Türkiye, Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta kaybolan ve cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran'ın katilini arıyor.
Minik Narin'in cansız bedeni köyün 2 kilometre uzağındaki Eğertutmaz Deresi'nde çuvala konulmuş ve üzeri taşla kapanmış şekilde bulundu. 14 saatlik adli tıp incelemesi sonrasında açıklanan raporda Narin'in bir bacağının dizden kopuk ve kaval kemiğinin çuval içerisinde olduğu, boynunda boğmaya bağlı oluşabilecek lezyonların olduğu ifade edildi.
Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 9 şüpheliden anne Yüksel Güran
Nevzat Bahtiyar'ın "Salim Güran bana 'Aileni düşün, 200 bin TL'yi al cesedi yok et' dedi. Ben de dereye götürüp üstüne büyük bir taş koydum" şeklindeki itirafının ardından soruşturma derinleşti.
TUTUKLU SAYISI 11'E YÜKSELDİ
Narin Güran cinayetiyle ilgili amca Salim Güran tutuklandı. 23 kişi ise gözaltına alınmıştı. Nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden Narin'in annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Fuat Güran ile 2 kuzeni ve yengesinin de bulunduğu 8'i tutuklandı, 4'ü adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Anne Yüksel ve ağabey Enes Güran "Kasten öldürme suçuna iştirak etmek", amca Fuat Güran "Suç delillerini yok etmek", diğer 5 şüpheli ise "Suçluyu kayırma ve suç delillerini yok etmek" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Peki Narin Güran'ın katili kim? İşte Narin Güran cinayetinde yeni iddialar ve gelişmeler:
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:”Ülke olarak ciğerimizi yakan Narin kızımızın katledilmesiyle ilgili adli soruşturmanın, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca gizliliğinin devam etmesine rağmen maalesef birçok ulusal medya organında konuya ilişkin son derece manipülatif, soruşturmaya zarar veren ve “reyting” odaklı olduğu anlaşılan sorumsuz yayınlar yapılmaktadır.Bu yayınlarla alakalı sağduyulu vatandaşlarımız da ilgili kurumlarımıza çokça şikayette bulunmaktadır.Vatandaşımızın aklıyla adeta alay edilen, konunun uzmanları olmamasına rağmen birtakım kişiler tarafından saatlerce olur olmaz mülahazalarda bulunulan, Narin kızımızın hatırasına saygının ve soruşturmanın selametinin tamamen göz ardı edildiği; izleyicisinin, okuyucusunun, dinleyicisinin yaşına bakılmaksızın yapılan bu yayınlarla ilgili en yakın takibi yapmakta olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.Yazılı, görsel, işitsel, dijiital ulusal ve yerel tüm medya kuruluşlarına, vatandaşlarımızı rahatsız eden ve titizlikle sürdürülen soruşturmaya halel getiren bu tür yayınlardan uzak durmaları çağrımızı yineliyor, her bir kuruluşun sorumlu ve etik yayıncılık ilkelerine azami ölçüde riayet etmelerini bekliyoruz.
Narin Güran soruşturmasında 15 yaşının altında olduğu için adli kontrol şartıyla serbest bırakılan R.A. için yeniden gözaltı kararı verildi. Karar sonrası R.A. tekrar gözaltına alındı. Narin'in tutuklanan amcası Fuat Güran'ın eşi H.G. de ifadesine başvurulmak üzere jandarma karakoluna götürüldü.
Narin cinayeti soruşturmasında tutuklanan amca Salim Güran, adliyeye getirildi. Salim Güran’ın savcılıkta tekrar ifadesi alınacak.
1 KİŞİ DAHA GÖZALTINDA
Narin Güran cinayeti soruşturmasında ‘suç delillerini yok etmek’ suçundan tutuklanan amca Fuat Güran’ın eşi gözaltına alındı.
Merkez Bağlar ilçesine Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu günü cansız bedeni dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında “suç delillerini yok etmek" suçundan tutuklanan Narin’in amcası Fuat Güran’ın eşi H.G., gözaltına alındı. H.G.’nin Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’nda sorgusu sürüyor.
Diyarbakır'da Narin Güran'ın öldürülmesinin tüm ülkeyi yaraladığını belirten Tunç, "Ülke olarak çok sarsıldık, millet olarak çok üzüldük. Onun canlı bedenine ulaşmak için günlerce çok sayıda ekip, devletin tüm imkanları seferber edildi ama maalesef canlı olarak ulaşamadık." diye konuştu.
Bakan Tunç, adli soruşturmanın Narin'in kaybolduğu dakikalardan itibaren başlatıldığını hatırlattı.
Soruşturma kapsamında çok sayıda kişinin ifadesinin alındığını, aramalar yapıldığını dile getiren Tunç, şunları söyledi:
"Şu anda Narin'in soruşturmasında 10 kişi tutuklu. 4 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. Elde edilen bulgular, Narin kızımızın naaşından elde edilen 91 doku örneği adli tıp kurumlarımızda Diyarbakır'da ve İstanbul'da incelemeye tabi tutuldu. Patolojik, biyolojik, kimyasal bütün tetkikler yapılıyor, bu incemeler biraz zaman alacak. Bunların neticesinde birtakım veriler ortaya çıkacak. İfadeleri savcılarımız değerlendirecek, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımız bu konunun üzerinde hassasiyetle duruyor, biz de titizlikle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız başından beri Narin kızımızın canlı bulunmasıyla ilgili özellikle üstün bir gayret gösterilmesini istemişti. Sonrasında da adli soruşturmanın titizlikle sürdürülmesi ve Narin evladımızı katleden canilerin bir an önce bulunması ve yargı huzurunda hesap vermelerinin sağlanmasıyla ilgili başta Sayın Cumhurbaşkanı'mız, hepimiz milletçe bu beklenti içerisinde girdik."
Adli soruşturmanın devam ettiğini vurgulayan Tunç, savcıların ifadelerden yola çıkarak birtakım değerlendirmeler yapacağını aktardı.
Soruşturmanın gizli olduğunu hatırlatan Bakan Tunç, "Şunu özellikle istirham ediyoruz. Soruşturma gizli ancak ifade tutanakları avukatlara verildiği için bunların basında, kamuoyunda, televizyon ekranlarında değerlendirildiğini görüyoruz. Maalesef bazı değerlendirmelerin özellikle soruşturmanın selameti açısından sakıncalı olabileceğini de paylaşmak istiyoruz. Burada soruşturmanın gizliliğine halel getirmeden, etkin bir soruşturma yapılabilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve Narin kızımıza katledenlerin yargı önüne çıkarılıp, kanunumuzdaki en ağır cezayla çarptırılması bizim hepimizin temennisi." değerlendirmesinde bulundu.
Soruşturmanın gizliliği ve selametini etkileyebilecek beyanlardan kaçınılması gerektiğinin altını çizen Bakan Tunç, Narin'e kıyanların cezasını alacağını belirtti.
Narin'in katillerini bulmak için yargıya her türlü desteği vermenin gayreti içerisinde çalıştıklarını ifade eden Tunç, "İnşallah ona kıyanlar yargı önünde en ağır cezaya çarptırılacaktır." dedi.
Diyarbakır'da Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada aralarında anne, ağabey ve amcanın da bulunduğu 8 zanlı tutuklandı. Tutuklanan şüpheliler cezaevine getirildi.
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve dün jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye getirilerek nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen zanlılardan, Narin Güran'ın annesi Yüksel (44), ağabeyi Enes (18), amcası Fuat Güran (41), kuzenleri Muhammet Kaya (23) ve Birsen Güran (19), yengesi Maşallah Güran (46), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amcası Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı.
Anne Yüksel ve ağabey Enes Güran "Kasten öldürme suçuna iştirak etmek", amca Fuat Güran "Suç delillerini yok etmek", diğer 5 şüpheli ise "Suçluyu kayırma ve suç delillerini yok etmek" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şüphelilerden, Narin'in amcası Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran ile kuzeni Melike Güran ve Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen R.A. (15), adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 10'a yükseldi.
Diyarbakır’da Narin Güran cinayeti soruşturmasında gözaltına alınan 22 şüpheliden aralarında anne Yüksel Güran ile ağabey Enes Güral’ın da bulunduğu 9 kişi tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
İŞTE SUÇLARI
Sorgunun ardından anne Yüksel Güran ‘kasten öldürme suçuna iştirak etmek’, ağabey Enes Güran ‘kasten öldürme suçuna iştirak etmek’, küçük kızın kuzeni M.K. ‘suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, kuzeni B.G. ‘suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, yengesi M.G. ‘suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi M.S.A. ‘suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, diğer işçi R.A. ‘suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, halasının eşi M.Ş.K. ‘suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’ ve amcası F.G. ‘suç delillerini yok etmek’ suçlarından tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Narin'in babası Arif Güran’ın da aralarında bulunduğu 13 kişi ise serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 3 kişiye adli kontrol şartı getirildi.
Olayla ilgili adliyeye sevk edilen 22 şüphelinin ifadeleri tamamlandı.
Savcılık ifadeleri biten zanlıların hakimliğe sevki bekleniyor.
Narin Güran'ın öldürüldüğü gün muhtar amca Salim Güran'ın 5 kez aradığı isim ortaya çıktı.
SESİ ÇOK RAHATTI
Diyarbakır'da çiftçilikle uğraşan Mehmet Şerif Güran, "Antalya-Kemer'de ailemle tatil yapıyordum. İlk aramayı saat 16.43'te yaptı. Köydeki pamuk tarlamın kurtlandığını söyledi. Saat 16.55'te tarladan fotoğraf atıp 'İlaçlama yapayım mı?' diye sordu. Sesi çok rahattı. Hiçbir titreme ya da tedirginlik hissetmedim. Sesinde panik hali yoktu. Farklı bir şey de söylemedi. Hatta tatilde olduğum için 'Tatil nasıl gidiyor?' diye de takıldı" ifadelerini kullandı.
Salim Güran'ın olay günü yolladığı fotoğrafları emniyet birimlerine teslim ettiğini söyleyen Mehmet Şerif Güran, ceset bulunduktan sonra da Diyarbakır'a döndüğünü belirtti. Güran, "Böyle bir şey yapmasını beklemezdim, desem onu korumuş gibi oluyor. Köydeki herkese bu tutum yüklendi. Gerçeği yargı ortaya çıkaracak" dedi.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar'ın yeni bir ifadesi daha ortaya çıktı.
"HAZIRLAN, İŞİMİZ VAR"
"Salim Güran Narin'in evinin bahçesinden bana seslendi" diyen Nevzat Bahtiyar, "Öğlen eve gitmiştim, yemek yedim. Sonra su kesildi. Muhtarı kendi telefonumdan aradım. Muhtar da yetkilileri arayacağını söyledi. Bu aramdan 10 dakika sonra bahçeye çıktım. Annemin evindeki su akıyordu. Annemin oradaki evin orada ağaçları suluyordum. Salim Güran, yukarıdan Arif'in bahçesinden, yani Narin'in bahçesinden bana seslenerek, 'Hazırlan, seninle işimiz var' dedi" ifadelerini kullandı.
Bahtiyar sözlerine şöyle devam etti:
İNŞAAT MALZEMELERİNİ BOŞALTIP CESEDİ KOYDUM
Ben de hazırlandım, aracıyla geldi. Kimsenin görmediği, ağacın altında bir nokta vardı. Narin'in ön koltuktaki cesedi aldık, benim aracıma koyduk. Daha sonra ben aracı aldım, evimin önüne götürdüm. Bir çuvalda inşaat malzemeleri vardı, onu boşalttım. Narin'in cesedini buraya koyduğunu söyledi. Nevzat Bahtiyar cesedi dereye götürdüğünü söyledi. Önemli bir gelişme... Narin'in cesedinin nereden ve nasıl götürüldüğü ortaya çıktı.
"GAYRİAHLAKİ İLİŞKİLER VARDI"
İtirafçı Nevzat Bahtiyar, Salim Güran’ın aile üyesi iki kişi ile gayriahlaki ilişkisi olduğunu iddia etti. Nevzat Bahtihar, Narin'in görmemesi gereken bir şeyi gördüğü için öldürüldüğünü söylüyor.
Narin Güran'ın gözaltına alınmayan tek amcası Erhan Güran, "Tülin Güran yeğenimdir. 12-14 yıl önce hastaydı, 15 gün yoğun bakımda yattı. Cenazeyi hastaneden aldık. Mezarın yerini annesi net biliyor. Ben mezarın yerini gösterebilirim ama tam emin değilim" dedi.
YÜZDE 99 ENGELLİ
SABAH'ın ulaştığı bilgilere göre, Narin Güran'ın ablası Tülin Güran'ın 2004 yılında ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldiği Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi tarafından ellerinde ve ayaklarında fizyolojik engellerden kaynaklı 3 yaşındayken 2007 yılında yüzde 95, 2008 yılında yüzde 85, 2009 yılında ise yüzde 99 olmak üzere 3 adet heyet raporuyla engelli olduğu öğrenildi.
10 GÜN TEDAVİ ARDINDAN HASTANEDE YAŞAMINI YİTİRMİŞ
Tülin Güran'ın 2009 yılında 5 yaşındayken solunum sıkıntısı, nefes darlığı ve öksürük şikâyeti ile Dağkapı Çocuk Hastalıkları Hastanesinde tedavi altına alındığı, 10 gün süreyle Dağkapı Çocuk Hastalıkları Hastanesinde tetkik ve tedavisi devam ederken metabolizma hastalığı, solunum yetmezliği sebebiyle 19 Kasım 2009 yılında hayatını kaybettiği öğrenildi.
Olayla ilgili 22 şüphelinin adliyeye sevk edildiği öğrenildi. Şüphelerin ifadeleri alınmaya başladı.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 24 şüpheliden Nevzat Bahtiyar (48) jandarmadaki ifadesinde amca Salim Güran'ın kendisinden, küçük çocuğun cansız bedenini 200 bin lira karşılığında dereye bırakmasını istediğini öne sürmüş adliyeye sevk edilmişti.
Çıkarıldığı sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde amca Salim Güran'ın "Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm." şeklinde kendisini tehdit ettiğini iddia eden Bahtiyar, "Çocuğu kasten öldürmeye iştirak" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Gözaltına alınan şüphelilerden mahallede imamlık yaptığı öğrenilen bir şüpheli de dün jandarmadaki işlemlerin ardından serbest bırakılmıştı.
Tüm Türkiye'de infial yaratan Narin Güran cinayetinde A Haber Narin’in katledildiği noktayı buldu. Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek ile Sabah Gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman'ın A Haber canlı yayında yaptığı açıklamalar kan dondurdu.
Sabah Gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman, A Haber canlı yayınında gözaltındaki kişilerin kimler olduğunu anlattı.
Nazif Karaman, "İsimlerini kimse bilmiyordu. Biz bunun detaylarına ulaştık. Bir köy tamamen gözaltına alınmış. Bunlar boşuna gözaltına alınmış kişiler değil. Günlerdir sessiz kalan kişiler.
Bir şeyler bilen fakat susan kişiler. Babası Arif Güran (44), annesi Yüksel Güran (44), kolu ısırılan ağabeyi E.G. (18). 6 amcası Ö.F.G (29), B.G. (37), F.G. (42), K.G. (31), M.G. (40), H.İ.G. Amca oğlu U.G. (24), amca oğlu O.G. (23), amca kızı M.G. (15), amca kızı B.G. (19), kuzeni M.K. (23), kuzeninin oğlu D.G. (22). Yengesi M.G. (46), yengesi M.G. (39), halası A.K. (40), enişte M.Ş., Salim Güran'ın işçisi M.S. (40), işçinin oğlu R.A. (15), Salim Güran'ın işçisi Ö.Y. gözaltında" dedi.
Erhan Güran, Narin'in amcası Tülin'in ölümüyle ilgili de önemli açıklamalar yaptı. İddiaların aksine Tülin Güran'ın öldürülmediğini, evde değil yoğun bakımda öldüğünü açıkladı.
"MERDİVENDEN DÜŞMEDİ"
"Tek istediğimiz Narin kızımızın katilinin bulunup cezalandırılması.Kim olursa olsun. Hiç fark etmez.Tülin merdivenden düşmedi. Yatalaktı, yoğun bakımda hayatını kaybetti. Bunun hastanede belgeleri var."
"YÜZDE 99 ENGELLİ"
"Yapılan araştırmalarda Tülin Güran solunum sıkıntısı, nefes darlığı ve öksürük şikayetiyle Dağkapı Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi altına alınmış. 10 gün süreyle hastanede tetkik ve tedavisi devam eden Güran metabolizma hastalığı ve solunum yetmezliği sebebiyle 19. 11. 2009'da hayatını kaybetmiştir.
Tavşantepe mezarlığına defnedilen Güran hakkında Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi tarafından elinde ve ayaklarında fizyolojik engeller olduğu tespit ediliyor. Yüzde 99 olan 3 adet heyet raporunun bulunduğu tespit edilmiştir."
Narin'in katilleri aranırken, gözaltına alınmayan tek amca ve itirafçının eşi A Haber'e flaş açıklamalarda bulundu. Gözaltına alınmayan tek amca ne anlattı?
A Haber muhabiri Sinan Yılmaz'ın "Eşiniz Nevzat Bahtiyar ifadesinde 'Narin'in cesedini eve götürdüm, çuvala koydum' dedi. Siz o gün eşinizi gördünüz mü?" sorusunu "Öyle bir şey yok" diyerek yanıtladı.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar'ın eşi:
"Salim Güran'ın üvey annesi Süheyla Özkan cesedin bulunduğu gün evimize geldi. Bize 'Salim tutuklandı Nevzat da tutuklanacak' dedi. Yemek yedi evden çıktı Arif Güran'ın evine gitti. Sonrasında Salim Güran'ın kardeşi Barış Güran gece saat 11'de jandarmayla evimize gelerek eşim Nevzat Bahtiyar'ı yakaladı."
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "26 kişinin şüpheli, 241 kişinin tanık olarak olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi bugüne kadar alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran 2 Eylül'de, komşusu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül'de tutuklanmıştır. 22 şüpheli halen gözaltında olup, yarın Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edileceklerdir." dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Diyarbakır'da, 8 yaşındaki Narin Güran'ın kabrini ziyaret etti.
Diyarbakır'a gelen Bakanlar Göktaş, Tunç ve Yerlikaya, 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın kabrinin bulunduğu Tavşantepe Mahallesi Mezarlığı'na geçti.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Narin Güran cinayeti hakkında Başkan Erdoğan'ın süreci bizzet takip ettiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Milletimizin acısı olarak toprağa verdiğimiz Narin kızımızı halen büyük bir acıyla hatırlıyoruz. Bugün de bakanlarımız, genel merkezden bir heyet Narin'in mezarını ziyaret edecekler. Oradan milletimize taziyelerini ifade edecekler. Cumhurbaşkanımız adli sürecin bizzat takipçisi olacağını, bu kişilerin gereken cezayı alması için en yüksek şekilde bu konuyu takip edeceklerini ifade ettiler. Bugün de bu hassasiyet çerçevesinde milletimizle bu taziyeleri paylaşarak mezarı ziyaret edecekler. Bu konularda siyasi cümle kurmak son derece yanlıştır. Bu vicdanları yaralayan, kanatan bir meseledir. Buradan bir siyasi sonuç çıkarmaya çalışmak yanlıştır. Burada birkaç konuyla karşı karşıya kaldık. Acıyı paylaşmak yerine doğrudan hükümetimize, partimize dönük bir takım lafların söylenmesi söz konusu oldu.
Özellikle PKK terör örgütünü destekleyen, Diyarbakır Anneleri'nin yanına bir kere gitmemiş olanların burada Narin'e sahip çıkıyor gibi bir tabloyla görüntü vermeleri ikiyüzlülükten başka bir şey değildir. Diyarbakır Anneleri'ne sahip çıkmayanlar, bu acı üzerinden politika üretmeye çalışıyorlar. DEM Parti Mardin milletvekilinin kuran kurslarını hedef alması da bu çerçevede gündeme gelmiştir. Siyasi ikiyüzlülüktür. Bütün bu gelişmeler en yakın şekilde, bütün detaylarıyla takip edilmektedir. Bu acı milletimizin acısı olarak hafızalara kazınmıştır."
Amcanın olay günü yaptığı telefon görüşmelerinde Antalya'dan bir kişiyle defalarca telefonda görüştüğü ortaya çıktı.
HTS kayıtlarında amcanın, Narin'in kaybolduğu gün 1 saat 12 dakika içinde Antalya'da yaşayan bir kişiyi 5 kez aradığı anlaşıldı. Ekipler bu arama kaydını araştırıyor.
A Haber canlı yayınında konuşan Emekli Emniyet Müdürü Feramuz Erdin "Olayın başından beri aslında olay hakkında bilgisi olduğunu düşündüğümüz aile bireylerinin dirençli bir tavır sergiledikleri çok açık. Konu ile ilgili bilgi vermekten kaçındıkları gibi herhangi bir kimseyi de işaret etmediler. Bu durumda bu kişilerin ifade verirken de aynı direnci gösterdiklerini tahmin edebiliriz. Orada da muhtemelen bir takım şeyleri kabul etmeyecekler ve konuyu dağıtmak isteyeceklerdir. Ailenin tavrı başından beri böyle. Benim tahminim konunun maddi deliller üzerinden yürütülecek ve bir sonuca varılacak. Toplanan delillerin yeterince iyi toplandığı anlaşılıyor. Onların sonuç vermesi belki bir 15-20 günü bulur" dedi.
A Haber canlı yayınına katılan Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu, “Çok ciddi bir örnek alım süreci gerçekleşmiş. 91 örnek alınmış, delilleştirilmek üzere incelemeye gönderilmiş. Öncelikle bize neden öldüğünü açıklayacak örnekler incelenmekte. Ölüm zamanıyla ilgili daha detaylı bilgi verilebilir ama sanırım en önemli sorumuz değil. En önemli sorumuz nasıl öldürüldüğü. Katilin kimliğinin de tespit imkanı olabilir toplanan örneklere bağlı olarak. Narin’imizin tırnaklarından alınan dokular eğer boğuşma yaşandıysa katili yine ele verecektir. Bu örnekler suda kaybolur mu? Sorusu herkesin merak ettiği nokta. Evet kaybolabilir, bozuladabilir ancak teknoloji o kadar gelişti ki çok minik miktarda örnek elimizdeyse bunun kime ait olduğunu tespit edebiliriz” dedi.
Serbest bırakılan şüphelinin mahallede görevli imam olduğu öğrenildi.
Diğer 22 şüphelinin jandarmadaki işlemleri ise sürüyor.
Mahkemede bu ifadesini değiştiren Bahtiyar "Daha sonra ben kendi ikametimde Narin'in cesedini tek başıma çuvalın içerisine yerleştirdim" dedi.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar’ın da tıpkı amca Salim Güran gibi telefon kayıtlarını sildiği ortaya çıktı. Bahtiyar’ın telefondaki tüm arama kayıtları ile yazışmaları Narin Güran’ı dereye götürdüğü gün sildiği belirlendi. Savcılık sorgusunda “Telefon kayıtlarını neden sildin” sorusuna Nevzat Bahtiyar, “Telefonum dolmuştu. Çok aşırı gelen aramalar ve mesajlar nedeniyle silmek istedim” dedi.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne götürdüğünü söylemiş, “Amcası bana dereyi işaret ederek o bölgeye götürmemi istedi. Bende dere yatağına geldiğimde önce çuvalın ağzını Narin’in çantasının ipiyle bağladıktan sonra ağaçlık alanda fazla derin olmayan su birikintisi olan yere içinde ceset olan çuvalı bırakırken Arif’in kızı Narin olduğunu anladım. Çuval birileri tarafından fark edilmesin diye üzerine yaklaşık 20 kilo ağırlığında bir taş bıraktım” demişti. Ancak Jandarma Olay Yeri İnceleme tutanaklarında Narin’in cesedinin üzerinde 3 büyük taş olduğu yer aldı.
Narin cinayetiyle ilgili bilgiler üst üste gelirken minik kızın mezarı başında bulunan bir kadının sözleri tüm Türkiye'nin dikkatini çekti.
Narin defnedikten sonra mezarı başında oturan bir kadının ağıt yakarken söylediği “Havin’ime de böyle kıydılar” dedi.
Bu sözlerin ardından Havin kim? Havin'e ne yaptılar? sorularının yanıtı merak edildi.
Türkiye'nin merak ettiği en önemli soru ise "Narin ne zaman öldürüldü?" sorusu. 19 gün sonra bulunan Narin ilk gün mü öldürüldü yoksa daha sonra öldürülüp mü dereye atıldı? Narin o gün Kur'an kursundan çıktıktan sonra eve gitti mi?
Konuyla ilgili dikkat çeken bir iddia daha ortaya atıldı. Söz konusu iddiaya göre Narin Güran, 21 Ağustos günü saat 15:15'te eve gittikten sonra öldürüldü.
Narin Güran’ın kaybından sonra hem Salim Güran’ın gittiği petrol ofisinde çalışan bir vatandaş hem de itirafçı Nevzat Bahtiyar, kahverengi bir battaniyeden bahsetmişti. Narin’in cansız bedenine ulaşıldı ancak o battaniye ortalıkta yok. Battaniyenin hangi eve ait olduğu ve üzerindeki DNA örnekleri cinayeti aydınlatmada büyük etki yaratacak.
Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayeti ile ilgili yürütülen soruşturmada gözaltına alınarak tutuklanan amca Salim Güran’ın avukatı Seda Toğrul, davadan çekildiğini açıkladı.
BİR ANNE OLARAK DEVAM EDEMEYECEĞİM
Bir anne olarak savunmaya devam edemeyeceğini belirten avukat Toğrul, yaptığı açıklamada, “Kamuoyunun yakından takip ettiği Narin Güran olayı hepimizi derinden üzmüştür. Şüpheli Salim Güran’ın olayla ilgili somut delil bulunmadan tutuklanmış olduğu 5 Eylül tarihinde Narin’in yaşayıp yaşamadığı dahi bilinmezken Anayasa’nın vermiş olduğu savunma hakkı kapsamında müdafilik görevi üstlenmiş isek de; dosyada gelinen aşamada sanık beyanları, Narin’in ölü olarak bulunması, dosyaya dahil edilen diğer delilleri de göz önünde bulundurarak, bir anne olarak savunmaya devam edemeyeceğimden müdafilik görevinden çekilmiş bulunmaktayım. Güzel kızımız Narin’in bu yaşadıklarının derin hüznü ve acısını bir anne olarak doğrudan içimde hissediyorum. Dosyanın bundan sonra sanık müdafii olarak değil, bir anne olarak, bir vatandaş olarak yakından takipçi olacağımı, adil bir yargılanmanın gerçekleştirilmesi, tüm sorumluların yargılanması temennisi içinde olacağımı tüm kamuoyu ve basınla paylaşırım” ifadelerini kullandı.
