HEM anne, hem de sütü bir mucizeydi. Anne sütünün yerine hiçbir besin geçemedi. Uzmanlar anne sütünün 10 mucizevi faydası olarak şunları gösterdi:
Obeziteyi önlüyor:
Ön sütte protein, ard sütte de yağ oranı yüksek oluyor. Bu da bebekte doygunluk hissi sağlayarak obeziteyi önlüyor. Anne sütü prematüre doğan bebek için en uygun komposizyonda oluyor. Bu sayede prematüre bebeğin yeterli kilo almasını sağlıyor.
Enfeksiyonlardan koruyor:
Anne sütü birçok mikro organizmaya karşı öldürücü etkiye sahip. İçerdiği özel enzimler sayesinde bebeklere doğal bağışıklık sağlıyor. Böylece annenin geçirdiği kızamık, kızıl ve suçiçeği gibi hastalıklara karşı ilk 9 ay bebeği koruyor.
Alerjik hastalıklara karşı savunuyor:
İlk günlerde gelen anne sütüne kolostrum deniyor. Bu süt bebeğin birçok hastalıklara karşı korunmasını sağlıyor. Yararlı bakteriler bu sütte olgun süte göre çok daha fazla oluyor. Bebeğin yararlı bakterilerle bağırsağın kaplanmasını sağlıyor. Bu sayede anne sütü, alerji yapabilecek maddelerin emilimini engelliyor.
I.Q.'ları yüksek oluyor:
Anne sütü alan bebeklerin ortalama I.Q. puanları diğerlerinde daha yüksek oluyor. Özellikle prematüre bebeklerde bu durum daha belirgin görülüyor. Nedeni tam olarak saptanamamakla birlikte uzun zincirli yağ asitlerinin etkisi olduğu düşünülüyor. Bu konuda çok sayıda çalışma mevcut olup en yeni çalışma Yeni Zelanda'da yapılmış. Binden fazla birey üzerinde yapılan ve bu bireylerin 18 yıllık incelenmesinden oluşan çalışmada, anne sütüyle beslenmiş olanların hem zeka seviyeleri hem de öğrenim hayatındaki başarılarının daha yüksek olduğu tespit edilmiş.
Böbreklerine ek yük oluşturmuyor :
Kolostrum bağırsak hareketlerini de hızlandırarak ilk dışkı çıkışını kolaylaştırıyor. Mikroorganizmalara karşı daha yoğun koruma faktörü içeriyor. Ozmoloritesi daha düşük olduğu için böbrekleri de koruyor.
Psikolojik destek sağlıyor:
Anne sütü her an hazırdır ve zaman kaybetmeden bebeğin ihtiyacı olduğunda sunulabiliyor. Böylelikle bebeğin gereksinimi olduğu anda hazır olduğu için bebek daha az ağlıyor. Anne sütü ayrıca anneyi daha çok yanında bulan bebek için psikolojik destek ve bağlanmada da önemli role sahip. Ayrıca annenin hem kendisine hem de bebeğine daha fazla zaman ayırmasını sağlıyor.
Ağız temizliğinde etkili oluyor:
Bazı bebekler özel nedenlerle anne yanında olamayabiliyor. Bu durumlarda annenin sütü sağılarak bebeğe veriliyor. Özelikle yoğun bakımda olan prematüre bebek ağızdan beslenemese bile ağız temizliğinde anne sütünün kullanılmasının çok yararlı olduğu gözlemlenmiş.
Hazımsızlığı engelliyor:
Bebeğin ihtiyacı olan protein, yağ, demir ve vitamin gibi her türlü besin öğelerinden zengin olan anne sütü vücutta çok daha kolay hazmediliyor. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ayrıca diş eti hastalıkları, diyabet demir eksikliği anemisi, pişikle ilgili cilt hastalıkları çok daha az görülüyor. Bu nedenle anne sütü çok önemli.
Ceviz anne sütünü artırır
Bebeğin sağlıklı gelişimi için anne sütü büyük önem taşıyor. Uzmanlar, ilk 6 ay boyunca anne sütünü öneriyor. Doğal mucize olan anne sütünü artırmanın yolu annenin sağlıklı gıdaları tüketmesinden geçiyor. Şu gıdalar öneriliyor... Ceviz-badem: En çok sevilen kuruyemişlerin başında gelen bu ikili, anne sütüne destek oluyor. Hem anne sütünü artıyor hem de sütün daha kaliteli ve besleyici olmasını sağlıyor. Rezene: Süt kanallarının geliştirip, süt miktarını artırıyor. Fesleğen: Vücudu rahatlatıp stres kaynaklı süt azalmalarını önlüyor. Sakinleştirici etkisi ile streten kaynaklı süt kesilmesini önlüyor. Su: Anne sütünü artırmanın en doğal yolu sudan geçiyor. Bir annenin kaliteli ve bol miktarda sütü olması için bol bol su tüketmesi yetiyor.
Büyüme faktörlerini etkiliyor
Anne sütünün içeriğindeki çeşitli büyüme faktörleri bebeğin bağırsak ve beyin gibi birçok organ gelişiminin daha iyi olmasını sağlıyor. Bu, bebeğin gelecekteki hayatını etkileyen en önemli özelliklerinden birisi...
Meme kanseri riskini düşürüyor
Bağışıklık sistemini güçlendiren, enfeksiyon hastalıklarından koruyan anne sütünün bir diğer mucizesi; anne sütüyle beslenen kız çocuklarının ileride meme kanserine yakalanma risklerinin nispeten daha düşük olması. Aynı zamanda emziren annelerde de meme kanserine yakalanma oranı daha düşük oluyor.