Morluklar çarpma sonucu mu yoksa kendiliğinden mi oluşuyor?
Eğer morluklar çocuğun düşmesi veya çarpma sonucu oluşmuşsa, bu durum genellikle normal bir travma sonucu olabilir. Ancak, morluklar kendiliğinden, hiçbir travma olmadan ortaya çıkıyorsa bu daha ciddi bir sorunun belirtisi olabilir.
Morluklar fazla büyük ve koyu renkli mi?
Morluklar büyük ve belirgin bir şekilde koyu renkli ise, bu durum daha ciddi bir sorunun işareti olabilir.
İYİLEŞMEDE ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Günümüzde tıp alanındaki gelişmeler sayesinde lösemi tedavisi giderek etkili hale gelmiş ve erken teşhisle birlikte çocukluk çağı lösemisinde yüzde 75, akut lenfoblastik lösemide ise yüzde 95 oranında iyileşme sağlanmaktadır. Uzmanlar lösemi tedavisinde erken teşhisin son derece önemli olduğunu vurguluyor.
LÖSEMİ BELİRTİLERİ NELER?
Löseminin belirtileri çeşitli olabilir ve diğer bazı hastalıkların belirtileriyle karışabilir. Bu belirtiler arasında nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, hızlı yorgunluk, halsizlik, kol ve bacak ağrıları, ağız, diş, burun gibi farklı bölgelerde oluşan uzun süren kanamalar, dışkıda ve idrarda kan görülmesi, karaciğer, dalak ve lenf bezlerinin büyümesi yer alıyor.
Özellikle kanama, lösemiye bağlı kanamaların belirgin bir işareti olup, trombosit sayısının düşmesi sonucunda vücutta kanamaların meydana gelmesine neden olur. Bu kanamalar cilt altında morluklar şeklinde görünebilir.
Bacaklar lösemiye bağlı kanamaların sık rastlandığı bölgelerden biridir, özellikle diz üstünde görülen morluklar hastalık belirtisi olabilir. Prof. Dr. Cengiz Canpolat, özellikle 2-12 yaş arasındaki çocuklarda görülen diz üstündeki morlukların dikkat çekici olduğunu ve anne babaların bu belirtileri gördüklerinde uzmana başvurmaları gerektiğini belirtmektedir.
Lösemi tanısı, hemotoloji uzmanının çocuğu muayene etmesi ve basit bir kan sayımıyla konulabilir. Eğer gerekirse kemik iliği incelemesi de yapılabilir. Erken teşhis, lösemi hastalarının tedavisinin başarılı olmasında büyük önem taşır. Prof. Dr. Cengiz Canpolat, lösemi hastalarının tipine ve risk grubuna göre tedavinin 2 ila 3 yıl sürebileceğini ancak bu süreç sonunda hastaların iyileşip normal yaşamlarına dönebildiğini belirtmektedir.
Günümüzde tıbbın hızla ilerlemesi, kan hastalıklarının ve özellikle löseminin tedavisinde büyük başarı sağlamaktadır. Çocukluk çağı lösemisinde iyileşme oranı genel olarak yüzde 75, akut lösemide ise yüzde 90'ın üzerindedir. Bu nedenle, erken teşhis konulması, anne babaların dikkatli gözlemciler olmaları ve şüpheli durumlarla karşılaştıklarında bir uzmana başvurmaları hayati önem taşımaktadır.