Sorsanız Berna Laçin bir reklam yüzü.
Ne var ki sürekli, toplumsal duyarlılığın yoğunlaştığı dönemlerde sosyal medyadaki provokatif paylaşımlarıyla gündemde.
Mesela, tecavüz ve taciz vakaları mı konuşuluyor?
Berna Hanım soluğu hemen Twitter'da alıyor. Sorunu, aynı ülkede beraber yaşadığı insanların dini inançlarına, geleneklerine bağlayan imalar yapıyor. Doğal olarak da insanları irrite ediyor. Eleştiriler, tepkiler yüzünden TT (en çok konuşulan) oluyor.
Sandıklar mı kuruldu?
Parti müşahitlerinden önce o çıkıyor Twitter sahnesine. Siyasilerden rol çalıyor, başlıyor amigoluğa. Toplumun bir kesiminin siyasi tercihleri üzerinde saygısızca tepinmeye...
Darbe girişimi mi var?
250 sivilin cenazesi yerdeyken, alçak darbeciler dışında herkesi suçlayan "kontrollü tweetler" ardı ardına düşüyor timeline'nımıza.
Sonra gelsin şikâyetler, soruşturmalar, kovuşturmalar...
"Ben aslında öyle demek istemedim savcı beyler, hanımlar, sayın seyirciler..."
ŞİRKET BU KEZ DUR DİYECEK Mİ?
Berna Laçin şimdi de 41 kişinin hayatını kaybettiği Elazığ ve Malatya depreminin sarsıntıları sürerken sosyal medyada yaptığı paylaşımlar nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde.
Öyle ki, tüketiciler, Laçin'in reklam sözleşmesi iptal edilmediği sürece ABD merkezli Procter & Gamble'ın (P&G) ürünlerini tüketmeyeceklerini ilan ediyorlar. Boykot kampanyasına destek çığ gibi büyüyor.
Basında P&G'nin Laçin'le anlaşmasını feshettiğine dair haberler çıksa da henüz resmi bir açıklama gelmiş değil.
Bakalım şirket "Reklamın iyisi kötü olmaz" mı diyecek? Yoksa Laçin'in bireysel hezeyanlarıyla sürekli reklam maliyetini artırmasına bu kez dur mu diyecek? Göreceğiz.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN