Seçim çalışmalarına radikal sol partiler ve HDP ile işbirliği yaparak başlayan Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs hezimetinin ardından milliyetçi kesildi. Kılıçdaroğlu'nun 'U dönüşü', benzeri görülmemiş bir savrulma olarak kayıtlara geçti
TÜM PARTİLERİN KAPISINI ÇALDI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sürecindeki tutarsızlıklar zinciriyle siyasi tarihte benzeri görülmemiş bir savrulma örneği sergiledi. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak İyi Parti, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin desteği ile yola çıkan Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimleri öncesinde son 2.5 ay içerisinde en soldan en sağa birçok siyasi partiden destek arayışına girişti.
HDP İLE PAZARLIK BAŞLADI
Akşener'in 6'lı masayı dağıttığı 2 Mart toplantısından 1 gün sonra seçim çalışmalarına başlayan Kılıçdaroğlu, ilk olarak Sol Parti ve TİP'i ziyaret ederek destek istedi. Kılıçdaroğlu, 20 Mart'ta ise terör örgütü PKK'nın güdümündeki HDP ile görüşüp el sıkıştı.
Bu süreçte siyasi söylemini HDP'nin desteğini kazanmak üzerine kurgulayan Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK'nın elebaşılarının çektikleri videolarla yaptıkları açıktan desteğe de ses çıkarmadı.
Kılıçdaroğlu'nun bu tutumu kendi seçmenini bile rahatsız etti.
MİLLİYETÇİ KESİLDİ
Ancak 14 Mayıs seçiminde milliyetçi seçmenin tepki oyları ile hem Kılıçdaroğlu hem koalisyon büyük şok yaşadı. Cumhur İttifakı sandıktan birinci olarak çıkarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Kılıçdaroğlu'na 2.5 milyon oy fark attı. HDP ile işbirliğinden umduğunu bulamayan Kemal Kılıçdaroğlu, seçimde yaşadığı hezimet sonrası bu kez sert bir manevra ile dümeni milliyetçi kesime kırdı.
EN SOLDAN EN SAĞA
Milliyetçilik vurgulu konuşmalar yapmaya başladı. Kılıçdaroğlu'nun son durağı ise milliyetçi seçmene hitap eden Zafer Partisi oldu. HDP ile 'özerk yönetim' ve 'kayyumun kaldırılması' gibi konularda el altından anlaşma sağladığı belirtilen Kılıçdaroğlu, bu kez bunun tam tersine bir tavır sergilemeye başladı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile 7 maddelik protokol imzalayan Kılıçdaroğlu, en soldan başladığı siyasi açılım macerasını en sağda noktaladı.
14 Mayıs'tan önceki mitinglerinde terör örgütü PKK'nın adını dahi anmayan Kılıçdaroğlu, terörle mücadeleye yönelik sözler söylemeye başladı.
Kılıçdaroğlu'nun 2.5 ay içindeki 'U dönüşü', siyasi tarihte benzeri görülmemiş bir savrulma olarak kayıtlara geçti.