takvim.com.tr
Estetik cerrahi ve kozmetik işlemler, son yıllarda giderek daha popüler hale geldi. Özellikle Botox, ciltteki kırışıklıkları azaltma amacıyla en çok tercih edilen uygulamalardan biri. Ancak, bu işlemlerin uzun vadeli etkileri hala merak ediliyor. Benzersiz bir araştırma, 20 yıl boyunca Botox yaptıran ve yaptırmayan iki ikiz kız kardeşi karşılaştırarak, bu işlemin cilt üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi.
Enjeksiyon yaptırmayan ikiz - (Resim A) Düzenli olarak botoks yaptıran ikizi (Resim B)
Araştırma, Beverly Hills'li bir plastik cerrah tarafından kaleme alınan bir vaka raporundan alınmıştır. Bu raporda, iki kız kardeşin 2006 ve 2012 yıllarına ait fotoğrafları karşılaştırılmıştır. 2006 yılında, 38 yaşındaki ikizlerden biri düzenli olarak Botox yaptırıyordu. Diğer kız kardeş ise Botox uygulamalarına çok az başvurmuştu. Sonuç olarak, Botox yaptıran kız kardeşin cildinde daha az kırışıklık, daha pürüzsüz bir görünüm gözlemlendi.
İlk fotoğraflarda, düzenli Botox yaptıran kız kardeşin alın bölgesinde çok daha az çizgi belirginleşmişti. Göz çevresi kırışıklıkları (crow's feet) da daha az görünüyordu. Buna karşılık, Botox yaptırmayan kız kardeşin alnındaki çizgiler ve göz çevresindeki kırışıklıklar çok daha belirgindi.
Sol enjeksiyon yaptırmayan taraf
2012'de yapılan takipte, Botox yaptıran kız kardeşin cildi hala pürüzsüz ve daha genç görünüyordu. Ancak, Botox yaptırmayan kız kardeşin yüz hatlarında bazı değişiklikler gözlemlendi. Yüzü daha şişkin ve çene hattı daha genişti. Bu durumu, Botox'un ciltteki kas hareketlerini engelleyerek yaşlanma belirtilerini azaltma etkisiyle ilişkilendirilebilir.
Her iki kardeş de güneşe karşı önlem almış ve düzenli olarak güneş kremi kullanmıştı. Ancak, yaşadıkları coğrafi farklar (Los Angeles ve Münih) da cilt üzerindeki etkileri şekillendirmiş olabilir. Los Angeles'ta daha fazla güneşe maruz kalan Botox'lu kız kardeşin cildi, güneşin etkisiyle daha az hasar görmüş görünüyor.
Uzun süreli Botox uygulamalarının ciltteki kırışıklıkları engellemeye yardımcı olabileceği ve cilt yapısını koruyabileceği öne çıkmaktadır. Bununla birlikte, Botox'un kasların çalışmasını engelleyerek, yüz kaslarının hareketsiz kalmasına yol açtığı ve bu durumun zamanla ciltteki dokuların yeniden şekillenmesine yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Botox, kas kasılmalarını engelleyerek, cildin daha az kırışmasına olanak tanır.
Fotoğraflar: American Medical Association
Botox, oldukça popüler olsa da bazı riskler taşır. Uygulama sırasında morarma, şişlik ve kızarıklık gibi yan etkiler görülmesi olasıdır. Ayrıca, uygulama sonrası "dondurulmuş" bir yüz ifadesi ya da kaş düşüklüğü gibi yan etkiler de yaşanabilir. Nadiren de olsa daha ciddi alerjik reaksiyonlar veya anafilaksi gibi reaksiyonlar da görülebilir.
Sonuç olarak, Botox'un uzun süreli kullanımının ciltteki yaşlanma belirtilerini geciktirdiği ve kırışıklıkları azalttığı açıkça görülüyor. Ancak, estetik tercihler ve kişisel tatlar bu konuda belirleyici faktörlerdir. Botox'un cildi daha genç ve pürüzsüz gösterdiği, fakat doğal yaşlanma sürecinin de her birey için farklı sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır.
