Son eserinde ise 17. yüzyıldaki İstanbul'u resmettiğini anlatan Soytürk, bunun aynı zamanda hayalindeki İstanbul olduğunu da ifade etti. Soytürk, eserini 4 ayda, günde 10 saat çalışarak tamamlandığını kaydetti.
Melikşah Soytürk, yıllarca hayalini kurduğu çalışmayı yapmak için büyük bir araştırma yaptığını belirterek, binlerce gravür ve özel panoramayı da incelediğini bildirdi.
Soytürk, sözlerine şöyle devam etti:
''Örneklerden yola çıkarak İstanbul'un en güzel görünümünün Sultanahmet Camisi'nin inşaatından sonraki döneme ait olduğuna karar verdim. Çizim 4 ay sürdü. İstanbul'u kara kalem yöntemiyle 3,5 metre uzunluğunda çizerek Türkiye rekoru kırdım. Bu çalışmadan sonra dünya rekoru için çalışıyorum. Hedefim, 12 metrelik İstanbul panoraması çizerek kara kalem tekniğinde dünyada bir ilke imza atmak.''
Eserine, ''Hayalimizdeki İstanbul'' adını verdiğini ve Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıttığını ifade eden Soytürk, İstanbul'un hem mimari yapı hem de siluet olarak fazlasıyla tahrip edildiğini öne sürdü.
Soytürk, eserinde Osmanlı'nın kullanmış olduğu 50 çeşit sosyal ihtiyaç ve harp gemisinin yer aldığını belirterek, şöyle devam etti:
''Eser Kız Kulesi'nden Fatih Külliyesi'ne kadarki alanın 'panorama-topografyasını' içermektedir. Çizimden önce açıları planladım. Bunları harmanlayarak bambaşka açıdan ince işleme ile eseri işledim. Aynı yöntemi eski gravürler üzerine yapıyorum ve nostaljik bir çizim elde ediyorum. Hat sanatının içine cansız gravürler işlemek benim geliştirdiğim bir teknik. Özellikle içinde canlı imgelerin olmaması önemli.''