İstanbul'da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22'si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 10'uncu gününde devam ediyor.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Bugün görülecek olan celse, tutuksuz sanıkların savunmasıyla devam edecek.
Büyükçekmece Başsavcılığınca, davada yargılanan sanıkların mal varlıklarına tedbir konulduğu öğrenildi.12 hastane/şirkete ise kayyım atandı.
İşte dakika dakika yaşananlar...
Kayyım Atanma Kararı verilen tüzel kişiler:
1- Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece "Avcılar Hospital Hastanesi"
2- Doğamed Sağlık Hizmetleri San.ve Tic. A.Ş, bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Doğa Hospital Hastanesi"
3- Ekip Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel TRG Hospitalist Hastanesi'' ve ''Silivri Kolan Hastanesi"
4- Güney Hastanesi Sağlık Hiz Ltd Şti, bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Esenler Güney Hastanesi"
5- Beymed Sağlık İnş. San. ve Tic. Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Birinci Hastanesi"
6- Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Avrupa Şafak Hastanesi" ve "Özel İstanbul Şafak Hastanesi'
7- Refik Arslan Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Bağcılar Şafak Hastanesi"
8- Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi, bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Reyap İstanbul Hastanesi" ve "Çorlu Reyap Hastanesi"
9- Medilife Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ve Yonca Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece ''Özel Bağcılar Medilife Hastanesi " ve "Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi"
10- Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketinin tamamı,
11- Gmz Sağlık Hizmetleri İnş. Ve Tur. Lim. Şti. Şirketinin tamamı,
12- Sarıoğlu Turizm Ticaret A.Ş Şirketinin tamamı,
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca Yenidoğan Çetesi'ne yönelik yeni bir soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında 26 şirket/kişinin mal varlığına el konuldu. 12 hastane/şirkete de kayyım atandı.
SORUŞTURMANIN DETAYLARI ORTAYA ÇIKTI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamın çete yargılamasının Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiği belirtildi. Başsavcılık söz konusu öncül suç dosyasında yer alan şüphelilerin işlemiş oldukları suçlar ile ilgili bu suçlar sırasında kara para aklama eylemi olup olmadığına dair inceleme yapılmasının istendiği, bu durum üzerine yeniden soruşturma başlatıldığı ifade edildi.
16 Mayıs 2024 tarihinde Büyükçekmece Sulh Ceza Hakimliğinden gizlilik kararı alındı. Dosya kapsamında bir takım hesap hareketleri, kolluk araştırmalarının yapıldıktan sonra 8 Ekim 2024 ve 14 Kasım 2024 tarihinde MASAK'a yazılan yazılarda aklama raporu tanzim edilmesinin ve el koyma talep edildi.
MASAK tarafından 26 Kasım 2024 tarihinden hazırlanan raporda dosya şüphelileri ve malen sorumlu şirket/kuruluşlar hakkında ayrıntılı tespitlerin bulunduğu, MASAK raporunda yer alan tespitlerin ana dosyadaki öncül suçlarla bağlantılı hususlar olduğu, bu kapsamda öncül suç dosyası ve bu soruşturma dosyasında yer alan şüpheliler ve malen sorumluların suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçunu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi olduğu belirtildi. MASAK raporunun sonuç kısmında şüphelilerin ve birkaç malen sorumlu şirketin taşınır/taşınmaz/hak ve alacaklarına el konulmasının istendi.
DEVLET ELİYLE YÖNETİLECEK
MASAK raporunun ardından 27 Kasım'da Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından el koyma kararı verildi. Ayrıca Özel Sağlık Hizmeti veren kuruluş ve şirketlerden Hastanelerin çalışma ruhsatlarının Sağlık Bakanlığınca iptal edildiği, bu nedenle bu Hastanelerin faaliyetlerine son verilerek içinde bulunan hastaların başkaca hastanelere nakledildiği, Hastanelere ait ilaç gibi tıbbi tedavide kullanılan materyallerin bozulma riskinin ortaya çıktığı, bu nedenlerle gerek kamunun zarara uğradığı gerekse de vatandaşların mağduriyetine neden olunma riskinin ortaya çıktığı, tüm bu olumsuz durumlara mani olunabilmesi amacıyla söz konusu Hastanelerin ancak Devlet eliyle yönetilerek tekrar faaliyete geçirilmesinin sağlanması suretiyle mani olunabileceği ifade edildi. Karar kapsamında 12 hastane/şirkete ve 26 şüphelinin mal varlıklarına el konuldu.
El koyma kararı verilen gerçek/tüzel kişiler: Fırat Sarı, İlker Gönen, Dursun Eryılmaz, Sümeyye Nur Taşçı, Hüseyin Günerhan, Hasan Basri Gök, Mehtap Sayar, Cansu Akyıldırım, Çağla Durmuş, Deniz Korkmaz, Hakan Doğukan Taşçı, Damla Atak, Renas Kılıç, Ceren Hatice Kırım, Mehmet Halis Başlı, Murat Mantuş, Anıl Çakır Gönen, Melike Özdemir, Adnan Sarı, Aydın Sarı, Ayfer Sarı, Metin Sarı, Serhad Sarı, GMZ Sağlık Hizmetleri İnşaat ve Turizm Ltd. Şti, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi, Sarıoğlu Turizm Ticaret A.Ş
Birinci Hastanesi sahibi Ali Aksu'nun savunmasına geçildi.
Birinci Hastanesi sahibi Ali Aksu şunları söyledi:
Opara Bebek, 14 Ocak 2024’te Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne öksürük şikayetiyle geliyor. Muayene edildikten sonra evine gönderiliyor. İlk tanılar maalesef uzman görüşünde yer almamaktadır. Tekrar durumu kötüleşince 16 Ocak'ta hastaneye getiriliyor, servise alınıyor. Oksijen tedavisi yapılıyor. Yatışının 8. saatinde kalp durması gerçekleşiyor. İki kez canlandırma işlemi gerçekleştiriliyor.
Arkasından yenidoğan ünitesinde küveze konuluyor. Yaşı gereği 6 aylık olduğu için 112’den çocuk yoğun bakım yatağı aranmasına rağmen maalesef bulunamıyor. Acil olarak geldiği için yerimiz yok diye reddedilmesi mümkün değildir.
Burada tekrar uzman görüşüne dönmek istiyorum. Uzman görüşü o kadar hatalı ki, ilk hastanenin adını bile yanlış yazmışlar. Beylikdüzü Medilife Hastanesi yerine Bağcılar Medilife Hastanesi olarak yazmışlar.
Salonda bulunan çocuk uzman hekimlerinden özür diliyorum. Opara bebek 6 aylık olmasına rağmen sadece 5 kilo. Normalde 7-8 kilo olması beklenir, yani ciddi bir gelişim geriliği mevcut. Keşke Adli Tıp Kurumu tarafından otopsi yapılma imkanı olsaydı. Sayın heyet, bu dosyanın en büyük eksikliği otopsilerin yapılamamış olmasıdır. Bu aşamadan sonra yapılacak Adli Tıp incelemeleri dahi eksik kalacaktır. Taraflar uygun görürse, Opara Bebek için otopsi talep ediyoruz
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’yı Reyap’ta doktor olarak alan kişi kim?
Hıdır Yüksel: İnsan kaynakları araştırmış. Fırat Bey müracaat etmiş. Mesul müdür diplomasıyla birlikte kabul eder.
Mahkeme Başkanı: Ne zaman işe aldınız?
Hıdır Yüksel: 5 sene önce falan işe girdi. Ben görüşmedim. Benim zamanımda da olabilir hatırlamıyorum.
Mahkeme Başkanı: Çorlu ve Esenyurt Reyap aynı kişinin mi?
Sanık: Sahipleri kardeştir.
Mahkeme Başkanı: Sizin kararınızla mı Çorlu Reyap’a gidiyordu Fırat Sarı?
Hıdır Yüksel: İl Sağlık Müdürülüğü yapmıştır. Onların inisiyatifte olan bir şey.
Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’nın sizinle olan sözleşmesi nasıldı?
Hıdır Yüksel: Onları ben bilemem. Mali konuları ben bilemem.
10. duruşma, saat 10.20 sıralarında tutuksuz sanık Hıdır Yüksel'in savunmasıyla başladı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine sanıkların seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede belirtiliyor.
NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.