Nabız düşüklüğü şikayetiyle hastaneye kaldırılan ve Antalya'ya sevk edildikten sonra ameliyat olan ünlü sanatçı Ferdi Tayfur'dan acı haber geldi.
HAYATINI KAYBETTİ
"Baba" lakaplı 79 yaşındaki sanatçı bir süredir tedavi gördüğü Antalya'daki hastanede hayatını kaybetti.
ÖLÜM NEDENİ BELLİ OLDU
Medical Park Antalya Hastanesi Kompleksi Başhekimliğinden, sanatçı Tayfur'un vefatına ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Sanatçının 16 Aralık'ta askeri uçakla hastaneye getirilerek, daha evvel oluşan mantar enfeksiyonu sebebiyle sinüs temizliği için ameliyat edildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ameliyatın ardından sağlık durumu iyiye giden sanatçımız, maalesef dün öğlen saatlerinde çok hızlı ilerleyen karaciğer ve böbrek yetmezliği sebebiyle yoğun bakıma alındı. Yoğun devam eden tedavisi ve doktorlarının tüm çabalarına rağmen saat 19.38'de sanatçımız hayata gözlerini yumdu. Medical Park Hastaneleri olarak, Türk müziğinin çok sevilen sanatçısı Sayın Ferdi Tayfur'un karaciğer ve böbrek yetmezliği sebebiyle aramızdan ayrıldığını sevenlerine bildirmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz."
Ferdi Tayfur'un sadece güçlü sesi ve unutulmaz şarkılarıyla değil, aynı zamanda Türk müziğine getirdiği yenilikler ve samimiyetiyle nesiller boyunca hatırlanacak bir sanatçı olduğu vurgulanan açıklamada, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileğinde bulunuldu.
ESKİ EŞİNDEN DUYGUSAL MESAJ
Eski eşinin ölüm haberini alan Necla Nazır'dan da bir açıklama geldi.
Nazır, mesajında "Çok üzgünüm, 33 yıllık hayat arkadaşım ve çocuğumun babasıydı. Gerçekten çok üzgünüm, nurlarda yatsın. Rabbim onu Regaip Kandili'nde yanına aldı, demek ki kıymetli biriymiş." ifadelerini kullandı.
SON SÖZLERİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Ferdi Tayfur'un Necla Nazır'dan dünyaya gelen kızı Tuğçe Tayfur ile son zamanlarda arası bozuktu.
Baba kız arasındaki gerilime Necla Nazır da dahil olmuş ve Ferdi Tayfur'a adeta ateş püskürmüştü. Necla Nazır eski eşine; ''Ne yaptı Tuğçe sana. Ne malında ne mülkünde gözü olmadı. Ben evladımın, torunlarımın rızkını senin etrafındaki yeğenlerine yedirmem. Seni ne duruma düşürdüler, sen böyle bir insan mıydın?'' diyerek sert çıkmıştı.
CENAZESİ İSTANBUL'A GETİRİLDİ
Sanatçı Ferdi Tayfur'un cenazesi bugün öğlen saatlerinde İstanbul Havalimanına getirildi. 79 yaşında hayatını kaybeden sanatçının cenazesi kızı Tuğba Dınız eşliğinde teslim alındı.
İşlemleri sonrası Tayfur'un cenazesi, hastanenin morgundan cenaze aracına konularak kalabalığın bulunduğu alana getirildi. Cenaze aracı kalabalığın ortasında dururken, sevenlerinden helallik alındı.
Kalabalığın arasına gelen Vali Hulusi Şahin ve Emniyet Müdürü İlker Arslan da burada dua etti. Bu sırada Tayfur'un yakınları, uzun süre gözyaşı döktü. Tayfur'un yeğeni, cenaze aracına bakarak, 'Dayıcım' diyerek gözyaşı döktü.
4 OCAK'TA AKM'DE TÖREN DÜZENLENECEK
Tayfur'un cenaze törenine ilişkin detaylar belli oldu. Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül'ün yaptığı açıklamaya göre, usta sanatçı için 4 Ocak Cumartesi Atatürk Kültür Merkezi'nde cenaze töreni düzenlenecek.
CENAZE NAMAZININ KILINACAĞI CAMİ DEĞİŞTİ
Tayfur'un cenazesi ikindi vakti Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camiinde kılınacak namazın ardından Yeniköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
LEVENT'TEKİ BARBAROS HAYRETTİN PAŞA CAMİİ'NDE KILINACAK
Sanatçının basın danışmanı Şirin Gözalıcı, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Gözalıcı, "Düzeltme Yoğun katılım sebebi ile sayın Ferdi Tayfur'un cenaze namazı Anma töreni sonrası Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde kılınacaktır. " ifadelerini kullandı.
EMİRGAN'DA KILINACAĞI AÇIKLANMIŞTI
Gözalıcı daha önce yaptığı açıklamada, "Sayın Ferdi Tayfur için Cumartesi günü saat 12:00 da Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenecek anma töreninin ardından Emirgan Çınaraltı Camiinde kılınacak cenaze namazı sonrası, ikindi namazını müteakiben Yeniköy'de aile mezarlığına defnedilecektir." ifadelerini kullanmıştı.
TAKVİM YAZMIŞTI
A Haber'in Arka Plan programında moderatör Banu El, dün akşam canlı yayında usta sanatçının cenaze namazı için, "Ferdi Tayfur'un hayranlarını onu yolcu etmek isteyenleri Emirgan Çınaraltı Cami nasıl alır onu da inanın bilmiyorum." ifadelerini kullanıştı.
"BEN ÇOK İYİYİM" MESAJI VERMİŞTİ
Ferdi Tayfur, 19 Aralık'ta hasta yatağında son kez karşısına geçtiği kameralar önünde doktorunun "nasılsınız" sorusuna, "Sayenizde iyiyim. Allah'ın sayesinde. Bu kadar meşakkat, bu kadar çektim. Yani her insanda olmaz. Allah sizden razı olsun. Teşekkür ederim. Ben çok iyiyim" ifadelerini kullanmıştı.
TÜRKİYE'YE MAL OLMUŞ BİR SANATÇIYDI
A Haber canlı yayınına katılan sanatçı Coşkun Sabah, bir çınarın daha göç ettiğini belirterek yaşadığı üzüntüyü dile getirdi.
Sabah, "Türkiye'ye mal olmuş bir sanatçıydı. Ülke olarak başımız sağ olsun diyorum. Elimizden bir şey gelmiyor." dedi.
Canlı yayına katılan sanatçı Özdemir Erdoğan ise, "Orhan Gencebay ile bir devir açan bir sanatçımızdır." dedi.
MEKANIN CENNET OLSUN FERDİ BABA
Sevenlerini yasa boğan vefat haberini alan sanatçının dostları sosyal medyadan taziye mesajı yayımladı.
Sosyal medyadan paylaşım yapan şarkıcı Alişan, "En kıymetlilerimiz birer birer gidiyorlar. Çok üzüldüm gerçekten çok üzüldüm. Mekanın cennet olsun Ferdi Baba." ifadelerini kullandı.
Şarkıcı Demet Akalın ise, "Nur içinde yatsın... Çocukluk hatıram da gitti." diyerek üzüntüsünü ifade etti.
2020'DE BÖBREK NAKLİ OLMUŞTU
'Yıkılsın Be Dünya', 'Sevda Yelleri', 'Bana Da Söyle' ve daha niceleriyle hafızlara kazınan Arabesk müziğinin sevilen ismi Ferdi Tayfur, 2020 yılında böbrek nakli olmuştu.
15 ARALIK'TA HASTANEYE KALDIRILMIŞTI
aşamını sürdürdüğü Marmaris'teki evinde 15 Aralık'ta rahatsızlanan Ferdi Tayfur, önce ambulansla ilçedeki özel bir hastaneye, daha sonra Muğla'daki başka bir özel sağlık kuruluşuna sevk edilmişti.
Genel cerrahi bölümünün yoğun bakım ünitesindeki tedavisi sonrası sanatçı, 16 Aralık'ta Muğla'dan Antalya'daki hastaneye nakledilmiş ve burada kendisine sinüs ameliyatı yapılmıştı.
Sanatçının, daha önce Antalya'da bir hastanede yapılan ameliyatla beyin damarına stent takıldığı belirtilmişti.
FERDİ TAYFUR KİMDİR?
Adını babasının hayrana olduğu dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur'dan alan arabesk müziğin güçlü ismi Ferdi Tayfur Turanbayburt, 15 Kasım 1945'te Adana'da dünyaya geldi.
Babasının ani vefatı nedeniyle eğitim hayatını yarıda bırakan Tayfur için sıkıntılı günler de bu kararla birlikte başladı.
Tayfur, babasının ölümünü verdiği bir röportajda şöyle anlatmıştı:
"Bir gece kucakta olduğumu hatırlıyorum. Annem Şerife 'Babanız Cumali geldi çocuklar' demişti, sevinmiştik. Ben hep kucağındaydım, o sıcaklığı hala hissederim. Ertesi gün, sabah evden çıkarken, gene hayal meyal hatırlıyorum. 'Akşam çiğköfte yap' demişti anneme ve bir lira bırakmıştı. Babam bir daha dönmedi. O gece bir pavyonda vurdular onu."
Annesi ikinci kez evlenince 'üvey baba' gerçeği ile tanışan Ferdi Tayfur iş hayatına erken başladı.
Bir yandan düğün salonlarında şarkı söyleyen, bir yandan ise çiftlikte çalışan Ferdi Tayfur, yerel gazetede 'Adana Radyosu'nun müzik yarışması ilanını gördü ve yarışmaya katıldı. Yarışmadan ikincilikle ayrılsa da bu Ferdi Tayfur için bir son değil, aksine yeni bir başlangıçtı.
Üvey babasının tüm engellemelerine rağmen İstanbul'a gelen Tayfur, dönemin en ünlü gazinolarından olan Lunapark Gazinosu'nda iş buldu.
Nurten İnnap'ın ekibinde bağlama çalmaya başlayan Ferdi Tayfur, 1968 yılında ilk plağını çıkardı.
Beklenen ilgiyi göremeyince Adana'ya geri dönen ve çiftliğin başına geçen Tayfur, bir yandan da müzik çalışmalarına devam etti.
Üç yıllık aranın ardından çıkardığı "Huzurum Kalmadı" ona şöhret kapılarını ardına kadar açan plağı oldu. Artık Tüm Türkiye'nin tanıdığı bir isim haline gelen Ferdi Tayfur'un 1974 yılında 'Yüreğimde Yara Var' da büyük ilgi gördü.
İlk aşk��nı 16 yaşında yaşayan Ferdi Tayfur'un Timur adını verdiği bir de oğlu oldu. Ancak Timur'un annesi yıllarca Ferdi Tayfur'un oğlu ile görüşmesini engelledi. Uzun süre mücadele veren Tayfur, sonunda oğluna kavuştu.
Ferdi Tayfur ilk ve tek resmi evliliğini Zeliha Turanbayburt ile yaptı. Çiftin bu evlilikten Tuğba ve Funda adında iki kızları oldu.
Kariyerine plak ve albümlerin yanı sıra sayısız sinema filmi de sığdıran Ferdi Tayfur, 1977 yılında film setinde tanıştığı Necla Nazır ile aşk yaşamaya başladı.
2007 yılında yollarını ayıran Tayfur ve Nazır'ın 30 yıllık birlikteliğinden Tuğçe isminde bir kızları dünyaya geldi.
Ferdi Tayfur, yıllar önce verdiği bir röportajda Necla Nazır ile ayrılığı için "20 sene kızım büyüsün diye bekledim. Necla'dan defalarca ayrıldım fakat kimseye duyurmadım." demişti.
Şöhreti ardında bırakarak Muğla'da kendisine yeni bir hayat kuran Ferdi Tayfur'un son birlikteliği Habibe Ümyani Demir'leydi. 64 yaşında bir kez daha babalık sevinci yaşayan Tayfur'un bu birliktelikten de Taha adında bir oğlu daha oldu.
Fakat Ferdi Tayfur'un bu ilişkisi de mutsuz bitti. Ayrılık iddialarının ardından Ferdi Tayfur'un ilk eşi Zeliha Turanbayburt'a döndüğü haberleri gündeme geldi.
Tayfur yaptığı açıklamada "Zeliha Hanım'a döndüğüm doğrudur. O yalnızdı, ben yalnızdım. Zaten kadıncağız yıllardır yalnız, benim yolumu gözlüyordu. Ömrümün çoğu gitti azı kaldı. Onun da öyle. Kalan ömrümü eşimle birlikte geçirmek istiyorum, çok mutluyum" dedi.
Yüz felci yüzünden çok sevdiği sahnelerden çekilmişti. 2020 yılında böbrekleri iflas etti.
13 YIL SONRA YÜZÜNÜ GÖRDÜĞÜ OĞLU HAYATINI KURTARDI
Umutlarının tükendiği anda ilk kez doğduktan 13 yıl sonra yüzünü gördüğü oğlu Timur'dan yardım eli geldi. Oğlu Timur böbreklerinden birini babasına verdi. Ardı ardına geçirdiği hastalıklar tüketmişti onu.
"BEN VARIM BURADA"
Ferdi Tayfur, o dönemde verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullanmıştı:
Bizim iyi hekimlerimiz var. Hiç kimse böbrek nakli ameliyatından korkmasın. Elbette sancıları oluyor. Ama hayatın bir tarafı zaten sancıdan ibaret. Kitap okurken hep uyuyordum. Üstelik daha bir iki sayfa bile okumadan. Bu durum, yeğenim Nilüfer'in dikkatini çekti. Yeğenim, 'Dayı sen hep uyuyorsun. Doktora gidelim' dedi. 'Böbrek yetmezliği' denildi. İki ay gibi bir süre geçti. Ne yapmamız gerektiğini hep araştırıyorduk. Yeğenim, Prof. Dr. Alper Demirbaş'ı aradı. 'O da atlayın gelin' dedi. İnsan bu süreçte hastaneden de korkar. Hem de nasıl. Ama doktorumuz bize büyük cesaret verdi. Gözümü kapattım, açtım ameliyatım bitmişti. 'Böbreği kimden alalım' diye kız kardeşim bir yandan, yeğenim bir yandan sesli düşünüyoruz. O sırada oğlum Timur dedi ki, 'Bir dakika ben varım burada ya! Ben daha ölmedim' dedi. Oğlumun sağlık durumunu etkileyecek bir şey olsaydı asla kabul etmezdim. Bir insanın tek böbrekle de hayatını normal bir şekilde sürdürebilmesi mümkün olduğu için tereddüt etmedim. Organ naklinin bir mucize olduğunu söyleyebilirim.