Gökçe Akyıldız: “Sete döndüğümde hiç ara vermemiş gibiydim”

Yeni projeleriyle ekranlara dönmeye hazırlanan oyuncu Gökçe Akyıldız, Bi’ Başka YouTube kanalında İrem Erbaş’ın sorularını yanıtladı. Akyıldız, oyunculuğa ara verdiği süreçten setlere dönüş hikâyesine, yeni projelerinden özel hayatında nasıl biri olduğuna kadar birçok farklı konuda samimi açıklamalarda bulundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :29 Kasım 2021 , 17:01 Güncelleme Tarihi :29 Kasım 2021 , 17:01
Gökçe Akyıldız: Sete döndüğümde hiç ara vermemiş gibiydim

İÇİNDEKİLER

Gökçe Akyıldız, Bi' Başka'da, yeni projelerinden Akif'te sete çıkmadan bir gün öncesinde neler yaşadığından bahsederek "Sete çıkmadan bir gün önce çok heyecanlanacağımı düşünmüştüm. Ama sonra ekiple tanıştık, çekimlere başladık. Her şey o kadar otomatik ilerledi ki… Araba kullanmak gibi düşünün. Bir şeyi bilirsiniz, ara verirsiniz. Tekrar başladığınızda hemen adapte olursunuz olaya. Öyleydi. Hiç zorlanmadım, çok keyif aldım. Her şeyi çok özlemişim. Hiç ara vermemişim gibiydi. Ait olduğum yer orası" şeklinde konuştu.

Nasıl gidiyor? Neler yapıyorsun?

Şu sıralar tekrar koşturmalarımın başladığı, hazırlıklar yaptığım, çok entrikalı, bol maceralı bir süreçteyim :) Her şey rayına girdi. Akif setini geride bıraktık. Şimdi yeni bir proje için hazırlıktayım. Sürekli koşturuyorum, yoğunum. Bu tempoyu çok özlemişim ama.

Akif ile ekranlara dönmeye hazırlanıyorsun. Heyecanlı mısın? Projeye başlama süreci nasıl gerçekleşti? Akif seti nasıl geçti senin için?

Akif, çok tatlı ve sorunsuz bir ekiple çalıştığım, tadı damağımda kalan bir işti benim için. 13 bölümlük bir mini dizi, 7 haftada çekimlerimizi bitirdik. Ekip arkadaşlarım, kamera arkası çok kuvvetliydi. Tekrar sete çıkmak çok keyifliydi. Dönem işi olduğu için özellikle dokusu, atmosferi, dönem kıyafetleri beni bambaşka yerlere götürdü. Mehmet Akif'in büyük kızı Cemile'yi oynadım.

Çok değerli bir proje, çok değerli oyuncular… Set ortamı nasıl peki?

Okuma provasında, daha önce çalışmama rağmen, Fikret abiden (Kuşkan) bir tedirgin oldum :) Ama sonra baktım ki dünyanın en tatlı insanlarından biri! Ara ara ani çıkışları olsa da çok tatlı. Keyifli, babacan. Özge Borak da enerjisi hiç bitmeyen biri. İnanılmaz komik. Sürekli güldürdü bizi sahne aralarında. Genç oyuncular da vardı, Mehmet Akif'in çocuklarını oynayan. Onlarla da çalışmak çok keyifliydi. Başını sonunu bildiğimiz bir hikâye olduğu için her şeyi bile bile tatlı tatlı çalıştık.

"Sete döndüğümde hiç ara vermemiş gibiydim"

Sete döndüğünde neler hissettin? İlk gün neler yaşadın?

Sete çıkmadan bir gün önce çok heyecanlanacağımı düşünmüştüm. Ama sonra ekiple tanıştık, çekimlere başladık. Her şey o kadar otomatik ilerledi ki… Araba kullanmak gibi düşünün. Bir şeyi bilirsiniz, ara verirsiniz. Tekrar başladığınızda hemen adapte olursunuz olaya. Öyleydi. Hiç zorlanmadım, çok keyif aldım. Her şeyi çok özlemişim. Çok iyi geldi. Hiç ara vermemişim gibiydi. Ailem de sordu nasıl hissettiğimi. Sanki birkaç hafta ara vermişim ve yeniden setlere dönmüşüm gibi hissettim. Bir kez daha setleri ve işimi çok sevdiğimi anladım. Ait olduğum yer orası.

Yeni projelerden de bahsedelim mi biraz? 1-2 gün sonra Muğla'ya gidiyorsun. Nereye gidiyorsun? :)

Yeni projeme gidiyorum :) Seyircilerle buluşmak için sabırsızlanıyorum. Elkızı'nda tatlı ve farklı bir karakterle ekranlarda olacağım.

"Ömer'den sonra hayatım değişti"

Oğlun Ömer ile ayrı kalacaksınız. Bundan önce gelen şehir dışı projelerini kabul etmemiştin Ömer ile ayrı kalmamak için. Şimdi neden kabul ettin?

Ömer'i ilk 3 yıl kendim büyütmek istedim. Anne ile bebek arasındaki bağın oluşması için o 3 yıl kritik bir süreç. Projeleri seçerken daha seçici olmak zorunda kaldım. Çünkü hayatım değişti. Bana o zaman daha çok ihtiyacı vardı. Ama şimdi 4 yaşına girecek. Bir okul hayatı, arkadaşları var. Yapım şirketi de sağ olsun bana olanaklar sağladı. Mutlaka her hafta gidip geleceğim. Ömer de gelecek. Korktuğum bir şey yok. Artık bir yerden başlamam gerekiyordu. Bizim sektörümüzde sabah 8 akşam 5 çalışmak mümkün değil. Bu benim mesleğim. İşimi yaparken çok keyif alıyorum. Ben ne kadar mutlu olursam çocuğuma da daha enerjik bir anne olabilirim. Onun geleceği için de çalışmalıyım tabii. Her şeyin bir çözümü var. Sürekli gidip geleceğiz :)

Nasıl bir karakter bekliyor bizi?

Beni ilk defa farklı bir şekilde göreceksiniz. Çok tatlı bir karakter. Yurtdışında eğitim almış sonrasında kürkçü dükkânına dönmüş biri Songül. Değişik ilişkiler göreceğiz. Benim de yeni okuduğum, karakteri yeni yeni çıkardığım bir süreç aslında. Şimdi çok fazla bahsedip sürprizini kaçırmak istemiyorum aslında :)

"Keşkelerim yok"

Kırgın Çiçekler'den sonra uzun bir ara verdin. Bir daha böyle uzun aralar vermeyi düşünüyor musun? "Keşke ara vermeseydim" dediğin oldu mu?

Hayır, keşkelerim yok. O aranın verilmesi gerekiyormuş. Bir daha böyle uzun bir ara vereceğimi de düşünmüyorum. Ama iyi ki o arayı vermişim, oğlum oldu. Bundan daha kıymetli ne olabilir? Beraber geçirdik ilk dönemlerini.

"Kırgın Çiçekler'in yeri hep farklı olacak"

Biraz eskiye dönelim. Kırgın Çiçekler çok tutan bir işti. O projeden sonra hayatında neler değişti? Dönüm noktan diyebilir miyiz?

Daha önce de birçok projede yer almıştım. Ama tam olarak kendimi gösterebildiğim, seyircinin beni bağrına bastığı bir projeydi Kırgın Çiçekler. Kariyer hayatımın en top noktası diyebilirim. Biz o dönemde çok yoğun çalışıyorduk ve 3 buçuk sene sürdü dizimiz. Reytinglerimizin çok iyi olduğunu biliyorduk ama bu kadar sevildiğimizin, seyircinin bizi bağrına bastığının farkında değildik. Yaşlarımız çok küçüktü. Ondan dolayı olabilir. Ne kadar değerli ve kıymetli bir şey yaptığımızın farkında değildik. İş bittikten sonra hala bu kadar çok sevilmesi, tekrarlarının izlenmesinden sonra anlayabildik işin kıymetini. Oturup kritiğini de yapıyoruz kızlarla. O dönemin kıymetini bilememişiz diyoruz. Keşke daha fazla karavan sohbeti etseymişiz :) Hayatımızda daha çok projeler olacak ama Kırgın Çiçekler'in yeri ve tadı hep çok farklı olacak. Bende ve arkadaşlarımda çok iz bıraktı.

Bugüne dek çalışmaktan en keyif aldığın oyuncu kim?

Birçok isim var aslında. Ama partnerim olarak Arif Diren ile çalışmak gerçekten çok kıymetliydi. Çünkü oyun verirken, sahne çalışırken, karakterlerimizi açmak konusunda çok destek sağladı diyebilirim.

"İkili ilişkilerde kendimi kaybedebiliyorum"

Bir ilişkinin içindeyken en berbat özelliğin ne olur?

Ben duygularıyla hareket eden bir insanım ve ikili ilişkilerde kendimi kaybedebiliyorum. Hayatımda net, kararlı ve planlıyımdır. Ama özel hayatımda çok daha Leyla gibiyim :) İlişki içindeyken geride kalan hayatımı kaçırabiliyorum. Çok uçlarda yaşıyorum. Seviyorsam çok aşırı seviyorum. Bu huyumu çok sevmiyorum. Hayat uzun, yeni bir ilişkim olursa dengelemeye çalışacağım bu durumu.

Hayatında biri var mı şu an?

Yok.

Hayatta en utandığın anı paylaşabilir misiniz bizimle?

Birinci sınıftayken yaşıtlarımdan biraz küçüktüm. Okumayı öğrenemediğim için öğretmenim beni tembeller sırasına oturtmuştu. Çok utanmıştım.

Ömer ile nasıl bir anne oğul ilişkisi var aranda?

Çok bağlıyız birbirimize. Onu kendim büyüttüğüm için çok mutluyum. Beraber keşfederek büyüyoruz. Bana sabrı, empatiyi öğretti. Hayata bakış açımı değiştirdi. Onunla oynarken koşturuyorum, yuvarlanıyorum. Oyunun hakkını veriyorum.

Hiç reddettiğin ama sonradan üzüldüğün bir proje oldu mu?

Oldu. İzlerken kendimi orada görüp "Ya niye böyle yaptım!" dedim. Mesleğimi çok sevdiğim için hayıflanmıştım. Belki de o an oraya hazır değildim, verimli olamayacaktım. Ne kadar içim gitse de hayırlısı olan bu süreçmiş.