Masada sürüp giden kavgaların ardından kendini ortak aday olarak dayatan Kemal Kılıçdaorğlu, seçimi kazanabilmek adına ilk olarak HDP'nin kapsını çaldı. Meclis'te kapalı kapılar ardından yürütülen pazarlıklar sonunda HDP, seçimlerde Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğini duyurdu.
Uzun süredi merak edilen pazarlıkların ardından ihanet niteliğinde kararlar çıktı.
İHANETİN TEMELİNİ DÖŞEYEN 4 MADDE
PKK'nın siyasi temsilcisi HDP, koalisyonun ortak adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararını 29 Ocak'ta yapılan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Kurulu'nun basına kapalı oturumunda aldı.
Kararlar şu şekilde:
-HDP kontenjanından 1 veya 2 kişi bakan yapılacak. Tepki çekmemek için bu isimler daha az bilinen HDP'liler arasından seçilecek.
- Selahattin Demirtaş, Gülten Kışanak, Figen Yüksekdağ, Leyla Güven gibi isimler yeniden yargılanacak ve serbest kalmaları sağlanacak.
KANTONLARLA PARÇALAMA PLANI
- Türkiye'de güçlü olunan bölgelerde özerklik ilan edilecek. Suriye'nin kuzeyinde federasyon, Doğu ve Güneydoğu illerinde özyönetim, İstanbul'da da Esenyurt, Kanarya ve Esentepe'de kanton ilan edilecek.
- Aday olursa Kemal Kılıçdaroğlu desteklenecek. Kılıçdaroğlu aday olmazsa, bu karar ilgili adaya göre gözden geçirilecek.
"KÜRD��STAN'A ÖZGÜRLÜK"
HDP Van adayı Sinan Çiftyürek de yeni açıklamaları ile kirli pazarlıkları afişe etti.
Çiftyürek, "Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı çok önemli bir ittifak. 9 siyasi parti ve örgüt bu ittifakta yer alıyoruz. Geç de olsa bu ittifakla halkımıza müjdeli bir haber vermiş olduk. Deklarasyonumuzda 5 önemli madde yer alıyor. Birincisi; Kürdistan'a statü istiyoruz. Güney'de resmi bir statü var. Rojava'da bir statü var. Kuzey statüsüz kalamaz. Sloganımız 'Türkiye'ye demokrasi, Kürdistan'a özgürlük" ifadelerini kullandı.
"BELEDİYELER ÜZERİNDEN"
Çiftyürek, "Belirtiğimiz statü kavramının içerisini şu aşamada tek tek dolduramayız, nasıl olacağını belirleyemeyiz, herhangi bir isim veremeyiz. Ancak coğrafik bir statü olmalıdır. Bu statü Güney modeli mi Rojava modele mi olur? Belediyeler üzerinden mi olur? Şimdiden belirlememiz veya isimlendirmemiz mümkün değil." sözleriyle kirli ajandalarını açık etti.
"KAYYUMLARI KALDIRACAĞIZ"
Kemal Kılıçdaroğlu da "kayyum uygulamasına son vereceğiz" vaadini sıklıkla yineliyor.
Kılıçdaroğlu 2011'den bu yana kurultay, miting ya da seçim bildirgesi gibi fırsatını bulduğu her platformda yerel yönetimlere özerklik vereceğini vaat ediyor.
CHP'nin 2018 seçim bildirgesinde de HDP'nin 2015 seçim bildirgesindeki "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı" maddesini kopyaladığı görülüyor.
Kılıçdaroğlu 19 Mayıs 2011'deki Tunceli mitinginde, "Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na konulan çekinceleri kaldıracağım. Yerel yönetimler özerk olsun, özel yasa çıkaralım, bütün belediyelerin gelirleri olsun ve başkanlar hizmet etsin" demişti.
CHP lideri 5 Eylül 2014'te Ankara'da yapılan CHP Kurultayı'nda da, "CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz" ifadesini kullanmıştı.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da, "Millet İttifakı'nın bileşenlerinin altına imza attıkları kâğıtlara bakarsanız, bizim söylediklerimizin önemli bir kısmına kendilerinin geldiklerini görürsünüz. Dolayısıyla biz politika ve ilkelerle ilgileniyoruz" şeklindeki ifadeleriyle özerklik vaadinin verildiğini hatta imza altına alındığını açıkça ifade etmişti.
BİTMEYEN DEMİRTAŞ SEVGİSİ
CHP lideri geçtiğimiz yıl Mayıs ayında Van'da gerçekleştirdiği, "Düşüncesini ifade etti diye tutuklama olmaması için, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız. Unutmayın biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz, sizin partiniziz." dedi.
Kılıçdaroğlu ortak aday olmasının ardından "Demirtaş serbest kalmalı" teranesini miting meydanları ve katıldığı canlı yayınlarda daha sık tekrarlamaya başladı.
Erdoğan'ın, "Demirtaş'ı serbest bırakacakmış" ifadelerine cevap verdi.
Kılıçdaroğlu, "Gezi olaylarında içeride olanlar, ne günahı var bunların? Osman Kavala neden? Selahattin Demirtaş neden? Hiçbirisi terörden ötürü mahkum olmadı, yalan söylüyorlar millete" dedi.
Tüm bu yaşananların gölgesinde Selahattin Demirtaş'tan dikkat çeken bir çıkış geldi.
DEMİRTAŞ DA DİLENCİLİĞE BAŞLADI: BİR OY HDP'YE BİR OY KEMAL'E
Partisi HDP gibi o da Kemal Kılıçdaroğlu için oy dilenciliğine başladı, resmi sosyal medya hesabı Twitter üzerinden oy pusulası paylaşarak "Bir oy HDP'ye bir oy Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu'na" dedi.
"BENİM OYUM SİZEDİR"
Bir başka paylaşımında da kendisine özgürlük vadeden Kılıçdaroğlu'na "Benim oyum sizedir" diyerek seslenen Demirtaş, "Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Allah yolunuzu açık etsin. Ayrışmayı bitireceğinize, toplumsal barışı sağlayacağınıza, Türkiye'yi refaha, huzura kavuşturacağınıza yürekten inanıyorum. Benim oyum sizedir, Sayın #CumhurbaşkanıKılıçdaroğlu" şeklinde konuştu.
HDP ile aynı yolda yürüdüğü için eleştirilen Kılıçdaroğlu, bazı illerde tepkiyle karşılanıyor.
Onlardan biri de Düzce'de yaşandı.
Seçimi kazanması halinde Kandil'in partisi HDP'ye verdiği sözleri tutacak olan Kılıçdaroğlu, ilk iş olarak cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş'ın serbest kalmasını sağlayacak.
Bu duruma tepki gösteren Düzceliler, Kılıçdaroğlu'na mesajını pankartla verdi.
"SÖYLESENE SERBEST BIRAKACAĞIM DİYE"
Konuşma yapacağı alanın karşısına asılan pankarta şu ifadeler yazıldı:
Söylesene bu meydanda! Düzceli çocuklarımızı şehit eden HDPKK'nın eş başkanı Selahattin Demirtaş'ı ben iktidara gelirsem serbest bırakacağım diye.
Mitingde uzun süre konuşmalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Demirtaş'a özgürlük" vaadini dillendirmedi.
PANKARTTAKİ YAZIYI OKUYUNCA UTANMIŞ MIDIR?
Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan, sosyal medyadan bir paylaşım yaptı. Özalan paylaşımında, "Düzce'de Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki! Pankarttaki yazıyı okuyunca utanmış mıdır? Hiç sanmıyorum!" ifadelerini kullandı.