Senin aklına Duy Beni seti deyince ilk kim geliyor? Kiminle daha fazla ve keyifli zaman geçiriyorsun?
Herkesle ayrı ayrı bir bağım var. Herkesi çok seviyorum. Özellikle Meltem Akçöl, Bora Elkoca gibi isimlerleyim. Bora daha önceden arkadaşımdı zaten. Sümeyye Aydoğan, Utku Coşkun, Caner Topçu, Helin Kandemir… Bu isimler de geliyor aklıma. O gün kiminle sahnem varsa, kim setteyse ben hepsiyle vakit geçiriyorum. Karavan karavan geziyorum.
Hayatımızda bazı dönüm noktaları yaşıyoruz. Senin ilk dönüm noktan neydi? Duy Beni dizisi diyebilir miyiz?
Evet, Duy Beni diyebilirim.
Hep biraz daha fazlasını isterim
Bundan sonrası için neler düşünüyorsun? Neler yapmak istiyorsun?
Bir şeyi çok isterim, takıntı haline getiririm. Ve o olur. O geldiğinde 10 dakika mutluluğunu yaşar ve yeni bir şey isterim. Kariyer hedefim de yolculukta değişebilecek bir şey aslında. O yüzden şimdi bir şey söylemem doğru olmaz. Bugün yarın için ne yapalım derim. Uzak gelecek için planlar değişebilir. Net biri değilim. Hiçbir şey beni tatmin etmez ama. Hep biraz daha fazlasını isterim.
Duy Beni'den sonra gelen popülerlikle hayatında değişen şeyler oldu mu?
Hiçbir şey değişmedi. Değişmesi gerekiyordu galiba. Her zamanki gibiyim. Çıkıyorum, geziyorum, dolaşıyorum. Hareketlerimin kısıtlanması gerekti belki. Tanınmaya başladım çünkü. Belki evden çıkmadan saçımı taramam gerekiyordur. Ama ben o gün taramıyorsam yine taramıyorum. Çünkü "Ay fotoğraf çekildim seyirciyle, nasıl çıkacağım?" kaygısı olan biri değilim. O yüzden hayatıma aynı normallikte devam ediyorum.
Şöhret isteyen bir çocuktum
Sen nasıl başladın oyunculuğa?
Annem beni 3-4 yaşlarında bir tiyatro oyununa götürdü. Oyunda sahnede kadının kucağında bir bebek vardı. Gerçek mi oyuncak mı olduğunu bilemeyecek kadar küçüğüm. "Bu oynuyorsa ben de oynarım" dedim. Hep göz önünde olmak isteyen bir çocuktum. Şöhret isteyen bir çocuktum. Annem de birkaç farklı alanda benim bir şeyler denememi sağladı. Sonrasında "Tiyatro yapmaya ne dersin?" dedi. Hep şöhret isteyen bir çocukken, 12 yaşında tiyatroya başladığımda "Şöhret umurumda değil, bu bambaşka bir hismiş" dedim. Hayatımda en sevdiğim hissi o zaman bulduğum için çok şanslı hissediyorum. Lisede de tiyatro okudum. Eğitimime de devam etmek istiyorum. Okul okumayı seven biriyim.
Günlük hayatında neler yapıyorsun?
Denizi çok severim. Sahile gidip yürüyüş yaparım. Kahve içerim, okurum, yazarım. Ailemle, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bazen sürekli dışarda ve arkadaşlarımla olmak istiyorum.
Bugüne dek çalışmaktan en keyif aldığın oyuncu kim?
Bora'ya çok gülüyorum.
Yeni jenerasyondan beğenerek takip ettiğin isimler kim?
Duy Beni ekibindeki tüm oyunculukları çok beğenerek izliyorum. Çok etkileniyorum. Şu an yapılan işlere de bakıyorum. Çok iyi bir nesil, çok yetenekli oyuncular var. Hepsinin apayrı bir ışığı var. Yarıştırılacak bir şey değil bu. Hepsi bambaşka bir yerde.
Hiç reddettiğin ama sonradan reddettiğine üzüldüğün bir proje oldu mu?
Oldu. Okulum yoğundu. Tiyatro ağırlıklı düşünüyordum. Ama sonradan üzüldüm.
Türk dizi tarihinde 'keşke ben oynasaydım' dediğin, hayranlık duyduğun karakter hangisi?
Hürrem Sultan. Güçlü, kırık, eğlenceli.
Özel hayatımda bazen iletişim kurmak istemiyorum
Bir ilişkinin içindeyken en berbat özelliğin ne olur?
Ruh hali dalgalanan biriyim. Bazen çok fazla iletişim kurmak istiyorum, bazen hiç iletişim kurmak istemiyorum. Karşımdaki insan iletişim kurmak istemediği günlerde ben iletişim kurmak istiyorsam o iletişim kurulmalı.
İçindeyken rahatsız olduğun bir mekân söyler misin?
Kontrolsüz kalabalık beni rahatsız ediyor.