VERMEYENE VERENLER, GELMEYENE GİDENLER, ZULM EDENİ BAĞIŞLAYANLAR
Ebu Hüreyre'den…
-Salat ve selam üzerinde olsun. Allah'ın Resulü şöyle öğüt verdi:
-Üç haslet vardır ki bunlara sahip olan kişiyi, Allah kolay ve basit bir muhakeme ile hesaba çeker ve onu rahmeti ile Cennet'e koyar. Ebu Hüreyre sordu:
-Anam babam sana feda olsun Ya Resulallah! Bu hasletler nelerdir?
-Seni yoksun bırakana verir, seninle ilgiyi kesene alaka verir, sana zulmedeni affedersin… Allah da seni Cennet'e koyar. Bir meyve, tatlı bir çift söz ve bir bilgi de olsa, verebilir olanlardan verme anlamına cömertlik, Peygamberimizin ifadesi ile Müslümanı Cennet'e götürücü ameldir. Hiç şüphesiz vermeyene vermek daha da erdemlidir. Bağışlayıcılığın Cennetliklerin sıfatı olduğunu ise Kur'an'ımız müjdelemektedir.
SORULARINIZ VE CEVAPLARI
BAZI KİŞİLER "ES-SELÂMÜ ALEYKÜM" ŞEKLİNDE VERİLEN SELAMI ALMIYORLAR,ONLARA "GÜNAYDIN" ŞEKLİNDE SELÂM VERİLEBİLİR Mİ?
Allah şanını artırsın Sevgili Peygamberimiz selâmlaşmayı Müslümanların birbirleri üzerindeki İslâm kardeşliği haklarından ve görevlerinden biri olarak açıklamıştır. Selâmlaşmanın sevgiye, sevginin de Cennet'e götürücülüğüne işaret buyurmuştur. İslâm öncesi dönemde selâm şekilleri anlamlı olmalarına ve biri de Allah lafzını içermesine rağmen Peygamberimiz İslâm şahsiyetini oluşturmak için "Es- Selamü Aleyküm" şeklinde selâm verilmesini öğretmiştir. Öğretisini uygulamış ve özenle uygulatmıştır. "Es-Selam" sözcüğü Allah'ın isimlerinden biridir. Güvenliğe/barışa erdiren anlamındadır. "Es-Selâmü Aleyküm" şeklinde selâm vermek kendini barış insanı olarak sunmaktır ve Allah'ın selâm verilen kişileri güvenlik ve barış içinde yaşatmasını dilemektir. İslâmî olarak niteleyeceğimiz bu selâm, hangi dili konuşurlarsa konuşsunlar Müslümanlar arasında tanıştırıcı nişandır/paroladır. İslâmî selâm Müslümanlar arasında geçerlidir; Müslüman olmayanlara verilmez. Onu, irtica gören ve dışlama aracı kılan ilkel insanlara hiç mi hiç verilemez. Onlara "Günaydın " sözcüğü yeterlidir.
PEYGAMBERİMİZİN BORÇLU OLARAK ÖLEN MÜSLÜMANLARIN CENAZE NAMAZINI KILDIRMADIĞI DOĞRU MUDUR?
Doğrudur. Örneğin Peygamberimiz, iki altın borcu olduğunu öğrendiği bir sahâbinin cenaze namazını, borcun üstlenildiğini öğreninceye kadar kıldırmadı. Allah'ın Resûlü borçlunun cenaze namazını niçin kıldırmadı? Allah'ın Resûlü sahâbîlerden borçlu olarak ölüp de borcu, varisleri veya diğer mü'minler tarafından üstlenilmeyen mü'minlerin cenaze namazını kıldırmazdı. Medine İslâm Devleti bütçesi güçleninceye kadar bu durum böyle sürdü. Daha sonraları Peygamberimiz (s.a), ölen kişilerin, varisleri tarafından ödenemeyen borçlarını İslâm Devletinin Zekât Bütçesi'nin Borçlular Fonu'ndan karşıladı. Peygamberimizin borçlu mü'minlerin cenaze namazını kıldırmayışı, bu tür uygulamanın mü'minler üzerinde meydana getireceği etkiden yararlanarak gereksiz borçlanmamak hususunda onları terbiye etmek amacına dönüktü. İslâm Dini, işlerimizi büyütmek için değil zaruri ihtiyaçlarımızı karşılamak için borçlanmayı onaylar, büyümenin yolu şirketleşmedir. Unutmamak lâzımdır ki borç bunalımlara neden olduğu gibi geçici süreli de olsa âhiret mutluluğuna da engel olur. Nitekim Peygamberimiz bu gerçeği şöyle açıklamıştır: "Ancak toplum malına hıyanetten, kibirden ve bir de borçtan uzak olarak ölen kişi doğrudan Cennet'e girer." "(Zira) Cennetlik de olsa borcu ödenmediği sürece kişinin ruhu kabrinde hapsolunur."
BİR AYET
Öyle bir gu¨nden sakının ki, o gu¨n hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz. Onlara yardım da edilmez. (BAKARA 48)
BİR HADİS-İ ŞERİF
Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.
* * *
Görevimiz gerçek Mü'min olmaktır
Kur'an'ın tanımı ve mesajları
Teşekkür etmek
İslam karşıtlığına saygı gösteremeyiz
Özür beyan edip af dilemek
Hırka-i Şerif ziyarete açıldı
İşkenceciler lanetlilerdir
Oruç tutanlar için acıktırmayan kurabiye
İslam'ın evrensel çağrısı barıştır
Zina yapanın nikahı bozulur mu?
Her daim bilgiye muhtacız
Sıkıntılar günahlardan kaynaklanır
İbadetin anası, özü Namaz'dır
'Oruç Allah'ın emridir'