Sen resmen eceline geldin Togay! Kuruluş Osman 51. bölüm fragmanı: Diş bileyip teyakkuza geçiyor!

Bu haftanın son sahnesinde Osman Bey'in "Sen eceline mi geldin Togay?" sözlerinin dikkat çektiği Kuruluş Osman son bölümde düşmanlıklar farklı bir boyut kazandı. Flatyos’un intikamını almak için yanıp tutuşan Nikola, imparatordan aldığı ilave kuvvetlerle birlikte İnegöl’e döndü. Saçlarını kazıtan ve Flatyos’un onuruna onun dövmesini yaptıran Nikola, savaş yeminini vurgular biçimde Roma gladyatörlerinin kostümünü giydi. Papa’nın ajanlarının Togay’a bir teklifi vardı. Süleyman, “Sürüne güç katmak için sana teklifte bulunmaya geldim” diyerek Nikola’nın ittifak teklifini Togay’a iletti. Bölüm sonrası izleyiciler heyecanla Kuruluş Osman 51. bölüm fragmanını bekliyor.

Giriş Tarihi :17 Mart 2021 , 23:57 Güncelleme Tarihi :18 Mart 2021 , 00:29
Sen resmen eceline geldin Togay! Kuruluş Osman 51. bölüm fragmanı: Diş bileyip teyakkuza geçiyor!

İÇİNDEKİLER

Efsanesiyle adından sürekli söz ettiren Kuruluş Osman'da bu akşam Osman Bey, Togay ve Nikola'nın kurduğu hain planları tek tek bozdu. Son bölümde Bizans imparatoruyla görüşmek üzere Konstantiniyye'ye giden Nikola, uç bölgesine çok farklı döndü. Osman Bey'e karşı Moğollarla işbirliği yapması gerektiğini bilen Nikola, Helen'e ise "Geyhatu'nun avcı köpeği Kara Şaman Togay ile tanışmamın zamanı geldi" diyerek ittifak için ilk adımı attı ve Togay'ı İnegöl'e çağırttı. Kara Şaman Togay şaman ayininde kendini toprağa gömdü ve babası Noyan'ın ruhuyla iletişim kurdu. İzleyiciler bölüm sonrası Kuruluş Osman 51. bölüm fragmanında yaşanacak gelişmelere odaklandı.

İNTİKAM İSTEYEN NİKOLA UÇ BÖLGESİNE DÖNDÜ, HEDEFİNE SÖĞÜT'Ü KOYDU!

İmparatorla görüşmek üzere Konstantiniyye'ye giden Nikola, uç bölgesine çok farklı döndü. Flatyos'un intikamını almak için yanıp tutuşan Nikola, imparatordan aldığı ilave kuvvetlerle birlikte İnegöl'e döndü. Saçlarını kazıtan ve Flatyos'un onuruna onun dövmesini yaptıran Nikola, savaş yeminini vurgular biçimde Roma gladyatörlerinin kostümünü giydi.

İnegöl'e döner dönmez Helen ve Yarhisar Tekfuru Yorgo ile buluşan Nikola, "Ölmeye hazır ol Yorgo! Son bir darbe için bütün tekfurlar askerleriyle hazır olacak. Osman'ın bel kemiğini kırmak için Söğüt'ü alacağız…" sözleriyle planını açıkladı.

Yorgo'nun itirazına "Osman beyleri topladı. Niyeti İnegöl'ü almak. İnegöl düşerse, niye yaşayacaksın Yorgo? Kalelerinizde, Türklerin arasında yaban otu gibi kalacaksınız. Bunu ister misin?" diyerek cevap veren Nikola, "Osman, İnegöl'ü kuşatmak için hazırlık yaparken, biz onu Söğüt'te vuracağız. İmparator emrime verdiği güçlü bir ordu gönderiyor. Başında Osman'ın öldürdüğü tekfurun kardeşi Kalonoz olacak" diyerek yeni kuvvetlerin müjdesini verdi.

Osman Bey'e karşı Moğollarla işbirliği yapması gerektiğini bilen Nikola, Helen'e ise "Geyhatu'nun avcı köpeği Kara Şaman Togay ile tanışmamın zamanı geldi" diyerek ittifak için ilk adımı attı ve Togay'ı İnegöl'e çağırttı.

KARA ŞAMAN TOGAY, BABASI NOYAN'IN RUHUYLA KONUŞTU

Kara Şaman Togay şaman ayininde kendini toprağa gömdü ve babası Noyan'ın ruhuyla iletişim kurdu.

Moğol kampına gelen Süleyman ve Melik'le konuşan Togay, bey toyuna düzenlediği saldırının başarısıyla için kendisine övgüler yağdıran Süleyman'a "Ancak bir ahmak zaferiyle övünür…" diyerek çıkıştı ve Osman Bey'in itibarını yerle bir etme planından vazgeçtiğini "İtibar suikastı bitti. Artık kan vakti…" sözleriyle açıkladı.

Süleyman'ın "Kardeş kanı istediğini sanıyordum" sorusunu "Babam Noyan Osman'ın kanını içmem için acele etmemi söyledi. Osman'ın Gökbörü olduğunu söyledi" diyerek yanıtlayan Togay, 'Gökbörü' efsanesine yabancı olan ikiliye şu sözlerle seslendi: Kurtlar Tengri dağından çıkmıştır. Dört çeşit kurt vardır. Biri Boz Yeleli kurttur. Daldığında sürüyü telef eder yalnızca birini kendine yem yapar. Töresiz kurttur. Yeleli kurt, daldığında sürünün yarısını telef eder, bir tanesini kendine yem yapar. Keyfi töresidir… Bozkurt, bir sürüye daldığında yalnızca bir hayvanı telef eder ve bunun yarısını kendisine yem yapar; öteki yarısını sürüsüne götürür. Bozkurtlar, töreli yaratıklardır. Gökbörü, tüyleri gök renginde olandır. Oğuz Kağan'ın söylediği bin yılda bir gelen kurttur. Geldiği sürüye birlik, güç ve töre getirir. Babamla görünen bilge şamanlar bana Osman'ın Gökbörü olduğunu söyledi…"

Süleyman ve Melik'in gerilmesine neden olan bu sözlerin ardından Togay, Osman Bey'e karşı planını değiştirdiğini "O benim sürüme sadece benim için dalacak… Ondan önce davranmalıyım" sözleriyle açıkladı.

Papa'nın ajanlarının ise Togay'a bir teklifi vardı. Süleyman, "Sürüne güç katmak için sana teklifte bulunmaya geldim" diyerek Nikola'nın ittifak teklifini Togay'a iletti.

ŞEYH EDEBALI'DAN HABEŞ KRALI NECAŞİ KISSASI

Şeyh Edebalı dergahındaki sohbette Habeş kralı Necâşî'nin kıssasını anlattı. Dervişler ve ahilerin yanı sıra Demirci Davud Bey, Abdulrahman Gazi ve Kumral Abdal'ın da katıldığı sohbette, Şeyh Edebalı "Bir başına kılıç ile fetih tamam olmaz" diyerek gönüllere girmenin esas olduğu mesajını verdi.

Şeyh Edebalı "Beyler gaziler gaza edecek, ahiler işleyecek o vakit fetih olacak. Bir başına kılıç ile fetih tamam olmaz. Lügatte açmak değil mi manası? Kılıç dıştan açtı, içten ne açacak… Allah'ın davetine açmak. Kılıçla sur kapısı açılır, ya gönül kapısı nice açılacak? Gönlünü Müslüman eyleyemediğin kılıç ile Müslüman mı olacak?" ahilerin önemine şu sözlerle dikkat çekti: "Ahi işleyecek, üretecek, satacak, alacak, yapacak, eyleyecek. Aşına, işine tartısına hile karıştırmayacak. Kılıcın aldığını mamur eyleyecek. Bayındır kılacak. Refaha kavuşturacak. Madem ki halka hizmet hakka hizmet... O vakit fetih tamam olacak. Beldeler Türk, beldeler İslam beldesi olacak! Belde belde akıbet devlet olacak! Madem ki çağrımız var, o vakit bileceğiz ki davet hal ile. Halimizi düzelteceğiz. Müslüm, gayrimüslim cümle halka, işimizde aşımızda adil olacağız! Debbağ Hasan, Rum komşusuna adil olmazsa burda bize bir devlet olmayacak… Demirci Davud Bey örsünde evvel nefsini dövmezse bu topraklarda bize bir devlet olmayacak! Halimiz adalet üzre olmadan olmayacağız!"

Şeyh Edebalı mesajını Asr-ı Saadet'ten bir kıssa ile tamamladı: "Rivayettir ki Mekkeli müşriklerin zulmü arttıkça artar idi. Müşrik zulmü öyle bir hal almıştı ki ashabın ileri gelenleri dahi bu zulümden paylarına düşeni almaktaydı. Ashabının çektiği zulmün günden güne arttığını gören Efendimiz hüzne gark olurdu. Akıbet bu zulümden ashabını kurtarmak için bir karara vardı. Ve müminleri Habeş kralı Necâşî'ye gönderdi. Necâşî bir Hristiyan idi ve şüphesiz ki efendimiz onun Hristiyan olduğunu bilmekte idi. Yine de onlara dedi ki Necâşî'ye gidin, o adil bir kraldır!' Mesele tastamam budur. Efendimiz, Necâşî Müslüman, Hristiyan, Musevi yahut Mecusi demedi. O adildir dedi! Bizim için efendimizden başkaca ölçü yoktur! O vakit ya ölçüye uyacağız, olacağız, ya da uymayacak, yok olacağız."