Genç oyuncu Aslı Bekiroğlu ile erkek arkadaşı Can Koçkan'ın yatak odası ve tuvalette çekilen, 'müstehcen' olarak nitelendirilebilecek pozları, 'iki fazla tık' ya da 'fenomen olma' uğruna 'elden ele' yayıldı.
Hürriyet Gazetesi'nden Fulya Soybaş, konuya ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Soybaş, görüntülerin yayılmasının hukuki ve ahşaki boyutlarına dikkat çekti.
İşte o yazı:
Durumun hukuki ve ahlaki iki boyutu var. Birincisi, 'hack'lemek' kadar fotoğrafları yaymak da suç! İkincisi, açıkça görülüyor ki teknoloji ilerledi ama biz 'ahlaktan' sınıfta kaldık! İşte ayrıntılarıyla 'siber zorbalık'...
AHLAKSIZLIĞA PRİM VERMEYİN
Aslı Bekiroğlu ilk açıklamayı sosyal medya hesabından yaptı. "Ahlaksız paylaşımlarına adımı ve fotoğraflarımı ekleyerek hakkımda olumsuz algı yaratmak isteyen kötü niyetlilere fırsat ve prim vermeyin" dedi. 25 yaşındaki oyuncu, bu yayınları kurgulayanlar ve yayanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
KOLAYSA YAKALA
Bilişim avukatı Halil İbrahim Çelik, paylaşımlarla 'özel hayatın gizliliğinin ihlal' edildiğini söylüyor. Bu, Türk Ceza Kanunu'nun 134. maddesine göre suç. Cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis. Ancak bir parantez açmakta fayda var. Suçu işleyeni bulmak maalesef ki 'iğneyle kuyu kazmak' demek. Çelik, "İnternet üzerinden işlenen suçlar 'anonim' kalıyor. Yani hanımefendinin hesabını kıran kişi illaki hukuken cezası alır ama kimin yaptığını bulabilirseniz" diyor.
2 YILDAN 4 YILA KADAR HAPİS
Avukat Çelik, TCK 136. maddeyi hatırlatıyor: "Suçun bir numaralı faili her ne kadar o hesabı 'kıran' kişi olsa da internette o fotoğrafları paylaşan, yayan kişiler de suça aynı oranda ortak!" Çelik, fotoğrafların olduğu linklerin hızlı bir şekilde kaldırıldığını ancak aynı hızda da yayılmaya devam ettiğini hatırlatıyor: "Görüntülerin yayılmasına bilerek ya da bilmeyerek destek olmak 2 yıldan 4 yıla kadar hapis gerektirir."
İKİ FAZLA 'TIK' İÇİN!
Fotoğrafların hayli popüler sitelerde 'başlık' açılarak yayınlandığına dikkat çeken avukat Çelik, "Ünlü Instagram ve Twitter hesapları da 'like' uğruna link paylaşıyor. Anonim hesapları hariç tutuyorum ama ismi cismi belli hesaplar hakkında tek tek suç duyurusunda bulunmak gerek. Bunların hepsinin IP bilgileri var ve suça alet olmuş durumdalar" diyor.
SOSYAL MEDYA BİR ÇÖPLÜK
"Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde sosyal medya bir çöplük. Ve insanlar bu çöplüğü temizlemek yerine besliyorlar" diyen Çelik, bunun dedikodu kültürü ile yapıldığını düşünüyor. Sosyal medyada ahlaki değerlerin hasıraltı edildiğini söyleyen Çelik, "Asıl olan popülerleşmek, fenomen olmak. Birilerinin özel hayatını eğlence haline getirmek" diyor.
'ÖZEL HAYATI' NASIL KORUYACAĞIZ?
Bilişim uzmanı Osman Demircan'ın tavsiyeleri:
Karmaşık şifreler güvenlidir. İçerisinde sayı, harf, büyük-küçük karakter kullanın.
Nereden 'çevrimiçi' olduğunuza dikkat! Explorer, Chrome gibi uygulamalardan girilip açık bırakılan hesaplara erişim daha kolay.
Çift faktörlü doğrulama özelliği kullanın. Cep telefonunuza şifre gönderilmesini isteyin.
Telefonunuzu bir başkasının bilgisayarına takıp şarj etmeyin. O bilgisayarda 'yedekleme' olabilir.
Güvenmediğiniz kimseye telefonunuzu bırakmayın. Bir cihaz ile uzaktan erişim sağlanabilir.
Telefonu sürekli güncelleyin. Her güncelleme içerisinde güvenlik zafiyetini kapatan yazılımlar var.
Mutlaka 'mağazalardan' program indirin. Diğerlerinde güvenlik açıkları daha fazla.
Size gönderilen linklere 'asla tıklamayın!' Farkında olmadan verilen onaylarla telefonunuzun kontrolü kötü kişilerin eline geçebilir.
YA SİZİN BAŞINIZA GELSE
Demircan, "Sosyal medyada 'Bütün ahlaki kuralları ayakaltına alabilirim, nasıl olsa kimse beni bulamaz' diye bir zihniyet oluşmuş durumda" diyor. Bunun adı 'siber zorbalık'. Demircan, "Öyle ki başımıza geldiği zaman şikâyet ediyoruz ama başkasının başına gelince hoşumuza gidiyor. O görüntüleri ağzımızın suyu aka aka paylaşıyoruz. Bu suça iştirak etmek" diyor.
İNTİHARA SÜRÜKLEYEBİLİR
Uzman psikolog Esra Ezmeci, "WhatsApp gruplarında yazılan, çizilen olumsuzluklar -sosyal medyada kişinin bedeniyle ilgili şakalar, paylaşımlar, ifşalar- sahte hesaplar yoluyla kişiliğe saldırı ve hakaret. Hepsi kişilik haklarına saldırıdır" diyor. Özellikle ergenlik döneminde bu tür siber zorbalığa uğrayan gençlerin depresyon, kaygı bozukluğu yaşayıp intihar teşebbüsünde bulunduğuna dikkat çekiyor. Ezmeci "Ve ne yazık ki bu kişiler mağdur olmalarına rağmen mağdur görülmüyorlar. Sosyal medya insanı kimliksizleştirdiği için kötüleştiriyor da. İnsanlar, sosyal medyada yaptıkları şeylere vicdani yük hissetmiyor" diyor.
ÜNLÜLERDEN TEPKİLER: BUNUN ADI TACİZ
Demet Özdemir: "Ne çok espri yapıyorsunuz üzerine, ne çok şey yazıp aşağılamaya çalışıyorsunuz! Bunun bir suç, taciz olduğunun farkında değil misiniz?"
Hazar Ergüçlü: "Bunca emeği, bir hayatı, kariyeri, bir kadının özelini, gururunu hiçe sayan ve hatta bunu sonuçlarını bir saniye bile düşünemeyenlerle bir arada yaşıyoruz. Nefret doluyum! Bıktım artık!"
Selin Şekerci: "1-Kişinin özel anı, mahremi yalnız(!) kendini ilgilendirir. 2-Ahlaksızlıkla ile suçladığınız kişinin görüntülerinin arzusu dışında, hırsızlıkla yayıldığını görmezden gelmeniz korkunç. 3-Ve o masum rolleri yok mu? Asıl komik tarafı çirkin espriler değil bu yalancılık!"
