5 Eylül 2014: Parti kurultayında konuşan Kılıçdaroğlu, "Hakkari'de 'yerel yönetim özerklik şartını getireceğiz' dedim. CHP Kurultayında yine söylüyorum; CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz. Niye söylüyorum? Bakın bizim büyükşehir belediye başkanlarımız var. Ortak hukuku egemen kılmak zorundayız. Sadece CHP'li olduğu için kentsel dönüşüm kararnamesi 2,5 yıl bekledi. Ama yerel yönetim özerklik şartı olsaydı, bunların hiçbirisi olmayacaktı. Biz Trabzon için de Elazığ için de Tekirdağ için de Diyarbakır için de aynı hukukun olmasını isteriz. Yerel yönetici Maliye Bakanının kapısında saatlerce beklememelidir. Onun yeterli gelire kavuşması da CHP'lilerin görevidir" dedi.
24 Haziran 2018: Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı seçim bildirgesinde, HDP'nin 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçim bildirgesinde yer alan "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı" maddesi yer aldı.
27 Eylül 2021: HDP, 2023'teki seçimlere yönelik hazırladığı bildiride; "Belediyelerden üniversitelere ve sivil toplum kuruluşlarına kadar uzanan, seçme-seçilme hakkını yok sayan, halk iradesine ve seçim adaletine ipotek koyan ve bir yönetim biçimi haline gelen kayyumlar rejimi anlayışına son verecek yasal düzenlemeler, bu rejimin yarattığı tahribatların giderilmesi ve kayyım mağdurlarının tüm haklarının iadesi için acildir" ifadesine yer verdi.
28 Kasım 2022: 6'lı koalisyonu hazırladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği taslağında da, "Danıştay'ın geçici bir tedbir olarak bir ay süreyle görevden uzaklaştırma kararı verebileceği; her ay kararını gözden geçireceği ve bu geçici tedbirin en fazla altı ay devam edeceği hükme bağlanmıştır. Böylece İçişleri Bakanı, mahallî idarelere kayyum atamak suretiyle yerel seçimlere ilişkin seçme ve seçilme haklarını ortadan kaldıramayacaktır." denildi.
KHK'lara ilişkin 6'lı koalisyon, "Olağan Üstü Hal Kanun Hükmünde Kararname çıkartılması yetkisine son verilmiştir." anlayışını ortaya koyduğunu açıkladı. HDP de, "Kararnamelerle yaratılan hak gasplarının giderilmesi ve her türlü ayrımcılığa son verilmesi gereklidir." ifadelerine yer verdi.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da "Millet İttifakı'nın bileşenlerinin altına imza attıkları kâğıtlara bakarsanız, bizim söylediklerimizin önemli bir kısmına kendilerinin geldiklerini görürsünüz. Dolayısıyla biz politika ve ilkelerle ilgileniyoruz" şeklindeki ifadeleriyle özerklik vaadinin verildiğini hatta imza altına alındığını açıkça ifade etmişti.
1991'DE SHP DE PUSUYA DÜŞTÜ
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, "Aslında en önemli soru şu olmalı: "Hem ülkücü Meral Akşener'i hem de HDP'li Pervin Buldan'ı aynı masaya oturmaya zorlayan irade kim?" 1991 yılında SHP'yi pusuya düşürerek HEP ile ittifak yaptıran irade şimdi de 6'lı Masa üzerinden Türkiye'ye büyük bir tuzak kuruyor." ifadelerini kullanarak yıllar önce siyasette kurulan başka bir pusuyu gündeme getirdi.
İşte Barlas'ın bugünkü yazısı:
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacaklarını açıkladı. Yaklaşık 3 ay önce aynı Pervin Buldan, HDP olarak cumhurbaşkanı adayı çıkaracaklarını söylemişti. Peki, 3 ayda ne değişti? Aslında en önemli soru şu olmalı: "Hem ülkücü Meral Akşener'i hem de HDP'li Pervin Buldan'ı aynı masaya oturmaya zorlayan irade kim?" 1991 yılında SHP'yi pusuya düşürerek HEP ile ittifak yaptıran irade şimdi de 6'lı Masa üzerinden Türkiye'ye büyük bir tuzak kuruyor.
KANDİL'İN TALİMATI YERİNİ BULDU
Aslında Pervin Buldan'ın böyle bir açıklama yapacağı günler öncesinden belliydi. PKK elebaşlarından Duran Kalkan, Mustafa Karasu ve Murat Karayılan üst üste açıklamalar yaparak hem 6'lı Masa'ya hem de masanın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na tam destek vermişti. Pervin Buldan'ın ise Kandil'in talimatını yerine getirmekten başka şansı kalmamıştı.
Artık hiç kimse lafı evirip çevirmeye çalışmasın. Artık Kandil'in resmi cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'dur. 6'lı Masa'da Erdoğan düşmanlığından başka bir vasfı olmayan küçük partiler ve İyi Partililer istediği tevili yapabilir. Ama bu gerçeği değiştiremez. Artık masanın yeni ortağı HDP değil Kandil'dir. İyi Partililerin hepsine de haksızlık etmek istemiyorum. İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu dün kameralar karşısına geçti ve "Masada bize pusu kuruldu" diyerek HDP-CHP arasındaki kirli ittifakı ifşa etti.