Ünlü şarkıcı Demet Akalın, hem kariyeri hem özel hayatıyla yıllarca adından söz ettirdi. Açıklamalarıyla da çok konuşulan Akalın, son dönemlerde sosyal medya üzerinden yaptığı yorumlarla magazin manşetlerinde sık sık yer aldı.

Ünlü şarkıcı Demet Akalın, hem kariyeri hem özel hayatıyla yıllarca adından söz ettirdi. Açıklamalarıyla da çok konuşulan Akalın, son dönemlerde sosyal medya üzerinden yaptığı yorumlarla magazin manşetlerinde sık sık yer aldı.
Ünlü şarkıcı, şimdi ise Instagram hesabında yaptığı son paylaşımla gündeme geldi.
Henüz 2 yaşındayken babasını bir trafik kazası sonucunda kaybeden Demet Akalın, sosyal medya hesabında babası Ali Akalın'ın fotoğraflarını yayınladı.
Baba özlemi çeken ünlü şarkıcı, yayınladığı kareye "Babam, kalbim. Ben de çok üzgünüm yaşayamadığımız yıllar için" notunu düştü.
Hemen ardından yeni bir paylaşım yapan Akalın, bu sefer de kalp emojisi koyarak babasını andı.
İşte Demet Akalın'ın takipçilerini hüzne boğan o paylaşımları...
"GÜZEL BİR GECENİN SONUNDA O FECİ KAZAYI YAŞADIK"
Demet Akalın, 1975 yılında feci bir trafik kazası sonucu babası Ali Akalın'ı kaybetti. Ünlü şarkıcının annesi Şenay Akalın, verdiği bir röportajda feci kazanın yaşandığı geceyi şöyle anlatmıştı: "İnsan başına ne zaman ne geleceğini bilemiyor işte. Benim Ali Akalın'ın ile çok güzel, çok mutlu bir evliliğim vardı. 1975 yılıydı...
Eşim, kız kardeşim ve ben yılbaşı eğlencesi için Gölcük'ten İstanbul'a gelmiştik. Demet o zaman 2 yaşındaydı. Onu anneannesine bırakmıştık.
Çok güzel bir gecenin sonunda, Çayırova'da o feci kazayı yaşadık. Kız kardeşim ve Ali, kaza anında yaşamını yitirmiş. Ben eşimi, kız kardeşimi kaybettiğimi, neler yaşadığımı ise aylar sonra öğrendim"
ÖLDÜ DİYE MORGA KONDU!
Şenay Akalın, röportajında devamında yaptığı şu açıklamayla da herkesi şaşkına çevirmişti: "Bunu ilk kez bir gazeteciyle paylaşıyorum. O gece, kazanın olduğu yere ambulans geliyor. Hepimizi bir ambulansa koyup, hastaneye götürüyorlar. Hastanede benim de öldüğümü zannedip, üçümüzü yan yana morga koyuyorlar.
Evet... Saatler sonra hastaneye teşhis için ağabeyim geliyor. Büyük bir acı yaşıyor tabii. Eşimi, kız kardeşini teşhis ettikten sonra sıra bana geliyor. İşte ben o sırada kolumu hareket ettirmişim.
Ağabeyim hemen çığlık atarak morg görevlisini çağırıyor. Doktorlar geliyor ve benim nabzımın attığını fark ediyorlar. O an ağabeyim doktorun yakasına yapışıp 'Siz ne yapıyorsunuz, bu ne rezalet diye' hastaneyi birbirine katıyor.
Meğer o gece nöbetçi olan doktor alkollüymüş! Bir başka doktor geliyor ve beni apar topar yoğun bakım ünitesine alıyorlar. Gerekli müdahaleler yapıldıktan sonra da Deniz Hastanesi'ne gönderiyorlar"