Yaklaşık 5000 yıl önce Mezopotamya'daki tüccarlar takas sistemini terk ederek gümüş parçalarını kullanmaya başlamıştır. Bu geçiş, ticarette bir devrim niteliği taşımış ve ekonomik faaliyetlerin daha karmaşık bir hal almasını sağlamıştır. Gümüş parçalarının değer birimi olarak kabul edilmesi, ticaretin standartlaşmasını hızlandırmış, borç verme ve para biriktirme gibi ekonomik uygulamaların önünü açmıştır.
İLK MADENİ PARALARIN DOĞDUĞU TOPRAKLAR
Paranın metal birimlere dönüşmesiyle ticaretin yeni bir evresi başlamıştır. Lidya Krallığı, yaklaşık 2600 yıl önce metal birimlerini daha taşınabilir hale getirerek yuvarlak madeni paraları icat etmiştir. Bu paralar, demir, bakır ve gümüş gibi metallerden üretilmiş ve her biri metalin saflığı ve ağırlığına göre farklı değerlere sahip olmuştur. Lidya'nın bu buluşu, tarihteki ilk madeni para sistemi olarak kabul edilir ve dünyanın pek çok yerine yayılarak ticareti kolaylaştırmıştır.
AVRUPA VE ASYA'DA DEMİR PARANIN YAYILMASI
Demir paralar, Avrupa, Asya ve Afrika'ya hızla yayılarak ticarette önemli bir rol oynamaya başlamıştır. Özellikle ticaret yollarının kesiştiği noktalarda ve büyük şehirlerde bu paralar, ticari işlemlerin ana unsuru haline gelmiştir. Demir para üretimi, savaşlarda esir alınan işçilerin zorla çalıştırıldığı madenlerle desteklenmiş ve bu da paranın üretimini artırmıştır.
15. ve 16. yüzyıllarda İspanyol kaşiflerin Amerika kıtasını keşfetmesi, Avrupa ekonomisinde büyük bir dönüm noktası olmuştur. Yeni dünyadan getirilen büyük miktardaki altın ve gümüş, Avrupa'da paraya dönüştürülmüş ve uluslararası ticaret ağlarını güçlendirmiştir. Bu süreç, Avrupa'da kapitalizmin temellerini atmış ve küresel ekonomik sistemin hızla gelişmesine katkıda bulunmuştur.