İbadetin zirvesi 'İtikaf'

Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhit Mert, ramazan ayının son 10 gününde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak üzere dünya işlerinden ilgiyi kesip camiye kapanarak ibadet etme anlamına gelen itikafın, nefis terbiyesinin zirvesi olduğunu belirtti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :31 Temmuz 2013 , 00:00 Güncelleme Tarihi :31 Temmuz 2013 , 13:12
İbadetin zirvesi ’İtikaf’

İÇİNDEKİLER

İtikaf konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mert, itikafın, müekked bir sünnet olduğunu söyledi.

Mert, kişinin bu süre içinde kendisini tamamen ibadete adadığını belirterek, itikaf sırasında dünya işleriyle uğraşılmadığını anlattı.

Muhit Mert, "Ramazanı, insanın yıllık manevi bakımı olarak kabul edersek itikaf, son 10 günde daha bir yoğunlaşma ve iç dünyaya yönelmedir. İtikaf haricinde oruç tutan kişiler, dünya işleriyle de uğraşabilmektedir ama itikafta kendini tamamen Allah'a vermiş oluyor" diye konuştu.

Kadınların mescitlerde itikafa giremediğini ifade eden Mert, kadınların evlerinde namaza tahsis edilmiş bir bölümü bu ibadet için kullanabileceğini kaydetti.

Mert, itikafın "vacip", "sünnet" ve "müstehab" olmak üzere 3 çeşidinin olduğunu aktararak, vacip olanın sadece adak sonucu yapıldığını söyledi.

Geçmişte alimlerin bir insanın camiye gidip orada 1-2 saati itikaf niyetiyle geçirmesini de itikaf kapsamında değerlendirdiğini anlatan Mert, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İtikafın şartları var. Mümkün olduğunca dünyayla ilgilenmemek, dünya kelamı konuşmamak, dilin zikirde olması, sık sık namaz kılma, Kur'an-ı Kerim okuma ve tefekkür' gibi. Bu ibadetin en önemli ayaklarından biri de tefekkürdür. Kişi sadece abdest ihtiyacı olduğunda gidip bunu giderir. Yemek olarak da az ile yetinmeyi tercih etmek gerekir."

Mert, Hz. Peygamber'in itikaf anlayışından da bahsederek, "Efendimiz, İtikafını son 10 günde mescitte yapardı. İnsanlarla dünya kelamı konuşmazdı, namazlarını kıldırırdı. Fakat Hz. Peygamber nafile namazlara önem verirdi. Gece boyunca çok uzun namazlar kılardı" diye konuştu.

İTİKAFA GİREN İNSNA KENDİSİNİ VE NEFSİNİ SORGULUYOR

İtikafın nefis terbiyesinde önemli bir yeri olduğunu belirten Mert, şunları kaydetti:

"İtikaf, nefis terbiyesinin zirvesidir. Oruç ve namaz olmayınca insan hayatında bir düzen olmuyor. Dış şartların yönlendirmesiyle ve sosyal şartlarla hayatı şekillenip gidiyor. Dolayısıyla hayatının bir muhasebesini yapma imkanı bulamıyor. Namaz girince hayatını ister istemez 5 parçaya ayırmış oluyor. Oruç girince yeme içmesine bir set çekiyor. Açlığın verdiği o hazzı tatmaya çalışıyor. Daha önceden rahatça erişebildiği şeylerden uzak kalıyor fakat kişi itikafta bunun zirve noktasına ulaşıyor. Maneviyatın gerçek zevklerini aramaya başlıyor. İtikafa giren insan sadece kendisiyle meşgul olarak kendisini ve nefsini sorguluyor."

İTİKAF NEDİR?

Kelime anlamı "bir kenara çekilme, ortalıkta görünmeme" olan itikaf, dini bir terim olarak da akıllı, ergenlik çağına gelmiş bir Müslüman'ın 5 vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet ve Allah'a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması anlamına geliyor.

Kur'an ve sünnetle sabit olan itikafa erkekler mescitte girebilirken, kadınlar ise evlerinde namaz kılmak üzere belirledikleri yerlerde girebiliyor.

İtikafa giren bir kişinin tüm ihtiyaçlarını camide gerçekleştirmesi de itikafın şartları arasında yer alıyor. Yeme, içme, uyuma gibi ihtiyaçlarını camide geçiren Müslümanlar, tuvalete, abdest gibi ihtiyaçlar için camiden çıkabiliyor.

Özellikle ramazan ayının son 10 gününde camilere itikaf için gelenler, bu süre içinde nefis terbiyelerini daha da arttırarak, ramazanı en verimli şekilde geçirmeyi amaçlıyor.

TÜRKİYE'DE 1694 CAMİDE İTİKAF YAPILIYOR

Müminler, ramazan ayının son 10 gününde Allah'a daha yakın olmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenen 1694 camide itikafa girmeye başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın her yıl itikafa girecekler için belirlediği cami sayısı geçen yıla göre 267 artarak bu yıl 1694 oldu.

Türkiye'nin bütün il ve ilçelerinde camilerin açık olacağı bu ibadet için bazı büyük kentlerde belirlenen cami sayısı İstanbul için 154, Ankara için 53, İzmir için 31, Bursa için 39, Adana için 56, Konya için 69, Samsun için 27, Erzurum için 33 ve Diyarbakır için 32.

Yurt dışında da Müslümanlar, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Almanya, Avusturya, ABD, Avustralya gibi ülkelerde belirlediği 52 camide bu ibadeti yerine getirebiliyor.

KADİR GECESİ'NDE BİNLERCE CAMİ 24 SAAT AÇIK

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kadir Gecesi'nde 24 saat açık olacak camileri de belirledi.

Buna göre, geçen yıl 4 bin 20 civarında cami Kadir Gecesi'nde 24 saat boyunca müminleri ağırlarken sayı bu yıl 5 bin 325 oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı yurt dışındaki 147 cami de mübarek gecede 24 saat ibadete açık olacak.