Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılara devam eden İsrail, cuma gecesi İran'a saldırdı ve Orta Doğu'da yeni cephe resmen açıldı. Tahran, Huzistan ve İlam eyaletlerinde bazı askeri noktaları hedef alan İsrail İran'a üç buçuk saatlik bir saldırı düzenledi.
İsrail ordusu, kuzeyde Hayfa çevresi, Celil bölgesi ve işgal altındaki Golan Tepeleri'nde deprem uyarı alarmlarının Lübnan'da Hizbullah'a ait mühimmatlarının kontrollü patlatılması nedeniyle "yanlışlıkla çaldığını" duyurdu.
İsrail ordu sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, "İsrail'in kuzeyinde duyulan patlama seslerinin Lübnan'da İsrail ordusunun faaliyetlerinden kaynaklandığı, bölgede herhangi bir güvenlik olayının olmadığı" belirtildi.
İsrail'in kuzeyinde Hayfa çevresi, Celil bölgesi ve işgal altındaki Golan Tepeleri'nde deprem uyarı alarmlarının çalmasına ilişkin ordu kaynakları, bölgede çalan saldırı alarmlarıyla "İsrail ordusu faaliyetleri" arasındaki ilişkinin incelendiği belirtildi.
İsrail basınındaki haberlerde, İsrail Jeolojik Takip İdaresi, "ordunun Lübnan'da Hizbullah'a ait mühimmatları kontrollü biçimde patlatması sonucu meydana gelen güçlü infilak nedeniyle uyarı sisteminin bu patlamayı deprem olarak algıladığı ve uyarı alarmlarının harekete geçtiğini" duyurdu.
İsrail'in hava saldırılarının ardından İran'ın başkenti Tahran'da saat 07.30 sularında çekilen fotoğraflar gün doğumunda hasarın boyutunu açığa çıkardı. Hasarın boyutunu belirlemek zor olduğu belirtilirken ve şehir silüetinin bu çekimlerinde olağandışı bir şeye işaret edecek hiçbir şey olmadığı düşünülüyor.
Yetkili, "Hazırız ve bunun sonuçları olacak. Bu mesaj, İran'a da iletildi." ifadelerini kullandı.
Saldırılara hava savunma sistemleri tarafından başarıyla karşı konulduğu ancak bazı noktalarda "sınırlı hasar" meydana geldiği ve olayın boyutlarının incelendiği bildirildi.
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in İran'a karşılık olarak düzenlediği saldırıların sona erdiğini teyit edebiliriz." ifadesine yer verildi.
İran"daki "askeri hedeflerin vurulduğu" belirtilen açıklamada, ordunun görevini tamamladığı kaydedildi.
Açıklamada, "Eğer İran’daki rejim tansiyonu yeniden yükseltmeye karar verirse buna karşılık vermek zorunda kalacağız." ifadesi kullanıldı.
İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da İran'a yönelik saldırının sona erdiği belirtilerek, "Uçaklarımız güvenli bir şekilde eve döndü." denildi.
Tesnim Haber Ajansına göre, İran Sivil Havacılık Kurumu Sözcüsü Cafer Yazerlu, ülkedeki tüm uçuşların ikinci bir duyuruya kadar iptal edildiğini belirtti.
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre Netanyahu, Kirya'daki Hava Kuvvetleri operasyon merkezinde, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad Başkanı ve İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in Başkanı ile bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantının detayına ilişkin bilgi paylaşılmadı.
İran'ın yarı resmi haber ajansı Tesnim'in haberine göre, ismi açıklanmayan bir kaynak Tahran'ın, İsrail'in gece saatlerinde gerçekleştirdiği hava saldırısına karşılık vereceğini ifade etti.
Kaynak, "Önceden belirttiğimiz gibi İran, İsrail'in saldırılarına cevap vermeye hazırlıklıdır. İran, herhangi bir saldırıya karşılık verme hakkını saklı tutar. İsrail'in herhangi bir eylemine uygun karşılık alacağına şüphe yoktur." ifadelerini kullandı
Beyaz Saraydan konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Biden'ın ulusal güvenlik ekibi tarafından İsrail'in İran'a yönelik "askeri operasyonu" hakkında bilgilendirildiği aktarılan açıklamada, ABD Başkanı'nın gelişmeleri yakından takip ettiği belirtildi.
Açıklamada, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in de İsrail'in İran'da askeri hedeflere yönelik saldırıları hakkında bilgilendirildiği, gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceği ifade edildi.
İsrail Kanal 12 televizyonu, "İsrail savaş uçaklarının son saatlerde İran topraklarında onlarca stratejik hedefi vurduğunu" bildirdi.
Saldırıların "İran'daki ana askeri tesislere odaklandığı" belirtilen haberde, hedefler arasında füze fabrikaları, insansız hava araçları geliştirme ve üretim tesisleri ile balistik füzeleri fırlatma üssünün olduğu aktarıldı.
Haberde, İsrail uçaklarının saldırıların başında İran hava savunma sistemine zarar vermeye odaklandığını, bunun da İsrail uçaklarının İran hava sahasında serbestçe hareket etmesini sağlamak için taktiksel bir adım olduğu değerlendirmesine yer verildi.
ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) bir yetkili konuya ilişkin açıklamada bulundu.
İsrail'in İran'a yönelik saldırıları hakkında ABD'nin önceden bilgilendirildiğini aktaran savunma yetkilisi, ayrıca İsrail'in saldırılarında "ABD'nin herhangi bir dahili söz konusu olmadığını" belirtti.
Tahran'ın merkezinde güçlü patlama sesleri duyuldu.
İran medyası, seslerin Tahran'ın doğusundan geldiğini ve İsrail'in saldırısına karşı hava savunma sistemlerinden ateşlenen füzelerden kaynaklandığını bildirdi.
İsrail devlet televizyonu KAN, İsrail'in İran'a saldırmadan önce ABD'yi bilgilendirdiğini bildirdi.
Haberde, "İsrail, İran saldırısı öncesinde ABD'ye bilgi verdi." ifadeleri kullanıldı.
KAN, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Savunma Bakanlığı binasında olduğu bilgisini paylaştı.
Fars Haber Ajansının haberinde, "Siyonist rejimin saldırısında Tahran'ın batısı ve güneybatısındaki bazı askeri üslerin hedef alındığı görülüyor." ifadelerine yer verildi.
Haberde, bazı patlama seslerinin hava savunma füzelerinden kaynaklandığı ve sosyal medyada yayınlanan görsellerin çoğunun eski olduğu ve patlamalarla ilgili olmadığı aktarıldı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, konuya ilişkin AA muhabirine yazılı açıklama yaptı.
İsrail'in İran'a yönelik saldırısının 1 Ekim'de İran'ın balistik füze saldırısına cevaben gerçekleştiğini aktaran Savett, İsrail'in "meşru müdafaa" hakkı uyarınca İran'da askeri hedefleri vurduğunu kaydetti.
Savett, daha fazla bilgi için İsrail hükümetiyle irtibata geçilmesi gerektiğini belirtti.
Suriye'deki rejimin ajansı SANA'nın haberinde, Şam yakınlarında patlama seslerinin duyulduğu belirtildi.
Rejime yakın sosyal medya hesaplarına göre, Humus'ta da patlama sesleri duyuldu. Şam ve Humus'ta Hizbullah ile İran destekli gruplar yoğun varlık gösteriyor.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, "İsrail'e yönelik son aylarda devam eden saldırılara yanıt olarak, şu anda İran'daki askeri hedeflere hassas saldırılar düzenlenmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, İsrail ordusunun, İran ve müttefiklerinden gelen gelişmeleri takip ettiği, hem saldırı hem savunma açısından tam bir hazırlık halinde olduğu belirtildi.
Durumun sürekli olarak değerlendirildiği ve halihazırda iç cephe talimatlarında bir değişiklik yapılmadığı vurgulanan açıklamada, iç cephe talimatlarına uyulması gerektiği, halkın gelişmelerden anlık olarak bilgilendirileceği kaydedildi.
İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansının haberinde, "Bir kaç dakika önce Tahran'da patlama sesleri duyuldu." ifadelerine yer verildi.
İran devlet televizyonu da başkent Tahran'daki patlama haberlerini doğruladı.
Haberde, "patlamanın kaynağının henüz belli olmadığı" aktarıldı.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'ne düzenlediği baskında Sivil Savunma Müdürlüğü yetkililerinden bir kişi ile bir itfaiyeciyi alıkoydu.
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Kemal Advan Hastanesi'ne düzenlediği baskında, Sivil Savunma Müdürlüğü Cibaliya Mülteci Kampı Müdürü Said Şubeyr ile itfaiye ekibinden Ramazan el-Akra'nın alıkonulduğu belirtildi.
Açıklamada, İsrail askerlerinin söz konusu iki kişiyi "bilinmeyen bir yere" götürdüğü kaydedildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail ordusunun kuşatması altında bulunan Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelle iletişime geçmeyi başardıklarını bildirdi.
Ghebreyesus, İsrail'in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze'deki duruma ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.
Kemal Advan Hastanesi'nin hala kuşatma altında olduğunu bildiren Ghebreyesus, "Ancak personelle iletişime geçmeyi başardık. 3 sağlık çalışanı ve bir başka çalışan yaralandı, 44 sağlık çalışanı gözaltına alındı ve dört ambulans hasar gördü. Şu anda hastanede yaklaşık 600 hasta, sağlık çalışanı ve birey barınıyor." ifadelerini kullandı.
Ghebreyesus, kuşatma ve sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların, tesisin çalışır durumda kalması için temel malzemeleri teslim eden ve kritik hastaları Şifa Hastanesi'ne götüren DSÖ liderliğindeki misyondan sadece birkaç saat sonra gerçekleştiğini bildirdi.
İsrail ordusunun hedef aldığı Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nin yoğun bakımındaki 2 çocuğun hayatını kaybettiği bildirildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Kemal Advan Hastanesi'ndeki durumun "gittikçe endişe verici" bir hal aldığı belirtildi.
Hastane içinde 195'i yaralı ve hasta, 70'i sağlık çalışanı olmak üzere 600 kişinin bulunduğu aktarılan açıklamada, İsrail ordusunun, hastaneyi teftiş ettiği ve farklı bölümlerine ateş açtığı kaydedildi.
Oksijen tankının hedef alınması sonucu hastanenin jeneratörlerinin durduğu ve bu nedenle yoğun bakımdaki 2 çocuğun öldüğü, yaşanan olaylarda hastanedeki 3 hemşire ve bir temizlik görevlisinin de yaralandığı ifade edildi.
İsrail ordusunun, 3 ambulans ile hastane içindeki güneş paneli elektrik üretim sistemini kullanılamaz hale getirdiği, bu durumun krizi daha da derinleştirdiği vurgulandı.
Açıklamada ayrıca uluslararası kurumlara "hastane içindekilerin can güvenliğini sağlamak ve hastanenin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için acilen harekete geçme" çağrısı yapıldı.
Katil İsrail ordusu Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyine en az 8 hava saldırısı düzenledi.
Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberinde, İsrail'in akşam saatlerinde başkente düzenlediği hava saldırılarının sayısının 8'e ulaştığı ve bu saldırıların dördünde Hureyk Mahallesi'nin hedef alındığı bilgisi paylaşıldı.
Diğer saldırılarda Burc el-Baracine, Leylaki ve El-Kefaat mahallelerinin vurulduğu, saldırılardan birinin oldukça şiddetli olduğu ifade edildi.
KATİLDEN "TAHLİYE" UYARISI
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, akşam saatlerinde X hesabından bir harita paylaşarak Hureyk Mahallesi ve Burc el-Baracine bölgelerindeki 3 nokta için "tahliye" uyarısı yapmıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) Özel Sağlık Raportörü Tlaleng Mofokeng, BM binasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Gazze'de süren soykırımda sağlığa erişim olmaması kabul edilemez." diyen Mofokeng, burada sağlık çalışanlarının da öldürüldüğünü ve görevlerini yapmalarının engellendiğini söyledi.
Mofokeng, sağlık çalışanlarının aylardır korkunç koşullar altında çalışmaya devam ettiğini, gerekli ilaçlar olmadan ameliyat yaptıklarını dile getirdi.
Gazze dahil tüm ihtilaflarda insan haklarının temel alınması gerektiğinin altını çizen Mofokeng, sürdürülebilir barış ve kalkınmanın başka türlü sağlanamayacağını ifade etti.
"SOYKIRIMI SONLANDIRMAK İÇİN HER YOLA BAŞVURULMALI"
Mofokeng, Gazze'de insanlık adına ateşkes sağlanması gerektiğini belirterek, "Dünya liderleri, Gazze'de soykırımı sonlandırmak için ekonomik, siyasi ve diplomatik olmak üzere her yola başvurmalı." dedi.
Gazze'de soykırımın yanı sıra aynı zamanda sağlık sistemine yönelik korkunç bir yıkımın da gerçekleştiğini dile getiren Mofokeng, bunun "medicide" olarak adlandırıldığını söyledi.
Mofokeng, suçluların cezalandırılmadığını ve daha önce hiç görülmemiş düzeyde uluslararası hukukun ihlal edildiğini vurgulayarak, doktorların sonlarının ne olacağını bilmelerine rağmen hastalarını terk etmediklerini belirtti.
İsrail’in İran’a yönelik misilleme saldırısının ne zaman gerçekleştirileceği belirsizliğini korurken, ABD bölgedeki varlığını her geçen gün daha fazla hissettiriyor.
İsrail’e büyük destek veren ABD, bölgeye bu kez savaş uçakları gönderiyor. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) tarafından yapılan açıklamada, ABD Hava Kuvvetleri'ne ait çok sayıda F-16'nın Almanya'dan Orta Doğu'ya ulaştığı bildirildi.
Öte yandan, hangi ülke veya ülkelere kaç tane F-16 savaş uçağı gönderildiği konusunda ise bilgi verilmedi.
Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki Havla beldesi ile İsrail'in kuzeyindeki Karmiel kentinde İsrail ordusuna ait "Merkava" tipi iki tankın güdümlü füzelerle hedef alındığı belirtildi.
Açıklamada, tankın içinde bulunan İsrail askerlerinden ölen ve yaralananlar olduğu ifade edildi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Meşru Beyt Lahiya'daki Kemal Advan Hastanesi'nin kuşatılması, basılması, oradaki hasta, yaralı ve sağlık çalışanlarının bilinmeyen bir yere götürülmesinin bir savaş suçu ve uluslararası hukukun ihlali olduğu ifade edildi.
İsrail hükümetinin, Gazze'nin kuzeyinde ABD'nin sağladığı koruma ve destekle hiçbir tepkiye aldırış dahi etmeden soykırım suçu işlemeye devam ettiği vurgulandı.
Gazze'nin kuzeyinde işlenen katliamların, evlere yönelik yoğun saldırıların çoğu çocuk ve kadın onlarca sivilin ölümüne neden olduğu kaydedilen açıklamada, Arap ve İslam ülkelerine "Filistin halkını koruma sorumluluğunu üstlenmeleri" çağrısı yapıldı.
BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsrail'in kuşatması sonrasında hastanedeki gelişmelerden derin endişe duyduklarını belirten Haq, Kemal Advan Hastanesinin bölgede hala kısmen çalışan tek hastane olduğuna dikkati çekti. Haq, "Kemal Advan Hastanesinin korunması şart." dedi.
Haq, İsrail'in hastaneye düzenlediği "askeri baskının" da çok endişe verici olduğunu dile getirerek, "Daha önce de çok kez söylediğimiz gibi hastaneler korunmak zorundadır." ifadesini kullandı.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İsrail'in Lübnan'ın güneyinde gazetecileri hedef almasını "savaş suçu" olarak değerlendirdi ve olayı uluslararası mercilere taşıyacaklarını belirtti.
Başbakan Mikati, İsrail'in bu gece başkent Beyrut'un güneyindeki Hasbiya beldesinde gazetecilerin kaldığı otele hava saldırısı düzenlemesi hakkında açıklama yaptı.
Gazetecileri hedef alan bu "kasıtlı" saldırının amacının, İsrail'in işlediği suçları ve yıkımları örtbas etmek için medyayı korkutmak olduğuna dikkati çeken Lübnan Başbakanı, İsrail'in suçlarını belgeleyen ve ilgili uluslararası makamlara sunulacak dosyalara bu yeni saldırının da dahil edilmesi yönünde Dışişleri Bakanlığına talimat verdiğini belirtti.
Lübnan Başbakanı Mikati, gazetecileri hedef alan saldırının, İsrail'in kendisini durduracak uluslararası ortak tutum ile caydırıcı tedbirler olmamasından aldığı cüretle işlediği savaş suçlarından sadece bir tanesi olduğunu vurguladı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'ne düzenlediği saldırı sonrası aralarında Hastane Müdürü Husam Ebu Safiyye'nin de bulunduğu bazı sağlık çalışanlarından haber alınamadığı bildirildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, hastaneye baskın düzenleyen İsrail askerlerinin, burada barınan erkeklerin üzerini soyduğu, bazılarını alıkoyduğu, sağlık çalışanlarını ise bir odada topladığı ifade edildi.
Başta Hastane Müdürü Husam Ebu Safiyye olmak üzere sağlık çalışanlarından bir kısmının, hastane avlusunda toplandığı ve iletişim kesildiği için bu kişilerin akıbetine dair bilgi alınamadığı kaydedildi.
Açıklamada, uluslararası kurumlara "hastanede aç, susuz ve ilaçsız kalan hastalar ile sağlık çalışanlarının korunması için derhal harekete geçme" çağrısı yapıldı.
Lübnan’daki Hizbullah Hareketi’nin İsrail’in kuzeyindeki Celile bölgesine düzenlediği roket saldırısında 2 kişi öldü.
İsrail’in Lübnan’a yönelik bombardımanı yoğun bir şekilde devam ederken, saldırılar nedeniyle binlerce sivil hayatını kaybediyor. Lübnan’daki Hizbullah Hareketi'nin İsrail’in kuzeyindeki Celile bölgesinde Arap kasabası olarak bilinen Majd al-Krum’u hedef aldı. Roketli saldırıda 2 kişi öldü.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan ayrı bir açıklamada ise, kısa bir süre önce Batı Celile'den İsrail topraklarına giren bir insansız hava aracının düşürüldüğü bildirildi.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ulusal Konseyi, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yaşananların "İsrail'in insanları topraklarından ve köklerinden sökmeye yönelik yürüttüğü bir savaş" olduğunu belirtti.
FKÖ Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde saldırılar gerçekleştiriyor; yerleşim bölgelerini soykırım amacıyla kuşatıyor ve patlayıcı varillerle bombalıyor." ifadelerine yer verdi.
İsrail'in saldırılarını "insan aklının hayal bile edemeyeceği ahlaki çöküş, işgalcilerin uluslararası insani hukuk ve insan hakları ilkelerini umursamadığı gerçeğini yansıtan davranışlar" olarak nitelendiren Fettuh, şunları kaydetti:
Bütün bu suçlar, Batı'nın ve ABD'nin himaye ve desteğine sahip işgalci yapının zulmü, ilkelerini ve insani değerlerini inkar eden uluslararası sessizliğin istismarının açık delilidir.
Fettuh, "ABD yönetiminin Filistin halkının acılarını görmezden gelmesi, işgalciyle suç ortaklığı yapması, silah, para ve asker konusunda mutlak desteği, Gazze Şeridi'nde yaşanan soykırımın ve kitlesel katliamların temel nedenidir." ifadelerini kullandı.
FİLİSTİNLİLERE GÖÇ DAYATMASI
Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim'de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.
Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.
Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.
"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, GazzeŞeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngörüyor.
İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyinde ambulans araçlarını hedef alması sonucu 8 ilk yardım çalışanı hayatını kaybetti.
Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, İsrail'in düzenlediği saldırılara ilişkin bilgi verdi.
İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine düzenlediği saldırıda 8 ilk yardım çalışanının öldüğünü kaydeden Ebyad, İsrail askerlerinin naaşlara ulaşılmasını engellediğini aktardı.
Uluslararası topluma sorumluluklarını üstlenme ve görevlerini yerine getirme çağrısı yapan Ebyad, Lübnan'daki hastanelere 55 saldırı yapıldığını belirtti.
Saldırıların 36'sının doğrudan bir şekilde hastaneleri hedef aldığını söyleyen Ebyad, 8 hastanenin ise kapatıldığını ifade etti.
LÜBNAN'DA 2 BİN 593 KİŞİ ÖLDÜ
Hizbullah'la 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 593 kişi öldü, 12 bin 119 kişi yaralandı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.
Hizbullah ise İsrail’e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan’da 100 binlerce kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Lübnan hükümeti yerinden edilen kişilerden 486 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini açıkladı.
Lübnan devlet medyası, İsrail'in Suriye sınırına yakın doğu Lübnan'da gece yarısı düzenlediği hava saldırısında üç gazetecinin öldürüldüğünü bildirdi. Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan yapılan açıklamada "Zahle'deki muhabirimiz, İsrail'in Hasbaya'ya düzenlediği saldırıda üç gazetecinin öldüğünü bildirdi. İsrail savaş uçakları, Lübnan-Suriye sınırına sabah 3:30'da saldırı düzenledi." ifadelerine yer verildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden perşembe akşamı yapılan açıklamada, Mossad Başkanı David Barnea'nın, Gazze'de tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin görüşmeleri yeniden başlatmak amacıyla pazar günü Doha'ya gideceği bildirildi.
New York Times'ın aktardığına göre dört İranlı yetkili bu hafta telefon görüşmelerinde, dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in orduya bir İsrail saldırısına yanıt vermek için birden fazla askeri plan hazırlamasını emrettiğini söyledi. İranlı yetkililer herhangi bir İran misillemesinin kapsamının büyük ölçüde İsrail'in saldırılarının ciddiyetine bağlı olacağını belirtti.
Böyle bir durumda İran'ın senaryosunun 1.000'e kadar balistik füze saldırısı ve Basra Körfezi'ndeki enerji tedarikine ve nakliyesine müdahaleyi içerebileceği belirtildi.