Altılı koalisyonun ortaklarının terörün siyasi ayağı HDP görüşmesinden rahatsız olduğu için günlerdir istifa edeceği konuşulan İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu flaş açıklamalarda bulundu.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU'NDAN 6'LI MASAYA FÜZE | VİDEO İZLE
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, "Kurucusu olduğumuz masada bize pusu kurulmasından rahatsızız." dedi.
Ağıralioğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, memleketin "ya 40 katır, ya 40 satır" diye tasnif edildiği bir siyasal iklime, "ne 40 katır, ne 40 satır, bütün bir milleti sarıp sarmalayacak bir hatır" diye yola çıkanlardan olduklarını söyledi.
"Böyle bir siyasi iradenin soluk verdiği demokrasi mücadelesinde biz bugün çok önemli bir eşiğe geldik." diyen Ağıralioğlu, "İçine girdiğimiz eşikte milletimizin hissiyatı böyle olduğu için arz ediyorum: Vicdan, tercih, talih, tarih, hukuk, hak, insaf, izan, gayret sıkışmıştır. Millet tercihiyle baş başa kalamamış, tercihe sıkışmıştır. Bütün bunlar içerisinde soluk olmak iddiasıyla bu sıkışmaya can suyu veren bir siyasi iradenin iyilik adında kurulmuş bir memleket iddiasının tarafından olarak bugünlere geldik." ifadelerini kullandı.
Bugün de yaşadıkları bu sıkışmışlığa, can suyu olabilmek için emek verip, alın teri döktüklerini anlatan Ağıralioğlu, şöyle devam etti:
"İYİ Parti ailesinin, mümtaz gayret edenlerin, genel başkanından en ücra köşesindeki neferlerine kadar, gecelerini gündüzlerine kattığı bir memleket mücadelesi verdiler. Uğruna mücadele ettiğimiz demokrasinin, hakkını hukukunu korumak için gecesini gündüzümüze kattığımız milletimizin haklarının yendiği, malının gasbedildiğini, ümitlerinin çalındığını düşündüğümüz milletimiz için 5 yıllık bir mücadelenin nihayetinde, tarihin bizi sıkıştırdığı yerde birtakım siyasi kararların doğru izah edilmesi, anlaşılmasını sağlamaya çalışıyorum."
Koalisyon döneminde yaşanan kavgaların benzerini 6'lı koalisyonun yaşadığını unutarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştiren Ağıralioğlu, "Hayatımızın, siyasi mücadelemizin, siyasi ilkeler alanının canına okuyan bu kutuplaşma diye dert ettiğimiz münasebetsiz ittifakların, saçma sapan pazarlıkların, kirli hesapların yahut asla bir araya gelmeyecek, gelmesinin de mümkün olmayan beraberliklerin besleyeni, gerçekleştirenleri, tahakkukunu gizleyeni olan bu 50+1 sisteminin memlekete yapılmış en büyük kötülük olduğunu söyleyenleriz." dedi.
Ağıralioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün memleket için hassasiyet taşıyan herkesin ilk gündemi haline gelen cumhurbaşkanlığı makamının kimlerin hangi oyuyla seçileceği üzerinden gerçekleştirilen tartışmanın merkezinde hepimizi kalbinden vuran bir bela var üstümüzde. 50 artı birin mecburiyet haline getirdiği bir dayatma devletin en şerefli makamı olan cumhurbaşkanlığını bölücülüğün şantaj hedefi haline getirmiştir. Vatanına, milletine, devletine bayrağına, cumhuriyeti kuran iradesine, şehidine şühedasına, hakkı hatırı olan herkesin namus borcu devletin cumhurbaşkanlığı makamını seçmek zorunda olduğumuz bu siyasal iklimde bu makamın bölücülüğün hedefi olmasından utanmaktır. Türk devletine gönlü olan Türk bayrağına bağlılığı olan, Türk milletini canından aziz bilen mezhebi meşrebi ne olursa olsun, dili dini ne olursa olsun bu topraklarda yaşamayı canından aziz bilen herkesin bu memlekette ilk namus borcu devletin bu şerefli makamlarını bölücülüğün pazarlık masasında hedef olmaktan çıkarmaktır."
Kazanmak için her yolu mubah gören, cinnetin karşısında namuslu siyasetin dilini kullanmaya çalıştığını ifade eden Ağıralioğlu, "Kazanmak için her yolu mubah görenlerin, her şeyi yapmayı hak görenlerin herkesin karşısına doğrulukla kaybetmeyi şerefle izzetle mağlup olmayı tercih edenlerin adına konuşuyorum. İktidarı tenkid ediyorsanız, kızıyorsanız, iktidara benzememek mesuliyeti altındasınız. İktidarı istişare yapmıyor diye, istişareye uymuyor, milleti duymuyor, açı açığı görmüyor diye eleştiriyorsanız, ızdırabını duyduğunu söylediği millet adına siyasi körlükten sağırlıktan hükümeti tenkit ediyorsanız, milletinizi duymak, anlamak, istişare etmek, mutabakat diye bahsettiğiniz şeye sadakat göstermek zorundasınız." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı adaylık süreci başladığından beri, bu mücadeleyi kim kazanacak sevdası değil, kimler memleket için yapılan bu gayretlerden memnun olacağı konuştuklarını anlatan Ağıralioğlu, "İYİ Parti'nin bu kıymetli emeklerinin mimarı olarak Meral Akşener, millete umut olarak kurduğu masada siyasi dayatmayla karşı karşıya kaldı diye itiraz ediyoruz. İtirazımızın önce ve ilk olarak merkezinde hiçbir kazanma hevesinin hiçbir mevki şehvetinin milletin umudunu söndürmemesi gerektiğine dair bir hassasiyeti dillendiren tarafı temsil ediyoruz." dedi.
Ağıralioğlu, "Meral Akşener'in milletin umudu olsun diye ortaya konmuş sonra da katlanarak, tahammül ederek, alttan alarak bütün bu süreçlerin içinde milletin umudu sönmesin diye bugüne getirdiği siyasi mücadelede millete umut masasında kendisine ve milletin umuduna pusu kurulmasından rahatsızız. Kurucusu olduğumuz masada bize pusu kurulmasından rahatsızız." diye konuştu.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, "Güçlendirilmiş, iyileştirilmiş parlamenter sistem diye yola çıkıp; güçlendirilmiş, iyileştirilmiş Kemal Kılıçdaroğlu modeli memlekete umut olarak sunulmuş oldu." dedi.
Ağıralioğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Rahatsızlığımızı ifade ettiğimiz andan itibaren sırf kaybetme endişesi duyuyoruz diye bize küfredilmesinden rahatsızız." ifadelerini kullandı.
Önce "Kazanamaz mıyız acaba, kaybeder miyiz?" şeklinde endişelerinin olduğunu ve itiraz ettiklerini anlatan Ağıralioğlu, "Kemal Bey'in adaylığına değil, Kemal Bey'in adaylık iradesi taşımasına da değil; bir genel başkan, ana muhalefetin genel başkanı olarak hem aday olmaya hem cumhurbaşkanlığı iradesi taşımaya anasının ak sütü gibi helal bir duyguyla talip olmaya hakkı vardır. Ama biz, hassasiyetin merkezine partisinden aday olmadığı halde, 'kiminle kazanabiliriz' duygusunun merkezine 50 artı 1 değil, 50 artı 50 duygusunu koyan partiyiz." değerlendirmesinde bulundu.
"DEDİĞİMİZİ BULDUK"
"Bu yarışı 60-40, 70-30 bitirecek bir mutabakat aramalıyız" dediklerini aktaran Ağıralioğlu, 50'yi bir geçmek duygusuna düştüğü andan itibaren muhalefetin kirleneceğini ve ilkesizleşeceğini söylediklerini belirtti.
"Dediğimizi bulduk" diyen Ağıralioğlu, İYİ Parti'nin, bir oy kalsa ve o bir oyla iktidar belirleniyor olsa, "o oy çocukların katilini methediyorsa o oyla kazanmaktansa kaybetmeyi" şerefli bilenlerin partisi olduğunu söyledi.
MUHALEFET İKTİDAR OLMAK İÇİN BAKANLIK DAĞITIYOR
50'nin bir geçilmesine sebep olan oyun, devletten her şeyi istemeyi hak gördüğü berbat iklimin siyaseti bozacağından bahisle bundan dönülmesini istediklerini dile getiren Ağıralioğlu, muhalefetin iktidar olmak için bakanlık dağıtmasını ahlaki bulmadıklarını söylediklerini aktardı.
Altılı koalisyondaki cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde yaşananlara değinen Ağıralioğlu, "Biz, umut olarak kurulmuş bu masada umutlarına pusu kurulmuş bir partiyiz. Biz, umut olarak kurulmuş bu masada, bu masanın bazı milletvekillerinin daha önce söylediği halde düzeltilmeyen hevesleriyle başka gündemin masası haline dönüştürüldüğünü gördüğümüz için konuştuk." ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığının kabul edilmemesine, mezhebinin reddedilmesine, adaylığının inkarıyla masanın devrilmesine hamleden izansızlığa itiraz ettiklerini söyleyen Ağıralioğlu, kimsenin ne mezhebine ne meşrebine ne inancına hürmetsizlik edecek kadar kalbi kararmış insanlar olmadıklarını kaydetti.
"MUHALEFET VAZİFESİNİ UNUTTU"
İYİ Parti'nin emeklerinin, iktidar olma hevesine kurban edilmesine itiraz ettiklerini ifade eden Ağıralioğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi geldiğimiz yer şöyle bir yer: 'İktidara benzemeyin' dedik, benzediniz. İktidar 10 yılda sağır oldu, milleti görmez oldu; siz gelmeden kör ve sağır oldunuz. Aslında memleket mücadelesinde, bu kadar problemi olan bir ülkede yüzde 75'lerin, 80'lerin konuşulması gerekirken şimdi iktidarı matematiğe çevirdiniz. Bu memleket, bu kadar derdi varken, eline hesap makinası alıp siyaset yapanların değil, elini kalbine koyup memleketin, milletin derdine koşanların yurdudur. Muhalefetin vazifesi buydu."
Muhalefetin, vazifesini unuttuğunu savunan Ağıralioğlu, "Millete verilen sözlerin tutulmadığı bu berbat iklimde iktidarın yüzde 50'sinde, 45'inde, 15, 20 alamayan muhalefet, cumhurbaşkanlığı makamını bölücülüğün pazarlık masasına gelmesine sebep olacak şekilde yönetti." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, "Altı genel başkanın mutabakatıyla alınmayan kararı, karar olarak milletimize sunamayız, umut diye bunun arkasında duramayız" dediğini belirten Ağıralioğlu, "Altı kişiyle mutabık olduğumuz masada 5'i 1'e pusulayacak şekilde kurgulayanların hesap vermek zorunda olduğu bir parti adına, irade adına konuştum, kızdım, itiraz ettim ben." diye konuştu:
Ağıralioğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"(İktidara karşı ana muhalefet partisi biziz ve her türlü hakkımız var) diyen CHP'nin yaşadığı bu 'kazanabiliriz' duygusunun en büyük mimarı olan partiye 3 günde 25 yıllık küfredildi. Neymiş, 'hükümet güç eline geçince çok tahammülsüzmüş.' Siz elinize güç geçince bize ne yapacağınızı göstermiş insanlarsınız. Siz, bize ihtiyacınız olmadığını düşündüğünüz andan itibaren bize parmak sallarken aslında tahammül eşiklerinizin olmadığını gösteren insanlarsınız. Siz şimdi güçlendiniz, güçlenince İYİ Parti'nin gücüne ihtiyacınız olmadığını düşününce bize yaptığınız küfürlere bir bakın bakalım, kime benziyorsunuz? Biz şimdi uyandık. Niye uyandık? Gelmeden bazı şeylerin bu şartlarda, bu safhada görünmesi çok kıymetlidir. 5 yıl sonra 'yanıldık' demektense şimdi 'gördük' demek daha iyidir. O yüzden bu sürecin içerisinde mekanizma olarak çalıştırılan hiçbir şey doğru olmadı. Güçlendirilmiş, iyileştirilmiş parlamenter sistem diye yola çıkıp güçlendirilmiş, iyileştirilmiş Kemal Kılıçdaroğlu modeli memlekete umut olarak sunulmuş oldu. Bu sürecin içerisinde İYİ Parti fedakarlık yapan, İYİ Parti tahammül eden, onca emeğine rağmen hakarete maruz kalıp susan taraf oldu. Bugün de aynı şeyi yapıyor İYİ Parti."
Şu anda klavyesinin başında tembihlenmiş bir sürü kişinin kendilerini "pişmiş aşa su katmakla" suçladığını dile getiren Ağıralioğlu, "Bu pişmemiş aşı pişmiş diye millete getirenlere soracaksınız bu hesabı. Bu pişmemiş aşı millete yedirmeye heves etmek milletin karnını ağrıtmaktır." dedi.
Terörün siyasi ayağı HDP'nin Kılıçdaroğlu lehine aday çıkarmayacağını beyan ettiğini belirten Ağıralioğlu, "Ben partim adına yetkili oldum; grup başkanvekilliği, parti sözcülüğü, genel başkan yardımcılığı da dahil, şimdi de İstanbul milletvekili ve genel idare kurulu üyesi, Türk milletinin şerefli bir evladı olarak söylüyorum ki HDP'nin dahil olduğu bir denklemde, terörün gölgesinin düştüğü yerde olmayız. Biz terörü, memleketin en şerefli makamlarının seçileceği iklimlerin içerisinde bir pazarlık vesilesi yapmayız." değerlendirmesinde bulundu.
"BİRİSİ 'TERÖR' DEYİNCE 'KÜRT' DENMESİNE RAZI OLMAYACAĞIZ"
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, HDP yetkililerinin Türk Devleti'ne "katil", Türk mahkemelerine "zalim", Türk ordusuna "işgalci" dediklerini aktardı.
HDP'li yetkililerin, güvenlik operasyonlarını da "Kürdistan işgali" olarak nitelendirdiğini belirten Ağıralioğlu, "Meclis varlığına asla sığmaz laflar ediyorlar. Defalarca söyledim devlete 'katil' derken gösterdiğiniz cüretkarlığı bir kere PKK'ya 'katil' derken gösteremediniz." diye konuştu.
HDP'nin "Bizim oyumuza talip oluyorsunuz da bizimle neden muhatap olmuyorsunuz?" beyanatlarını eleştiren Ağıralioğlu, şunları kaydetti:
"Bütün oyunuza talibiz, sizi de muhatap almıyoruz. Sizi muhatap almamamızın nedeni şu: Siz devletinize, devletinizin varlığına, milletinizin beraberliğine, bu topraklardaki kadim beraberliğimize pusu kuran her alçak organizasyonun öyle ya da böyle iliştiği Türk Devleti'nin her aleyhine tertibin içerisinde parmak izleri görünen insanlarsınız, siz problemli insanlarsınız. Ermenilerin soykırım ayinlerinin tertiplerler içindesiniz, Türkiye güvenlik organizasyonları yapar, güvenliğini sağlamak için yaptığı her müdahaleye 'işgal' diyenlersiniz. Sizin, oylarınızla pazarlık ettiğiniz bu masada, oylarınız sizin tapulu malınızmış gibi memleket meselelerini şantaja dönüştürmenize razı mı olacağız? Asla olmayacağız. Vatandaşlarımızı rencide etmeyeceğiz. Birisi 'terör' deyince 'Kürt' denmesine razı olmayacağız."
Devlet-millet mücadelesinin merkezine milleti aldıklarını vurgulayan Ağıralioğlu, "Ben terörün gölgesinin düştüğü yerde devletimin makamlarının örselenmesine razı değilim. Ben, 'cumhurbaşkanı olacağım' diye devletin makamlarının bu şekilde pay edilerek, 'ümidi büyütüyorum' diye insanların heveslerini kendi iktidar hevesine dönüştürmenin doğru olmadığına inanıyorum. Partimiz istiskal edildi, İYİ Parti'nin emekleri ziyan edildi. İYİ Parti'den kimse özür dilmedi." değerlendirmesini yaptı.
Ağıralioğlu, şöyle devam etti:
"Kemal beyin adaylığını dayatmasına, bu adaylığın masada bir dayatmaya dönüşmesine, bu dönüşürken istişarenin ihmal edilmesine, mutabakatın ihlal edilmesine, belediye başkanları teklifimiz şahsi hırsımıza hamledilmesine itiraz ediyorum. Bu masada durduğumuz yer sabit olduğu halde önümüzden kaçırılmasının hesabını kim verecek? Biz bu masada taahhüt ettiğimiz her şeyin önünde imzalarımızla sadakatle bekliyorken önünde durduğumuz ve millete umut olduğumuz masayı önümüzden kaçıranlara neden kimse bir şey sormuyor? Ben adaylık sürecindeki bütün usulsüzlükleri reddediyorum. Adaylık süreci içerisinde cumhurbaşkanlığı makamının HDP gölgesinde kalmasını makbul bulmuyorum. Çerçevesi bu olan bir itirazla bu sürecin içerisinde bulunuyorum. Bu süreç nereye kadar giderse orada milletime verdiğim sözle, milletime adadığım bu hayatın kalbiyle, iradesiyle yürümeye devam edeceğim."
"SEÇİMİN BİR PAZARLIK KONUSUNA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE RAZI OLMUYORUM"
Ağıralioğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. "Bundan sonraki süreçte ne yapacaksınız? İstifa edecek misiniz? İtirazınız, istifaya dönüşür mü?" sorusuna Ağıralioğlu, "Bu itirazım, İYİ Parti'nin hassasiyetlerinin doğru anlaşılabilmesi çerçevesinde kamuoyu ile paylaştığım bir itirazdır. Benim üzerimden, benim bu hassasiyetimle, kendi irademi bu masada konuşulanlardan çekme irademi partime hakarete dönüştürülmesine müsaade etmem. Ben itiraz etsem de bu itirazımın sonuçları nereye gitse de benim üzerimden İYİ Parti'nin milliyetçiliğine, vatanseverliğine, genel başkanından en alt kademedeki mensubuna kadar bir arkadaşımın töhmet altında bırakılmasına müsaade etmem. İYİ Parti'de devletine, milletine düşman olan bir alçağa 'terörist' demeyecek bir tane namussuz yoktur. Bir PKK'lıya tebessüm edecek, bir PKK'lının varlığından rahatsız olmayacak bir tane alçak yoktur bizim içimizde. Ben siyaset pratiğini, sözüyle, şahsiyetini, haysiyetiyle iradesini birleştirme üzerine yapmış bir kardeşinizim. Ben kendi tercihimi, böyle yapmak zorundayım. Milletim beni dün öyle söyledi, bugün böyle söylüyor diye sevseydi; dün öyle söyler, bugün böyle söylerdim." karşılığını verdi.