Bir süredir sağlık sorunları ile boğuşan Ferdi Tayfur'dan acı haber geldi.
Ünlü sanatçı Antalya'da tedavi gördüğü hastanede, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Usta sanatçının, organ yetmezliği sebebiyle akşam saatlerinde hayatını kaybettiği öğrenildi.
Tayfur'un cenazesi uçakla İstanbul'a getirildi.
Sanatçı için bugün saat 12.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde bir anma töreni düzenlendi.
Tayfur'un cenazesi ikindi vakti Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde kılındı.Cenazeye ailesinin yanı sıra, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Davut Gül, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Fatih-Şebnem Kısaparmak, Yavuz Bingöl ve çok sayıda seveni katıldı.
Takvim.com.tr 'Arabeskin Prensi'nin son yolculuğuna uğurlanmasını anbean canlı olarak aktardı.
İntizar, Tayfur'un hayatında çok özel bir yeri olduğunu belirterek, "Manevi babamdı o. Bana güvenmişti, inanmıştı o toy yaşlarımda. Sesimi duyduğunda hemen getirin demişti. Ahmet Selçuk İlkan ile birlikte hayatıma çok doğru bir başlangıç yapmama yardımcı oldu" dedi.
Duygularını dile getirmekte zorlandığını söyleyen İntizar, Tayfur'un hayatındaki etkisini şu sözlerle anlattı: "Hayatımda tanıdığım en mükemmel insanlardan biriydi. Bana her zaman halk sevgisi ve mütevazılık konularında güvendiğini söylerdi. Hatıralarımız çok; 20-30 yılımız beraber geçti. Bunların ötesinde, beyefendiliği ve hayat yolculuğumda bana gösterdiği rehberlikten dolayı Allah ondan razı olsun."
İntizar, Tayfur'un eserlerinin yaşatılacağına vurgu yaparak, onun müziğe olan katkılarını asla unutmayacağını belirtti.
Ferdi Tayfur ile çocukluk fotoğrafını yanına alarak cenazeye katılan Barbaros Fırıldak, "80’li yıllarda tanıştım 73 doğumluyum. Babamızı kaybettik, bir çınarımızı kaybettik. Allah mekanını cennet etsin. Ailesine sabırlar ve uzun ömürler versin. Bu fotoğraf 7 ya da 8 yaşlarındayken çekildi. Çakıl Gazinosuna o zaman gittiğimde ‘Ferdi baba Allah’ına kurban’ diye seslendim. O da bana 'gel canım' dedi, sahneye çağırdı. Sonra bu fotoğrafı basın çekti. Adresimi verdim fotoğrafı bana yolladılar. Babamızı, çınarımızı kaybettik, mekanı cennet olsun" şeklinde konuştu.
"O ÇOK MÜTEVAZI ÇOK DEĞERLİ BİR SANATÇIYDI"
Uzun yıllar Ferdi Tayfur’un albüm kapakları için fotoğrafçılık yaptığını belirten Ali İşitmez, "Sevgili Ferdi abimizin cenaze namazını kıldık ve bugün toprağa veriyoruz. Ben 24 senede Ferdi abinin 14 albüm kapağının fotoğraflarını çektim. Her biri birbirinden güzel, her biri birbirinden değerli fotoğraflardı. Burada görmüş olduğum fotoğraflar da beni etkiledi ister istemez. 8 ya da 9. albüm kapaklarında 'abi biz artık baba oğul gibi, evladın gibi oldum istersen başka bir meslektaşımızla çalış' dediğimde 'sen her albümle başka bir adam olarak karşımızdasın' dedi. Yani kendini yeniliyorsun dedi. Şu an yeni sanatçılarda böyle bir şey yok. O çok mütevazı, çok değerli bir sanatçıydı. Ruhu şad olsun çok üzgünüz" diye konuştu.
Ferdi Tayfur'un bir şarkısını seslendiren 19 yaşındaki tiyatro öğrencisi Abdulkadir Mete İşmen, "Bir ölü, 86 milyon yaralı. Allah rahmet eylesin. Türkiye büyük ustasını, sanatçısını kaybetti. Diyecek bir şey yok, şarkıları var" dedi.
Çocuklarına da Ferdi Tayfur sevgisi aşıladığını belirten Fahriye Demir, "10 yaşından beri hemen hemen çocukluğumdan beri Ferdi Tayfur hayranıyım. İnşallah çocuklarıma da bunun sevgisini aşılıyorum. Benim sayemde herkes evde Ferdi dinliyor. Çok üzüldük mekanı cennet olsun. Bana göre en iyi sanatçıydı, Türkiye’nin en iyi sanatçısıydı. Ailesine baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.
Ferdi Tayfur’un şarkısından bir dörtlük okuyan Fatih Payat, "Rahmetli gidince çocukluğumuz, gençliğimiz gitti. Özellikle şöyle trajik bir olay var. Temmuz ayında abim rahmetli oldu ve Ferdi Tayfur aşığıydı. Onun cenazesini havaalanında alırken peşinden de Ferdi Tayfur‘un şarkısıyla takip ettik. Herkes şarkı söyleyebilir ama herkes sanatçı olamaz, herkes adam olamaz. Adam gibi adam, sanatçı gibi sanatçıyı uğurladık" ifadelerini kullandı.
Usta sanatçı Ferdi Tayfur, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki törenin ardından Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası dualar eşliğinde Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.
FERDİ TAYFUR SONSUZLUĞA UĞURLANDI!
Ferdi Tayfur'un 33 yıllık hayat arkadaşı Necla Nazır, cenazede yaşanan tartışmaya ilişkin açıklamada bulundu.
Nazır, şu ifadeleri kullandı:
"Ben Ferdi Tayfur sevenlerine şunu söylemek istiyorum; Oradan birisi bağırdı, "Hastaneye niye gelmediniz? diye. Niye gelmediğimiz çok açık bir şekilde görüldü zaten. Ben artık içi çürümüş insanlarla nasıl uğraşayım? Cenazede bunu yaptılar, biz hastaneye nasıl gidelim? Hastanede de olay çıkartacaklardı. İnsanlar yaşadığımız şeyin iç yüzünü bilmiyorlar, ezbere konuşuluyor. Ne yayınlanıyorsa ona karşılık bir cevap oluyor. Biz sürekli suskun kaldık. Bizim hiç kimseyle bir alıp veremediğimiz yok. Ama benim çocuğumu babasıyla düşman haline getirdiler. Böyle bir şey yok. Cenazede benim evladıma bunu yapanlar, normalde ne yapmazdı? Ölüsüne saygı duymayan, dirisine saygı duyar mıydı? Ona babasının elini öptürürler miydi? Etten duvar ördüler, yaklaştırmadılar. Herkes de gördü. Herkes de şu an şahit oldu. Biz neye uğradığımıza şaşırdık"
Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ndeki yoğun kabalık havadan görüntülendi. İmamın hakkınızı "Helal ediyor musunuz?" sorusuna binlerce kişi hep bir ağızdan "Helal olsun" diyerek yanıt verdi. Ellerini açan vatandaşlar hep birlikte Fatiha Suresi okudu.
Sanatçının büyük oğlu Timur Turanbayburt baygınlık geçirdi.
Ferdi Tayfur'un cenaze namazı kılındı. Tayfur, dualarla son yolculuğuna uğurlandı.
Sabah Gazetesi Yazarı Yüksel Aytuğ, Tayfur ile ilgili başından geçen bir anısını şu sözlerle anlattı:
Bugün ayakkabı boyacısından profösöre kadar birçok kişi yasta. Bu kadar geniş bir kitleyi kucaklamak her sanatçıya nasip olmaz. Ferdi Tayfur, buraya kolay gelmedi. Onun müziğini eleştiren, yerden yere vuranlar oldu. Minibüs müziği dediler aşağıladılar ama o gün o eleştiriyi yapanlar bugün bu kalabalığa şaşırıyorlardır. Ferdi Tayfur, çok mütevazi bir karakterdi. 2009 yılında onu televizyon programımda konuk ettiğimde ona "Müzik eleştirmeni olsaydın acaba Orhan Gencebay'a ve Müslüm Gürses'e 10 üzerinden kaç puan verirdin?" diye sordum. Bana "Orhan baba 10 puan. Müslüm baba 10 puan bana da 8 puan düşer" dedi. Tevazü gösterme abi dedim. Bana "Benden önce gelen Orhan baba bu ülkenin insanlara bu müziği öğretti. Ben onun yolundan gittim. Asla saygısızlık etmem" dedi.
Aytuğ, Ferdi Tayfur'un mahkemelik olduğu Ata Demirer ile ilgili de açıklamalarda bulundu.
Aytuğ, "Benim programımda bir film projesinden bahsetmişti. Filmin adı "Lambalı Saz"dı. Gurbetçi bir boksörün hikayesi anlatılıyordu. Konuklardan birisi de Ata Demirer'di. Tayfur, Ata Demirer'e dönerek, "Ya Ata sen oynasana bu filmde" dedi. Ata Demirer "Abi, senaryoyu gönder bir bakalım diyerek cevap verdi." Aradan 3 yıl geçti. Berlin Kaplanı vizyonu yayına girdi. Ferdi abi benden programın görüntülerini istedi. Mahkemede şahitlik etmemi istedi. Maalesef mahkemeden umduğu kararı alamadı. Ama içinde yara oldu. Bundan dolayı hastalandı demek istemiyorum ama felç geçirdiği dönem bu döneme denk geliyor. Çocukları ile arası da açıldı. Ferdi Tayfur, kahır çile adamıydı" dedi.
Ferdi Tayfur'a olan sevgisi ile bilinen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ünlü sanatçının cenaze törenine katılmak üzere Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’ne geldi.
Ferdi Tayfur'un 'İçim Yanar' isimli şarkısını seslendirerek gündeme gelen Şahin Kendirci de cenaze namazından önce açıklamalarda bulundu. Kendirici, "Büyük ustanın izni ile yaptık. Tam ona yakışır şekilde dinlendi. Tüm Ferdicilere selam olsun. Onun şarkısını okuduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ben de küçükken onun sesi ile büyüdüm. Hiç tanışmadık ama gönülden seviyordum. Sevmeye de devam edeceğim" dedi.
Ferdi Tayfur'un küs olduğu kızı Tuğçe Tayfur, Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ne geldi. Tayfur babasının tabutu başına geldiğinde yeğeniyle tartıştı. Necla Nazır kızını sakinleştirmeye çalıştı. Yeğeni, Tayfur'a "Onu kirletemezsin." diyerek bağırdı. Öte yandan ünlü sanatçının hayranları da kızına tepki gösterdi.
Ferdi Tayfur ile 'Hasret Sancısı' filminde oynayan rol arkadaşı Nuri Alço, sanatçı ile ilgili şunları söyledi:
Çok büyük bir insanı kaybettik. Gerçekten çok güzel bir insandı. Allah rahmet eylesin. Çok değerli bir insandı. Arada bir beni arardı, sohbet ederdik. Çok erken gitti.
Babası için böbreğini veren Timur Turanbayburt, törende "Çok üzgünüz, yapacak bir şey yok" dedi. Küçük oğlu Ferdi Taha Tayfur ise, "Başımız sağ olsun, Türkiye'nin başı sağ olsun" diye konuştu.
Atatürk Kültür Merkezi'ndeki törene 7'den 70'e çok sayıda kişi katılım gösterdi. Ferdi Tayfur'un minik hayranı "Ferdi Tayfur'u çok seviyorum." diyerek duygularını aktardı.
Tayfur'un İskendurun'dan gelen bir hayranı, "Yetiştim çok şükür. Babam ölmüş gibi üzüldüm." dedi.
Ünlü sanatçının kadın hayranı ise, "Çok üzgünüm. En büyük sanatçımızı kaybettik. " ifadelerini kullandı.
Tayfur'un sevenleri şarkılarla sanatçıyı uğurlayarak "Geldik emmioğlu" şeklinde konuştu.
Şair ve şarkı yazarı Ahmet Selçuk İlkan da konuşma yaptı. İlkan, "Sahne sonraları çıktığımız seyahatlerde iki özlemi vardı. Ahh derdi bana sarılıp, bir kere olsun baba diyebilseydim. Bir kere olsun öğretmenim diye seslenebilseydim. Bir çantam, bir sıram olsaydı. Ferdi Tayfur, yaradanın büyük hikmetiyle milyonlara öğretmen oldu. " dedi.
Yakın dostu İbrahim Tatlıses de açıklamalarda bulundu. Tatlıses gözyaşlarına boğularak, "Prens sana uğurlar olsun" dedi. Tatlıses'in sağlık sorunlarına rağmen tekerlekli sandalye ile sahneye çıktığı görüldü. Tatlıses sahneydeyken Orhan Gencebay da sahaneye çıktı. Arabeskin 3 efsane ismi böylece bir araya geldi.
Tayfur'un dostu Orhan Gencebay, sahneye davet edildi. Gencebay, önce tabutu öptü. Gencebay, konuşmasında şunları söyledi:
Sevgili kardeşim şu anda son yolculuğuna çıkıyor fakat bu dünyada ne yaptıysa iyi yapmalı diyoruz ya o bu dünyada yapacaklarını en iyi şekilde yaptı. Gerçekten kimseye nasip olmayacak bir ilgiyle karşılandı. Benim kardeşimdi. Ferdi kardeşime halkımız muazzam bir ilgi gösterdi. 70'li yıllarda bizi birbirimize rakip hale getirdiler. 70'li yıllarda siyasi olarak art niyetli olanlar vardı. Bizi Ferdici ve Orhancı olarak ayıranlar oldu. Aramızı açmaya çalışanlar oldu. Ama biz çok iyi dosttuk. Şu an 38-39 derece ateşim var. O nedenle sahneye bu şekilde çıktım. Çok özür dilerim.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, törende açıklamalarda bulundu.
Bakan Ersoy, "Böylesi bir kaybı söze dökebilmek çok zor. Şarkılarını bir muhabbet gibi diline dolayıp onunla kendini anlatmıştı ve konuşup anlaşmıştı. Şimdi gelin de Ferdi Tayfur'u söze dökün. Bazen bir isim sözler için fazla ağır kalıyor. Ferdi Tayfur bence ancak böyle anlatılıbilir. İnsanları güldürmeyi çok sevdiğini söylüyordu, hal böyleyken merhumun hüzünlere ve gözyaşlarına hükmedercesine bir sanat hayatı yaşamış olması da üzerinde düşünülmesi gereken çok önemli bir husus. Arabesk kültürünün insanımızda bu denli büyük kabul görmesi ve onun içinden Ferdi Tayfur'u alıp çok farklı bir yere koyması tesadüf olarak asla görülemez diye düşünüyorum. Çünkü bu aziz millet, herkesi ailesinden biri olarak kabullenmez. Beğeni farklı bir şey gelir geçer. Severek, saygı duyarak kabullenmek ve sahiplenmek sanatçının büyüklüğüne ve başarısına halkın verdiği onaydır adeta ve herkese de nasip olmaz. sesi güzeldi, şarkıları güzeldi ama en önemlisi insanlığın, halkın ve sevenlerinin karşısında duruşu güzeldi. Zira albümleri ve konserleri rekorlar kıran şarkıları film olan bir sanatçıya çok farklı ünvanlar verilebilirdi ama milletimiz ona 'Ferdi baba' veyahut 'Ferdi abi' diye seslendi. Ne eksik ne fazla. İşte büyüklüğü ancak bukadar sade ve bukadar net ifade edilebilir. Bu sahiplenişi, sevgi ve saygıyı başka bir şekilde açıklamak da mümkün değil. Onu baki alema uğurlarken ugurlarken tek tesellimiz geride yankısı dinmeyecek bir ses, bir duygu mirası bırakmış olmasıdır. Allah gani gani rahmet eylesin. Değerli ailesine, yol arkadaşına ve sizlere başınız sağ olsun diyor sabırlar diliyorum. Kabri nur mekanı cennet olsun inşallah" ifadelerini kullandı.
Tayfur'un hayranları AKM'yi hınca hınç doldurdu. Erzurum'dan gelen bir hayaranı şunları söyledi:
Haberi duyunca çıktım geldim. Acımız çok büyük. Babacan, vatanını, milletini seven bir insandı. Onun yerini kimse dolduramaz.
Cenaze töreni 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra ise Tayfur için
Kur'an-ı Kerim Tilaveti okundu. İlerleyen dakikalarda konuşmaların başlayacağı öğrenildi.
Anma törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katılıyor.
Bakan Ersoy yaptığı açıklamada; "Bir ismin ağırlığının, her şeyin ötesine geçtiği, çok önemli bir değerimizi, bir sanatçımızı bugün uğurluyoruz. Bir dönemin, bir devrin insanları, kendi iç dünyalarını, acılarını onun sözleriyle şarkılarıyla dışa vurmuş, onu içtenleştirmiş, ailelerinden biri gibi kabullenmişti. Ona 'Ferdi Baba' demişlerdi, ki bu aziz millet, herkesi bu kadar içten, bu kadar büyük ve saygılı bir şekilde kabullenmez. Bu kadar sade, bir bu kadar da büyük bir ismi kaybettik maalesef. Başta yakınları olmak üzere tüm sanat dünyamızın, halkımızın başı sağ olsun. Allah gani gani rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun" ifadelerini kullandı.
Tören başlamadan önce Sinan Özen açıklamalarda bulundu. Özen, "Sağlam bir karakterdi. Türkiye'nin bir ayanasıydı. Gerçeğiydi. Şarkılarıyla ölümsüzlüğü devam edecek. Haberi alınca sabaha kadar uyuyamadım. Keşke sağlığında son zamanlarda görüşme fırsatımız olsaydı" dedi.
Sanatçının arkadaşlarından İbrahim Tatıses de törene katılım gösterdi. Tatlıses, tören öncesinde basın mensuplarına şunları söyledi:
Arabeskin prensini kaybetti. Gerçekten prensti. Mekanı cennet olsun. Yolcu etmeye geldik. Türkiye'nin başı sağ olsun. Çok ekmeğiğini yedim. İbo Show'a geldi, reytingler tavan yaptı. Sanatçı ailesinden çıkar halkın malı olur. Kendi ailesinden birisi var mı? Ben yeni geldim gerçi.
Ferdi Tayfur için, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) bir anma töreni düzenleniyor. AKM önüne binlerce insan toplandı. Hayranları yağmur altında sanatçının şarkılarını söyledi. AKM'de slogan atılmaması ve şarkı söylenmemesi için uyarıda bulunuldu.
Ferdi Tayfur'un eski hayat arkadaşı Necla Nazır, Emirgan'daki evinde taziyeleri kabul etti. Balkondan basın mensuplarıyla konuşan Necla Nazır; "Evimiz çok kalabalık. Hayırlısıyla cenazede tekrardan konuşuruz. Hepimizin başı sağ olsun" dedi.
Babası ile küs olduğu bilinen Tuğçe Tayfur'un son durumuna ilişkin arkadaşından, "İğnelerle zor ayakta duruyor" paylaşımı geldi.
Genç kadının babasını son kez görmek için gittiği Zincirlikuyu Gasilhanesi'nde fenalaştığı öğrenildi.
Adana'nın Kozan ilçesinde de Ferdi Tayfur hayranı Mehmet Akif Armağan, üzüntüsünü, kamyonetine ve bazı billboardlara "İçimizi Yaktın Ferdi Baba" yazılı afişler asarak dile getirdi.
Tayfur'un ölümünün acısını derinden hissettiğini belirten Armağan, "Şarkıda da diyor 'İçim yanar' diye ama Ferdi Baba bir Adanalı olarak gerçekten içimizi çok yaktı. Artık hatıralarını yaşatacağız. Gençlerimize güzel bir şekilde Ferdi Tayfur'u tanıtacağız. Bu araç 40 gün ilçede, sokaklarda, caddelerde Ferdi Tayfur'un şarkılarını çalarak gezecek. Ferdi Tayfur'u görmeyen, bilmeyen tanımayan Z kuşağından kimse kalmayacak." diye konuştu.
Usta sanatçı Ferdi Tayfur'un vefatı sonrası terör örgütlerinin sözcülüğüne soyunan TELE 1'de skandal bir yayına imza atıldı.
Sunucu Musa Özuğurlu, usta sanatçıya haddini aşan sözlerle nefret kustu. RTÜK TELE 1'deki skandal yayın hakkında soruşturma başlattı. Şarkıcılar Sinan Akçıl ve Aynur Aydın sunucuya tepki gösterirken Özuğurlu, sosyal medyadan "özrü kabahatinden büyük" bir özür açıklaması yaptı.
Sanatçının basın danışmanı Şirin Gözalıcı, sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.
Gözalıcı, "Düzeltme Yoğun katılım sebebi ile sayın Ferdi Tayfur'un cenaze namazı Anma töreni sonrası Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde kılınacaktır. " ifadelerini kullandı.
Sanatçının cenazesini havalimanından yakınları teslim alındı. Usta sanatçının cenazesi daha sonra Zincirlikuyu Gasilhanesi'ne getirildi.
Tayfur'un vefat haberini derin bir üzüntü ile karşılayan Başkan Erdoğan bir mesaj paylaştı. Başkan Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi:
Sanat camiamızın, Türk müziğinin en önemli ve kıymetli simalarından biri olan Sayın Ferdi Tayfur’un vefatından büyük üzüntü duydum. Ferdi Tayfur’a Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekânı cennet olsun.
Son dönemde kızı Tuğçe Tayfur ile sorunlar yaşayan Ferdi Tayfur'un yıllar önce yazdığı vasiyeti ortaya çıktı.
Tayfur'un vasiyetini görenler "Halkın sanatçısı", "Ailesini kızdıracak" yorumlarında bulundu.
Telif hakları hakkında konuşan isim şu ifadeleri kullanmıştı:
"Hayattayken de öldüğüm zaman da benim şarkılarımı herkes ödeme yapmadan dinleyebilsinler diye söyleyeceğim. Çünkü o şarkıları benim çocuklarım ya da mirasçılarım yapmadı. Ben yaptım o şarkıları ve halk duysun diye, insanlar faydalansın diye yaptım"
Antalya'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren usta sanatçı Ferdi Tayfur'un cenazesi İstanbul'a getirildi.
Ferdi Tayfur için yarın AKM'de tören düzenlenecek ardından cenazesi ikindi vakti Emirgan Çınaraltı Camisi'nde kılınacak namazın ardından Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Tayfur'un ölüm haberini alan sevenleri ise hastane önüne adeta akın etti, Ferdi Tayfur'un ruhuna Fatiha okudu.
Bazı sevenleri de Tayfur'un şarkılarını açıp uzun süre gözyaşı döktü. Ayşegül Can isimli vatandaş, "Çok üzgünüz çocukluğumuzu kaybettik. Tüylerim diken diken oldu. Ferdi Tayfur'u kaybetmek çocukluğumuzu öldürdü. Bütün anılarımız gitti. Böyle bir sanatçı bir daha gelmeyecek. Yüzyılın sanatçısını kaybettik” diyerek duygularını dile getirdi. Hastane önünde toplanan kalabalık ise sevgilerini, "Seninle gurur duyuyoruz Ferdi Baba" sloganlarıyla gösterdiler.
Sanatçının ölüm haberinin ardından sanat camiası peş peşe mesajlar yayımladı. Coşkun Sabah, bir çınarın daha göç ettiğini belirterek yaşadığı üzüntüyü dile getirdi.
Sabah, "Türkiye'ye mal olmuş bir sanatçıydı. Ülke olarak başımız sağ olsun diyorum. Elimizden bir şey gelmiyor." dedi.
Özdemir Erdoğan ise, "Orhan Gencebay ile bir devir açan bir sanatçımızdır." dedi.
Sosyal medyadan paylaşım yapan şarkıcı Alişan, "En kıymetlilerimiz birer birer gidiyorlar. Çok üzüldüm gerçekten çok üzüldüm. Mekanın cennet olsun Ferdi Baba." ifadelerini kullandı.
Şarkıcı Demet Akalın ise, "Nur içinde yatsın... Çocukluk hatıram da gitti." diyerek üzüntüsünü ifade etti.
Ferdi Tayfur'un cenaze törenine ilişkin detaylar belli oldu.
Usta sanatçı için 4 Ocak Cumartesi Atatürk Kültür Merkezi'nde cenaze töreni düzenleneceği öğrenildi.
Tayfur'un cenazesinin ikindi vakti Emirgan Çınaraltı Camisi'nde kılınacak namazın ardından Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa verileceği bilgisine ulşaıldı.
Haberi büyük üzüntü ile karşıladığı öğrenilen Devlet Bahçeli, Tayfur için bir taziye mesjaı yayımladı.
Söz konusu mesajta şu ifadelere yer verdi:
Mübarek Üç Aylar ile Regaib Kandilini idrak ettiğimiz şu günlerde Cenab-ı Allah'ın rahmet, merhamet ve mağfiretine müstahak olabilmeyi niyaz ettiğim bir günde, Türk halk ve arabesk müziğinin müstesna sanatçısı Ferdi Tayfur'u kaybettik. O kardeşimdi, gönül diyarıma tercüman olan ses ve söz ustasıydı. Adana'nın pamuk tarlalarında döktüğü teriyle helal rızkını kazanan, ardından da Türk müziğinin zirvelerine tırmanıp milyonların kalbine taht kuran cefakar, fedakar ve vatan sevdalısı bir sanatçımızdı. Emmioğlu şimdi yetim kaldı. Meleşir kuzuların sesiyle ölen bir garibin yasına gelen Çukurova'nın yanık ve yakıcı sesi ne yazık ki sevenlerini hüzne boğdu. Hakikaten kelimeler boğazıma düğümleniyor. Üzüntümü tarif ve telif edecek kelime bulamıyorum. Ferdi Tayfur'un vefatı bir parçamı alıp götürdü. Yerinde huzur bulsun. Mekanı cennet olsun. Cenab-ı Allah rahmetiyle muamele etsin. Aziz milletimizin, sevdalılarının ve hepimizin başı sağ olsun.
Muğla'daki tedavisinin ardından doktorları ve ailesinin isteği üzerine askeri uçakla Antalya'ya sevk edilen Ferdi Tayfur, Medical Park Antalya Hastanesinde bir süre önce ameliyat edildi.
Tayfur, aynı hastanede hayatını kaybetti.Yaşamını sürdürdüğü Marmaris'teki evinde 15 Aralık'ta rahatsızlanan Ferdi Tayfur, önce ambulansla ilçedeki özel bir hastaneye, daha sonra Muğla'daki başka bir özel sağlık kuruluşuna sevk edilmişti.Genel cerrahi bölümünün yoğun bakım ünitesindeki tedavisi sonrası sanatçı, 16 Aralık'ta Muğla'dan Antalya'daki hastaneye nakledilmiş ve burada kendisine sinüs ameliyatı yapılmıştı.Sanatçının, daha önce Antalya'da bir hastanede yapılan ameliyatla beyin damarına stent takıldığı belirtilmişti.
Ünlü sanatçı Tayfur, bir süredir Antalya'da tedavi gördüğü özel hastanede son kez görüntülenmişti.
FERDİ TAYFUR KİMDİR?
Adını babasının hayrana olduğu dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur'dan alan arabesk müziğin güçlü ismi Ferdi Tayfur Turanbayburt, 15 Kasım 1945'te Adana'da dünyaya geldi.
Babasının ani vefatı nedeniyle eğitim hayatını yarıda bırakan Tayfur için sıkıntılı günler de bu kararla birlikte başladı.
Tayfur, babasının ölümünü verdiği bir röportajda şöyle anlatmıştı:
"Bir gece kucakta olduğumu hatırlıyorum. Annem Şerife 'Babanız Cumali geldi çocuklar' demişti, sevinmiştik. Ben hep kucağındaydım, o sıcaklığı hala hissederim. Ertesi gün, sabah evden çıkarken, gene hayal meyal hatırlıyorum. 'Akşam çiğköfte yap' demişti anneme ve bir lira bırakmıştı. Babam bir daha dönmedi. O gece bir pavyonda vurdular onu."
Annesi ikinci kez evlenince 'üvey baba' gerçeği ile tanışan Ferdi Tayfur iş hayatına erken başladı.
Bir yandan düğün salonlarında şarkı söyleyen, bir yandan ise çiftlikte çalışan Ferdi Tayfur, yerel gazetede 'Adana Radyosu'nun müzik yarışması ilanını gördü ve yarışmaya katıldı. Yarışmadan ikincilikle ayrılsa da bu Ferdi Tayfur için bir son değil, aksine yeni bir başlangıçtı.
Üvey babasının tüm engellemelerine rağmen İstanbul'a gelen Tayfur, dönemin en ünlü gazinolarından olan Lunapark Gazinosu'nda iş buldu.
Nurten İnnap'ın ekibinde bağlama çalmaya başlayan Ferdi Tayfur, 1968 yılında ilk plağını çıkardı.
Beklenen ilgiyi göremeyince Adana'ya geri dönen ve çiftliğin başına geçen Tayfur, bir yandan da müzik çalışmalarına devam etti.
Üç yıllık aranın ardından çıkardığı "Huzurum Kalmadı" ona şöhret kapılarını ardına kadar açan plağı oldu. Artık Tüm Türkiye'nin tanıdığı bir isim haline gelen Ferdi Tayfur'un 1974 yılında 'Yüreğimde Yara Var' da büyük ilgi gördü.
İlk aşkını 16 yaşında yaşayan Ferdi Tayfur'un Timur adını verdiği bir de oğlu oldu. Ancak Timur'un annesi yıllarca Ferdi Tayfur'un oğlu ile görüşmesini engelledi. Uzun süre mücadele veren Tayfur, sonunda oğluna kavuştu.
Ferdi Tayfur ilk ve tek resmi evliliğini Zeliha Turanbayburt ile yaptı. Çiftin bu evlilikten Tuğba ve Funda adında iki kızları oldu.
Kariyerine plak ve albümlerin yanı sıra sayısız sinema filmi de sığdıran Ferdi Tayfur, 1977 yılında film setinde tanıştığı Necla Nazır ile aşk yaşamaya başladı.
2007 yılında yollarını ayıran Tayfur ve Nazır'ın 30 yıllık birlikteliğinden Tuğçe isminde bir kızları dünyaya geldi.
Ferdi Tayfur, yıllar önce verdiği bir röportajda Necla Nazır ile ayrılığı için "20 sene kızım büyüsün diye bekledim. Necla'dan defalarca ayrıldım fakat kimseye duyurmadım." demişti.
Şöhreti ardında bırakarak Muğla'da kendisine yeni bir hayat kuran Ferdi Tayfur'un son birlikteliği Habibe Ümyani Demir'leydi. 64 yaşında bir kez daha babalık sevinci yaşayan Tayfur'un bu birliktelikten de Taha adında bir oğlu daha oldu.
Fakat Ferdi Tayfur'un bu ilişkisi de mutsuz bitti. Ayrılık iddialarının ardından Ferdi Tayfur'un ilk eşi Zeliha Turanbayburt'a döndüğü haberleri gündeme geldi.
Tayfur yaptığı açıklamada "Zeliha Hanım'a döndüğüm doğrudur. O yalnızdı, ben yalnızdım. Zaten kadıncağız yıllardır yalnız, benim yolumu gözlüyordu. Ömrümün çoğu gitti azı kaldı. Onun da öyle. Kalan ömrümü eşimle birlikte geçirmek istiyorum, çok mutluyum" dedi.
Yüz felci yüzünden çok sevdiği sahnelerden çekilmişti. 2020 yılında böbrekleri iflas etti.
13 YIL SONRA YÜZÜNÜ GÖRDÜĞÜ OĞLU HAYATINI KURTARDI
Umutlarının tükendiği anda ilk kez doğduktan 13 yıl sonra yüzünü gördüğü oğlu Timur'dan yardım eli geldi. Oğlu Timur böbreklerinden birini babasına verdi. Ardı ardına geçirdiği hastalıklar tüketmişti onu.
"BEN VARIM BURADA"
Ferdi Tayfur, o dönemde verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullanmıştı:
Bizim iyi hekimlerimiz var. Hiç kimse böbrek nakli ameliyatından korkmasın. Elbette sancıları oluyor. Ama hayatın bir tarafı zaten sancıdan ibaret. Kitap okurken hep uyuyordum. Üstelik daha bir iki sayfa bile okumadan. Bu durum, yeğenim Nilüfer'in dikkatini çekti. Yeğenim, 'Dayı sen hep uyuyorsun. Doktora gidelim' dedi. 'Böbrek yetmezliği' denildi. İki ay gibi bir süre geçti. Ne yapmamız gerektiğini hep araştırıyorduk. Yeğenim, Prof. Dr. Alper Demirbaş'ı aradı. 'O da atlayın gelin' dedi. İnsan bu süreçte hastaneden de korkar. Hem de nasıl. Ama doktorumuz bize büyük cesaret verdi. Gözümü kapattım, açtım ameliyatım bitmişti. 'Böbreği kimden alalım' diye kız kardeşim bir yandan, yeğenim bir yandan sesli düşünüyoruz. O sırada oğlum Timur dedi ki, 'Bir dakika ben varım burada ya! Ben daha ölmedim' dedi. Oğlumun sağlık durumunu etkileyecek bir şey olsaydı asla kabul etmezdim. Bir insanın tek böbrekle de hayatını normal bir şekilde sürdürebilmesi mümkün olduğu için tereddüt etmedim. Organ naklinin bir mucize olduğunu söyleyebilirim.