Hindistan'da Yoga Akademi'nin Kurucusu Azerbaycanlı Prof. Dr. Akif Manaf, Yoga'nın Matematik gibi bir bilim dalı olduğunu söyledi.
Yoga'nın hiç bir dinle alakası olmadığını, evrensel bir kişisel gelişim ve sağlık sistemi olduğunu belirten Manaf, başrolünde Julia Roberts'ın oynadığı ''Ye, Dua Et, Sev'' filminin ise bu sistemi yanlış tanıttığını ileri sürdü.
Manaf, ''Elizabeth Gilbert'in kitabından uyarlanan filmde baştan sona Yoga'dan bahsedilmekte ama ne yazık ki Yoga ile ilgili gerçekte hiç bir unsura yer verilmemektedir'' dedi.
Filmde yapılan törenler ve ayinlerin Hinduizm'in değişik tarikatlarına ait ritüellerden ibaret olduğunu savunan Manaf, şöyle konuştu:
''Filmde gösterilen sahnelerde yer alan Kirtan (Hinduların ilahi söyleyip, zikir yaptıkları ayinler) görüntülerinin Yoga ile hiçbir ilgisi yoktur. Orijinal Yoga sistemi, evrensel bir kişisel gelişim ve sağlık sistemidir. Ve hiçbir dinle ilgisi yoktur. Yoga, Matematik gibi bir bilim dalıdır ve tüm insanlığa aittir. Yoga sisteminin en temel unsurlarının başında fiziksel duruşlar ve nefes teknikleri yer almaktadır. Bunlar olmazsa olmaz ögelerdir. Filmin hiçbir sahnesinde bu teknikler yer almamakta. Hinduizm Tanrılarının adlarının tekrarlandığı zikir ayinleri, sanki Yoga'da yapılan meditasyon gibi tanıtılmıştır. Filmde yer alan zikir ve tapınma törenleri de tamamen bir aldatmacadır. Hinduizm propagandasıdır.''
İNSANLARI YOGA'DAN UZAKLAŞTIRIYOR
Manaf, dünya genelinde çok sayıda öğrencisi olduğunu anımsatarak, filmin vizyona girmesinin ardından bu öğrencileri başta olmak üzere çok sayıda rahatsızlık içeren postalar aldığını anlattı.
Filmde zikir ayinleri sırasında kendini kaybetmiş, çıldırmış insan görüntülerinin yer aldığını bunu da Yoga sanan insanların kafasını karıştırdığını belirten Manaf, ''Bu görüntüler insanları Yoga'dan uzaklaştırıyor. Oysa ki Orijinal Yoga Sistemi genç, yaşlı herkese hitap eden eşsiz bir sağlıklı yaşam rehberidir'' dedi.
FİLM HAKKINDA
Film, hayatta her şeye sahip olan ama bir türlü tam bir mutluluğa erişemeyen Liz Gilbert'in (Julia Roberts) acılı bir boşanma ve depresyonun ardından kendini keşfetme sürecini anlatıyor.
Gilbert bir yandan kendi gerçek iç dünyasını yeniden keşfedip, onunla tekrar bağ kurarken, bir yandan da dünyayı meraklı gözlerle gezmeyi arzu eden modern bir kadındır. Boşanmasının ardından bir yol ayrımına gelen Gilbert, işinden bir yıllığına izin alarak, karakterine hiç uymayan bir şekilde güvenli limanından çıkacak, hayatını değiştirmek için her şeyi riske atacaktır.
Egzotik seyahatleri sırasında, İtalya'da yemek yemeğinin yalın zevkini, Hindistan'da duanın gücünü ve son olarak, beklenmedik bir şekilde, Bali'de ise içsel huzur ile aşkın dengesini yaşar.