Aylarca süren toplantıların ardından 6'lı koalisyon İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ortak aday için Kemal Kılıçdaroğlu'nun ismine karşı çıkmasının ardından dağıldı. 5 parti olarak yoluna devam etme kararı alan masada, sol partiler ve HDP'yi aralarına alarak gücünü yeniden toplama peşinde. Ancak geride kalan sorular ve devam eden krizin etkileri koalisyonu zorlayacağa benziyor.
54 MİLLETVEKİLİ İLE YETİNİRLER Mİ?
Yaşanan krizi ele alan Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, küçük partilerle yapılan kirli pazarlıklara dikkat çekti. İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican'ın 54 vekil karşılığında DP, Saadet, Deva ve Gelecek Partisi'nin Kılıçdaroğlu'na destek verdiğini iddiasını köşesine taşıyan Barlas, bu partilerin uzun süreçte daha büyük taleplerle masaya geleceğini yazdı.
Barlas'ın yazısından önemli bölümler:
Bu 4 lider, 54 miletvekili ile yetinir mi sizce? Davutoğlu'nun asla 10 milletvekili ile ikna olmayacağını düşünüyorum. Saadet ve Demokrat Parti'nin oyları sıfıra çok yakın olduğu için kaç miletvekili verirsen kabul ederler. Ama Babacan ve Davutoğlu mecliste grup kurmak isteyecektir. Yani en az 20 milletvekili koltuğuna ihtiyaçları var.
Öyle bir ihtimal görünmüyor ama diyelim Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçildi. Bu 4 liderin sadece meclisten değil bürokrasiden de talepleri olacak. Karar verici her mekanizmada yer almak isteyecekler.
Kılıçdaroğlu masaya ne zaman kritik bir mesele getirse bu 4 liderin onayını almak isteyecek ve pazarlık masası yeniden kurulacak.
HEPSİ PAZARLIK KONUSU
Kılıçdaroğlu biliyorsunuz PKK'nın siyasi kanadı HDP ve marjinal sol örgütlerle sürekli görüşüyor. Seçimi kazanmak için bu partilerin ve örgütlerin desteğine ihtiyacı var. KHK'lı FETÖ'cülere verdiği vaatleri saymıyorum bile. Bu konuların hepsi 5'li masada ayrı bir pazarlık konusu olacaktır.
AKŞENER'İ MUMLA ARARSIN!
Benden Kılıçdaroğlu'na bir dost tavsiyesi. Meral Akşener'den kurtularak biraz rahatlamış görünüyorsun. Yol yakınken Davutoğlu'ndan, Karamollaoğlu'ndan, Uysal'dan ve Babacan'dan da kurtul. Başına öyle çorap örerler ki Meral Akşener'i mumla ararsın. Erdoğan gibi güçlü ve tecrübeli bir lideri arkadan vuranlar seni neden ciddiye alsın?
Mehmet Barlas'ın yazısını okumak için tıklayın...
İKTİDAR OLMADAN YIKILDILAR
Sabah gazetesi yazarlarından Hilal Kaplan da koalisyon sisteminin anlaşmazlıklar nedeniyle dağılmasının ne kadar kolay olduğunu göstermesi açısından önemli bir örnek teşkil ettiğini söyledi. Kaplan, muhalefet seçmeninin koalisyon partilerinin beceriksizliği nedeniyle umutsuz durumda olduğunu köşesine taşıdı.
İşte Hilal Kaplan'ın değerlendirmeleri:
Türkiye'de muhalif seçmen olmak hakikaten zor.
Bir yılı aşkın süredir "Biriz, beraberiz" mesajı verdiler. Bir saatte çil yavrusu gibi dağıldılar.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem dediler; daha iktidar olmadan yıkılan ilk koalisyon olarak ülke tarihine geçtiler.
"Aday değil, ilkeler önemli" dediler. İş aday belirlemeye gelince dananın kuyruğunu hep beraber kopardılar.
"Pazarlık masası" değil dediler; Kılıçdaroğlu'nun adaylığının desteklenmesi karşılığında "yüzde 1'lik"lere 54 vekil sözü verdiği ortaya çıktı.
Tam 240 sayfa "Ortak mutabakat metni" yayınladılar. Masayı bir ayı bulmadan darmadağın ettiler.
KOALİSYON DENEN TERANE
"Memnuniyetsizler medeniyet inşa edemez" diye boşuna dememiş İbn Haldun.
Sadece Erdoğan'ı devirmek ortak paydası, "yık-dök-parçala" stratejisi "maçı kazanmaya" yetmedi.
Şimdi İyi Partililer CHP'ye, CHP'liler İyi Parti'ye yükleniyor; geride kalan yüzde 1'likler de susup ortalığın yatışmasını bekliyor. Koalisyon denilen terane işte budur, bu kadardır.
Hilal Kaplan'ın yazısını okumak için tıklayınız...
AKŞENER KUTUYU AÇTI
Bir diğer Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok da Akeşner2in öfkesini köşesine taşıdı. Ersan Şen'in muhtemele adaylığını değerlendiren Altınok, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın süreçteki soğukkanlılığı ve deprem felaketine odaklanmasının halkın takdirini kazandığını yazdı.
Melih Altınok'un yazısı:
Tıpkı Zeus'un halktan intikam almak için Pandora'ya kutusunu açtırması ve insanlar arasında mutsuzluğun yayılması, bütün kötülüklerin ortaya çıkması gibi, intikam ateşi Akşener'e kutuyu açtırdı.
Birkaç günde ortaya saçılanları, sahneye fırlayanları görüyorsunuz... Ağzımız açık, kimi zaman utanarak, ibretle izliyoruz.
REALİTİ ŞOV DEĞİL
Oyu yüzde 10'ların üzerinde denilen koskoca bir partinin genel başkanı, TV'deki tartışma programlarında burun karıştırmasıyla meşhur bir adamı görüp beğenip reklam arası 71 gün sonraki seçim için adaylık teklif edebiliyor. Bir realiti şov değil bu. Gerçekliğimiz...
Geçtiğimiz seçimlerde Erdoğan'ın karşısına çıkartılan bir diğer muhalefet aktörü ise, meslektaşlarıyla birlikte ülkeyi yönetmek için kurdukları whatsapp grubunda istifa ediyor.
GÜVEN KAZANIYOR
Bence Cumhurbaşkanı Erdoğan ihanet hançerlerinin inip kalktığı, kıyısından ilişenin bile kirleneceği bu çadır tiyatrosundan yükselen sirenlere kapılmadan enerjisini, dikkatini 7/24 deprem gündemine vererek en doğrusunu yapıyor...
Aklını, vicdanını siyaseti husumetin kör etmesine izin vermeyen, ülkenin ciddi meseleleri, üstesinden gelinmesi gereken acil sorunları olduğunu gören insanların güvenini kazanıyor.
Melih Altınok'un yazısını okumak için tıklayınız...