Diyarbakır'da bugüne kadar deprem sonrası yürütülen çalışmaların koordinasyon kurulu tarafından değerlendirmesini yaptıklarını söyleyen Bozdağ, bugün değerlendirmelerine İçişleri Bakanı Soylu'nun da katıldığını, bu büyük felaketin üstesinden ancak birlikte el ele gelebileceklerini, hem hükümetin hem de vatandaşların el ele verdiği, enkaz kaldırma, yaraları sarma, bundan sonra vatandaşların lehine olan sonuçları ortaya koyma iradesini hem Diyarbakır'da hem de diğer illerde gördüklerini vurguladı.
"Devlet-millet işbirliği, seferberliği ve dayanışması, bu son yaşanan felaket de gösterdi ki aziz Türk milletinin en önemli vasıflarından birisidir. Bu, bizim gücümüze güç katıyor." ifadesini kullanan Bozdağ, bu süreçte hükümete, devlete ve depremzedelere yaşanan felaketin hasarlarını ortadan kaldırmak, yaraları sarmak için seferber olan, katkı yarışına giren, hayır ve iyilikte yarışan her bir insana ve sivil toplum örgütüne teşekkür etti.
Diyarbakır'da enkaz kaldırma çalışmalarını yıkılan binalarda tamamladıklarını, yaralı ve vefat eden vatandaşların hepsinin enkazdan sonraki süreçlerini yönettiklerini, enkaz altından kurtarılanlar ve vefat edenlerle ilgili kimliklendirme ve tedavi çalışmaların tamamlandığını bildiren Bozdağ, şu anda Diyarbakır'da vefat edip de kimliklendirilmesi yapılmayan hiçbir kişinin kalmadığı bilgisini paylaştı.
Diyarbakır'ın sadece kendi yarasını sarmakla kalmadığını, bölgeye de yardım konusunda seferberlik içinde olduğunu dile getiren Bozdağ, kentin imkanlarının, sağlık tesislerinin ve diğer vatandaşların desteklerinin bölgeye de yansıdığını anlattı.
Deprem sürecinden sonra adli süreçlerin sağlıklı işlemesi konusunda Adalet Bakanlığında yargı görevi yapan adliyeler, cumhuriyet başsavcılıklarının büyük bir yoğunluk içinde 7/24 esaslı çalışma yürüttüğünü vurgulayan Bozdağ, depremde yıkılan binalardan ceza soruşturmasına konu olanların tamamıyla ilgili adli soruşturmaların cumhuriyet başsavcılıkları tarafından resen başlatıldığını bildirdi.
"DELİL TESPİTİ YAPILMADAN ENKAZIN KALDIRILMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Bu kapsamda ceza soruşturmasına esas olmak üzere adli soruşturmalara konu binalardaki delil tespitlerinin önemli ölçüde tamamlandığını ifade eden Bozdağ, şu anda Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya'da delil tespiti işlemlerinin ceza soruşturması kapsamında tamamlandığını, diğerleriyle ilgili delil tespit işlemlerinin de büyük bir gayretle devam ettiğini, önemli ölçüde oralarda sona yaklaşıldığını anlattı.
Bozdağ, şöyle konuştu:
"Vatandaşlarımız şundan emin olsun. Ceza soruşturmasına konu olan binaların enkazları bilirkişiler ve cumhuriyet savcılarımızın gözetiminde delil tespiti yapılmadan, bilirkişilerce delil tespiti yapılmadan kaldırılmamıştır. Bundan sonra da delil tespiti yapılmadan hiçbir enkazı kaldırma söz konusu değil, aksi yönde beyanların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Şu ana kadar cumhuriyet savcılıklarımızla beraber bu kapsamda 7 bin 598 müstakil binada bilirkişi incelemesi suretiyle delil tespiti yapıldı. Tabii bu kapsamda soruşturmalara baktığımızda, deprem bina soruşturmalarının dökümüne baktığımızda bugüne kadar 612 şüpheli hakkında adli işlem yapıldı. Bunlardan 184'ü hakkında tutuklama, 214'ü hakkında adli kontrol, 71'i hakkında yakalama kararı verildi. 55 kişi hakkında gözaltı kararı verildi, şu anda 2 kişi gözaltında. Hakkında işlem başlatılan kişilerden 16'sı da vefat ettiği için ona göre işlem yapıldı.
Bunların sıfatlarına baktığımızda tutuklu olanların 79'unun müteahhit, 74'ünün yapı sorumlusu, 13'ünün yapı sahibi, 18'inin binada değişiklik yapanlar olduğunu görüyoruz. Adli kontrol kararı verilenlerin de 72'sinin müteahhit, 92'sinin yapı sorumlusu, 22'sinin yapı sahibi, 28'inin de binada değişiklik yapanlar olduğunu buradan ifade etmek isterim."
Deprem bölgelerinde diğer suçlara ilişkin de adli soruşturmaların kesintisiz devam ettiğine dikkati çeken Bozdağ, şu ana kadar deprem bölgelerinde 351 hırsızlık vakasının olduğunu, bunlarla ilgili 284 şüpheli hakkında işlem yapıldığını, 179 kişi hakkında tutuklama ve 36 kişi hakkında adli kontrol kararı verildiğini kaydetti.