 'Özgür Filistin' afişi de açıldı.
Yürüyüşe katılan bir vatandaş, Netanyahu ve katil İsrail’e tepki gösterdi. İşkence edilen vatandaşlara sessiz kalınmaması gerektiğini belirten vatandaş, “Bütün Arap ülkerine sesleniyorum yazıklar olsun size! Uyumayın... Ayaklarında ayakkabı yok ya, yazık günah. Çadırları bombalıyorlar, orayı burayı vuruyorlar! Nereye gitsinler, memleketlerini yok ettiler! Perişan ettiniz adamları! Alçaklar, ne istiyorsunuz?" dedi.
Yürüyüşe katılmak üzere 81 ilden İstanbul'a çok sayıda vatandaşın geldiği görüldü.
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan A Haber'e yaptığı açıklamasında Gazze'yi gündemde tutmaya devam edeceklerini ifade ederek şu ifadelerle çağrıda bulundu:
"Geçen sene 7 Ekim'de başlayan mezalimin 3. Ayında böyle bir çağrıda bulunduk ve 1 Ocak sabahında Galata Köprüsü'nde 7'den 70'e bütün İstanbul'u hatta komşu illerden gelenler Filistin için ses vermeye devam etti.
Önce bölge camilerinde insanlar sabah namazlarını kıldılar dualarını ettiler ondan sonra bölge camilerinden yürüyerek Galata Köprüsü'ne akın ettiler. Çok güzel bir etkinlik oldu.
Bir yandan İsrail'in soykırımını kınadık bir yandan Türkiye'deki Sivil Toplum olarak Milli İrade olarak israil'in karşısında Filistinlilerin yanında olduğumuzu haykırdık. Bir yandan milletçe şehitlerimizi anmış olduk. Bir yandan Türkiye'de verdiğimiz şehitlerimiz var bir yandan Filistin şehitlerimiz var hepsini anmış olduk.
Bu sene bu soykırım maalesef devam ediyor. Bu soykırımın sonlanmasına dair dünya muvaffak olamadı. Kural temelli uluslarası sistem dedikleri insan hakları dedikleri BM, Uluslarası Adalet Divanı vs. Bunların hiçbirisi bu Filistin'deki soykırıma engel olamadı.
İnsanlığın vicdanının kararmaya devam ettiği bir 2024'ü yaşadık. Şimdi biz 2025'in ilk gününde 2025 de 2024 gibi olmasın diye yine dualarla yıla başlamak istiyoruz Bu soykırım bitsin diye dua etmek istiyoruz.
Şu an Gazze'de hayata dair hiçbir şey bırakmadı İsrail. Son kalan hastaneler de yıkıldı yağmalandı. Mesele sadece suçlu olduğunu düşündüğü insanlar olsa alır onları götürür Gazze'ye hakim işgalci güç. Ama insanları almakla kalmıyor binayı da yerle bir ediyor. Soykırımcı hayat hakkı tanımamaya ahdederek zulme başlıyor. Oradaki insanları öldürebildiklerini öldürmek kalanları da yaşayamaz hale getirmek… Nitekim soğuktan ölen çocukarın sayısı 10'ları buldu zaten.