Aslında Lidyalılar, "Para her şey değildir" sözünü kanıtlayan bir milletmiş.
Nasıl mı? Lidyalılar, her şeyi parayla satın alabileceklerine inanıp ordularını tamamen paralı askerlerden oluşturmuş ve iman gücüyle saldıran Pers ordusuna karşı koymak yerine, savaştan kaçan askerleri yüzünden yenilmiş bir medeniyettir.
Çok para kazananların, üstüne çıkarak gerile gerile etrafa bakıp keyif yaptığı, az para kazananların ise sövdüğü eşiktir Lidyalılar...
Bir arkadaşımın isyanıydı Lidyalılar: "Eyy parayı bulan Lidyalı, buldun bari takip etseydin..." Parayı bulan Lidyalı için birçok efsane vardır. Nelermiş bir bakın: Sağdan yürüdüğü söyleniyor. "Sağdan git cüzdan bulursun" sözü de zaten buradan gelmektedir. Parayı bulduktan sonra çok bozmuş diyorlar. Önce karıyı boşamış. Parayı bulunca hemen saymış. Paraya para dememiştir. Aynı gün küfürü bulan kişinin Lidyalı olması manidardır. Bakkal dükkanı sahibidir. Para babası deyiminin vücut bulmuş halidir. Lidya'nın içinden değil, köylerindendir. Sahte parayı bulan adamdan hemen önceki adamdır. İlk alışverişinde eline paranın üstü yerine bir sakız tutuşturulmuştur. Bunu da yapan Türk soylarından bakkal bey olmuştur. Borç içinde ölmüştür. Valla araştırın, bakın. Şu muhabbetler mutlaka olmuştur. - Ooo Lidyalı, parayı buldun köftehor, hadi yine iyisin...
- Yok abi ya ne parası?
- Hadi hadi köftehor, tanımazsın da sen bizi artık...
- Yok abi ayıp ediyon, olur mu öyle şey.
* * *
KALABALIK
Bir gün Temel, bir minübüse durması için işaret etmiş. Adam elleri ile minübüsün çok kalabalık olduğunu anlatmaya çalışmış. (Tüm parmaklarını havaya kaldırıp, birbirlerine yakınlaştırıp uzaklaştırmış.) Bunun üzerine Temel de baş parmağını, işaret ve orta parmağının arasına sokarak işaret etmiş.
Minübüsçü kızarak aşağı inmiş ve "Sen ne kadar terbiyesiz bir adamsın be!" diye çıkışmış.
Temel, "Asıl sen ne kadar terbiyesizsin, bana böyle böyle yaptın" diye karşılık vermiş.
Adam, 'Ben sana kalabalık demek istedim' demiş.
Temel de, "Ee ben de beni araya sıkıştırırsın diyorum ya!?"
* * *
TAMİRCİ
Sınıf öğretmeni öğrencilere teker teker sorular soruyormuş. Ama hiçbiri doğru düzgün cevaplayamıyormuş.
Öğretmen iyice sinirlenerek başka birine daha soru sormuş.
O da bilemeyince, "Bir şey bilmiyorsun, peki niye geliyorsun sen buraya?" diye bağırarak sormuş.
O da cevaplamış: - Ama sayın öğretmenim, ben kalorifer tamircisiyim, radyatörleri kontrol ediyordum.
* * *
ALKIŞLI YORUM
Canım şalgam suyu çektiği için bir markete gidip şalgam suyunu aldım ve son kullanma tarihinin geçtiğini gördüm. Bunun üzerine satıcıya dönüp dedim ki; - Bunun tarihi geçmiş ustam! - Ya bir şey olmaz, havuç suyunun tarihi geçse ne olacak? - Nasıl ne olacak ustam geçmiş işte tarihi! - Bir şey olursa yanıma gel kardeş. - !?!?!?!