Duy Beni’nin Ayşe’si Gökçe Güneş Doğrusöz: "Şöhret isteyen bir çocuktum"

Duy Beni’nin Ayşe’si genç oyuncu Gökçe Güneş Doğrusöz, Bi’ Başka YouTube kanalında İrem Erbaş’ın konuğu oldu. Doğrusöz, canlandırdığı karakterden partneri İbrahim Yıldız ile yakaladığı uyuma, özel hayatından mesleğe başlama hikâyesine kadar birçok farklı konuda samimi açıklamalarda bulundu. Genç isim, hep göz önünde olmak isteyen bir çocuk olduğunu ifade ederek “Annem ‘Tiyatro yapmaya ne dersin?’ dedi. Hep şöhret isteyen bir çocukken, 12 yaşında tiyatroya başladığımda ‘Şöhret umurumda değil, bu bambaşka bir hismiş’ dedim. Hayatımda en sevdiğim hissi o zaman bulduğum için çok şanslı hissediyorum” dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :20 Ekim 2022 , 16:37 Güncelleme Tarihi :20 Ekim 2022 , 16:37
Duy Beni’nin Ayşe’si Gökçe Güneş Doğrusöz: Şöhret isteyen bir çocuktum

İÇİNDEKİLER

Gökçe Güneş Doğrusöz, sevilen YouTube kanalı Bi' Başka'da, Duy Beni'den sonra gelen popülerlikle hayatında değişen bir şey olmadığını söyledi: Her zamanki gibiyim. Çıkıyorum, geziyorum, dolaşıyorum. Hareketlerimin kısıtlanması gerekti belki. Tanınmaya başladım çünkü. Belki evden çıkmadan saçımı taramam gerekiyordur. Ama ben o gün taramıyorsam yine taramıyorum. Çünkü "Ay fotoğraf çekildim seyirciyle, nasıl çıkacağım?" kaygısı olan biri değilim.

Nasılsın Gökçe? Nasıl gidiyor hayat?

İyiyim, çok güzel gidiyor. Yoğun gidiyor ama çok mutluyuz.

İlk dizi projenin böyle sevilmesi, karşılık bulması ne hissettiriyor?

Bunu bekliyordum aslında. Şaşkın değilim o yüzden. Çok mutluyum. İyi hissettiriyor. Her şey doğal gelişiyormuş gibi geliyor. Bir korku yok aslında. Sadece başta biraz afalladık.

Hangi nüans sana 'bunu bekliyordum' dedirtti peki? Senaryo mu, ekip mi, oyuncular mı?

Senaryoyu okumadan ekiple tanıştık. Tanışma süreci çok hızlı gelişti. Senaryoyu da sevdim, ekibi görünce de hissettim. Hepsi bir bütündü aslında benim için.

Ayşe, benim için hep başka bir yerde olacak

'Ayşe' ne ifade ediyor senin için?

Romantize ederek söylemiyorum ama Ayşe benim için çok şey ifade ediyor. Bir şeyler öğreniyorum ondan. Onun neyi neden yaptığını anlamaya, algılamaya çalışıyorum. Ayşe, hep başka bir yerde olacak benim için. Çok seviyorum.

Ayşe olmasaydın hangi karakteri canlandırmak isterdin? Neden?

Aziz... Gerçi Burak Can çok güzel oynuyor. Ve oynarken çok eğleniyor. Burak hoşuma gidiyor oynarken. Renkli ve belirgin katmanları var Aziz karakterinin.

İbrahim Yıldız, çok iyi bir partner

Senin de bir shipin var, AyDağ... İbrahim Yıldız ile iletişiminiz nasıl? Nasıl bir partner?

İbrahim çok iyi bir partner, çok tatlı bir insan. Onunla tanıştığım günü de çok net hatırlıyorum. Annemi arayıp "Partnerim çok müthiş biri, çok sevdim. Çok tatlı ve yakışıklı" dediğimi hatırlıyorum. Hala daha çok keyifli gidiyor. Onunla oynarken güvende ve rahat hissediyorum.

Bu shipleme mevzuuna nasıl bakıyorsun? Bir raddeden sonra shipledikleri isimleri gerçek hayatta da bir arada görmek istiyor fanlar. Bu isteklerini yoğun bir şekilde sosyal medya hesaplarından sizi etiketleyerek ya da mesaj atarak dile getiriyorlar. Rahatsız edici olmuyor mu? Karakterlerin önüne geçiyor mu shipler?

Bana tatlı geliyor ship mevzuu. Ship karakterin önüne geçemez bence. Her karakter kendini var etmeye devam ediyor. Editleri severek izliyorum. Bana tatlı geliyor.

Senin aklına Duy Beni seti deyince ilk kim geliyor? Kiminle daha fazla ve keyifli zaman geçiriyorsun?

Herkesle ayrı ayrı bir bağım var. Herkesi çok seviyorum. Özellikle Meltem Akçöl, Bora Elkoca gibi isimlerleyim. Bora daha önceden arkadaşımdı zaten. Sümeyye Aydoğan, Utku Coşkun, Caner Topçu, Helin Kandemir… Bu isimler de geliyor aklıma. O gün kiminle sahnem varsa, kim setteyse ben hepsiyle vakit geçiriyorum. Karavan karavan geziyorum.

Hayatımızda bazı dönüm noktaları yaşıyoruz. Senin ilk dönüm noktan neydi? Duy Beni dizisi diyebilir miyiz?

Evet, Duy Beni diyebilirim.

Hep biraz daha fazlasını isterim

Bundan sonrası için neler düşünüyorsun? Neler yapmak istiyorsun?

Bir şeyi çok isterim, takıntı haline getiririm. Ve o olur. O geldiğinde 10 dakika mutluluğunu yaşar ve yeni bir şey isterim. Kariyer hedefim de yolculukta değişebilecek bir şey aslında. O yüzden şimdi bir şey söylemem doğru olmaz. Bugün yarın için ne yapalım derim. Uzak gelecek için planlar değişebilir. Net biri değilim. Hiçbir şey beni tatmin etmez ama. Hep biraz daha fazlasını isterim.

Duy Beni'den sonra gelen popülerlikle hayatında değişen şeyler oldu mu?

Hiçbir şey değişmedi. Değişmesi gerekiyordu galiba. Her zamanki gibiyim. Çıkıyorum, geziyorum, dolaşıyorum. Hareketlerimin kısıtlanması gerekti belki. Tanınmaya başladım çünkü. Belki evden çıkmadan saçımı taramam gerekiyordur. Ama ben o gün taramıyorsam yine taramıyorum. Çünkü "Ay fotoğraf çekildim seyirciyle, nasıl çıkacağım?" kaygısı olan biri değilim. O yüzden hayatıma aynı normallikte devam ediyorum.

Şöhret isteyen bir çocuktum

Sen nasıl başladın oyunculuğa?

Annem beni 3-4 yaşlarında bir tiyatro oyununa götürdü. Oyunda sahnede kadının kucağında bir bebek vardı. Gerçek mi oyuncak mı olduğunu bilemeyecek kadar küçüğüm. "Bu oynuyorsa ben de oynarım" dedim. Hep göz önünde olmak isteyen bir çocuktum. Şöhret isteyen bir çocuktum. Annem de birkaç farklı alanda benim bir şeyler denememi sağladı. Sonrasında "Tiyatro yapmaya ne dersin?" dedi. Hep şöhret isteyen bir çocukken, 12 yaşında tiyatroya başladığımda "Şöhret umurumda değil, bu bambaşka bir hismiş" dedim. Hayatımda en sevdiğim hissi o zaman bulduğum için çok şanslı hissediyorum. Lisede de tiyatro okudum. Eğitimime de devam etmek istiyorum. Okul okumayı seven biriyim.

Günlük hayatında neler yapıyorsun?

Denizi çok severim. Sahile gidip yürüyüş yaparım. Kahve içerim, okurum, yazarım. Ailemle, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bazen sürekli dışarda ve arkadaşlarımla olmak istiyorum.

Bugüne dek çalışmaktan en keyif aldığın oyuncu kim?

Bora'ya çok gülüyorum.

Yeni jenerasyondan beğenerek takip ettiğin isimler kim?

Duy Beni ekibindeki tüm oyunculukları çok beğenerek izliyorum. Çok etkileniyorum. Şu an yapılan işlere de bakıyorum. Çok iyi bir nesil, çok yetenekli oyuncular var. Hepsinin apayrı bir ışığı var. Yarıştırılacak bir şey değil bu. Hepsi bambaşka bir yerde.

Hiç reddettiğin ama sonradan reddettiğine üzüldüğün bir proje oldu mu?

Oldu. Okulum yoğundu. Tiyatro ağırlıklı düşünüyordum. Ama sonradan üzüldüm.

Türk dizi tarihinde 'keşke ben oynasaydım' dediğin, hayranlık duyduğun karakter hangisi?

Hürrem Sultan. Güçlü, kırık, eğlenceli.

Özel hayatımda bazen iletişim kurmak istemiyorum

Bir ilişkinin içindeyken en berbat özelliğin ne olur?

Ruh hali dalgalanan biriyim. Bazen çok fazla iletişim kurmak istiyorum, bazen hiç iletişim kurmak istemiyorum. Karşımdaki insan iletişim kurmak istemediği günlerde ben iletişim kurmak istiyorsam o iletişim kurulmalı.

İçindeyken rahatsız olduğun bir mekân söyler misin?

Kontrolsüz kalabalık beni rahatsız ediyor.