İsrail Lübnan'a yönelik saldırılarına devam ederken Tahran ile Tel Aviv arasında da tansiyon yükseliyor. İsrail Lübnan'ın başkenti Beyrut'a yönelik saldırıları artırırken Tel Aviv'e yüzlerce füze gönderen İran'a ne zaman misilleme yapılacağı merak ediliyor.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, "Kısa bir süre önce, Suriye'den gelen bir insansız hava aracı, İsrail hava sahasını ihlal etti ve Golan Tepeleri'nin kuzeyindeki açık bir alana düştü." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, düşen İHA nedeniyle herhangi bir yaralanma kaydedilmediği ve sirenlerin çaldığı kaydedildi.
İsrail ordusu, son olarak geçen eylül ayında Suriye'den gelen bir insansız hava aracının tespit edildiğini duyurmuştu.
LÜBNAN'DAN FIRLATILAN İHA TEL AVİV'DE BİR BİNADA HASAR YOL AÇTI
İsrail ordusu, Lübnan'dan fırlatılan iki İHA'dan birinin imha edildiğini, Tel Aviv'in kuzeyinde bulunan Herzliya'da düşen iHA nedeniyle de bir binanın hasar gördüğünü açıkladı.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları sürerken, Hizbullah’tan İsrailli sivillere uyarı geldi. Hizbullah’tan yapılan açıklamada, İsrail ordusunun ülkenin kuzeyindeki yerleşimcilerin evlerini askeri amaçlarla kullandığı belirtilerek, İsrail ordusunun Hayfa, Tiberya, Akka gibi işgal altındaki büyük şehirlerdeki mahallelerde askeri üslerinin bulunduğu kaydedildi.
Askeri birliklerin yakınında bulunmanın siviller için risk oluşturduğu ifade edilen açıklamada, "İsraillileri hayatlarını korumak için bu askeri birliklerin yakınında bulunmamaları konusunda uyarıyoruz" denildi.
Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde Fırat Nehri'nin batı yakasında konuşlu İran destekli gruplar ile ABD güçleri arasında karşılıklı saldırı düzenlendi.
AA'nın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Fırat Nehri'n batı yakasında konuşlu İran destekli gruplar, yerel saatle 22.00'de ABD güçlerinin konuşlandığı Koniko Gaz Tesisi'ne roket saldırısı gerçekleştirdi.
ABD üssünün bulunduğu bölgede güçlü patlamalar duyulurken, saldırıda zayiat olup olmadığı bilinmiyor.
Üste konuşlu ABD güçleri de İran destekli grupların varlık gösterdiği Havicet Sakır köyüne top atışı gerçekleştirdi.
AİDİYETİ BİLİNMEYEN SİHA, BİR ARACI VURDU
Kaynaklar, aidiyeti bilinmeyen silahlı insansız hava aracının (SİHA) Fırat Nehri'nin batısındaki Mihkan beldesinde İran destekli gruplara ait bir aracı hedef aldığını belirtti.
Saldırıda 2 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı bildirildi.
Fırat Nehri'nin doğusunda kalan Deyrizor ili toprakları, ABD destekli terör örgütü PKK/YPG'nın işgalinde bulunuyor.
Deyrizor il merkezi ve diğer kırsal bölgeler ise Esed rejimi ve İran destekli grupların kontrolünde bulunuyor.
İsrail Ordu Sözlüsü yaptığı açıklamada şunu söylediler. Tel Aviv'e düzenlenen drone saldırısının ardından, ülkenin merkezindeki kısa bir süre önce aktive edilen uyarıların ardından, iki insansız hava aracının Lübnan topraklarından geçtiğini tespit ettik.
Kamala Harris'in "Şunu herkese söyleyeyim başkan olarak Amerika'nın çıkarlarını İran ve İran destekli teröristlerden savunmak için gerekli olan tüm adımları atmaktan asla çekinmeyeceğim ve İran'ın bir nükleer silah edinmesine asla izin vermeyeceğim. Diplomasi bu hedefe ulaşmak için benim tercih ettiğim yoldur ancak tüm seçenekler masada" ifadelerini kullandı.
Hizbullah cephe hattından video paylaştı. İşte Hizbullah'ın Hayfa'yı vurduğu anlar.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun 8 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü ve son dönemde şiddetini artırdığı saldırılara ilişkin bilgi verildi.
Son 24 saatte İsrail ordusunun çoğunluğu güney bölgelerinde olmak üzere Lübnan'a 57 hava saldırısı düzenlediği belirtilerek, saldırılarda 60 kişinin daha hayatını kaybettiği, 168 kişinin de yaralandığı aktarıldı.
Açıklamada, İsrail'in 8 Ekim'den bu yana Lübnan'a 9 bin 588 saldırı düzenlediği ifade edildi.
İsrail'in 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 2 bin 229'a, yaralananların sayısının ise 10 bin 380'e yükseldiği kaydedildi.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'den, Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) bağlı unsurları hedef almaması gerektiğini belirtti.
ABD Başkanı Biden, Beyaz Saray'da düzenlediği ve kasırgaların bıraktığı yıkımla mücadele kapsamında yapılan brifingde gündeme dair soruları yanıtladı.
Biden, "İsrail'in BM barış gücü unsurlarını vurmaya son vermesini istiyor musunuz?" şeklindeki soruya, "Kesinlikle, elbette." diye yanıt verdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Silahsızlanma Yüksek Temsilcisi Izumi Nakamitsu, İsrail'ın artan saldırılarının sadece silahsızlanma alanında kaydedilen başarıları değil, tüm uluslararası hukuka dayalı düzeni etkilediğini belirtti.
Nakamitsu, AA muhabirinin "BM İnsan Hakları Konseyi'nin bir raporu, İsrail ordusunun Gazze'de yoğun nüfuslu alanlarda kapsamlı patlayıcı silahları kullanarak defalarca savaş hukukunu ihlal etmiş olabileceğine işaret ediyor. Aynı zamanda, bağımsız örgütler, Ekim 2023'ten Haziran 2024'e kadar İsrail'in Gazze Şeridi'ne 70 bin ton bomba attığını, bunun İkinci Dünya Savaşı sırasında Dresden, Hamburg ve Londra'ya atılan bombalardan daha fazla olduğunu belirtiyor. Bu, ABD'nin Hiroşima'yı yok eden nükleer bombasının hemen hemen 5 katı. Sizce İsrail'in şimdi bölgede de yayılan sistematik saldırıları, silahsızlanma alanında tarihsel olarak kaydedilen başarıları nasıl etkiliyor?" sorusunu yanıtladı.
İsrail'in saldırılarının sadece silahsızlanma alanında kaydedilen başarıları etkilemediğini kaydeden Nakamitsu, "İsrail'in saldırıları tüm uluslararası hukuka dayalı düzeni etkiliyor." açıklamasında bulundu.
Nakamitsu, üye ülkelerin uluslararası hukuk ve BM Şartı'na saygı duymaya dönmesi gerektiğini söyledi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk ile diğer BM birimlerinin de aynı görüşte olduğunu aktaran Nakamitsu, "Çok açık bir mesaj var, uluslararası hukuka olan saygıyı tekrar inşa etmemiz gerekiyor." dedi.
- "Endişe duyuyoruz"
"Bu durumdan endişe duyuyor musunuz?" sorusuna ise Nakamitsu, "Kesinlikle evet." cevabını verdi.
Yoğun nüfuslu alanlarda büyük patlayıcı silahların kullanımına ilişkin özel çalışmalar yürüttüklerini belirten Nakamitsu, bu tür silahların ayrım gözetmeksizin sivil toplum üzerinde etkili olduğunu vurguladı.
Nakamitsu, söz konusu silahların büyük kentsel alanlarda hiçbir şekilde kullanılmaması için birçok ülkeyle çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Diğer taraftan artan nükleer risk ve retoriğe karşıda uyarıda bulunan Nakamitsu, buna son verilmesi ve tehlikeli gidişattan dönülmesi gerektiğini kaydetti.
İsrail ordusunun, Lübnan ordusuna ait bir mevziyi hedef alması sonucu 2 Lübnan askeri öldü, 3'ü de yaralandı.
Lübnan ordusundan yapılan açıklamaya göre, ülkenin güneyindeki Kafra kasabasında Lübnan ordusuna ait bir mevzinin İsrail tarafından hedef alınması sonucu 2 asker hayatını kaybetti, 3 asker ise yaralandı.
İSRAİL'İN LÜBNAN'DA ŞİDDETLENEN SALDIRILARINDA 2169 KİŞİ ÖLDÜ
Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 169 kişi öldü.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.
Hizbullah ise İsrail'e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.
10 BİNLERCE KİŞİ YERİNDEN EDİLDİ
İsrail bombardımanı nedeniyle ülke içerisinde yüz binlerce kişi yerinden oldu. Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Suriye'ye 10 binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.
İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) askerlerinin "kazara" yaralandığını ileri sürdü.
Ordu Sözcüsü Nadav Shoshani, İsrail ordusunun saldırısı sonucu 2 UNIFIL askerinin yaralanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Shoshani, UNIFIL askerinin Lübnan'ın güneyinde Hizbullah unsurlarıyla yaşanan çatışmada "kazara" yaralandığını iddia etti.
İsrail ordusunun bu tür olaylardan "derin endişe duyduğunu" savunan Shoshani, olayın incelendiğini aktardı.
İSRAİL ORDUSU UNIFIL'İ HEDEF ALDI
UNIFIL, Ras Nakura bölgesindeki merkezinin bu sabah patlamadan etkilendiğini bildirmişti.
UNIFIL'e ait bir gözetleme kulesi yakınındaki 2 ayrı patlamada BM barış gücünde görevli 2 askerin yaralandığı belirtilmişti.
Lübnan resmi ajansı NNA, İsrail ordusunun UNIFIL komuta merkezinin ana girişini top mermisiyle hedef aldığını, bir UNIFIL gözlem kulesini de "Merkava" tankı ile vurduğunu duyurmuştu.
Saldırı nedeniyle komuta merkezinde maddi hasar oluştuğu, "Merkava" tankı ile gözlem kulesine düzenlenen saldırıda da Sri Lanka taburundan 2 askerin yaralandığı kaydedilmişti.
UNIFIL, dün de İsrail ordusunun bir gözlem kulesini hedef alması sonucu 2 Barış Gücü askerinin hafif yaralandığını duyurmuştu.
İsrail'in Cibaliya Mülteci Kampı'na düzenlediği şiddetli saldırılardan kaçan Filistinliler, adeta ölüm yolculuğuna çıkarak "cehennem" şeklinde niteledikleri bölgelerden kaçmaya çalışıyor.
Gazze kentine bağlı Ebu Şerah Kavşağı'ndan geçerek Cibaliya'dan çıkmak ölümle burun buruna gelmek olarak değerlendiriliyor.
İsrail askerleri birkaç gündür söz konusu yolu kuşatma altında tutuyor ve hareket eden her şeyi hedef alıyor.
DIŞARI ÇIKMA KONUSUNDA TEREDDÜT YAŞADI
Cibaliya Mülteci Kampı'nın kuzeydoğusundaki Tel ez-Zater Mahallesi sakinlerinden 24 yaşındaki Yusuf Ebu Hezza, Cibaliya'dan çıkma konusunda uzun süre tereddüt yaşadığını söyledi.
AA muhabirine konuşan Ebu Hezza, içinde bulunduğu ortamı "cehennem" şeklinde niteleyerek kaçış yolunu ise "ölüm yolu" olarak adlandırdı.
Ebu Hezza, kendisinden önce göç eden ailesine kavuşmak için bu zorlu yolculuğu göze alması gerektiğini belirtti.
FİLİSTİNLİ GENÇ AYAĞINDAN YARALANDI
"Ölüm yolu"nun bir parçası olan Ebu Şerah Kavşağı'ndan koşarak geçmeye çalışan Ebu Hezza İsrail'e ait insansız hava araçlarının hedefi oldu. Ayağından yaralanan Filistinli genç, çevredekilerce El-Ehli Baptist Hastanesine götürüldü.
Ebu Hezza, "Bu yolu katetmeye çalıştığım sırada İsrail askerlerinin açtığı ateş ya da bombardımandan dolayı yaralanacağımı biliyordum. Ancak yine de kampta kalmak yerine çıkmayı tercih ettim." dedi.
FİLİSTİNLİLERİ KAÇIŞ YOLUNDA BEKLEYEN "TEHLİKELER"
Filistinli genç, Ebu Şerah Kavşağı'ndan geçmeye çalıştığı sırada İsrail ordusu tarafından öldürülmüş Filistinlilerin naaşlarını da gördüğünü anlattı.
Gördüğü "korkunç manzaralara" dair Ebu Hezza, ambulans ekiplerinin kendilerine ulaşamadığı yaralıların da bölgede beklediğini ifade etti.
Bu yoldan geçmeye çalışan Filistinlilerin çoğunun "yaralandığına veya öldürüldüğüne" dikkati çeken Ebu Hezza, "Saldırılardan kurtulan çok az kişi var. İsrail Filistinlilere soykırıma devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Görgü tanıkları da İsrail'in saldırısının ardından ambulans ve sivil savunma ekiplerinin kurtaramaması sonucu Cibaliya Mülteci Kampı ve çevresinde çok sayıda yaralının hayatını kaybettiğini, birçok kişinin de yaralandıktan sonra yaşamdan kopana kadar kanlar içinde yerde kaldığını söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasani, İsrail'in havadan ve karadan saldırdığı Lübnan'dan 310 binden fazla Suriyeli ve yaklaşık 110 bin Lübnanlının Suriye'ye geçtiğini bildirdi.
Shamdasani, BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Lübnan, Gazze, İsrail ve Suriye'deki sivillerin durumunun her geçen gün daha da kötüleştiğini belirten Shamdasani, "Yoğun nüfuslu başkent Beyrut, İsrail hava saldırılarıyla giderek daha fazla hedef alınıyor. Yüzlerce insan öldü ve ülke genelinde 1 milyondan fazla insan evlerini terk etti." dedi.
Shamdasani, Hizbullah ve diğer silahlı grupların İsrail'e roket atmaya devam ettiğini ve bunun da İsrail'in kuzeyinde ilk kez ölümlere neden olduğunu kaydetti.
İsrail'in dün gece Beyrut şehir merkezine şimdiye kadarki en ağır bombardımanı gerçekleştirdiğini hatırlatan Shamdasani, Lübnan Sağlık Bakanlığının, şimdiye kadar en az 22 kişinin öldüğünü ve 100'den fazla kişinin yaralandığını açıkladığını aktardı.
Shamdasani, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'ün, tüm taraflara yönelik sivillerin ve altyapının korunması konusundaki yükümlülüklerini hatırlattığını söyledi.
Lübnan halkının çatışmaların yükünü çektiğini vurgulayan Shamdasani, "Lübnan'da yerinden edilenlerin çoğu Suriye'ye geçti. 23 Eylül'den 9 Ekim'e kadar 310 binden fazla Suriyeli ve yaklaşık 110 bin Lübnanlının sınırı geçtiği bildirildi." ifadelerini kullandı.
Shamdasani, İsrail'in, dün BM Lübnan Geçici Barış Gücünü (UNIFIL) hedef almasına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, ülkelerin onların hedef alınmamasını ve korunmalarını sağlama konusunda yükümlülüğü olduğunu hatırlattı.
Bununla ilgili birincil yükümlülüğün İsrail'e ait olduğunun da altını çizen Shamdasani, "İsrail tarafından yapılan açıklamalarda UNIFIL'in güvenliğinin garanti edilemeyeceğinin ima edilmesi talihsiz bir durum. Onların korunmasını ve BM tarafından kendilerine verilen görevi yerine getirebilmelerini sağlamak ülkelerin sorumluluğundadır." diye konuştu.
Shamdasani, İsrail'in son 1 haftada Gazze'nin kuzeyine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığını da kaydederek, saldırıların bölgedeki sivillerin can güvenliğini riske attığını ve Filistinlilerin kitlesel olarak yerinden edilmesine neden olduğunu söyledi.
İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyindeki Ras Nakura bölgesinde Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) unsurlarını hedef alması sonucunda 2 asker yaralandı.
Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre, İsrail ordusu Ras Nakura'daki UNIFIL komuta merkezinin ana girişini top mermisiyle hedef alırken bir UNIFIL gözlem kulesi de "Merkava tankı" ile vuruldu.
Haberde, komuta merkezinde maddi hasar oluştuğu, "Merkava tankı" ile gözlem kulesine gerçekleştirilen saldırı sonucunda Sri Lanka taburundan 2 askerin yaralandığı kaydedildi.
Dün de UNIFIL tarafından, İsrail saldırıları sonucunda 2 barış gücü askerinin gözlem kulesinden düştüğü ve yaralandığı bildirilmişti.
İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyi ve doğu bölgelerine yönelik hava saldırılarını sürdürüyor.
Lübnan Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in başkent Beyrut'un yanı sıra güney ve doğu bölgelerinde yoğun hava saldırılarına devam ettiği belirtildi.
Sivil Savunma Müdürlüğüne bağlı ekiplerin de birçok bölgede arama kurtarma çalışmaları yaptığı aktarılan açıklamada, Beka vilayetine bağlı Zahle ilçesinde dünden beri devam eden arama kurtarma çalışmalarında bir kişinin cansız bedenine ulaşıldığı ifade edili.
İsrail savaş uçakları, sabahın erken saatlerinde güneydeki Sur ve Sayda kentlerini bombalarken, can kayıplarına ilişkin henüz bir bilgi paylaşılmadı.
İsrail gazetesi Walla, Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden’ın, İran’a saldırı konusunda anlaştığını öne sürdü.
Walla yazarı Barak Rawid’e göre üst düzey ABD’li ve İsrailli yetkililer, Biden ile Netanyahu’nun çarşamba günü yaptıkları telefon görüşmesinde İsrail’in İran’a karşı planladığı misillemenin kapsamı konusunda anlaşmaya varmak için önemli aşama kaydetti.
Rawid, ABD’li bir üst düzey yetkilinin kendisine, Biden-Netanyahu görüşmesinin ardından İsrail’in İran’a vereceği tepki konusunda yönetimin daha az endişe duyduğunu söyledi.
ABD gazetesi Wall Street Journal, İran’ın Körfez ülkelerini ve Orta Doğu’daki diğer ABD müttefiklerini, topraklarını veya hava sahalarını, İran’a saldırı için kullanırsa hedef almakla tehdit ettiğini öne sürdü. WSJ’nin haberine göre İran’ın söz konusu tehdidini Arap yetkililer aktardı.
Yetkililer, İran'ın bu durumda İsrail'in sivil altyapısına yıkıcı saldırılarla karşılık vereceği ve saldırıyı kolaylaştıran herhangi bir Arap devletine misillemede bulunacağı konusunda uyardığını söyledi.
ÜRDÜN, BAE, SUUDİ ARABİSTAN, KATAR…
Arap yetkililer, İran'ın tehdit ettiği ülkeler arasında Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar'ın da bulunduğunu ve bunların hepsinin ABD askerlerine ev sahipliği yaptığını söyledi. Yetkililer, bu ülkelerin Biden yönetimine askeri altyapılarının veya hava sahalarının ABD veya İsrail tarafından İran'a karşı herhangi bir saldırı operasyonu için kullanılmasını istemediklerini söylediklerini söyledi.
Arap yetkililer, İran tehditlerinin belirsiz olmasına rağmen enerji zengini Basra Körfezi ülkelerinde, uzun süredir Amerikan güvenlik şemsiyesi tarafından korunduğu düşünülen petrol tesislerinin vurulabileceği endişesini artırdığını söyledi. Ayrıca, bölgedeki ABD askeri tesisleri ve kuvvetlerinin, dünyadaki en yüksek Amerikan askeri yoğunluğuna sahip bölgelerden birinde risk altında olabileceğini eklediler.