Gece geç saatlere kadar süren keyifli Ramazan etkinlikleri, gidilen davetlerde gece yarılarına kadar bitmek bilmeyen hoş muhabbetler ve saatlerce başından kalkamadığımız televizyon programları, uykuya dalmayı zorlaştıran yaz sıcağıyla ve gece yemekleriyle birleşince; uyku düzeni bozuklukları kaçınılmaz hale geliyor.
Konya Özel Selçuklu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Şenol Peker, sağlıklı ve yeterli bir uykunun kişinin psikolojik dengesinden sosyal hayatına, iş hayatından, ailevi ilişkilerine kadar tüm yaşantısını etkileyecek bir ihtiyaç olduğunu belirterek, uyku düzenimizi korumak için yapılması gerekenleri anlattı.
ERKEN YATIN, SAHURA KALKIN, AZ YİYİN
Yaz sıcaklarıyla birlikte artan uyku bozukluklarının beslenme düzenimizi değiştirdiğimiz Ramazan ayında had safhaya ulaştığının altını çizen Dr. Peker, kişilerin geç vakitlere kadar süren eğlenceler uğruna uyku düzenini ve sahur ihtiyacını feda ettiğini belirtti. Dr. Peker, "Gece geç saatlere kadar uyumayan bireyler sahura kalkmak yerine yiyerek yatmayı tercih ediyorlar. Bu durum yaz sıcağıyla birleşince kişinin uykuya dalması daha da zorlaşıyor. Bunun yanı sıra dolu mideyle yatıldığı için uyku kalitesi düşüyor, kilo alımı artıyor, mide rahatsızlıkları riski artıyor ve ertesi gün tutulacak oruçta aç kalınacak saat süresi uzadığı için kişinin orucu da zorlaşıyor." dedi.
SAĞLIKLI UYKU PSİKOLOJİK DENGEMİZ İÇİN ÖNEMLİ
Dr. Peker, gece geç saatlere kadar uyumayan ve geç saatte yemek yiyerek yatan kişilerde sabahları yorgun ve geç uyanma sorunları yaşandığına dikkat çekti. Peker, "Geç ve yorgun uyanma sorunu hem kendi benliğimize karşı hem de iş ortamımızda ve sosyal çevremizde olumsuz düşüncelere neden olacaktır. Çünkü, uyku gün içerisindeki enerjimizi korumamıza ve psikolojik dengemizi sağlamamıza yarayan çok önemli bir ihtiyaçtır. Bu olumsuzlukların önüne geçmek için özellikle Ramazan aylarında artan gece etkinlikleri katılımcıların uyku düzenini zorlamayacak şekilde ayarlamalı ve çok geç saatlere kadar eğlenerek hem kendimizi hem de misafirlerimizi uykusuz bırakmamalıyız. Bunun yanı sıra Ramazan ayında erken saatte uyuyarak sahura kalkmalı ve ertesi gün tutacağımız oruç için beslenmemizi sahurda yapmalıyız. Sahura kalktığımız da ise ağır yemeklerden kaçınmalı, yemeği yer yemez yatmamalı, sabah namazını kılana dek ayakta kalmalıyız. Böylece hem sindirim sistemimizi hem de uyku düzenimizi korumuş oluruz." önerilerinde bulundu.
UYKU KALİTENİZİ ARTIRMAK İÇİN DİKKAT EDİLECEKLER
İnsan vücudunun gece uykuya daldığında yarım derece ile 1 derece arasında vücut ısısını düşürdüğünü söyleyen Dr. Peker, bu düşüşün vücut fonksiyonlarının azalmasına ve vücudun dinlenmesine yaradığını ifade etti. Yaz sıcağının ise vücudumuzun doğal yollardan vücut ısısını düşürmesini önlediğini ve uykuya dalmayı zorlaştırdığını dile getirerek şu tavsiyelerde bulundu: "Uykuya dalmayı kolaylaştırmak için hava akışının iyi olduğu odalarda yatmayı tercih etmeliyiz. Hava alan kumaşlardan imal edilmiş pijama, yatak, yastık ve pikelerle uyumalıdır. Yatağımızın kalitesi ve vücudumuza uygunluğu da büyük önem taşır. Yatmadan önce alınacak ılık bir duş ise vücut ısısının düşürülmesinde ve uykuya kolay dalınmasında büyük yarar sağlayacaktır. Eğer, hava sıcaklığı bu şartlara rağmen kişiyi rahatsız ediyorsa o zaman klima kullanımı da uygun bir seçenektir. Klimalarımızı kullanırken dikkat edeceğimiz husus vücut ısımızı düşürüp uykuya daldıktan sonra klimanın kapatılması veya derecesinin bizi üşütmeyecek sıcaklığa yükseltilmesidir. Klimalarımızı uykuya dalmadan önce bu hususa dikkat ederek programlamalı ve kendimizi gece boyunca klimanın serinletici etkisine maruz bırakmamalıyız. Bunların yanı sıra uyku öncesi vücut ısımızı yükseltecek sportif ve zorlayıcı faaliyetlerden de kaçınmalı, en az 3 saat öncesinden yemek yemeyi kesmeliyiz."