CANLI TAKİP | İsrail, Lübnan'ı vurdu! Hizbullah lideri Nasrallah canlı yayında duyurdu: Erbain Operasyonu başladı

İsrail destekçisi ABD, İran'a gözdağı verdi. CENTCOM gece Ortadoğu üzerinde uçan bir F-22 Raptor fotoğrafını resmi hesabından paylaştı. 

İsrail Savunma Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Gallant, İsrail’e resmi ziyaret düzenleyen ABD Genelkurmay Başkanı Brown ile görüştü.

Görüşmede, Gallant, Brown ile İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü saldırıları, Gazze’de tutulan esirlerin geri getirilmesi çabaları ve İsrail'in kuzey sınırındaki güvenlik durumunu ele aldı.

Ayrıca, Gallant, Brown’a İran’ın bölgede artan "saldırganlığına" karşı birlikte çalışma çağrısı yaparken, Tahran'ın nükleer kapasiteye ulaşma çabalarının devam ettiğini öne sürdü.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, İran'ın nükleer silah elde etmesini önlemeye yönelik ortak taahhütlerini yerine getirmek için İsrail ve ABD’nin her an hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.

Söz konusu görüşmeye İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin de katıldığı bildirildi.

HALEVİ'DEN HİZBULLAH'LA "İŞ HENÜZ BİTMEDİ" ÇIKIŞI
Haaretz gazetesinin haberine göre, ABD Genelkurmay Başkanı Brown ile İsrail ordusu Kuzey Komutanlığı'nı ziyaret eden Halevi, burada yaptığı açıklamada, ordunun dün "Hizbullah'ın İsrail vatandaşlarına zarar vermeye yönelik bir başka girişimini" engellediğini öne sürerek, Lübnan'da bulunan hareketin hala kapasiteye sahip olduğunu ve Hizbullah'la "işin henüz bitmediğini" dile getirdi.

Ayrıca Halevi, "İsrail güçlüdür ve kendini güçle savunur, ancak yine de yanımızda güçlü bir müttefikimizin olması her zaman iyidir." ifadesini kullandı.

Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, İsrail ordusunun Nur Şems Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden 5 kişinin naaşı bölgedeki hastaneye getirildi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, Tulkerim'de 4 güçlü patlama yaşandığını bildirdi.

İsrail ordu sözcülüğü ise Nur Şems Mülteci Kampı'nda "operasyon odası" olduğunu ileri sürdüğü bir noktayı vurduğunu açıkladı.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki kentler ve buradaki mülteci kampları, 7 Ekim'den itibaren İsrail'in yoğun şiddetine ve bölgede sivil halkın cezalandırıldığı altyapı yıkımına maruz kalıyor.

"İŞGALCİ GÜCÜN YÜKÜMLÜLÜKLERİNE AYKIRI"
Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim, Cenin, Tubas gibi kentlerdeki mülteci kampları Filistinli silahlı direniş gruplarının varlığıyla tanınıyor.

Uluslararası hukuk uzmanları, İsrail ordusunun işgal ettiği Batı Şeria'da 7 Ekim'den sonra düzenlediği 60 kadar hava saldırısının "işgalci gücün yükümlülüklerine aykırı" olduğunu belirtiyor.

BM'deki günlük basın toplantısına çevrim içi katılan iki UNRWA çalışanı, kıdemli iletişim görevlisi Luis Waterridge ve Kıdemli Yardımcı Saha Müdürü Sam Rose, Gazze'deki son durumu aktardı.

Halihazırda Gazze Şeridi'nin orta bölgesinde olduklarını belirten UNRWA çalışanı Waterridge, "Buradaki durumu tarif etmek gerekirse, tam bir felaket." dedi.

Waterridge, "Son birkaç haftadır Gazze Şeridi'nin orta, güney ve ayrıca kuzey bölgelerinde, (İsrail'den) amansız zorla yerinden edilme emirleri aldık ve burada gördüğümüz şey, her gün yüz binlerce insanın taşınmaya zorlanması." ifadesini kullandı.

Gazze'deki Filistinli ailelerin ve çocukların eşyalarını sürükleyerek başka bölgelere kaçmaya çalıştığını söyleyen UNRWA çalışanı, "Çoğu insan yürüyerek hareket ediyor. Bu tür bir yerinden etme için artık her türlü araca erişim çok sınırlı ve insanlar nereye gideceklerini bilmiyorlar." diye konuştu.

Luis Waterridge, Akdeniz kıyısına sığınan insanların, "kumdan duvarlar inşa ederek" deniz suyunun geçici barınaklarına girmesini engellemeye çalıştığını, koşulların "korkunç" olduğunu vurguladı.

Arazide, akrep, fare ve yılanların tehlike saçtığını belirten Waterridge, hastalıkların yayılmasında artış görüldüğünü kaydetti.

 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, telekonferans yoluyla düzenlediği basın brifinginde, Gazze gündemine dair soruları yanıtladı.

Kirby, Mısır'ın başkenti Kahire'deki müzakerelerin çöktüğü yönündeki değerlendirmelere, "Görüşmelerde herhangi bir çöküntü yok. Taraflar, süreci çalışma gruplarına aktaracak kadar yeterli ilerleme kaydettiler, böylece ara bulucu ve liderlerin orada bulunmalarına ihtiyaç duyulmayacak. Görüşmeler, tarafların bir sonraki mantıklı adımın çalışma gruplarının oluşturulması ve bu grupların detayları çalışması olduğunu hissettikleri bir noktaya ulaştı." şeklinde yanıt verdi.

Halen yapılacak çok iş olduğunu ve taraflar arasındaki müzakerelerin devam ettiğini kaydeden Kirby, çalışma gruplarında İsrail ordusunun nereden, ne şekilde çekileceğinden esirlerin takasıyla ilgili detaylara kadar birçok önemli detayın görüşüleceğini belirtti.

Öte yandan Kirby, Hizbullah ile İsrail arasındaki karşılıklı saldırıların ateşkes görüşmelerini ve sürecini olumsuz etkilemediğini vurguladı.

Kirby, "Hizbullah'ın hafta sonu yaptığı roket ve dron saldırılarına rağmen, ki İsrail bunları çok iyi şekilde savundu, bunlar sahada ateşkesin sağlanması için uğraşan ekiplerin çalışmasını etkilemedi." değerlendirmesini yaptı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, başkent Tahran'ı ziyaret eden Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Thani ile bir araya geldi.

İkili ve bölgesel konuların ele alındığı görüşmede, İran ve Katar arasındaki ilişkinin geliştirilmesi ve bölgesel gelişmeler doğrultusunda iş birliğinin artırılması kararlaştırıldı. Katar'a İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerindeki rolü nedeniyle teşekkür eden Arakçi, Gazze'de savaşı sona erdirecek girişimleri olumlu karşıladıklarını belirterek, "Hamas ve Filistin direnişinin onayladığı her türlü anlaşmayı destekliyoruz" ifadelerini kullandı.

"GAZZE'DE HER BİR SAATTE İNSANLIK SUÇU İŞLENMEKTE"
İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan ise Al Thani ile görüşmesinde İsrail'in Gazze'de devam ettirdiği savaşın engellenmesi gerektiğinin altını çizerek, "İslam ülkeleri bir araya gelerek Siyonist rejim destekçilerini Gazze'de devam eden savaşı durdurmaya zorlamalıdır. Gazze'de her bir saatte insanlık suçu işlenmekte. Ancak yeri geldiğinde bir kişi için seslerini yükselten ve insan hakları savunucusu olduklarını iddia eden bazı ülkeler işlenen bu savaş suçları karşısında sessizliklerini koruyorlar" dedi.

Uluslararası toplumun Gazze'deki insanlık dramı karşısında sessiz kalmalarını eleştiren Al Thani, "Katar olarak Gazze'de savaşın durdurulması ve ateşkesin sağlanması için tüm çabalarımızı göstermeye devam edeceğiz. Bu konuda bölgede önemli bir oyuncu olan İran İslam Cumhuriyeti’nin yapıcı rolünü de hesaba katıyoruz. Küresel ve bölgesel gelişmeler doğrultusunda İran ile iş birliği yapmaya hazırız" ifadelerini kullandı.

 

Soykırımcı İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği saldırıda TRT Arabi kameramanı yaralandı.

TRT ARABİ KAMERAMANI GÖZÜNDEN YARALANDI
İsrail ordusu, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi yakınlarında bulunan gazetecilerin çadırının önündeki bir araca saldırı düzenledi.

Saldırıda TRT Arabi kameramanı Muhammad ez-Zeanin şarapnel parçasıyla gözünden yaralandı.

Filistin Sağlık Bakanlığı İsrail güçlerinin son 24 saatte düzenlediği 2 saldırıda 33 sivilin hayatını kaybettiğini, 66 sivilin ise yaralandığını bildirdi. İsrail’in 325 gündür süren saldırılarının bilançosunun da yer aldığı açıklamada, can kaybının 40 bin 435’e, yaralı sayısının da 93 bin 534’e yükseldiği aktarıldı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in AB dışişleri bakanlarını bir araya getirecek gayriresmi toplantıda, Gazze'ye insani yardımların kesilmesi çağrısı yapan İsrailli bakanlar hakkında yaptırım uygulanmasını gündeme getireceği belirtiliyor.

BEN GVIR'İN HADSİZLİĞİ
İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre Borrell, Gazze'ye insani yardımların kesilmesini ve sivillerin kasıtlı olarak aç bırakılmasını savunan ifadeleri nedeniyle kınadığı İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yaptırım uygulanmasını 29 Ağustos'ta düzenlenecek toplantıda gündeme getirecek.

Borrell'in, toplantıya katılacak AB üyesi 27 ülkenin dışişleri bakanlarına İsrailli bakanlara yaptırım uygulanması için çağrıda bulunması beklense de toplantı gayriresmi nitelikli olduğu için bu yönde bir karar çıkması söz konusu değil.Ukrayna'da süren savaşa yönelik tutumun aksine İsrail'in Gazze saldırılarına karşı ortak tutuma sahip olmayan AB içinde bu önerinin tepki çekmesi ve Macaristan ile Çekya'nın böyle bir öneriyi veto edeceği belirtiliyor.

İsmi açıklanmayan kaynaklar, Borrell'in bu adımla "İsrail-Gazze meselesinde Birlik'in zedelenen uluslararası güvenilirliğini onarmayı" amaçladığını belirterek, "Amaç, AB'nin güvenilirliğini korumaya çalıştığını ve çifte standartlara sahip olmadığını göstermektir." ifadesini kullandı.

İsrail Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ABD ile İsrail arasındaki işbirliği çerçevesinde şu ana dek İsrail'e gelen askeri teçhizat 500 askeri uçak ve 107 deniz sevkiyatı aracılığıyla gerçekleştirildi. Söz konusu askeri uçaklar ve deniz sevkiyatlarıyla şu ana dek 50 bin tondan fazla askeri ekipman İsrail'e ulaştırıldı. Gönderilen askeri destekte zırhlı araçlar, askeri mühimmat ve cephanenin yanı sıra kişisel koruyucu donanım ve tıbbi ekipman da yer aldı.

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir skandal açıklamalarına devam ediyor. İsrail Ordu Radyosu’nda Mescid-i Aksa ile ilgili açıklamalarda bulunan Ben-Gvir’in “Mescid-i Aksa yerleşkesinde Yahudilerin yasal olarak ibadet edebileceğini ve orada bir sinagog inşa edeceğini” söylemesinin ardından İsrail Başbakanlık Ofisi açıklama yaptı. Başbakanlık Ofisi’nin açıklamasında “Mescid’i Aksa’da sadece Müslümanların ibadet etmesine izin veren” tarihi statükoda bir değişikliğin olmadığı aktarıldı.

Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz yaptığı açıklamada, Ben-Gvir’e tepki göstererek, “Bazılarının provokatif ve sorumsuz söylemlerine rağmen İsrail bu tarihi statüyü korumaya kararlıdır ve bunu değiştirmeye de niyeti yoktur. Kutsal mekanda ibadet özgürlüğü her zaman güvence altında olacaktır” dedi.Gantz, “Siyasi barış karşılığında sorumsuz bir kundakçının bizi uçuruma sürüklemesine izin veren Başbakandan kimsenin bir beklentisi yok. Burada kınamalar ve güzel sözler yeterli olmayacak ve tarih sizi bu tehlikeli yolculuğun parçası olduğunuz için yargılayacaktır” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise, Ben Gvir'in Mescid-i Aksa’da Yahudi ibadetine izin verilmesi talimatını gündeme getirerek İsrail’i tehlikeye attığını belirtti. Bunun uzun süredir devam eden statüko anlaşmasını bozacağını belirten Gallant, Müslüman dünyasında büyük bir öfkeye yol açacağını söyledi. Gallant, Ben Gvir'i koalisyon hükümetinde tutmanın İsrail’e zarar vereceğini ifade ederek, “Statükonun altını oymak tehlikeli, gereksiz ve pervasızca” açıklamasını yaptı.

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan haberde, fanatik Yahudilerin, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'in avlusunda ayin yaptıkları belirtildi. Ayrıca İsrail polisi korumasındaki fanatik Yahudilerin, Harem-i Şerif'te bulunan Filistinlileri kışkırtmaya çalıştığı ifade edildi.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin himayesinde bulunuyor.

İran'ın Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Pazar günü İtalya, Suudi Arabistan ve Azerbaycanlı mevkidaşlarıyla telefon görüşmesi yaptı.

Erakçi ile İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani arasındaki konuşmada İranlı diplomat Haniye suikastına verecekleri yanıtı gündeme getirdi.

İsrail'e mutlaka misillemede bulunacaklarını kaydeden Abbas Erakçi, saldırının hesaplanmış ve ölçülü olacağı mesajını verdi.

"İsrail'in tersine gerilimin tırmanmasından korkmuyoruz ancak bunu arıyor değiliz" diyen İran Dışişleri Bakanı, misillemenin zamanlamasına dair bir ipucu vermedi.

Hamas lideri Haniye'nin 31 Temmuz'un ilk saatlerinde uğradığı suikast, ezeli düşmanlar Tahran ve Tel Aviv yönetimlerini bir kez daha karşı karşıya getiriyor.

İran tarihte ilk kez 13 Nisan akşamı kendi topraklarından İsrail'i hedef aldı, yüzlerce balistik füze ve kamikaze silahlı insansız hava aracını ateşledi. Bu saldırı, İran'ın Şam Büyükelçiliği'ndeki bir binanın İsrail jetleri tarafından yerle bir edilmesi, Devrim Muhafızları'nın yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü'nün en önemli komutanlarından Muhammed Rıza Zahedi'nin öldürülmesine bir yanıttı.

On binlerce savaşçısı ve 150 bin kadar füzesi olduğu tahmin edilen Hizbullah ile İsrail arasındaki ilk misilleme raundu, Pazar sabahı gün ağarırken gerçekleşti.

Hizbullah 320 füze ve onlarca kamikaze silahlı insansız hava aracıyla İsrail'deki çok sayıda askeri üssü hedef aldı. Lübnanlı grup 11 üssü vurduğunu söylüyor, bunlardan en önemlisi Mossad karargahına da ev sahipliği yapan Tel Aviv'deki Glilot. Glilot ayrıca askeri istihbarat Unit 8200'e de ev sahipliği yapıyor.

İsrail ise 100 kadar savaş uçağıyla misillemeye hazırlanan Hizbullah'a 'önleyici' saldırı düzenlediğini, Lübnan'ın güneyinde onlarca füze fırlatma rampasını imha ettiğini duyurdu.

135 kilometre uzunluğundaki Lübnan-İsrail sınırında Pazar günü aralıksız sirenler çalarken, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah akşam saatlerinde ekranda belirdi. İsrail'e başarılı bir şekilde saldırdıklarını, istihbarat merkezini vurduklarını kaydeden Nasrallah, Tel Aviv yönetiminin kayıpları sakladığını savundu.

Al Jazeera'nın Lübnan muhabiri Zeina Khodr, Hizbullah liderinin mesajında 'caydırıcılık' unsurunun öne çıktığını belirtip misilleme saldırısının İsrail'i kırmızı çizgilerin uzağında tutup tutmayacağını önümüzdeki saatler ve günlerin göstereceği yorumunu yaptı.

Hasan Nasrallah açıklamalarında Lübnan'a haftalardır hakim olan topyekun bir savaş korkusuna da değindi, "Bu aşamada ülke nefes alabilir ve rahatlayabilir" deyip Hizbullah'ın askeri gerilimin tırmanışını engellemek istediğini vurguladı.

Pazartesi sabahına gelindiğinde ise, bu kez Lübnan-İsrail sınırından oldukça uzaktaki bir konumda, Ürdün sınırında sirenler çaldı. İsrail'in işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'ndeki Taberiye Gölü'nün güneyindeki yerleşimlerde yaşayanlar ve tatilciler, hava saldırısı sirenleriyle yataklarından fırladı.

Ürdün-İsrail sınırındaki Hamat Gader'in yanı sıra Tel Katzir, Haon ve Ein Gev gibi yerleşimlerdeki sirenlerin nedeni, yaklaşan bir kamikaze silahlı insansız hava aracıydı. İsrail ordusuna ait savaş uçakları 'bilinmeyen' drone'u vurmak için havalandı.

SALDIRI SURİYE'DEN!

İsrail ordusu, saldırının Suriye'den geldiğini ve kamikaze drone'un düşürüldüğünü bildirdi.

Ürdün sınırının sıfır noktasında yer alan Hamat Gader'de kamikaze silahlı insansız hava aracı alarmı verilmesi, son derece sıra dışı. Golan Tepeleri bölgesindeki Hamat Gader'in fiili Suriye sınırına uzaklığı ise yaklaşık 12 kilometre.

Suriye'nin güneybatısındaki Golan Tepeleri, uluslararası politikada yüzölçümünü çok aşan bir öneme sahip. İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'deki 6 Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı'nda işgal etti. Bölgede yaşayan Suriyeli Arap nüfusun çoğu çatışma sırasında kaçmak zorunda kaldı.

Savaşın sonunda bir ateşkes hattı oluşturuldu ve bölge işgal gücü olan İsrail ordusunun denetimine geçti. İsrail çok kısa süre içinde Golan Tepeleri'nde Yahudi yerleşimleri inşasına başladı.

Suriye 1973'teki Yom Kippur Savaşı sırasında Golan Tepeleri'ni geri almaya çalıştı. İsrail güçlerine büyük kayıplar verdirdi ama sonunda çekilmek zorunda kaldı.

İki ülke 1974'de bir ateşkes anlaşması imzaladı. Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı bir gözlem gücü 1974'ten itibaren bölgedeki ateşkes hattına yerleşti.

İsrail 1981'de bölgeyi ilhak etti, bu karar uluslararası toplum tarafından tanınmadı. Günümüzde İsrail işgali altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri'nde inşa edilen Yahudi yerleşim birimlerinde on binlerce yerleşimci yaşıyor.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Guterres'in İsrail ile Hizbullah arasındaki gerginliğin tırmanmasından "derin endişe" duyduğunu belirten Dujarric, Genel Sekreter'in her iki tarafa da bir an önce "çatışmaların durdurulması" çağrısı yaptığını ifade etti.Dujarric, "Bu eylemler hem Lübnan hem de İsrail halkını riske atmakta ve bölgesel güvenlik ve istikrarı tehdit etmektedir." dedi.

 

Gazze'deki Sivil Savunma Teşkilatından yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail'in 21 Ağustos'ta Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Han Yunus'un batısına düzenlediği saldırıda hedef aldığı evin enkazında arama kurtarma çalışması yürütülüyor.Sivil savunma ekipleri, Ebu Hedrus ailesinin evinin enkazındaki çalışmalarda saldırıda hayatını kaybeden 11 Filistinlinin cansız bedenine ulaştı.

 

Gazze'de ateşkes için gözlerin çevrildiği Mısır’ın başkenti Kahire'deki müzakerelerden Pazar günü de sonuç çıkmadı.Arabulucuların sunduğu anlaşma maddeleri ve karşılıklı tavizlere, ne Hamas ne de İsrail yeşil ışık yaktı. AA'ya konuşan Hamas yetkilisi, herhangi bir anlaşmanın kalıcı ateşkesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini içermesi gerektiğini, ancak Kahire'de kendilerine sunulan teklifin bunları kapsamadığını söyledi.

Hamas'ın 2 Temmuz'da ABD Başkanı Biden tarafından açıklanan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen ateşkes teklifine bağlı olduğunu belirten yetkili, şunları ifade etti:


"Hamas, halkımızın en yüksek çıkarlarını gerçekleştirmek ve onlara yönelik saldırıyı durdurmak amacıyla üzerinde (2 Temmuz'da) mutabakata varılan hususları uygulamaya hazır olduğunu teyit etti."

Herhangi bir anlaşmanın kalıcı ateşkesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini içermesi gerektiğini vurgulayan Hamas yetkilisi, Kahire'de kendilerine sunulan teklifin bunları içermediğini söyledi.

İsrail'in taleplerini içeren bu yeni teklife göre Philadelphi Koridoru olarak adlandırılan 14 kilometrelik Mısır ile Gazze sınırının kontrolünün İsrail'e bırakıldığını ve İsrail askeri varlığının Gazze'de devam etmesinin öngörüldüğünü dile getiren yetkili, Hamas heyetinin bunu kabul etmeyeceğini ara bulucu ülkelere ilettikten sonra Kahire'den ayrıldığını bildirdi.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah: "Direniş camiasına ve çevresine sesleniyorum ki, sizlerin sabrınız ve metanetiniz, Allah'ın izniyle dünyada ve ahirette etkisini gösterecektir. Bugünle birlikte İsrail'e karşı 'Erbain Operasyonunu' başlatmış bulunuyoruz. Operasyonun adı Erbain operasyonu, hedefimiz İsraildeki siviller ya da altyapı değildi, askeri hedefleri vurmamız gerektiğine karar verdik. İsrailin Glilot Askeri İstihbarat Üssünü hedef aldık. Dünya Amerikalıların Netanyahu'yu Gazzeye yönelik saldırıyı durdurmaya zorlayabileceğini biliyor. İsraile saldırının erteleme nedenlerinden biri ateşkes görüşmeleriydi, İsraile saldırıları durdurması için fırsat vermek istedik."

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Pazar günü Lübnan'da düzenlenen saldırıların Hizbullah'a karşı yürüttüğü askeri harekatın "son sözü" olmadığını açıkladı.

"Hizbullah'a şaşırtıcı, ezici darbeler indiriyoruz... Bu, kuzeydeki durumu değiştirmeye ve sakinlerimizi güvenli bir şekilde evlerine döndürmeye yönelik bir başka adım. Ve tekrar ediyorum, bu son söz değil" diyen Netanyahu, Ordunun binlerce kısa menzilli roketi imha ettiğini söyledi.

Hizbullah İsrail'e yönelik misillemenin ilk aşamasının tamamlandığını duyurdu ve İsrail askeri üsleri ve kışlalarının hedef alındığını duyurdu. İsrail Ordusu'nun açıklamasına göre, Hizbullah saldırılarının hiçbiri İsrail'in merkezindeki hedeflere ulaşmadı. Roketlerin çoğu açık alanlara isabet etti ve birçoğu hava savunması tarafından engellendi.

İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'nde son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 71 Filistinli yaşamını yitirdi. Savaşın başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana katliamda can verenlerin sayısı ise 40 bin 405'e çıktı.

 

Lübnan'ın güneyindeki Marcayun'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Zeina Khodr, İsrail ve Hizbullah'ın saldırıları nedeniyle ülkenin diken üstünde olduğunu belirtiyor.

Mevcut tabloda çatışmanın genişleyip tam ölçekli bir savaşa dönüşmesi ve kontrolden çıkabileceği yönünde gerçek bir endişe olduğunu aktaran Zeina Khodr, tarafların kısasa kısas olarak gün içinde karşılıklı ateş açmaya devam ettiğini kaydetti.

Hizbullah'tan bu sabah İsrail'de vurduğu yere dair kısa sürede bir açıklama beklediklerini bildiren Al Jazeera muhabiri, gruba yakın kaynakların verdiği ilk bilgilere göre Tel Aviv'in kuzeyinde iki önemli hedefin vurulduğunu söyledi.

On binlerce savaşçısı ve 150 bin kadar füzesi olduğu tahmin edilen Hizbullah, bu sabah Fuad Şükür suikastına karşı ilk misillemesinde 320 roket ve onlarca kamikaze drone ateşlediğini duyurdu.

İsrail basınından The Times of Israel ise, Lübnanlı grubun bu sabah gerçekleştirdiği ilk saldırı dalgasında İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad'ın merkezini vurmayı hedeflediğini yazdı. Gazete, İsrail jetlerinin 'önleyici' bombardımanıyla Hizbullah'ın planının devre dışı kaldığını savundu.

Mossad'ın ana karargahı, İsrail'in başkenti Tel Aviv'in kuzeyindeki Herzliya yakınlarında.

Deneyimli gazeteci Zeina Khodr, sabah gerçekleşen saldırı dalgasının ardından İsrail jetlerinin sınır hattında yeni saldırılara giriştiğini de aktardı.

Al Jazeera muhabiri, hemen yakınındaki bir sınır köyünde ilerleyen bir aracın dakikalar önce İsrail silahlı insansız hava aracı tarafından hedef alındığını da ekledi.

AFP haber ajansı ise, İsrail'in kuzeyindeki Akra'dan dünyaya fotoğraflar servis ediyor. AFP'nin karelerinde hasar almış binalar ve evlerini kontrol Akra sakinleri görülüyor.

The Times of Israel, Lübnanlı grubun bu sabah gerçekleştirdiği ilk saldırı dalgasında İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad'ın merkezini vurmayı hedeflediğini yazdı.

İsrail jetlerinin 'önleyici' bombardımanıyla Hizbullah'ın planının devre dışı kaldığını aktaran Times of Israel, Tel Aviv'deki değerlendirmeleri sayfasına taşıdı.

Mossad'ın ana karargahı, İsrail'in başkenti Tel Aviv'in kuzeyindeki Herzliya yakınlarında.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah saat 18.00'de İsrail'e yapılan saldırılara ilişkin açıklama yapacak

Hizbullah, Fuad Şükür suikastına misilleme olarak başlattığı saldırıların İsrail tarafından önlendiğine dair iddiaların gerçeklere aykırı olduğunu belirtti.

Lübnan'daki Hizbullah Hareketi'nden yapılan açıklamada, "İsrail'in gerçekleştirdiği 'önleyici eylem' ve direnişin saldırısını engelleme iddiaları, boş iddialardır ve sahadaki gerçeklerle tutarsızdır." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, Lübnan'dan yapılan direniş saldırılarını İsrail'in engellediğine ilişkin iddiaların sahadaki gerçeklerle uyuşmadığı kaydedildi.

Konuya dair ayrıntılı bilgilerin Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın yapacağı konuşmada ortaya konacağı belirtilen açıklamada, "Tüm saldırı İHA'larının belirlenen saatlerde Lübnan sınırını geçerek istenilen hedefe doğru çok yönlü şekilde gerçekleştirdiği askeri harekat tamamlanmıştır." ifadelerine yer verildi.

İsrail ordusu, Lübnan'a bu sabah düzenlediği saldırıya 100 kadar savaş uçağının katıldığını ve İsrail'in merkezini vuracak şekilde konumlanan füze rampalarından 40'ının vurulduğunu öne sürmüştü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Lübnan’da düzenlediği saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, “Kim bize zarar verirse, biz de onlara zarar veririz” dedi.

İsrail Başbakanı Netanyahu, Lübnan’a yaklaşık 100 savaş uçağıyla düzenlenen hava saldırılarına yönelik açıklamasında, “Bu sabah Hizbullah'ın İsrail'e saldırmak üzere hazırlık yaptığını tespit ettik. Savunma Bakanı ve IDF Genelkurmay Başkanı ile mutabık kalarak IDF'nin tehdidi bertaraf etmek üzere harekete geçmesi talimatını verdik. O günden bu yana IDF tehditleri bertaraf etmek için güçlü adımlar atmaktadır. Kuzey İsrail'i hedef alan binlerce roketi imha etti. Diğer pek çok tehdidi de bertaraf ediyor ve hem savunma hem de saldırı anlamında çok güçlü adımlar atıyor. Ülkemizi savunmak, kuzeyde yaşayanları güvenli bir şekilde evlerine döndürmek ve basit bir kuralı uygulamaya devam etmek için her şeyi yapmaya kararlıyız. Kim bize zarar verirse biz de onlara zarar veririz” dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile telefonda görüştü.

Diplomatik kaynaklardan alınan bilgilere göre; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile bir telefon görüşmesi yaptı. Bakan Fidan, mevkidaşına yeni görevinde başarılar diledi. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Gazze'deki son durum ve bölgedeki gelişmeler ele alındı

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Lübnan’a düzenlenen hava saldırılarında, Hizbullah’a ait 40’tan fazla fırlatma alanının hedef alındığı, binlerce roketatar namlusunun vurulduğunu duyurdu.

IDF’ten yapılan açıklamada, saldırıda yaklaşık 100 savaş uçağının görev yaptığı ifade edilerek, “Yaklaşık 100 IAF savaş uçağı Hizbullah'ın kuzey ve orta İsrail'i hedef alan binlerce roketatar namlusunu vurarak imha etti. Hizbullah'ın 40'tan fazla fırlatma alanı vurulmuştur. Sivillerimizi ve İsrail Devletini savunmak için ne gerekiyorsa yapacağız” denildi.

ABD Başkanı Joe Biden'ın, İsrail ve Lübnan'daki durumu "yakından takip ettiği" ve "akşam boyunca ulusal güvenlik ekibiyle görüştüğü" bildirildi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, konuya ilişkin açıklama yaptı.

Biden'ın İsrail ve Lübnan'daki durumu "yakından takip ettiğini" ve "akşam boyu ulusal güvenlik ekibiyle temasta olduğunu" aktaran Savett, Başkan'ın talimatı üzerine üst düzey ABD'li yetkililerin İsrailli mevkidaşlarıyla görüşmeleri sürdürdüğünü kaydetti.

Savett, "İsrail'in kendini savunma hakkını desteklemeye ve bölgesel istikrar için çalışmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

İsrail ordusu, sabah erken saatlerde Lübnan'da Hizbullah'a karşı "önleyici saldırı" başlattığını duyurmuştu.

Hizbullah ise 30 Temmuz'da Lübnan'da üst düzey komutanı Fuad Şükür'e yönelik suikasta karşılık misilleme saldırısı başlattığını açıklamıştı.

Lübnan Hizbullahı, Beyrut'ta Hizbullah komutanlarından Fuad Şükür'e düzenlenen suikasta misilleme olarak İsrail’e başlattığı saldırıların ilk aşamasının 320 füzeyle tamamlandığını açıkladı.

Hizbullah’tan yapılan yazılı açıklamada, “Allah’ın yardımıyla, ilk aşama başarıyla tamamlandı.” ifadelerine yer verildi.

İnsansız hava araçlarının (İHA) İsrail'in askeri kışlalarını ve bölgelerini hedef aldığına dikkat çekilen açıklamada, 320 katyuşa füzesinin de İsrail’in Celile ve işgal altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan askeri kışlalarını vurduğu vurgulandı.

Açıklamada, operasyonun diğer ayrıntılarının daha sonra açıklanacağı kaydedildi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Lübnan'a başlattıkları "önleyici saldırı" ve Hizbullah'ın da komutanlarından Fuad Şükür'ün suikastına misilleme başlatmasının ardından İsrail'de 48 saat olağanüstü hal ilan edildiğini duyurdu.

Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Gallant'ın "iç cephedeki durum" nedeniyle olağanüstü hal ilan ettiği belirtildi. Olağanüstü halin 48 saat boyunca geçerli olacağı ifade edildi.

TEL AVİV VE İSRAİL'İN KUZEYİNDE BAZI KISITLAMALAR GETİRİLDİ

Hizbullah ile yaşanan son çatışmalar nedeniyle Tel Aviv'in yanı sıra İsrail'in kuzeyindeki bölgelerde de bazı kısıtlamalara gidildi. Bu kapsamda açık alanlarda 30, kapalı alanlarda ise 300'den fazla kişiyi aşacak toplantılar yasaklandı. Ayrıca, Lübnan sınırına yakın plajlar kullanılamayacak.

.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, ABD'li mevkidaşını "Lübnan'a önleyici saldırı" hakkında bilgilendirdi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'i İsrail ordusunun Lübnan'a sabah erken saatlerde başlattığı "önleyici saldırı" hakkında bilgilendirdiği aktarıldı.

Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Gallant ile Austin, yaptıkları telefon görüşmesinde İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a yönelik saldırılarını ele aldı.

Gallant, İsrail'e yönelik "yakın bir tehdidi önlemek için" Lübnan'a saldırı başlattıklarını ifade etti.

Beyrut'taki gelişmeleri "yakından izlediklerini" söyleyen Gallant, Austin'e İsrail ordusunun Lübnan'a başlattığı "önleyici saldırılar" hakkında da bilgi verdi.

Lübnan Hizbullahı: Füzelerle İsrail'e ait 11 askeri hedefi vurduk

Hizbullah, Fuad Şükür suikastına misilleme olarak İsrail’e saldırı başlattığını duyururken İsrail, Lübnan’ın güneyini vuruyor.

İsrail güvenlik kabinesinin, İsrail ordusunun Lübnan’a yönelik saldırılarını görüşmek üzere toplanacağı bildirildi.

Kanal 12 televizyonunun haberine göre, İsrail Güvenlik İşlerinden Sorumlu Küçültülmüş Bakanlar Konseyi, bu sabah yerel saatle 7:00'de başkent Tel Aviv'de bir araya gelecek.

Haberde, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın iç cephede halka kısıtlamalar getirilmesine izin veren "özel bir statü" ilan ettiği ifade edildi.

İsrail Başbakanlık Ofisi de Başbakan Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Gallant’ın, Tel Aviv’deki Savunma Bakanlığı kompleksindeki özel korunaklı ofisten çekilmiş bir fotoğrafını yayınladı.

Öte yandan İsrail’in Walla News haber sitesine göre, İsrail, Lübnan'a saldırı öncesinde ABD makamlarını bilgilendirdi.

Walla News’in haberinde, adı açıklanmayan bir İsrailli yetkilinin, “Hizbullah'a karşı tek başımıza ama ABD ile tam koordinasyon içinde savaşıyoruz.” şeklindeki sözlerine yer verildi.

İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki Uluslararası Ben Gurion Havalimanı’nın tüm uçuşlara kapatıldığı bildirildi.

İsrail’in Kanal 12 Televizyonu’nun haberine göre, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki Hizbullah hedeflerine saldırı başlatmasıyla eş zamanlı olarak Ben Gurion Havalimanı, tüm uçuşlara kapatıldı.

Havalimanından yapılacak tüm uçuşların iptal edilirken, Ben Gurion’a inecek tüm uçaklar da bölge ülkelerine yönlendirildi.

İSRAİL’İN KUZEYİNDE SİRENLER ÇALMAYA BAŞLADI

İsrail ordusunun Lübnan’a saldırılara başlamasının ardından Hizbullah, İsrail’in kuzey bölgelerine füze ve roketli saldırı düzenledi.

Ülkenin kuzeyindeki Celile bölgesinde Dovev, Baram, Ein Yacov başta olmak üzere, birçok bölgede sirenler çalmaya başladı.

Öte yandan İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, İsrail makamları, bölgede yaşayan vatandaşlara sığınaklarda kalma çağrısı yaptı.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Hizbullah’ın İsrail’e yönelik geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğunu belirterek, Lübnan’ın güneyine saldırıların başladığını açıkladı.

Hagari, yaptığı açıklamada, “Az önce Lübnan’dan İsrail topraklarına füze ve roketli saldırılar düzenlendi. Bunun üzerine İsrail bölgelerinde sirenler aktifleştirildi.” dedi.

Hizbullah’ın geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğuna dikkati çeken Hagari, İsrail ordusunun buna karşılık Hizbullah hedeflerini vurmaya başladığını vurguladı.

Hahari, Lübnan’daki Litani Nehri’nin güneyinde yaşayan Lübnanlılara bulundukları bölgeleri terk etme çağrısı yaparak, İsrail’in kendisine yönelik tüm tehditleri ortadan kaldıracağı uyarısında bulundu.

40 HEDEF VURULDU

Öte yandan, İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, İsrail ordusuna ait savaş uçakları şu ana kadar Lübnan’ın güneyinde 40 hedefi vurdu.

Hizbullah, dün akşam, iki kamikaze insansız hava aracıyla (İHA) ülkenin güney sınırı yakınlarındaki iki İsrail askeri bölgesini ve askerleri hedef aldığını duyurmuştu.

Hizbullah’tan yapılan iki farklı yazılı açıklamada ise İsrail’in kuzeyinde 10 ayrı noktanın daha hedef aldığı kaydedilmişti.

İsrail'de yapılan bir ankete katılanların yüzde 75'i, Binyamin Netanyahu hükümetinin, "Hizbullah ile yürütülen savaşı oldukça kötü yönettiğini" düşündüğünü ifade etti.Katılımcıların yüzde 55'i aynı yoklamada, "Şimdi bir erken seçim yapılması gerektiğini" düşünürken, yüzde 36'lık kesim ise var olan hükümetin görevini sürdürmesi gerektiği görüşünde. Yüzde 9'luk katılımcının ise söz konusu soruyu cevapsız bıraktıkları kaydedildi. Belirlenen seçim takvimine göre, İsrail'de erken seçime gidilmemesi durumunda, ülkede ilk parlamento seçimi Ekim 2026'da yapılacak.

İsrail'in Kanal 12 televizyonunun haberinde, Mısır'ın, İsrail ordusunun Philadelphia eksenindeki varlığına ilişkin güncellenmiş haritaları Hamas'a teslim etmeyi kabul ettiği iddia edildi.

Haberde, 21 Ağustos Çarşamba akşamı Netanyahu ile Biden arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde Netanyahu'nun, Biden'ın baskısıyla özellikle iki şartına yanıt vermeyi kabul ettiği aktarıldı.

Haberde, Netanyahu'nun, Biden'ın Philadelphia koridorunun deniz yolunun bir kilometresinin tahliye edilmesi ve askeri alanların minimum sayıda olmasıyla yetinilmesi talebini kabul ettiği ifade edildi.

Televizyonun haberinde, Netanyahu'nun, İsrail ordu güçlerinin Philadelphia'da kalması konusunda Hamas'ın onayının alınması halinde, "Gazze Şeridi'nin kuzeyini güneyinden ayıran Netzarim ekseni nedeniyle" onlarla yapılacak anlaşmayı baltalamayacağı sözünü verdiği aktarıldı.

Başbakan Netanyahu'nun, Filistinli direnişçilerin ve silahların Netzarim'de kuzeye geçişini engelleyecek Amerikan çözümünü kabul ettiği ve İsrail ordusunun kontrolünde kontrol noktaları veya askeri alanlar kurulması talebinden vazgeçtiği dile getirilen açıklamada, ABD'nin Netzarim eksenine ilişkin çözümünün mahiyetine açıklık getirilmedi.

Mısırlıların konuya ilişkin ayrıntıları alarak Hamas'a teslim ettiği, ancak İsraillilerin Hamas'ın öneri hakkında ne düşündüğünü bilmediği ifade edilen açıklamada, İsrail müzakere heyetinin, Hamas'ın bu teklifi kabul etmeyeceğine inandığı aktarıldı.

Jerusalem Post'un aktardığı habere göre, bir aile üyesinin Netanyahu'ya, "Tüm kaçırılanları getirecek bir anlaşmaya varmanız gerekiyor” demesi üzerine Netanyahu, “Ne anlaşması? Ne anlaşması? Her kim size bir anlaşmanın hazır olduğunu ve bizim bunu şu ya da bu nedenle, kişisel nedenlerle kabul etmediğimizi söylediyse yalan söylüyordur” ifadesinde bulundu.

Netanyahu, anlaşmayı kabul etmemesinin nedeni olarak Philadelphia koridorundan İsrail askerlerini çekmek istememesini gösterdi.

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 48 saatte düzenlediği 5 saldırıda 69 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 212 Filistinlinin de yaralandığı bildirildi.

UCM Başsavcısı Kerim Han, Netanyahu ve Gallant hakkında "yakalama kararı" çıkartılması talebini değerlendiren UCM'nin ilgili ön inceleme dairesine 64 kişi, ülke ve kurum tarafından yapılan yazılı beyanlara topluca yanıt verdi.

Han, UCM'nin Filistin topraklarında suç işleyen İsrailli yetkililer hakkında yargı yetkisine sahip olduğunu belirterek, Mahkemeden Netanyahu ve Gallant hakkındaki yakalama talebini "ivedilikle" karara bağlamasını talep etti.

UCM'den, İsrailli yetkililer hakkında yargılama yetkisi olduğuna hükmetmesini isteyen Han, "Oslo Anlaşmaları, Filistin topraklarında işledikleri suçlar nedeniyle İsrail vatandaşları üzerinde Mahkeme'nin yargı yetkisini kullanmasını engellemez." ifadesini kullandı.

İsrail'in ve İsrail'i destekleyen ülkelerin ileri sürdüğü gibi Oslo anlaşmalarının UCM'nin İsrailli yetkilileri yargılamasına engel teşkil etmediğini savunan Han, "Oslo Anlaşması üzerinden yapılan itiraz dayanaktan yoksundur." değerlendirmesinde bulundu.

Han, İsrail'in 1967'den beri Batı Şeria ve Gazze'yi işgal altında tuttuğunu ve Doğu Kudüs'ü ilhak ettiğini anlatarak "Mağdurların uluslararası düzeyde tanınan haklarına, özellikle de mağdurların gerçeği bilme, adalete erişim ve tazminat talep etme haklarına saygı göstermesi gerektiğinin" altını çizdi.

İsrailli yetkililer, Lübnan ve Gazze sınırlarına yakın bölgelerde oturan kişilerden güvenli odalar inşa etmelerini istiyor. İsrail hükümeti, İsraillere bu konuda maddi destek de sağlıyor. 

Uzmanlar güvenli odaların 15 metre mesafeden patlayacak bir ton patlayıcıya dayanacak şekilde tasarlandığını ve kimyasal veya biyolojik saldırı durumunda filtrelenmiş havalandırma ile hava geçirmez olduğunu söyledi.

 

ABD, Mısır ve Katar'ın Gazze'de ateşkes sağlanmasına yönelik arabuluculuk faaliyetleri sürüyor.

Geçtiğimiz hafta Katar’ın başkenti Doha’da yeniden başlayan ateşkes müzakereleri, Mısır’ın başkenti Kahire’de devam ediyor. Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet el-Rişk, Hamas heyetinin ateşkes görüşmelerinin son turuna yönelik arabulucularla görüşmek üzere akşam saatlerinde Mısır'ın başkenti Kahire'ye gideceğini ifade etti.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayya'nın başkanlığındaki heyet, müzakerelerdeki gelişmeleri değerlendirmek üzere Mısır'ın üst düzey yetkilileriyle bir araya gelecek.

ABD'de yayın yapan Huffington Post adlı haber platformunun adı açıklanmayan iki yetkiliye dayandırdığı haberi, Biden yönetiminin İsrail'e silah desteğine ilişkin tartışmalara yeni bir boyut getirdi.

Haberde, Biden yönetiminin, İsrail'e düzenli silah desteğinin savunucularından ve bu sürecin koordinasyonunu yürüten Mira Resnick adlı kıdemli diplomatını, Dışişleri Bakanlığında müsteşar yardımcılığı pozisyonuna atadığı belirtildi.

Buna göre Resnick, İsrail-Filistin ilişkilerinden sorumlu müsteşar yardımcısı olarak görev yapacak ve Gazze konusunda ABD yönetiminin politikasının şekillenmesinde önemli roller oynayacak.

İsrail yanlısı tutumuyla bilinen Resnick'in bu göreve getirilmesi, sosyal medyada kısa sürede tepki toplarken, birçok kullanıcı Biden yönetiminin İsrail'e silah yardımından asla geri durmayacağını bu atamayla gösterdiği yorumunu yaptı.

Biden'ın Gazze politikası nedeniyle daha önce Dışişleri Bakanlığından istifa eden Annelle Sheline adlı eski yetkili, Huffington Post'a yaptığı açıklamada, "Resnick'in atanması, yönetimin İsrail'in Gazze'de sivillere yönelik soykırımsal saldırılarına koşulsuz desteğine devam edeceğini açıkça gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili  ABD Dışişleri Bakanlığı, "şu anda yapılacak bir atama duyurusu olmadığını" bildirdi.
 

Lübnan'dan gün boyu 100 roket atılması sonucu İsrail'in kuzeyindeki birçok bölgede yangın çıktığı bildirildi. İsrail ordu radyosu X sosyal paylaşım platformundan yaptığı paylaşımla konuya ilişkin bilgi verdi. Ordunun açıklamasında, Lübnan'ın güneyinden Batı Celile'deki Safed kenti ve çevresine doğru 20'ye yakın roket atıldığının gözlemlendiği belirtildi.

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, saldırıların adresi, güneydeki Han Yunus kenti ile orta kesimdeki Nusayrat Mülteci Kampı oldu.

Han Yunus'un batısındaki El-Emel Mahallesinde bir eve düzenlenen hava saldırısında 2'si çocuk, 1'i kadın olmak üzere 9 kişi hayatını kaybetti, 15'i yaralandı. Cura el-Lut ile Et-Tahliye bölgesinde topçu ateşiyle düzenlenen saldırıda da bazı Filistinliler yaralandı.

Nusayrat Mülteci Kampının kuzeyinde yerinden edilenlerin sığındığı bir okula insansız hava aracıyla (İHA) düzenlenen saldırıda da 3 Filistinli yaralandı. Kamptaki Ayn Calut sitelerinde bir daireye düzenlenen saldırıda ise 3 Filistinli öldü.

ABD, Mısır ve Katar arabuluculuğunda Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası anlaşması için müzakereler devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleştirilen müzakereler dün Mısır'ın başkenti Kahire'de başladı.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby müzakerelere ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamalarda, görüşmelerin "yapıcı" geçtiğini ve bazı ilerlemeler kaydedildiğini söyledi. Tüm tarafların önerilen anlaşmanın uygulanması için bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan Kirby, Hamas'ın da İsrail, ABD, Mısır ve Katar'dan müzakerecilerin katıldığı görüşmelere katılması gerektiğini ifade etti. Kirby, "Biz buradayız. Onlar da Kahire'de. Hamas'ın görüşmelere katılmasına ve detaylardaki tıkanıklığın derinine inmeye ihtiyacımız var. Önümüzdeki günlerde ve hafta sonu boyunca buna odaklanacağız" dedi.

Kirby, İran'ın intikam hazırlığına dair bir detayı veya bunun arkasındaki istihbaratı belirtmeyerek yalnızca, "Hazır olmalıyız ve öyleyiz" dedi. "Bölgedeki askeri imkanlarımızı güçlendirdik ve bunu her gün gözlemliyoruz" ifadelerini kullandı ve bölgedeki ek güçlere ve iyileştirilmiş caydırıcılık duruşuna dikkat çekti. Kirby, yönetimin hem kendisini hem de İsrail'i savunabilmesini sağlamak üzere 'odaklandığını' ve aynı zamanda anlaşmayı uygulamaya çalıştığını da belirtti.

YENİ ÖNERİ İLETİLECEK
İsrail gazetesi Haaretz'in haberine göre ise Mısır ve Katar, İsrail dış istihbarat teşkilatı MOSSAD ve iç istihbarat servisi Shin Bet tarafından dün Kahire'de sunulan Philadelphia Koridoru ve Refah sınır kapısı konusundaki yeni bir öneriyi Hamas'a iletecek. Gazete, İsrailli bir kaynağa dayandırdığı haberinde bu hamlenin "göreceli bir ilerlemeye" işaret ettiğini belirtti. Haaretz ayrıca İsrailli bir kaynağın "Perşembe günü Kahire'de yapılan heyetler arası toplantı yapıcıydı. Mısır ile İsrail arasında Philadelphia Koridoru konusundaki boşlukları kapattı. Şimdi Hamas'ın tutumunu bekliyoruz" dediğini aktardı.

İran'ın yeni Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinde, Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesine değinerek, bu suikastın "İran'ın güvenlik ve egemenliğinin affedilemez bir ihlali" olduğunu söyledi. Arakçi, Haniye'nin öldürülmesinden İsrail'i sorumlu tutarak, "Saldırganı cezalandırmak İran'ın hakkıdır" ifadelerini kullandı.

Lübnan'ın güneyinde İsrail ordusuyla çatışan Hizbullah mensuplarından 4'ünün daha öldüğü açıklandı.Hizbullah'tan yapılan açıklamada, Ayta el-Cebel kasabasından Muhammed Mahmud Necm, Burc Rahal kasabasından Said Mahmud Diyab ve Bekaa'nın El-Kavah kasabasından Ali Ekrem el-Heg'in hayatını kaybettiği kaydedildi.
​​​​​​​

İsrailli eski esir Noa Argamani, Gazze Şeridi'nde tutulduğu dönemde kendisine işkence yapıldığı yönündeki haberlerin yalan olduğunu ve İsrail ordusunun saldırısında yaralandığını belirtti.

İsrail basını, Argamani'nin Japonya'nın başkenti Tokya'da katıldığı bir toplantıdaki sözlerini çarpıtarak esir olduğu dönemde işkenceye uğradığını söylediğini iddia etti.

Basında hızla yayılan haberlerin ardından Argamani, sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada iddiaları yalanladı.

Gazze'de esir tutulduğu süreçte işkence görmediğini söyleyen Argamani, "Dövülmedim ya saçım kesilmedi. İsrail Hava Kuvvetlerince vurulan bir binadaydım. Dövülmedim ama (İsrail savaş uçağınca vurulması sonrası) 'binanın üzerime yıkılması nedeniyle vücudumun her yerinde yaralar oluştu' dedim." ifadelerini kullandı.

 

Al Arabiya English'e konuşan bir ABD'li yetkili “İranlılar kararı verdikten sonra 12-24 saat içinde bir saldırı düzenleyebilirler” dedi.

Gazeteye göre Hizbullah'ın Fuad Şükür'ün öldürülmesine yanıt olarak İsrail'in kalbine saldırması da beklentiler arasında. Ancak Washington Post gazetesi ABD'li yetkililere dayandırdığı haberinde Hizbullah'ın Tel Aviv'i füze yağmuruna tutma planından vazgeçtiğini öne sürdü.

İsminin açıklanmaması kaydıyla Al Arabiya English'e konuşan ABD'li yetkili, İranlılar ve Hizbullah'ın tam olarak ne yapacakları konusunda resmin hala karanlık olduğunu söylerken, başka bir kaynak ise verilecek cevapların Gazze'deki ateşkese bağlı olduğunu yazdı. 

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh,  Al Arabiya English'e konuştu. 

Sing, USS Abraham Lincoln" uçak gemisinin Orta Doğu'ya ulaşnası hakkında konuştu. 

Sing, ABD'nin hamlesinin “çok güçlü” bir caydırıcılık mesajı verdiğini ve aynı zamanda saldırıya uğraması halinde Washington'un İsrail'in yanında yer alacağını gösterdiğini söyledi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki Zeytun mahallesine yönelik saldırılarını yoğunlaştırmasının ardından bazı Filistinliler, yanlarına aldıkları eşyalarla güvenli olduğunu düşündükleri bölgelere doğru göç etmeye başladı.

ABD'de Demokrat Partinin "kararsız" delegeleri, ülkelerinin İsrail'e silah ambargosu uygulamasını ve Gazze'de derhal ateşkesin sağlanmasını talep ediyor.

Delegelerden Michael Berg, "seçilmiş delegeler" olduklarını hatırlatarak, Demokrat Partinin Başkan adayı, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in Filistinlilere yönelik saldırıları durdurmayı amaçlayan politika izlemesinin gerektiğini vurguladı.

Durumun ciddiyetine dikkati çeken Berg, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından soykırımla suçlandığını anımsatarak, "Bu, eski bir olay değil. Şu anda yaşanıyor. Hayatları kurtarmalıyız." diye konuştu.

Berg, ABD yasalarına göre insan hakları ihlallerinde bulunan askeri birimlere ülkesinin silah sağlamaması gerektiğini vurgulayarak, "Raporları gördüyseniz belgelenmiş korkunç işkencelere, çocukların kasıtlı öldürülmesine, evlerin, camilerin, hastanelerin, su tesislerinin, okulların, tüm üniversitelerin, her yerin ayrım gözetmeksizin bombalanmasına, hayatın yaşanmaz hale getirilmesine karıştılar. Bu iş bitmeli." dedi.

Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan habere göre, İsrail Lübnan'ın güneyinde yer alan Tire kentindeki Tayr Harfa beldesine hava saldırısı düzenledi.

Saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ile Lübnan Hizbullah'ı arasında sınır hattında 8 Ekim 2023'ten bu yana çatışmalar ve karşılıklı saldırılar devam ediyor.

UNRWA'dan yapılan açıklamada, "İsrailli yetkililer Ağustos ayında şimdiye kadar Gazze'de yaklaşık 250 bin kişiyi etkileyen 13 tahliye emri yayınladı. Han Yunus'un bazı bölgelerinde yaşayan Filistinlilere, 1 Ağustos'tan bu yana 13. tahliye emriyle İsrail tarafından sözde 'insani bölgeye' taşınmaları söylendi. Ekim 2023'ten bu yana Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ı yerinden edildi ve şimdi Gazze Şeridi'nin sadece onda biri kadar bir alana itildi. Aileler, askeri operasyonlar ve yaz sıcağında taşıyabildiklerini taşıyarak defalarca yerlerinden ediliyor. Gazze'de bu yorucu döngüden kaçış yok" denildi.

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'nin neredeyse tamamına verilen tahliye emirleri sonrasında çocuk felci tehdidinin artığına dikkat çekerek, "Çocuk felci tehdidi, Gazze'nin Han Yunus ve Deyr el-Belah şehirlerinde binlerce kişinin tahliye emirleriyle yerlerinden edilmeye devam ettiği ve zaten acı çeken nüfusun fiziksel ve zihinsel yükünün daha da arttığı bir dönemde ortaya çıktı. Hiç kimse güvende değil, hiçbir yer güvenli değil. Birçok kez yerlerinden edilen insanların, zaten sıkışık ve zorlu bir ortamda barınak, sağlık ve diğer hizmetleri bulmak için neredeyse hiçbir seçeneği kalmadı." dedi.

ABD'nin uçak gemisi USS Abraham Lincoln, CENTCOM faaliyet alanına ulaştı. USS Abraham Lincoln, geçen hafta Pentagon'un emriyle bölgedeki diğer uçak gemisi USS Theodore Roosevelt'e katılmak üzere yola çıkmıştı. CENTCOM'dan yapılan açıklamada, "F-35C ve F/A-18 Block III avcı uçaklarıyla donatılmış USS Abraham Lincoln, ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) sorumluluk alanına girdi. USS Abraham Lincoln'e (CVN 72) Destroyer Filosu 21 ve Carrier Air Wing 9 eşlik ediyor" denildi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Kamu Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in 'sorumsuz eylemlerinin' ülkesinin güvenliğini tehlikeye attığını belirtti. Gallant, "Bakan Ben Gvir'in İsrail Devleti'nin ulusal güvenliğini tehlikeye atan ve ulus içinde bir bölünme yaratan sorumsuz eylemleri karşısında Genel Güvenlik Servisi Başkanı ve ekibi görevlerini yerine getirmekte ve bu eylemlerin ciddi sonuçlarına karşı uyarıda bulunmaktadır" dedi.

Ben-Gvir de Gallant'a tepki göstererek, "Lübnan'ı taş devrine döndürme sözü vermiştiniz, bu arada Kuzey'i de taş devrine döndürüyorsunuz. Bana Twitter'dan saldırmak yerine Lübnan'daki Hizbullah'a saldırmaya başlayın" ifadelerini kullandı. 

Hamas'a bağlı El Aksa TV'nin bu sabah yayınladığı habere göre Hamas, Gazze halkını desteklemek için bir günlük seferberlik çağrısında bulundu. Haberde, “Hamas, dünyanın dört bir yanındaki insanları Cuma günü, Gazze ve Kudüs'ün savunulması ve kitlesel zafer günü olması için toplanmaya ve seferber olmaya çağırıyor” denildi.

Kanal 12 televizyonunun haberine göre, Şin-Bet Başkanı Bar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya Batı Şeria'daki güvenlik durumu hakkında bir mektup gönderdi.

Bar, "Batı Şeria'da yerleşimciler tarafından işlenen suç oranlarının artması, olayların patlak vermesine ve taraflar arasında kan akmasına, böylelikle de ulusal güvenliğin çökmesine yol açacaktır." ifadelerini kullandı.

Ana muhalefet lideri ve eski Başbakan Yair Lapid, Bar'ın Netanyahu'ya gönderdiği mektubuyla alakalı olarak, "yaklaşan felakete dair son uyarı" değerlendirmesinde bulundu.

Lapid, "Felaketlerin hükümeti, ulusal güvenliğin çöküşü konusunda uyarıldı. Bunu bilmediğimizi iddia edemez." yorumunu yaptı.

 

Nasır Hastanesinden yapılan açıklamaya göre, İsrail ordusu, Han Yunus kentinde, insansız hava araçlarıyla (İHA) bir aracı hedef aldı.
İHA saldırısında 4 Filistinli yaşamını yitirdi. 

El-Araby El-Cedid gazetesinin haberine göre, Gazze ateşkesi görüşmeleri için Kahire'de bulunan İsrail heyeti, Philadelphia Koridoru'nda BM gözlem misyonunun görevlendirilmesine olanak tanıyan yeni bir öneri sundu. İsrail'in planına göre Refah Sınır Kapısı'nda Filistin Yönetimi'nin yanı sıra bir Avrupa Birliği misyonunun da bulunması hedefleniyor. Gazeteye göre İsrail askerlerinin sınırdan kademeli olarak çekileceğini belirtti.

Başbakanlık Basın Ofisinden, Netanyahu'nun Philadelphia Koridoru'na uluslararası güç konuşlandırılmasını gözden geçirdiği yönündeki habere ilişkin yazılı açıklama yapıldı.Söz konusu haberin "yalan" olduğu savunulan açıklamada, Netanyahu'nun İsrail ordusunun Philadelphia Koridoru'ndaki işgalinde ısrarcı olduğu ifade edildi.

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, ​​​Chicago kentindeki Demokrat Parti Kongresi'nde (DNC) 47. ABD Başkanlığı için resmen adaylığı kabul etti. 7 Ekim 2023 saldırısı sonrası Gazze'de yaşananlara değinen Harris, İsrail'in güvenliğine desteklerinin devam edeceğinin altını çizerek "Açık konuşmama izin verin. İsrail'in kendini savunma hakkını her zaman savunacağım ve İsrail'in kendini savunma kabiliyetine sahip olmasını sağlayacağım" dedi.