Vine fenomeni Halil İbrahim Göker: Sosyal medyada kimseye gülmüyorum!

Vine fenomeni Halil İbrahim Göker, Bi’ Başka’nın konuğu oldu. Onu Vine’daki videolarıyla tanıdık. Ardından Instagram ve Youtube’ta da kendine yer edinip geniş kitlelere ulaştı. Yarattığı tiplemelerle, sergilediği oyunculukla sosyal medya kullanıcılarından tam not aldı.Halil İbrahim Göker, hakkında merak edilenleri Bi Başka'da yanıtladı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :31 Aralık 2020 , 12:13 Güncelleme Tarihi :31 Aralık 2020 , 12:19
Vine fenomeni Halil İbrahim Göker: Sosyal medyada kimseye gülmüyorum!

İÇİNDEKİLER

Onu Vine'daki videolarıyla tanıdık. Ardından Instagram ve Youtube'ta da kendine yer edinip geniş kitlelere ulaştı. Yarattığı tiplemelerle, sergilediği oyunculukla sosyal medya kullanıcılarından tam not aldı. Evet, Halil İbrahim Göker'den bahsediyoruz. Sosyal medya fenomeni Göker, Bi' Başka'da İrem Erbaş'ın konuğu oldu.

Halil İbrahim Göker, hakkında merak edilen soruları Bi' Başka'da yanıtlayarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Fenomenlik kavramından geçtiğimiz yaz rol aldığı filme, yediği linçlerden yeni projelerine kadar birçok konuda konuşan Göker, Vine'ı özlediğini belirterek "Vine'da -söylemesi ayıp- sadece düşünebilen insanlar içerik üretiyordu. O kısa sürede insanlara bir şeyler verebilmek zor. Dikkat ederseniz şu an sosyal medyayı ayakta tutanlar hep Vine'cı geçmişli insanlardır" dedi.

Pandemi, karantina… Nasıl gidiyor hayat şu sıralar? Dikkat ediyor musun?

Dikkat etmiyorum desem beni kovacak mısınız? :) Spor salonuna gidiyorum, maske takmıyorum, eldiven de takmıyorum. Dikkat etmiyorum ama bir şey de olmuyor. Galiba spor yaptığım için dirençliyim. Belki de bunların hepsi bir komplo teorisidir :)

Geçtiğimiz yaz setteydin. Filmin adı: Olmadı Kaçarız. Vizyon tarihi belli mi? Nasıl bir deneyimdi senin için?

Pandemiden dolayı vizyon tarihi belli değil. Ben fenomenlikten önce de oyunculuk yapıyordum. Ortaokuldan beri tiyatro yapıyorum. Sahne geçmişim var yani. Filmden de oyunculuğumdan da memnunum. Filmde de benim sahnelerimde tek başımayım. Yönetmen ve yapımcı mümkün olduğunca özgür bıraktılar beni. Koşan bir at gibi koştum.

"Şarkım 2020'nin en iyi şarkılarından biriydi"

Fenomenlerin oyunculuk yapması, şarkı çıkarması hakkında ne düşünüyorsun? Sen de oyunculuk yapıp şarkı çıkarıyorsun. Bu duruma tepkili olan bir kitle var. Bu eleştirilere karşı tavrın ne oluyor?

Ne söyleyeyim ki? Adam internete parasını veriyor. Instagram, YouTube oraya yorum butonunu koymuş. Ne yapacak? Yazacak tabii. Ben anlamıyorum bu durumu. Bu oyuncular, müzisyenler YouTube'a, Instagram'a, TikTok'a girip içerik üretiyorlar. Hoplayıp zıplıyorlar. Onlara bir şey demiyorlar. Ama biz müzik yapınca bize tepki gösteriyorlar. Oğlum biz sizdeniz! Asıl bize tepki göstermemelisiniz. Onlar fildişi kulelerinde yaşıyor. Farkında değil misiniz? İşte tam olarak sorun da bu, biz aşırı onlardanız. Benim yaptığım işi telefonu eline alıp yapabileceğini düşünüyor. O yüzden geliyor beni eleştirmek istiyor. Örnek vereyim, Ezel Akay'ın 9 Kere Leyla filmi tiyatro oyunu bence. Kendisini, işlerini çok seviyorum. Ama 9 Kere Leyla olmamış. İzlenebilirliği yok. İçinde çok değerli insanlar var. Kötü de demek istemiyorum ama kötü yani. Belirli bir yere gelmiş insanlar bizim ülkemizde eleştirilemiyor. Mesela Cem Yılmaz müthiş stand-up yapıyor. Sürekli giderim gösterilerine. Ama filmlerinde aynı tadı alamıyorsun. Stand-up'a nazaran daha sönük kalıyor. Yoksa filmler de kaliteli filmler, prodüksiyon almış başını gitmiş. Ezel Akay'ın da öyle. Ama izlencesi yok, eğlenceli değil. Benim çektiğim film de olmayabilir. Ama bana neden böyle tolerans tanınmıyor? Bu adamlara tanınabiliyor. Beni kıçı kırık Vinecı olarak gördüğün için mi bu muameleyi yapıyorsun?

Müzik olayına gelince. Ben "Bıkmışım Dünyadan" şarkıma çok güveniyorum. 2020 yılında çıkan en iyi şarkılardan biri olabilir. Ama sosyal medyada "Bunu Halil İbrahim Göker söylüyormuş dinlemeyeceğim artık" gibi yorumlar görüyorum. Beğendiği halde dinlemiyor. Çünkü ben yapmışım. Ben de beni eleştirenleri eleştireyim. O yetkinlikte değiller bence. At gözlüklerini çıkaramıyorlar. "Vinecısın sen Vinecı kal, giy dedi perukları" diyorlar.

Vine'ı özlüyor musun?

Özlüyorum. Daha basitti. Çekip yayınlayıp hemen reaksiyon alabiliyorduk. Vine'da -söylemesi ayıp- sadece düşünebilen insanlar içerik üretiyordu. O kısa sürede insanlara bir şeyler verebilmek zor. Dikkat ederseniz şu an sosyal medyayı ayakta tutanlar hep Vinecı geçmişli insanlardır.

"Sosyal medyada beni güldüren biri yok"

Sürekli takip ettiğin ve kaliteli bulduğun YouTuberlar kim?

Ciddi anlamda "Atmış mı video acaba?" "Hadi atsana!" dediğim biri yok. Ama Deli mi Ne YouTube içerikleriyle çok uğraşıyor. Atlıyor, zıplıyor. Harbiden deli :) Onunkiler kaliteli içerikler. Ama komedi alanında beni güldüren biri yok. Ben kara mizah seviyorum açıkçası. Kara mizah yapan biri de yok zaten.

Hiç haz etmediğin bir fenomen var mı? İçeriklerini beğenmediğin?

Durup dururken "Ben Ahmet'i sevmiyorum, Mehmet'i sevmiyorum" demek bana çok ofans geliyor açıkçası. Biri kötü iş yapıyorsa ve izleniyorsa bu içeriği çeken kişinin suçu değil. İzleyenlerin suçu. İzlemesinler. Ama şunu diyebilirim. Çok iyi TikTok çeken insanlar var tabii. Bence TikTok'taki

videolar içerik değil. Edit onlar. Herkes TikTok'ta video paylaşabilir yani. Adamın bir şey yaptığı yok. Yürüyor mesela şak üstü değişiyor. Bu içerik değildir. TikTokerlar da farkında bence bunun. İçeriği kolayca oluşturuyorsun. Benim de TikTok hesabım var. Instagram'daki içeriklerimi atıyorum oraya. 510 bin takipçim var. Instagram bazen küstürebiliyor. Ama TikTok'ta videon daha çok izleniyor, daha çok like alıyor. Orası da insanı çekiyor içine.

Bir gün YouTube'u bırakırsan bu neden olur?

Ben hiçbir zaman YouTube için harala gürele çalışmadım. 2018'in yaz aylarında "Halil İbrahim Göker Olimpiyatları" diye bir seri başlattım. Spor içeriğiydi. Hepsi izlendi, sevdi insanlar. Hem eğlendirdim hem öğrettim. Gerçek bir milli atletle çektim videoları. O dönem baya izlendim, hevesliydim. Sonra hevesim kırıldı. YouTube'ta çok güvendiğin bir içerik çakılabiliyor. Takipçi sayısının hiçbir önemi yok. Ama Instagram'da bir şey izleniyorsa iyi olduğu içindir.

"Herkes ekmeğinde"

Instagram'da içerik üretmeye devam o zaman?

Tabii. Ama benim Vine'a giriş amacım oyunculuk yapmak isteyip orayı vitrin olarak kullanmaktı. İnsanlar beni tanır, keşfederse dizilerde filmlerde oynarım diye düşündüm. Sonra sosyal medya bir sektöre dönüştü. Oyuncular buraya girdi. Sonra biz ötekileştik. "Sen Vinecısın" olduk. "Pis YouTuber, pis sanatçı" diye bir şey mi var? Ne komik. İnsanları unvanlarıyla aşağılamak çok komik geliyor bana. Bu işten herkes yemek yiyor. Herkes ekmeğinde.

Oyunculuk hayaline gelirsek…

Çok özür dilerim, düzeltme yapacağım. Oyunculuk hayalim yok. Ben zaten oyuncuyum. Ortaokuldan beri oyunculuk yapıyorum.

Bir televizyon işine nasıl bakarsın? Dizilerde yer almak ister misin?

Projeye bağlı. İyi bir projeyse oynarım tabii. Ama sosyal medyayı da bırakmak istemem. Ama internet platformlarında olduğu gibi bir iki ayda paket olarak 10 bölümlük dizi çekmek bana daha uygun geliyor. Bu projelere direkt atlarım. Sosyal medya, kendi kanalım, kendi profilim benim krallığım. Bırakmak istemem.

"Komiklik yapıyorum diye camiye gidemez miyim?"

Sosyal medyadaki linç kültürü hakkında ne düşünüyorsun?

Daha geçen gün Kerem Bürsin yüzünden linç yedim. Bir açıklama yapmış, "Ben piyasanın yakışıklı oyuncusu olmak istemiyorum. Ben sadece oyuncu olarak anılmak istiyorum" demiş. Ben de Twitter'da "Zaten yakışıklı değilsin" yazdım. Standart bir adam. Saçı da dökülüyor. İki seneye saç da kalmaz onda :) Kerem Bürsin burada olsa onun yüzüne de söylerim. Hiçbir olayı olmayan bir adam. Menajerler vasıtasıyla şişirilmiş biri. Oyunculuğu da iyi değil. Bence yakışıklı da değil. Sonra insanlar bana "Sanki sen yakışıklısın" dedi. Benim öyle bir iddiam yok ki zaten. Ama emin ol ben çirkin bir adam olsam ve bu tweeti atsam herkes güler herkes destek verirdi. Danla Bilic'in de tutma sebebi budur. Kilolu bir kadın gidip Kylie Jenner'ı eleştiriyordu. İnsanlar gülüyordu. Ama şimdi eleştirse laf ederler. Çünkü görünümü değişti. Güzel bir kadın. Saçma linçleri kafaya takmıyorum. Ama dinsel konularda linç yiyince ayar oluyorum. Burada oturup sure okusam herkes linç eder "Dalga geçiyor" diye. E ben de Müslümanım, ben de camiye gidiyorum. Hatta yaşadığım bir olay var unutamıyorum onu. Ben İstanbul'a daha yeni yerleştim. 2014 yılında yerli turist olarak Sultanahmet Camii'ne gittik. Bir kadın geldi "Burada o saçma sapan videolardan çekmeyeceksiniz değil mi?" dedi. Abla sen iyi misin? Algıya bakar mısın? Ben camiye gidemez miyim komiklik yapıyorum diye?

Son dönemde "Yok artık bu kadarı da pes" dediğin açıklama?

Şevval Şahin'in olaylı programından sonra "Bilmek zorunda değilim" açıklaması yapması. İstiklal Marşı'nı bilmez mi bir insan? Hadi onu geçtim. Sağlık Bakanı her gün televizyonda. Instagram'da en çok takipçili isimlerden biri oldu. Bunu nasıl bilmezsin? Bana cahilce geliyor. Oturup iki kelam konuşamazsın.

Gerçek mi, kurgu mu?

Artık bir kişiliğimin, karakterimin olduğunu düşünmüyorum. Çok fazla oynuyorum. Kurgu.