Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: Ramazan yardımlaşmaktır
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, 11 ayın sultanı Ramazan'da Takvim okuyucularıyla bir araya geliyor. Hatipoğlu, bugünkü köşesinde "Ramazan yardımlaşmaktır" başlıklı yazısıyla okurlarımızı aydınlattı. İşte Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun 11 ayın sultanı Ramazan ile ilgili 6 Mart 2025 tarihli yazısı...
Yapılan yardımların çokluğu değil, gönülden olması önemlidir. Bir hurma tanesiyle bile olsa yardım edip ateşten korunun.
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: Ramazan yardımlaşmaktır (AA)
Sahabe şöyle anlatıyor: Gündüz Hz. Peygamber'in yanındaydık. Birdenbire Medine'ye yarı çıplak, yalın ayak, başlarına çuval geçirmiş, perişan görüntülü, üzerlerinde kılıç taşıyan Muda kabilesinden bir grup geldi. Onların bu perişan hâlini gören Hz Peygamber'in yüzü değişti. Üzüntü ve öfkesi yüzüne yansıdı. (MÜSLİM, İlim 15). Hz Peygamber (SAV), Bilal'e ezan okumasını emretti. Cemaat mescide toplandı. Namaz için ikamet olundu. Efendimiz, namaz sonrası minbere çıktı ve şu ayetlerle konuşmasını bağladı:
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: Ramazan yardımlaşmaktır (AA)
"Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan Allah'tan korkun." (Nisa, 1). "Her nefis yarına ne hazırladığına baksın." (Haşr, 18).
Sonra şöyle devam etti:
"Altın, gümüş, elbise, hurma yarım taneyle olsa bile ne bulursanız yardım edin." Hz. Peygamber'in bu sözlerini işiten birisi evine gidip sırtladığı çuvalı getirdi. Bunu gören başkası da aynı yolu takip etti. Derken bir başkası. Bu manzarayı gören Hz Peygamber (SAV) şöyle buyurdu:
"Kim iyi bir yol açarsa (sünnet oluşturursa) o yoldan giden herkesin sevabının bir benzeri ona da yazılır." "Hiç eksiltilmeden sevap da, günah da ona aynen yazılır." (Müslim, Zekât 64). Bir hurmanın bir parçasıyla da olsa ateşten korunun. Önemli olan bağışın çok olması değil, gönülden olmasıdır. Allah için olmasıdır. İçten koparak, hiçbir dünyevi hesap yapmadan ulaşmasıdır. Efendimiz (SAV), Medine'ye sığınan yarı vahşi ve çıplak bir kavmi hayatın normal standardına taşırken de "doğru bir yol, sünne-i hasene" kavramını hayatımıza katıyor. Ve şöyle diyor:
"Herhangi biriniz güzel bir yol açarsanız, iş yaparsanız kıyamete kadar o yoldan giden herkesin kazanacağı sevabın aynı miktarı bu iyi yolu açana yazılır. Tersine kim kötü bir yol açarsa, o yoldan giden herkesin günahının bir benzeri bu yolu ilk açana yazılır. Bu aynı zamanda insanın yaptığı iyiliğin veya kötülüğün ölmüş insana da yazıldığını da göstermektedir. Demek ki ölenler, dirilerin yaptıklarından etkilenmektedirler.
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: Ramazan yardımlaşmaktır (AA)
PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN ORUÇ
Ebu Hüreyre (RA), Resulullah (SAV) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur." (Buhari, Bed'ül- Hak, 11; Müslim, Sıyam, 1, 2, 4, 5). Yine Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre Resulullah şöyle demiştir: "Allah Teala 'İnsanın oruç dışındaki her ameli kendisi içindir. Oruç ise benim içindir. Onun mükâfatını da ben vereceğim' buyurdu. Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine hakaret eder ya da çatarsa 'Ben oruçluyum' desin. Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında miskten daha hoştur. Oruçlunun sevineceği iki an vardır: Bir iftar ettiği zaman sevinir, bir de Rabb'ine kavuştuğu zaman orucunun karşılığına sevinir." (Buhari, Savm, 9; Müslim, Sıyam, 163). Ebu Hüreyre şu hadisi rivayet etmiştir:
"Kim yalan konuşmayı ve yalanla iş yapmayı terk etmezse, Allah'ın o kimsenin yiyip içmeyi bırakmasına ihtiyacı yoktur." (Buhari, Savm, 8; Edeb, 51).
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: Ramazan yardımlaşmaktır (AA)
SORU - CEVAP
Zina eden dinden çıkar mı?
Bir hadiste, "Bir Müslüman imanı yerindeyken, yani imanlı olduğu halde zina etmez" tarzında bir ifade yer alır. Bundan ötürü bazı âlimler, "Kişi zina ederken imanı kendisini terk eder" derler. Çünkü bu kutsi duygu ile zina bir arada bulunmaz. Bazı âlimler ise bu hadisi, gerçek bir imanla iman etmiş olsaydı, zina edemezdi tarzında değerlendirmişlerdir. Neticede; zinayı meşru saymadıkça, zina eden dinden çıkmaz. Ama büyük günah işlemiş olur.
Çocuğumun yaş günü kutlayabilir miyim?
Çocuğunuzun doğum gününde meşru dairede eğlenmek, başka kültür ve dinlere benzemeye çalışmaksızın kutlama yapmak sakıncalı değildir. Bu kültürel bir olgudur. Böyle bakmak lazım.
Evdeyken ayağımı kıbleye karşı uzatmaktan utanıyorum. Uzatmanın bir sakıncası var mı?
Saygısızlık kastı olmaksızın ayaklarınızı kıbleye doğru uzatmanızda bir sakınca yoktur. Tabii ki bu hassasiyetiniz de çok saygındır. Ama bu günah değildir.