ŞİŞMANLIK KRİTER DEĞİL
Çok eskiden beri bildiğim atasözlerindendir. Özellikle iç hastalıklarında hem doktorların, hem de hastaların en önemli dertlerinden biri hastalık emarelerinin fark edilemiyor olmasıdır. Yani ayağı kırık birine hiç kimse "Bak koca adamsın. Hiç yakışıyor mu sana iş yapmamak hadi kalk sen de taşı şu mallardan" diyemez. Neden? Çünkü ayak kırığı alçısıyla, çakılı metalleri ve çivileri ile herkesin gözü ile gördüğü işaretler taşır. Halbuki "Şeker Hastaları" için aynı şey söz konusu değildir. Bayram yakın. Hep beraber şeker hastasının önüne tatlıları yayarız, yemezse surat yaparız. Ardından hastalığını öğrendiğimizde "Ya vah vah. Benim de bir yakınım vardı çok yaşamadı zaten" gibi kestirmeden umut dağıtırız. Hastalarımız destek beklerken, köstek bulurlar. İşte bu yüzden "Yarandan mı öldün? Sorandan mı?" demiş eskiler...
RİSK HER ZAMAN VARDIR
"Oruç tutma kararını sorgulamak" inanç boyutu olarak ne anlama geldiği din uzmanlarının yanıtlayacağı bir soru. Açlığa dayanıksızlık ve kilolarınız nedeniyle bazı tetkiklerin yapılması gerekli. Özellikle "Şeker Yükleme Testi" yapılması gerekli. Şeker düşüklüğüne bağlı açlığa tahammülsüzlük ve aşırı kilo alma söz konusu olabilir. Troid bezinin az çalıştığı durumlarda da kilo alımı ve açlığa tahammülsüzlük olabilir. Bir iç hastalıkları doktoruna başvurun. "Derdini söylemeyen derman bulamaz."