Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskın ve İsrail polisinin Harem-i Şerif'te ibadet edenleri zorla dışarı çıkarmasının şiddetle kınandığı belirtildi. Mescid-i Aksa'da ibadet edenler ve itikaftakilere yönelik saldırılardan tamamıyla İsrail hükümetinin sorumlu olduğu aktarılan açıklamada, "Mescid-i Aksa'ya düzenlenen baskın ve Harem-i Şerif'te ibadet edenlerin zorla dışarı çıkarılması, İsrail'in ramazan ayında ateşkes yapıldığı yönündeki iddialarını yalanlıyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada ayrıca, İsrail hükümetinin Akabe ve Şarm el-Şeyh'teki taahhütlerine uymaya zorlanması için ABD ve uluslararası toplumun etkili bir duruş sergilemesi çağrısında bulunuldu. Filistin, İsrail, Ürdün, ABD ve Mısır'ın katılımıyla 26 Şubat'ta Ürdün'ün Akabe kentinde, 19 Mart'ta da Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde güvenlik toplantıları düzenlenmiş, toplantıların ardından yayımlanan bildirilerde, "Filistin yönetimi ile İsrail'in, tek taraflı eylemleri 3 ila 6 ay durdurmaya hazır olduklarını teyit ettiği" belirtilmişti.
HAMAS: İSRAİL İBADET ÖZGÜRLÜĞÜNE KARŞI SUÇ İŞLİYOR
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa'da ibadet edenler ve itikaftakilere yönelik saldırılarının ibadet özgürlüğüne karşı işlenen bir suç olduğu belirtildi. Hamas'ın Kudüs Sözcüsü Muhammed Hamade, "İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'teki Filistinlileri Mescid-i Aksa'da itikafa girmeye ve kutsal mekanı işgalci ve yerleşimcilerin saldırılarına karşı savunmaya" çağırdı.