Türk sinemasının dünyadaki imajının yükseltilmesi ve sorunlarının giderilerek önünün açılması, evrensel düzeydeki rekabet imkanlarının daha da çoğaltılmasının stratejik hedeflerden olduğunu vurgulayan Çelik, 2004'te sinema yasasına kavuşan Türk sinemasının bundan sonra film üretiminde ve yerli film seyirci sayısında ciddi bir artış yaşadığını anımsattı.
Bakanlığın bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için sektörle tam mutabakatla yeni bir yasa çalışması oluşturduğunu belirten Çelik, "Türkiye Sinema Kanunu taslağı ile yabancı film yapımcılarını ülkemize çekecek, ortak yapımların önünün açacak yeni düzenlemelerin getirilmesi hedefleniyor. Bu çalışmada ilk defa, yerli film gösteren sinemaların desteklenmesi şeklinde açılımlar olacak" diye konuştu.
TÜRKİYE SİNEMA KANUNU TASARISI
Çelik, bakanlıktaki değerlendirme ve sınıflandırma kurullarını yeniden yapılandırdıklarını kaydederek, şimdiye kadar işlerlik kazandırılmamış danışma kurulunun yerine, sinema alanlarına ilişkin temel ihtiyaç ve çözümleri tespit edecek, sanatsal hedefler ve sektörün ekonomik gelişimine ilişkin rol haritasının belirleyecek "Sinema Stratejik Kurulu"nun oluşturulmasının hedeflendiğini kaydetti.
Türkiye'de çekilecek ya da ülke tanıtımına katkı sağlayacak film projelerini de desteklemek amacıyla bakanlık bünyesinde "Yabancı Film Yapımlarını Destekleme Kurulu" oluşturulmanın düşünüldüğüne işaret eden Çelik, tasarıyla ilgili şunları kaydetti: "Türk sinemasında eser sayısı ve niteliğinde artış yaratacak, üretilen eserlerin daha fazla seyirciyle buluşmasını sağlayacak, yeni destek ve teşvik mekanizmaları oluşturuluyor. Bu proje geliştirme desteği, yapım desteği, çekim sonrası, dağıtım ve tanıtım desteği, yerli film gösterim desteği, yabancı film yapım desteği, özel nitelikli destekler, ortak yapım desteği olabilir."
Düzenlemeyle ülke ve sektör tanıtımına yönelik görsel ve işitsel nitelikli projelerin yaptırılmasının önünün açılacağını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Ayrıca, ülkemizde yoksun durumda bulunan sinema sanatçılarının desteklenmesi için yeni bir model geliştiriliyor. Onun yanı sıra Türkiye sinema arşivi ve sinema müzesi kurularak ülkedeki görsel, işitsel eserlerin daha ciddi muhafaza edilmesinin önü açılacak. Sinema alanlarındaki destekler, yükümlülükler yerine getirilmek kaydıyla geri ödeme seçilebilecek.
Bu çalışmamız kanunlaşırsa Türkiye Sinema Kanunu adı altında, sektörümüzün hak ettiği şekilde desteklenmesi, küresel düzeydeki rekabette yerini alması için bize göre önemli bir dönüm noktası olacak."
SEKTÖR TEMSİLCİLERİNE TEŞEKKÜR
Çelik, dinamik, başarılı bir sektör olan sinemanın dünyada çok yükselen bir imajı bulunduğuna dikkati çekerek, katıldığı pek çok siyasi toplantıda sözün Türk sinemasına geldiğinde muhatapların söyleyecek çok şeyi olduğunu ifade etti.
Türk Sinema filmlerini hediye ettiği muhataplarının yorumlarda bulunduğunu dile getiren Çelik, sektör temsilcilerine bu çalışmalara yaptıkları katkı ve pozitif işbirliği için teşekkür etti.
Çelik, sinemanın ülkenin tanıtımını da etkilediğine işaret ederek, "Türkiye'nin büyüyen demokrasisi, gelişen ekonomisi ve etkin dış politikası 'Türkiye'nin iç sesi nedir?' diye daha çok merak uyandırıyor. Türkiye'nin iç sesini duymak isteyenler, sinemamıza, edebiyatımıza daha çok ilgi gösteriyorlar. Dolayısıyla bu iç sesi, dış dünyaya daha çok duyurmak için sinema sektörünü stratejik sektör olarak görüyoruz" diye konuştu.
Diğer bakanların da bu konularla pozitif yaklaştıklarını belirten Çelik, çalışmanın hızla ilerleyeceğini düşündüğünü kaydetti.
"EMEK İLE İLGİLİ SÖYLENECEKLERİ SÖYLEDİK"
Çelik, açıklaması ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, yerli ve yabancı yapımcılara yönelik desteğin miktarını sorması üzerine, Çelik, bunun daha sonra olgunlaştırılacağı cevabını verdi.
Dünyada iyi bir imajı olan Türk sinemasına büyük ilgi gösterildiğini ifade eden Çelik, daha çok esere imza atılması için sektörde çalışanların alanın teknik sorunlarından uzak, sinema odaklı çalışması için bu desteklerin gerektiğini dile getirdi.
Çelik, sektör temsilcileriyle yapılan toplantıda Emek sinemasının gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine ise "O konuda söylenecekleri söyledik. Bir cümle söylüyoruz, bir kısmı, aynı cümlenin virgüle kadar olan ilk kısmını alıp eleştiriyor, diğer kısmı, virgülden sonraki kısmı alıp eleştiriyor. Söylediğimiz çok nettir" diye konuştu.
"DEVLET-SANAT ÜRETİMİ İLİŞKİSİNİ YENİDEN KURGULAYACAĞIZ"
Tiyatrolarla ilgili düzenlemenin sorulması üzerine ise Çelik, "Hükümetin kararı nettir. Biz devlet-sanat üretimi ilişkisini bir prensip olarak daha özgürleştirici, daha rekabete açıcı ve sivil dinamikleri daha çok destekleyici bir model olarak yeniden kurgulayacağız" şeklinde konuştu.
Meselenin devlet ve sanat üretimi ilişkisine dönük olduğunu belirten Çelik, Türkiye'deki modelin artık geri kaldığını ifade etti.
Çelik, devletle sanat üretimi ilişkisinin yeniden düşünülmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Devlet-sanat üretimi ilişkisi açısından baktığımızda, yürürlükte olan modelimizin artık Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılamadığını, çağdaş bir model olmaktan uzaklaştığını söylemek mümkün. Bizim, devletin sanat üretimi şeklinde bir anlayışımız yok. Sanat sivil dünyaya ait bir alandır. Devlet burada destekleyici, teşvik edici ve ön açıcı olmalıdır. Doğrudan devletin sanat üretimi gibi bir model, çok fazla Stalinist çağrışımları olan bir modeldir. Elimizdeki modelin daha sivilleşmesi, devlet sanat üretimi ilişkisinin daha özgürlükçü bir model olması için bütün alanlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor."
