Ahmet Rüstem ve Hakan Sorar’ın “Bir Varış Bir Yokuş | A Journey A Slope” isimli sergisi Vision Art platform’da!

Vision Art Platform, "Bir Varış Bir Yokuş | A Journey A Slope" ismini taşıyan yeni sergisiyle Ahmet Rüstem ve Hakan Sorar'ın sergisine ev sahipliği yapıyor.

Giriş Tarihi :30 Eylül 2024 , 23:31 Güncelleme Tarihi :30 Eylül 2024 , 23:31
Ahmet Rüstem ve Hakan Sorar’ın Bir Varış Bir Yokuş | A Journey A Slope isimli sergisi Vision Art platform’da!

İÇİNDEKİLER

Vision Art Platform, "Bir Varış Bir Yokuş | A Journey A Slope" ismini taşıyan yeni sergisiyle Ahmet Rüstem ve Hakan Sorar'ın sergisine ev sahipliği yapıyor. 17 Eylül 2024, Salı günü saat 18.00'de açılışı gerçekleşecek olan sergi, 1 Kasım 2024'e kadar Vision Art Platform, Akaretler No:35'te ziyaret edilebilir.




"BİR VARIŞ BİR YOKUŞ"
Ahmet Rüstem Ekici ve Hakan Sorar'ın "Bir Varış Bir Yokuş" başlıklı sergisi, özellikle arkeolojik formlar ve kültürel mirasla ilişki kurmak adına dijital teknolojileri yenilikçi bir şekilde kullanmalarıyla çağdaş sanat alanında önemli bir gündem oluşturuyor. Kadim sembolleri modern tekniklerle birleştiren sanatçılar, hem geleneğe dayanan hem de ileriye dönük çalışmalar yaratarak tarih, kimlik ve kültürün inşa edilme ve dönüştürülme biçimlerine dair güçlü bir yorum sunuyorlar.


Sanat tarihi perspektifinden bakıldığında, sanatçıların çalışmaları, geçmişten ilham alırken aynı zamanda geçmişe meydan okuyan ve onu yeniden yorumlayan uzun bir sanatçı geleneğinin parçasıdır. Kültürel açıdan mezar taşları, çiçekler ve makaslar gibi sembolleri kullanmaları, gelenek ve yenilik arasındaki karmaşık etkileşimi imleyerek kültürel mirasın dinamik ve gelişen bir yapısı olduğunu göstermektedir. Çalışmaları kimliklerin nasıl inşa ve müzakere edildiğine dair içgörüler sunarken, antropolojik olarak farklı kültürel bağlamlarda bedenlerin, nesnelerin ve ritüellerin anlamlarını araştırıyor.


Nihayetinde Ekici ve Sorar'ın çalışmaları, geçmiş ve bugünün birbirine nasıl bağlı olduğunu ve dijital teknolojilerin kültürel mirası hem korumak hem de dönüştürmek için nasıl kullanılabileceğini gösteriyor. Böylece insanlık durumuna dair derin keşifleri içerirken, bizleri tarihle, kimlikle ve etrafımızdaki dünyayla ilişkimizi yeniden düşünmeye davet ediyor.