Sınav stresi gençlerde çölyak yapıyor!

Uzun yıllar hiçbir belirti vermeyen çölyak hastalığının ÖSS gibi önemli sınavlar sırasında ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Nurdan Tözün, "Çölyak, pek çok hastalığı taklit ediyor. Üniversitedeki gençlerin de yakasına yapışıyor" diyor

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :07 Mart 2019 , 11:16 Güncelleme Tarihi :07 Mart 2019 , 11:16
Sınav stresi gençlerde çölyak yapıyor!

İÇİNDEKİLER

Çölyak hastalığının günümüzde artış gösterdiğine işaret eden Acıbadem Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Gastroentereloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nurdan Tözün, Batı toplumlarında her 133 kişiden birinde çölyak görüldüğü söylenmesine rağmen, tanısı konulan vaka sayısının çok az olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nurdan Tözün, gençlerde çölyak hastalığının tanısı, belirtileri ve tedavisine ilişkin olarak merak edilen soruları yanıtladı.

Çölyak hastalığı nasıl ortaya çıkıyor?
Çölyak uzun yıllar hiçbir belirti vermeyip, günün birinde sınav gibi yoğun stresli bir dönemde ya da önemli bir hastalıktan sonra sizi yakalayabiliyor. Moda hastalıklardan biri olarak sayılıyor ama teşhisi zor... Çünkü pek çok hastalığı taklit ediyor. Özellikle üniversite dönemindeki gençlerin yakasına yapışan hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor.

KİLO KAYBI OLUR!
Çölyak hastalarının tamamına tanı konulabilmesi mümkün mu?
Çölyak, birçok hastalığa benziyor. Çölyak vakalarının sadece yüzde üçüne tanı konulabiliyor ve tanı konulurken de genelde çok gecikiliyor. Vakaların yüzde 10'u ishal, beslenme bozukluğu, karın ağrısı ve kilo kaybı gibi tipik bulgularla ortaya çıkıyor. Hastaların yüzde 10'una yanlış tanı konuluyor, yüzde 40'ında ise hayat boyu belirti olmuyor. Yani hastalığın tanısının konulması uzun yıllar alabiliyor. Hastalık çocukluk çağında görülebileceği gibi 80 yaşında da baş gösterebiliyor.

GASTRİTLE KARIŞTIRILIYOR
Tanısı neden gecikiyor?
Hastalar genellikle uzman hekime gitmedikleri ya da belirtileri 'Hassas bağırsak/IBS' denilen, toplumda sık görülen bir hastalıkla karıştığı için gözden kaçabiliyor. Karın ağrısı, gaz, şişkinlik ve zaman zaman da ishal belirtileri bağırsakta da ortaya çıkıyor. Çocuklarda bu tanıyı koymak bir anlamda daha kolay oluyor. Çünkü onlarda gelişme geriliği, demir eksikliği anemisi ve toprak yeme gibi belirtiler de ortaya çıkabiliyor. Erişkinde çölyak, hassas bağırsak sendromu ya da gastrit gibi hastalıklarla karışabiliyor.

Çölyak hastalığını nasıl tanımlıyorsunuz?
Hastalığın özü; gıdalardaki bazı protein bileşenlerine karşı vücudun bağışıklık sisteminden kaynaklanan bir bozukluk nedeniyle anormal bir yanıt vermesinden kaynaklanıyor. Bu hastalık alerjik bir rahatsızlık değil, bağışıklık sistemiyle ilgili bir durum. Vücut yabancı antijene karşı abartılı bir yanıt veriyor.

GENÇLER HANGİ DURUMLARDA ŞÜPHELENİP, DOKTORA GİTMELİ?
Yemesine rağmen kilo alamıyorsa
Sebebi bilinmeyen demir eksikliği ortaya çıktıysa
Regl bozukluğu varsa
Konstantre olamıyorsa
Hafızası zayıfsa
Depresyondaysa
Kötü kokulu ishali varsa... (Sebebi bilinmeyen)

ENDOSKOPİK YÖNTEMLE DOKU ALINIP, İNCELENİYOR!
Çölyak tanısı nasıl konuluyor?
Tanı hastalara uygulanacak bir kan testi ile konulur. Bu kan testi gliadin ya da retikülin denilen proteine karşı vücutta gelişen antikorların araştırılmasını sağlar. Doku transglutaminaz antikoru (Ttg testi) ya da antiendomisyum antikor testi tayin edilir. Bunlar son derece hassas testlerdir. Ttg testi parmaktan alınan kan örneğinden kolaylıkla yapılabilir. Kesin tanı koymak için bazen endoskopik yöntemle ağızdan oniki parmak bağırsağına girilip, ince bağırsağın üç ayrı yerinden örnek alınır. Bu örneklerin mikroskop altında incelenmesi gerekebilir. Doku örneklerinde, ince bağırsak yüzeyinde emilimi sağlayan parmak şeklindeki yapıların düzleşmesi çölyak hastalığına işaret eder.

Hastaların ilaç almaları gerekir mi?
Çölyak hastaları glutensiz diyete cevap vermeyebilir. Bunların bir kısmında kortizon tedavisi gerekli olabilir.

GLUTENSİZ DİYETLE SAĞLIKLI YAŞANABİLİR
Gluten almayınca kişinin beslenmesinde bir eksik olur mu?
Glutensiz diyet; insanı gıdasız bırakmaz. Glutensiz diyetle de insanlar sağlıklı beslenebilir. Gluten; protein olarak mutlaka alınması gereken bir madde değildir, yerine başka gıdalar konulabilir.

DESTEK ÖNEMLİ

Aile desteği önemli midir?
Çölyak hastalarının kendilerine glutensiz bir yaşam çizmeleri gerektiğinden yiyeceklerini yanlarında taşımaları gerecektir. Gençler başta olmak üzere çölyak hastalarına ailelerin de destek olması büyük önem taşır. Bu kişilerin; gluten içeren gıdaları yemeleri konusunda ısrar edilmemelidir. Çölyak hastaları diyetlerine dikkat ettikleri sürece normal insanlar gibi yaşamlarına devam edebilir, kadın hastalar doğum yapabilirler.

Hastalığın tanı ve tedavisini hangi hekimlerin yapması uygun olur?
Tanıyı çocuk hekimleri, iç hastalıkları uzmanları ve aile hekimleri koymalı; takibi ise gastroenteroloji uzmanları yapmalıdır.

ÇÖLYAKSANIZ HAZIR SALÇA TÜKETMEYİN!
Glutensiz diyetin en önemli noktası evde ve dışarıda sağlıklı seçimler yapmaktır. Hayat tarzı bu esasa göre değiştirilirse; hastanın yaşamı son derece sağlıklı olacaktır. Hastaların şunlara dikkat etmesi gerekir:
Gıda içeriklerini iyi okuyun.
Bira, şarap, viski ve likör gibi içeceklerden sakının.
Mutfakta gluten içeren ve içermeyen gıdaları ayrı yerlerde saklayın.
Hazır salça, konserve, hazır çorba, soslar ve tuzot gibi gıdalarda gluten katkı maddesi olduğundan, bunları tüketmemeye çalışın.
Kozmetikler, şampuanlar ve ev temizleyicilerinde yer alan gluten ağza kaçma riski taşır. Bu malzemelerin özellikle glutensiz olanlarını seçmelisiniz.

HASTALIĞA ÜZÜLMEYİN, YEMEĞE ÖZEN GÖSTERİN
Çölyak tanısı konulan kişinin kendisine yeni bir hayat programı çizmesi gerekir. Çünkü hastalık tanısı konulduktan sonra artık o kişinin eskisi gibi bir hayat sürmesi mümkün değildir.
Hastalar içinde gluten barındıran yiyecekler tüketmemeye özen göstersinler. Buğday, arpa, çavdar ve yulafı diyetlerinden uzaklaştırarak, kendilerine yeni bir hayat biçimi çizsinler.
Aldıkları yasak gıdalar toksik etki yaratacağından ilerde kanser riski olabilir.
Çölyak üzülecek bir durum değildir. Hastalığın nedeni bilinir ve önlem alınırsa; yaşam süresini kısaltmaz.
Hastaların yiyeceklerini yanlarında taşımaları gerekir. Yurtdışındaki yiyecek seçenekleri ülkemizden daha fazladır. Ancak ülkemizde de bu hastalıkla ilgili birtakım derneklerin kurulmasıyla birlikte hastalara yönelik birçok gıda seçeneği ortaya çıkmıştır.
Glutensiz gıdalar hazırlanırken, glutenli gıdaların hazırlandığı kapların kullanılmamasına dikkat edilmelidir.