İsrail, Lübnan ve İran arasında tansiyon her geçen dakika daha da yükseliyor. İsrail ve Lübnan arasında misilleme saldırıları devam ederken son olarak İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine siber saldırı düzenlediği iddia edildi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ülkedeki mevcut durumu ve İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırganlığını durdurmaya yönelik devam eden diplomatik çabaları görüştü.
Lübnan Başbakanlık Ofisi, Mikati'nin Fransa Cumhurbaşkanı Macron'la telefonda görüştüğünü duyurdu.
"İSRAİL'İN SALDIRGANLIĞINI DURDURMASI GEREK"
Görüşmede Mikati'nin, İsrail saldırganlığının durdurulması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönmesi, 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının tam olarak uygulanması ve güneydeki Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırıların önlenmesi gerektiğini ifade ettiği bildirildi.
Hizbullah'ın İsrail'in Hayfa kentine düzenlediği saldırı sonrası vurulan askeri üssün görüntüleri ortaya çıktı.
Hizbullah'tan yapılan açıklamada, Gazze'deki Filistin halkının direnişiyle dayanışmak, Lübnan ve halkını savunmak, Beyrut'taki Basta ve Nuveyri mahallelerine düzenlenen saldırılara karşılık için Hayfa kentinin güneyindeki Binyamina bölgesindeki İsrail ordusuna bağlı "Glolani Tugayı'nın eğitim üssüne İHA filosuyla" saldırı düzenlendiği kaydedildi.
"İSRAİL'İ CAYDIRACAĞIZ"
Hizbullah'ın "ülkesini, halkını" korumak için göreve hazır olduğu, "düşmanı caydırmak görevinden geri durmayacağı" bildirildi. İsrail ordusundan İHA saldırısına ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
Hizbullah yaptığı açıklamada, sivillerin askeri üslerden uzak durması çağrısında bulundu.
.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail askeri araçlarını hedef alan dron saldırısında 4 askerin öldüğünü açıkladı.
Kassam Tugayları, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin doğusunda 2 askeri araçtan oluşan İsrail keşif devriyesinin intihar dronuyla vurulması sonucu 4 İsrail askerinin öldürüldüğünü kaydetti.
Kassam, saldırıya dair görüntüleri de paylaştı.
Hizbullah'ın intikam saldırısı ardından, İsrail medyası "En acı gece" ifadelerini kullanıldı. Öte yandan bazı kaynaklar İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'den haber alınamadığını bildirildi.
Hizbullah: Golani Tugayı’na ait bir eğitim kampına yönelik, Beyanina’da bir dizi İHA saldırısı düzenledik.
İsrail'in merkezindeki bir noktaya patlayıcı yüklü insansız hava aracıyla (İHA) düzenlenen saldırıda 4'ünün durumu kritik en az 67 kişinin yaralandığı ifade edilerek, hava savunma sistemlerinin hava aracını tespit etmediği, saldırı alarmlarının çalmadığı bildirildi.
Haaretz'in haberine göre, Hayfa'nın güneyindeki Kayserya kenti yakınlarındaki Binyamina bölgesine patlayıcı yüklü kamikaze tipi İHA isabet etti.
İsrail ordusunun, Lübnan'dan ateşlendiğini öne sürdüğü İHA saldırısında, savunma sistemlerinin aracı tespit etmediği, saldırı alarmlarının çalmadığı kaydedildi.
İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, yaptığı açıklamada, sağlık ekiplerinin 4'ünün durumu kritik, 12'si orta ve ağır olmak üzere toplam 67 yaralıya müdahale ettiğini duyurdu.
Sosyal medyada, bölgeye çok sayıda ambulans ve helikopterin sevk edildiği görüntüler paylaşıldı.
Görüntülerde çok sayıda İsrail askeri bulunmasına rağmen ordu, saldırının düzenlendiği yerin askeri nokta olup olmadığına ilişkin henüz açıklama yapmadı.
Pentagon'dan yapılan resmi açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Joe Biden’ın emriyle ABD, İsrail’e bir THAAD (Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma) bataryası ve ilgili Amerikan personelini konuşlandırıyor.
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra ilinin güney kırsalında zırhlı iş makineleriyle sınırı geçerek oluşturdukları mevziye iki tank konuşlandırdı.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, İsrail güçlerine ait iki zırhlı iş makinesi, dün Suriye topraklarına geçerek Kuneytra'nın güneyinde Kavdana köyünün yakınlarında mevzi oluşturdu.
İsrail güçleri, geniş bir alandaki kazılan mevzi için toprak barikatlar inşa ederek buraya iki tank konuşlandırdı.
Söz konusu mevzi yakınındaki Tel Hara Tepesi'nde Rus askerlerine ait nokta bulunuyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 42 bin 227 sivilin hayatını kaybettiğini, 98 bin 464 sivilin ise yaralandığını duyurdu. Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 373 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 42 bin 227’ye, yaralı sayısının 98 bin 464'e yükseldiği kaydedildi.
İran'ın 1 Ekim'de İsrail'e düzenlediği füze saldırısının yaklaşık 53 milyon dolarlık (200 milyon şekel) hasara yol açtığı öne sürüldü.
İsrail merkezli Yedioth Ahronot gazetesinin İsrail Vergi Dairesinin verilerine dayandırdığı haberine göre, İran saldırısı İsrail'de 150 ila 200 milyon şekel aralığında hesaplanan bir tahribata yol açtı.
Haberde, İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’ye başlattığı saldırılardan bu yana İsrail’de görülen en ağır hasarın İran’ın 1 Ekim’de düzenlediği saldırıyla oluştuğu ileri sürüldü.
Hizbullah yaptığı açıklamada, sınıra yakın Ramiye beldesindeki Tel el-Mudevver bölgesinde İsrail askerleriyle çatıştıklarını kaydetti.
Ülkeye sızma girişiminde bulunan İsrail askerlerinin engellendiği belirtilen açıklamada, çıkan çatışmada İsrail askerlerinden ölen ve yaralananların olduğu belirtildi.
Hizbullah yaptığı başka bir açıklamada ise gece boyunca İsrail'in kuzeyindeki askeri mevzileri hedef aldığını duyurdu.
İsrail'in kuzeyindeki Zarit ve Hillet Verde bölgelerinde konuşlu İsrail askerlerinin bulunduğu gruplara roketli saldırılar düzenlendiği ifade eden açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki Milya ve Şomera yerleşim bölgelerinin de roketlerle vurulduğu kaydedildi.
İsrail'in soykırım uyguladığı Gazze'de çalışan gönüllü doktorlar ve hemşireler, görev yaptıkları hastanelerde şahit oldukları "dehşeti" anlatırken hemen hemen her gün başından ya da göğsünden vurulmuş çocuklar gördüklerini söyledi.
New York Times gazetesinin haberine göre, Gazze'de görev yapan doktorlar İsrail'in saldırıları sırasında şahit oldukları "dehşet verici" durumları anlattı.
Gazze'deki Han Yunus bölgesinde Avrupa Hastanesi'nde mart ve nisanda iki hafta görev yapan travma cerrahı Dr. Sidhwa, ilk olarak çocukların katledilmesini sadist bir askerin işi olduğunu düşündüğü söyledi. Ancak daha sonra diğer hastanelerde görevli gönüllü doktorlardan da aynı tespitleri dinlediğini aktaran Sidhwa, bunun üzerine Gazze'deki soykırımın boyutlarını ortaya koymak için gönüllü sağlıkçılar, uydu verileri, Gazze Sağlık Bakanlığı ve insani yardım kuruluşlarından bilgiler topladı.
Dr. Sidhwa, Gazze'ye yönelik benzeri görülmemiş saldırılar yapıldığına işaret ederek, "Ukrayna ve Haiti'de gönüllü olarak çalıştım. Şiddet gördüm ve çatışma bölgelerinde bulundum. Ancak Gazze'deki bir hastanede çalışırken nerdeyse her gün başından ya da göğsünden vurulmuş bir çocuk gördüm ve bunların neredeyse tamamı hayatını kaybetti." dedi.
Gönüllü 65 sağlık çalışanından 44'ü Gazze'de başından ya da göğsünden vurulmuş birden fazla küçük yaşta çocuk gördüğünü ifade etti. Sağlıkçılardan 12'si de düzenli olarak acil servislerde çocuk tedavi ettiğini belirtti.
ABD'li doktor Dr. Mohamad Rassoul Abu-Nuwar, bulunduğu hastanenin acil servisinde çok sayıda çocuk tedavi ettiğine dikkati çekerek, "Acil serviste bir gece dört saat içinde, kafatasında tek kurşun yarası olan 5 ila 12 yaşları arasında 6 çocuk gördüm." diye konuştu.
Acil servis hemşiresi Nina Ng, "Ateşli silahla yaralanan çocuklar, yer, ekipman, personel ve destek yetersizliği nedeniyle çoğu zaman kan kaybından hastanenin zemininde tedavi ediliyordu. Birçoğu kurtarılamadı." dedi.
Ortopedi ve el cerrahı Dr. Mark Perlmutter ise "Hem başından hem de göğsünden vurulan birkaç çocuk gördüm." ifadesini kullandı.
Plastik cerrah Dr. İrfan Galaria da acil serviste kafalarından tek kurşunla vurulmuş, yaşları 5 ila 8 arasında değişen yaklaşık dört ya da beş çocukla ilgilendiklerini ancak hepsinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Doktor Rania Afaneh, "Çenesinden vurulmuş bir çocuk gördüm. Vücudunun başka hiçbir yeri etkilenmemişti. Tamamen uyanıktı ve neler olup bittiğinin farkındaydı. Kırık bir emme ünitesiyle kanı çekmeye çalışırken kendi kanında boğulurken bana bakıyordu." diye konuştu..
ÇOCUKLAR GENELDE KAFASINDAN VURULUYORDU
Ortopedi cerrahı Dr. Khawaja Ikram, şahit olduğu dehşeti anlatırken "Bir gün acil servisteyken her birinin kafasında tek bir kurşun deliği olan 3 ve 5 yaşlarında iki çocuk gördüm. Kendilerine İsrail'in Han Yunus'tan çekildiği söylenmiş. Bu yüzden evlerine geri dönmüşler. İsrailli keskin nişancı ikisini de vurmuş." dedi.
Anestezi uzmanı ve yoğun bakım doktoru Ahlia Kattan, başından vurulmuş 18 aylık küçük bir kız çocuğu gördüğünü, bir başka anestezi uzmanı Dr. Ndal Farah da çocukların genelde kafasında vurulduğunu belirterek, bunların bir çoğunun tedavisinin mümkün olmadığını ifade etti.
Farah, ameliyatları örtü veya cerrahi önlük olmadan yaptıklarını ve tek kullanımlık olması gereken ekipmanları yeniden kullandıklarını dile getirerek, "Başka savaş bölgelerinde de bulundum ancak bu gördüğüm her şeyden kat kat daha kötüydü." ifadesini kullandı.
Tedavi ettiği nerdeyse her hastada yetersiz beslenmeye dair kanıtlar olduğunu aktaran Dr. Nahreen Ahmed ise hastalarının yaralarının iyileşmesinin normalden uzun sürdüğünü ya da hastalığın daha hızlı yayıldığını söyledi.
Çocuk doktoru Dr. Aman Odeh, doğumhanedeki annelerin yetersiz beslenme, stres ve enfeksiyon nedeniyle erken doğum yaptığını, sütlerinin az olduğunu vurgularken, Dr. Deborah Weidner Genel, "Hastalar çok zayıftı. Pantolonlarının çok büyük olduğunu ve kemerlerinin sıkılmış olduğunu görebiliyordum." dedi.
GÖNÜLLÜ SAĞLIKÇILAR, ÇOCUKLARIN İNTİHARA MEYİLLİ OLDUĞUNU GÖZLEMLEDİ
Gazze'de görev yapan 52 sağlık çalışanı, küçük çocukların çoğunda psikiyatrik sıkıntı gözlemlediklerini ve bazılarının intihara meyilli olduğunu ya da ölmeyi dilediğini söyledi.
Acil tıp doktoru Dr. Mimi Syed, "Vücudunda büyük yanıklar olan 4 yaşındaki bir kız çocuğu tamamen kendinde değildi. Gözlerini boşluğa dikmiş, kendi kendine ninni mırıldanıyordu. Ağlamıyordu ama titriyordu ve tam bir şok içindeydi." diye konuştu.
“Neredeyse her türlü tıbbi ekipmanı tekrar kullandık" diyen Syed, bu durumun enfeksiyonlara neden olduğunu söyledi. Syed, "Antibiyotik yoktu. Çoğu zaman akan suyumuz bitti ve hastanede elektrik kesildi. Ellerimizi yıkayamıyorduk." diye konuştu.
Akciğer ve yoğun bakım doktoru Mohammed Al-Jaghbeer, uygun hijyenik malzemelerin eksikliğinden dolayı birçok yaranın enfekte olduğunu kaydederek, "Kariyerimde ilk kez yaralardan çıkan sinek kurtlarını gördüm." dedi.
Pediatrik yoğun bakım doktoru Arham Ali, "aç annelerin" yeni doğan çocuklarını beslemek için "mama dilenerek" yoğun bakıma geldiğini söyledi ve "Sadece birkaç saat veya birkaç gün önce doğmuş bebekler hastaneye ciddi şekilde susuz, enfekte ve hipotermik olarak getiriliyordu. Birçok bebek, yüzde 100 önlenebilir ölümler olan bu durumlardan dolayı öldü." ifadesini kullandı.
Acil ve kritik bakım hemşiresi Abeerah Muhammad, kadınların ve kızların çadır artıklarını, bez, havlu ve bez parçalarını hijyenik ped olarak kullandıklarını anlatırken yanık ve yara yoğun bakım hemşiresi Monica Johnston, görev aldığı dönemde kabul edilen yeni çocukların neredeyse hepsinin hayatını kaybettiğini belirtti. Johnston, uygun beslenme, enfeksiyon kontrol yetenekleri ve yeterli malzemeye sahip olunması halinde bu ölümlerin neredeyse hepsinin önlenebileceğini söyledi.
Yeni doğum yapan bir annenin, doğum yaptıktan iki saat sonra taburcu edildiğini kaydeden Johnston, "Birkaç gün sonra hastaneye yürürken onu gördüm ve yeterli süt üretemediği için bana bebek maması vermem için yalvarıyordu." dedi.
Acil hemşiresi Brenda Maldonado, bebekler ve çocukların patlayıcı kaynaklı barut yanıklarıyla geldiklerini ifade ederek, "Bu yanıklar çok acı vericiydi. Yaralarına sürmek için uygun ağrı kesicilerimiz veya yanık merhemlerimiz yoktu." diye konuştu.
Anestezist ve yoğun bakım doktoru Ahlia Kattan, birçok genç hastanın enfekte uzuvlarının kesildiğini, hijyen ve beslenme eksikliği kaynaklı zayıf yara iyileşmesinin daha fazla uzuv kesilmesine yol açtığını dile getirdi.
Venezuela, İsrail'in saldırıları nedeniyle Suriye'ye sığınan Lübnanlılar için 14 ton insani yardım gönderildiğini duyurdu.
Dışişleri Bakanı Yvan Gil, açıklamasında, bağışın Venezuela halkı tarafından sağlandığını belirterek, 14 tonu aşkın insani yardımın kısa sürede ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacağını bildirdi.
La Guaria eyaletine bağlı Maiquetia kentindeki Simon Bolivar Uluslararası Havaalanı'nda gerçekleştirilen törene Dışişleri Bakanlığının Asya, Orta Doğu ve Okyanusya'dan sorumlu Bakan Yardımcısı Tatiana Pugh ile Lübnan ve Suriye büyükelçileri Elias Lebbos ve Kenan Zaher Al Deen katıldı.
Yardımların Suriye'ye sığınan Lübnanlılara aktarılacağı bilgisi paylaşıldı. Uçağın birkaç saat içerisinde Suriye'ye inmesi bekleniyor.
Venezuela Dışişleri Bakanı Gil, açıklamasında, "Devlet Başkanı Nicolas Maduro Filistin, Lübnan, İran ve Suriye halkıyla dayanışma içerisindedir ve İsrail'in saldırıları karşısında onların yalnız olmadıklarını bilmesini istiyor." ifadesini kullandı.
Venezuela halkı, başkent Caracas'a bağlı Plaza Bolivar önündeki Sarı Ev'de savaştan kaçan Lübnanlılar için yardım kampanyası başlatmıştı.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi. ABD Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Austin'in görüşmede "İsrail güçlerinin Lübnan'daki BM barış gücü mevzilerine ateş açması ve iki Lübnan askerinin ölümüne dair haberlerden duyduğu derin endişeyi dile getirdiği" kaydedildi.
Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güvenliğinin sağlanmasının önemini vurgulayan Austin'in, "En kısa sürede Lübnan'daki askeri operasyonlardan diplomatik bir yola dönüş ihtiyacını yinelediği" aktarıldı.
"Bakan Austin ayrıca Gazze'deki vahim insani durumu da gündeme getirdi ve bu durumun düzeltilmesi için adımlar atılması gerektiğini vurguladı" denilen açıklamada, "Bakan Austin, ABD’nin İsrail'in güvenliğine olan kalıcı ve sarsılmaz bağlılığını bir kez daha teyit etti" ifadeleri kullanıldı. Austin'in ayrıca tüm rehinelerin mümkün olan en kısa sürede evlerine dönmesi gerektiğini belirttiği kaydedildi.
Hamas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'deki İsrailli esirleri geri getirme vaadinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen esirlerin akıbetinin hala meçhul olduğunu belirtti.
Hamas, Gazze'de öldürülen ve İsrail ordusu tarafından geçen eylül ayında Refah'ta bir tünel içinde cesetleri bulunan 6 İsrailli esirin isimleri ve fotoğraflarının yer aldığı bir video yayınlayarak esir ailelerine seslendi.
Videoda, Netanyahu'nun, Hamas'a askeri baskı uygulayarak ve soykırım yoluyla esirleri geri getirme sözü verdiği ancak "o meşum vaat" nedeniyle esirlerin ölü olarak döndüğü ve akıbetlerinin de meçhul olduğu ifade edildi.
İSRAİLLİ ESİRLERİN AİLELERİ, NETANYAHU'YU ESİRLERİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU TUTMUŞTU
İsrail ordusu, 1 Eylül'de Gazze Şeridi'nin Refah kentinde bir tünelde 6 İsrailli esirin cesedine ulaşıldığını açıklamıştı.
Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu platform, son olarak "Gazze-Mısır sınır hattındaki Philadelphi Koridoru'nda işgali sürdürmekte ısrar eden ve esir takası anlaşmalarını baltalayan" Netanyahu'yu esirlerin ölümünden sorumlu tutmuştu.
Netanyahu ise hükümetin kalan esirlerin serbest bırakılması için anlaşmaya varmakta kararlı olduğunu savunmuş ve anlaşma sağlanamamasının sorumlusunun Hamas olduğunu iddia etmişti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta bölgesindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda 6 Filistinli yaşamını yitirdi.
Görgü tanıklarının AA'ya verdiği bilgilere göre, İsrail ordusu Nusayrat Mülteci Kampı'nda yer alan Ebu Dellal ailesinin evini hedef aldı.
Saldırıda 6 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ayrıca Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda da hava ve topçu saldırıları düzenledi.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 42 bin 175 Filistinli öldü, 98 bin 336 kişi yaralandı.
Enkazda halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
Soykırımcı İsrail ordusu Gazze ve Lübnan'da yüzlerce hedefi vurdu.
İran ile Rusya arasındaki yeni bir iş birliği daha medyaya yansıdı. İran’ın yarı resmi Tasnim Haber Ajansı, İran’a ait yerli yapım “Kevser” ve “Hudhud” adlı 2 uydunun fırlatılmak üzere Rusya’ya gönderildiğini duyurdu.
Haberde özel bir şirket tarafından üretilen uyduların fırlatılma tarihlerine ilişkin bilgi verilmezken, 2019 yılında yapımına başlanan Kevser uydusunun yüksek çözünürlüklü görüntü alma kapasitesine sahip olduğu ve tarım, doğal kaynaklar, çevre ile kriz yönetimi gibi alanlarda kullanılmak üzere tasarlandığı bildirildi. Haberde, Hudhud uydusunun ise karasal bağlantıların sınırlı olduğu uzak bölgelerde uydu iletişim ağları ve akıllı cihazlar için iletişim hizmetleri sağlamak amacıyla geliştirilmiş küçük boyutlu bir telekomünikasyon uydusu olduğu belirtildi.
İsrail Ordu Radyosu X hesabı üzerinden yapılan açıklamada, "ABD, İran tehditlerine karşı hazırlık olarak THAAD hava savunma sistemini İsrail'e konuşlandırdı." ifadeleri kullanıldı.
Hizbullah'tan yapılan açıklamada, Tel Aviv'in banliyölerinin "kamikaze dronlarla" hedef alındığı belirtildi. Hizbullah, Golan Tepeleri'ndeki Maaleh Golani askeri üssüne de "roketle” saldırdığını duyurdu. Hizbullah, başka bir açıklamasında, kuzeydeki Celil bölgesinde bulunan Kfar Giladi yerleşim birimindeki İsrail güçlerinin toplandığı bölgeyi roketlerle vurduğunu bildirdi.
İsrail Kanal 12 televizyonu da Lübnan’ın güneyinden Golan Tepeleri'ne 10 roket fırlatıldığını, bazılarının imha edildiğini, bazılarının açık alanlara düştüğünü belirtti.Roket saldırılarında herhangi bir yaralanma olmadığı ifade edildi.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 7 gündür devam eden kara saldırılarında bomba yüklü robotları kullandığı belirtildi.
İsmini açıklamayan güvenlik kaynağından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki kara saldırılarında daha fazla can ve mal kaybına yol açmak için patlayıcı yüklü robotları kullandı.
Cibaliya Mülteci Kampı'nın batısındaki El-Faluca Mahallesi'nde 2 gün önce bu robotların kullanılması sonucu birkaç evden oluşan bir yerleşim alanı tamamen yıkıldı.
Söz konusu kaynak, bomba yüklü robotların, evlerin arasında hareket ettiğini ve İsrail ordusu tarafından uzaktan kumanda edildiğini, patlamanın ise yine uzaktan kumanda yöntemiyle ya da Filistinli direniş gruplarının hedef alması sonucu gerçekleştiğini kaydetti.
Robotların, bir yerleşim bölgesini yıkabilecek patlayıcı güce sahip olduğunu kaydeden kaynak, bu silahın ilk defa mayıs ayında Cibaliya Mülteci Kampı'nın karadan işgal sürecinde kullanıldığını, Filistinli direnişçilerin, içinde askerlerin olduğunu düşündükleri bir personel aracını hedef alması sonucu bölgede büyük bir patlama meydana geldiğini ve daha sonra bunun aslında bomba yüklü bir robot olduğunun anlaşıldığını dile getirdi.
Katar merkezli Al Jazeera Televizyonu 22 Mayıs'ta Cibaliya'daki kara saldırılarında kullanılan bomba yüklü robotların videosunu yayınlamıştı.
İsrail ordusu, mayıs ayında 20 gün boyunca Cibaliya Mülteci Kampı'na karadan saldırmış ve geride büyük bir yıkım bırakarak bölgeyi terk etmişti.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun bölgelerine yönelik sıkı kuşatması ve kara saldırıları 7. gününde sürüyor.
İsrail ordusu, Lübnan'dan Hayfa Körfezi ve kuzeydeki Yukarı Celil bölgesine 35 roket fırlatıldığının tespit edildiğini, bazı roketlerin engellendiğini, bazılarının ise bölgeye düştüğünü bildirdi.
Ordunun X hesabından yapılan açıklamada, Lübnan’dan ülkenin kuzeyindeki Hayfa Körfezi ile Yukarı Celil bölgesine 35 roket fırlatıldığının tespit edildiği belirtildi.
Roketlerden bazılarını engellendiği, bazılarının ise bölgeye düştüğüne yer verilen açıklamada daha fazla ayrıntı paylaşılmadı.
Açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki Akka ve Hayfa Körfezi ile Yukarı Celil’deki birçok yerleşim yerinde sirenlerin çaldığı kaydedildi.
Hizbullah'tan yapılan açıklamada ise Hayfa'nın kuzeyindeki Zofolon askeri sanayi üssünün çok sayıda roketle vurulduğu, Misgav Am yerleşim birimindeki bir askeri grubun "topçu mermileriyle" bombalandığı belirtildi.
Hizbullah, mensuplarının, Hayfa'nın batısındaki Kiryat Eliezer hava savunma üssüne kamikaze dronlar ile saldırı düzenlediğini ve hedeflerin "hassas" şekilde vurulduğunu kaydetti.
İsrail ordusunun Lübnan'a son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 26 kişinin öldüğü, 144 kişinin yaralandığı bildirildi.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun 8 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü ve son dönemde şiddetini artırdığı saldırılara ilişkin bilgi verildi.
SON 24 SAATTE 26 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Son 24 saatte İsrail ordusunun çoğunluğu güney bölgelerinde olmak üzere Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarında 26 kişinin daha hayatını kaybettiği, 144 kişinin de yaralandığı aktarıldı.
İsrail'in 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 2 bin 255'e, yaralananların sayısının ise 10 bin 524'e yükseldiği kaydedildi.
YÜZ BİNLERCE KİŞİ YERİNDEN EDİLDİ
İsrail bombardımanı nedeniyle ülke içerisinde yüz binlerce kişi yerinden oldu. Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Suriye'ye 10 binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) katkıda bulunan aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülke, ortak bir bildiri yayımlayarak İsrail’in UNIFIL'e saldırılarını kınadı.
BM’nin Polonya Daimi Temsilciliğinin öncülüğünde hazırlanan ve sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, UNIFIL'in korunması çağrısı yapıldı.
Açıklamada, bildiriye imza atan 34 ülkenin UNIFIL misyonuna verdiği kuvvetli desteğe vurgu yapılarak, “Son olayları kınıyoruz. UNIFIL'in misyonuna saygı gösterilmesi ve personelinin güvenliğinin sağlanması çağrısında bulunuyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Özellikle bölgede tansiyonun arttığı bir zamanda UNIFIL’in rolünün önemine dikkati çekilen bildiride, İsrail’in saldırılarının derhal durdurulması ve sorumlular hakkında inceleme başlatılması istendi.
İran Sivil Havacılık Kurumu Sözcüsü Cafer Yazerlu, uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla cep telefonu haricindeki tüm elektronik haberleşme cihazlarının yolcu uçaklarına alınmasının yasaklandığını açıkladı.
İran, Lübnan'a yönelik gerçekleşen saldırıların ardından elektronik haberleşme cihazlarını kapsayan yeni bir yasak getirdi. İran Sivil Havacılık Kurumu Sözcüsü Cafer Yazerlu yaptığı açıklamada, uçuş güvenliğini sağlamak amacıyla cep telefonu haricindeki çağrı cihazı ve telsiz gibi tüm elektronik haberleşme cihazlarının yolcu uçaklarına alınmasının yasaklandığını bildirdi. Uçakla seyahat edecek olan yolcuları uyaran Yazerlu, çağrı cihazları ve telsizlere getirilen yasağın uçağın kargo ve kabin bölümlerini de kapsadığını belirterek, yolculardan söz konusu cihazları uçağa getirmemeleri çağrısı yaptı.
İsrail ordusunun, Lübnan'ın güney ve kuzey bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında 5 kişi öldü, 23 kişi yaralandı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, ülkenin güneyindeki, Cebel-i Lübnan vilayetine bağlı Barca beldesine düzenlediği saldırıda ilk belirlemelere göre 4 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin de yaralandığı belirtildi.
Açıklamada, İsrail'in ayrıca Hristiyanların yoğunlukta yaşadığı Beyrut’un kuzeyindeki Keservan bölgesinde bir eve düzenlediği saldırıda da ilk belirlemelere göre 1 kişinin öldüğü, 9 kişinin yaralandığı aktarıldı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 229 kişi öldü, 10 bin 380 kişi yaralandı.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-KassamTugayları ile İslami Cihad Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail güçleri ve askeri araçlarını hedef alan saldırılarında çok sayıda askerin öldüğünü açıkladı.
Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri, sosyal paylaşım platformu Telegram hesaplarından yaptıkları açıklamada konuya ilişkin bilgi verdi.
Kassam Tugayları, Cibaliya Mülteci Kampı'nın batısındaki İletişim Kavşağı yakınındaki bir eve saldırı girişiminde bulunan 15 İsrail askerinden oluşan bir piyade gücüne patlayıcılarla düzenledikleri saldırı sonucu İsrail askerlerinden ölen ve yaralananların olduğunu bildirdi.
Kassam, Gazze şehrinin kuzeyindeki El-Haznedar yakıt istasyonu yakınında İsrail ordusuna ait bir personel taşıyıcısı ile Et-Tevam bölgesinde İsrail ordusuna ait bir "Merkava" tankını "Yasin 105" füzeleriyle vurduklarını duyurdu.
Kudüs Seriyyelerinden yapılan açıklamada, Gazze şehrinin kuzeyindeki Saftavi bölgesine giren bir İsrail askeri aracının yüksek patlayıcı varil bombasıyla havaya uçurulduğu belirtildi.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Radine, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine üst üste yedi gündür düzenlediği ağır saldırılara ilişkin, ABD yönetimine "Tel Aviv'i saldırganlığını durdurmaya zorlaması ve onu desteklemeyi bırakması" talebinde bulundu.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre, Ebu Radine, "ABD yönetiminin yapması gereken, stratejik müttefiki işgalci İsrail'i Gazze Şeridi ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılarını durdurmaya, uluslararası meşruiyete uygun kararlara ve uluslararası mahkemelerin kararlarına uymaya zorlamak." dedi.
"ABD, bölgeyi ateşe sürükleyen ve sonuçlarına kimsenin katlanamayacağı kapsamlı bir patlamaya yol açan cani suçlarını sürdürmesi için İsrail'i desteklemeyi bırakmalı." diyen Eb Radine, sonuncusu Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yedi gündür üst üste devam eden kuşatma, tehcir ve cani saldırılar başta olmak üzere, İsrail'in Gazze Şeridi ve Kudüs dahil Batı Şeria'da devam eden katliamlarından ABD'yi sorumlu tuttu.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun bölgelerine yönelik sıkı kuşatması ve kara saldırıları 7. gününde sürüyor.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 42 bin 175 Filistinli öldü, 98 bin 336 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail basını Lübnan'dan atılan roketler dolayısıyla İsrail'de iki kişinin yaralandığını bildirdi. Kanal 12'nin aktardığına göre, acil servis ekipleri, iki kişinin Akka yakınlarındaki Mak'r kavşağında yaralandığını bildirdi.
Lübnan'da Hizbullah güçleri, İsrail'in Hayfa kentinin güneyinde bulunan patlayıcı madde üreten bir fabrikaya füzeli saldırı düzenlediklerini bildirdi.
Hizbullah'a yakın Al-Mayadeen televizyon kanalının Hizbullah'ın operasyon odasından aktardığına göre, gece boyunca İsrail ordusuna yönelik çeşitli saldırılar düzenlendi.
İsrail'in kuzeyindeki Hayfa kentinin güneyinde bulunan "7200 Üssü"ndeki bir patlayıcı madde fabrikasına füze saldırısı düzenlendiği belirtilirken, haberde can kaybı ya da maddi hasara ilişkin bilgi verilmedi.
İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'ndeki Homa Askeri Üssü ve Arab Aramshe olarak da bilinen İsrail'in kuzeyindeki Ceradih bölgesinin füzelerle hedef alındığı ifade edildi.
Yine İsrail'in kuzeyindeki Zarit bölgesinde İsrail askerlerinden oluşan bir grubun topçu atışlarıyla doğrudan hedef alındığı aktarıldı.
Ayrıca, Haya, Taberiyye ve Akka'da çeşitli askeri mevzilere füze saldırıları düzenlendiği kaydedildi.
Ayrıca, gece boyunca Lübnan'ın güneyinden ülkeye girmeye çalışan İsrail ordusundan askeri araçlara Hizbullah mensuplarının karşılık verdiği ve çatışmalar yaşandığı belirtildi.
