"TARİHİ BİR ANA ŞAHİT OLDUK"
Ülkemizin milli savunma sanayi sanayisi açısından tarihi bir ana şahit olduk. Mavi vatanın geleceğinin daha büyük bir güvence altında olduğuna şahit olduk. Dünyada hiç de beklenmedik bir şekilde ülkemiz, SİHA'larla muharebede paradigma dönüşümünü başlatmış oldu. SİHA'ların bu kadar etkili olabileceğini dünya görmeden, ülkemiz terörle mücadele operasyonlarında öncelikle kullanıldı.
Bütün dünya SİHA'larımızın muharebedeki paradigma dönüştürücü, oyun kurucu rolünü, hatta oyun bozucu rolünü görmüş oldu. Yine benzer bir asimetrik etkiyi TCG Anadolu gemimizle beraber ve SİHA'larımızın konuşlanmasıyla birlikte çok daha büyük bir kuvvet çarpanına ülkemiz kavuşmuş olacak.
"MUHAREBE TARİHİNDE DEVRİM"
Bu hava araçları TCG Anadolu gemimizle birlikte bir gün görev yapmaya başlarlarsa dünya muharebe tarihinde devrim yapacaklar. Bu alanda hayatını vakfetmiş, dönüşüme şahit olmuş ve bu teknolojide de üzerinde çalışmış bir mühendis olarak insansız savaş uçaklarımızın ve insansız hava araçlarımızın TCG Anadolu gemisi gibi kısa pistli gemilerle görev yapması muharebe tarihinde yan yana getirilecek kuvvet çarpanlarıyla birlikte devrim olacağını değerlendiriyorum."
"ÇOLUK ÇOCUK BİZ DE GELİRİZ"
TCG Anadolu'nun halkın ziyaretine ne zaman açılacağına ilişkin soruya Bayraktar, "Tam tarihlerden emin değilim ama yakın bir tarihte olacağını ben de duydum. Biz de sabırsızlıkla bekliyoruz. Sirkeci'de olacağını söyledim. Çok güzel olur, çoluk çocuk biz de geliriz, kızımla, eşimle beraber gemiyi ziyaret ederiz diye düşünüyorum." yanıtını verdi.
"OTOMATİK BİR ŞEKİLDE YAPACAKLAR"
Selçuk Bayraktar, Bayraktar Kızılelma ve Bayraktar TB3'ün dikey iniş kalkışlı hava araçları olmadığını belirtti.
Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaten bütün özelliği bir anlamda o, sabit kanatlı bir platformu böylesine kısa ve dar piste sahip bir gemiye indirebilmek. Bunu tümüyle otomatik bir şekilde yapacaklar. Halihazırda bütün uçaklarımızı geliştirirken aslında bir anlamda bütün fizik kanunlarını, simülatör ortamlarında modelleyerek aslında bir anlamda uçuşu, henüz hava aracımız uçmadan garantiye alıyoruz.
Yaklaşık 2 senedir de özellikle simülasyon ortamında Bayraktar TB3 gemiye on binlerce defa inip kalktı. Farklı rüzgar koşullarında farklı dalga koşullarında ve bunu tümüyle tabii ki otomatik bir şekilde yapabilmesi gerekiyor. Bayraktar TB3'ten sonra da Kızılelma bunu inşallah yapacak.