Zekât malı azaltmaz | Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ile 11 ayın sultanı Ramazan

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu 11 ayın sultanı Ramazan'da Takvim okuyucularıyla bir araya geliyor. Hatipoğlu, bugünkü köşesinde "Zekât malı azaltmaz" başlıklı yazısıyla okurlarımızdan gelen soruları yanıtladı. İşte Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun 11 ayın sultanı Ramazan ile ilgili 29 Nisan tarihli yazısı...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :29 Nisan 2020
Zekât malı azaltmaz | Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ile 11 ayın sultanı Ramazan



Zekât; fakir birinin Müslüman zenginin malı üzerindeki payıdır. Bu borcu her zengin Müslüman yılda bir kez ödemekle yükümlüdür. Müslümanın üzerine düşen bu borcu ödemesiyle malı azalmaz, bilakis bereketini çoğaltır.

Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Malının zekâtını ödediğin vakit, üzerindeki borcu yerine getirmiş olursun." Bu hadis mü'minin mali yönden sorumluluk sınırını belirtir. Kur'an-ı Kerim zekâtı emretmiştir. Zekât bir borçtur. Mutlaka ödenmesi gerekmektedir. Zekât; fakirin, Müslüman zenginin malı üzerindeki payıdır. Bu pay ise nakit parada yüzde iki buçuğa, yani kırkta bire denk gelmektedir. Bu miktar yılda bir kez ödenecektir. Müslüman zekât ödemekle yükümlüdür. Zekâtın miktarının üzerindeki bağış, yani sadaka ise kişinin hür iradesine bırakılmıştır. Dilerse malının üçte birini fakirlere dağıtır, isterse malının sadece kırkta birini, yani zekâtını.


Hz. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: "Kişi malının zekâtını ödediğinde o malın üzerindeki şerri ortadan kaldırmış olur." Zekâtı ödenmemiş mal günah ve sorumluluk vesilesidir. Kişi bu malın tümünden sorumlu olur. Zekât malı azaltmaz. Bilakis bereketini çoğaltır. Müslümanlar, Emevilerin adil halifesi Ömer bin Abdülaziz döneminde zekâtlarını tam ödedikleri için İslam ülkelerinde zekât vermeye müsait insan bulunamamıştır. Ülkemizde her zengin zekâtını ödeseydi elbette ki yüzbinlerce muhtaç kişi, muhtaç sınıfından orta halli sınıfa geçerdi. Bunun için zengin bütün malını veya yarısını veya üçte birini değil, zekâtını ödemesi yeterlidir.


BİR SEVAP
Müslüman kardeşinin ırz ve namusunu koruyun
"Kim Müslüman kardeşinin ırz ve namusunu korursa Allah da kıyamet gününde onun yüzünü cehennem ateşine karşı korur."

HZ. ÖMER'İN DUASI
Allah'ım! Beni izzetinle ansızın yakalamandan yahut gaflette bırakmandan veya gafillerden kılmandan sana sığınırım. Allah'ım! Benim amelimi salih kıl, kendin için onu halis kıl ve başkası için onda hisse koyma. Allah'ım! Beni iyiler arasında öldür, beni kötülerden kılma, beni ateşin azabından koru. Beni, iyiler arasına kat. Allah'ım! Bana sağlık ver ve beni bağışla. Allah'ım! Bana kendi yolunda şehit düşmeyi ve Peygamberi'nin şehrinde vefat etmeyi nasip eyle.


BİR AYET
"Mü'minler, emanetlerini gözeten ve sözlerini yerine getirenlerdir." (Mü'minun, 8)

BİR HADİS
"Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder." (Buhari, İman)


SORU-CEVAP

Mahkemeye boşanmak için başvurduk. Mahkeme boşarsa dinen de boşanmış olur muyuz?
Mahkeme yoluyla gerçekleştirilen boşanmalar bir bain talak (boşanma) olarak geçerlidir. Yani eşinizle dinen de boşanmış olursunuz.


Hac yapmaya sağlık nedeniyle gücü yetmeyen kişi, vekâleten hac yaptırmak yerine, bu parayı sadaka olarak vermekle hac sorumluluğundan kurtulur mu?
Farz ibadetlerde asıl olan kişinin bizzat kendisinin yapmasıdır. Ancak bazı ibadetler, bazı durumlarda vekâlet yoluyla yaptırılabilir. Hac ibadetini yapamayacak derecede sağlığı bozulan veya aşırı yaşlılık nedeniyle kendisi hacca gidemeyecek durumda olanlar kendi yerine hac etmesi için masraflarını karşılayarak vekil gönderebilirler. Fakat vekil gönderecek parayı fakirlere sadaka olarak vermekle veya bir hayır kurumuna yardım yapmakla hac görevini yerine getirmiş sayılmazlar. Böyle yapanın hac borcu düşmez, sadakasının sevabını alır.


Vesvese şeytandan mıdır?
Hz. Peygamber vesvesenin şeytanın bir oyunu olduğunu belirtirler. Hz. Ali "Bizimle ehli kitap arasındaki en büyük fark şeytanın vesvesesidir" der. Şeytan onlarla uğraşmaz. Müminleri de imanlarında şüpheye düşürünceye kadar uğraşır. Şeytan galip gelirse, Müslümandan da uzaklaşır.


NAMAZIN FAYDALARI
Allah'a yakınlığın en güzel vesilesidir.
Günahtan alıkoyar.
Günahları affettirir.
Vücuttan hastalıkları uzaklaştırır.


Manevi dereceleri artırır.
Namazda olan kişiye rahmet yağdırır.
Namaz kılan ateşe girse bile secdeye değen yerleri ateş yakmaz.
Kıyamette secdeye müsaade edilir.
İnsan vücudundaki uyuşukluğu kaldırır.
Kalbin ve ruhun gıdasıdır.


Ahiret günü bir nurdur.
Mezarda kişiye arkadaştır.
Ahirette alnı, elleri ışık saçar.
Kalbi hastalıkları kaldırır.
Allah'ın zikrini kalbe yerleştirir.


Şeytanı uzaklaştırır.
Allah'ın emridir.
Diğer ibadetlerin kabulüne sebeptir.
Kişiyi münafıklıktan korur.
Mahşerde imansızları uzaklaştırır.
Gözlerin aydınlığıdır.


Yüzde nur oluşturur.
Açık ve gizli günahtan alıkoyar.
Şehvete engel olur, insanı utandırır.
Nimeti korur, belayı uzaklaştırır.
Kişiyi vesveseden korur.


Takva ve yardımlaşma duygusu verir.
Müslümanlarla kucaklaştırır.
Yüce Rabbe derdini anlatma vesilesidir, huzura kabul edilmedir.
Beş vakit namaz manevi randevudur.
İki namaz arasındaki günahları affettirir.
Güzel ahlaka sebep olur.
Fitneden ve kaostan korur.
Cimrilik, haset, kıskançlık ve korku gibi hastalıkları tedavi eder.

PROF. DR. NİHAT HATİPOĞLU İLE 11 AYIN SULTANI RAMAZAN